24 Haziran 2020 Çarşamba

YIKILAN "SU DEPOSU" DEĞİL; "TARİH"TİR, "MAZİ"MİZDİR, "DÜN"ÜMÜZDÜR...

YIKILAN “SU DEPOSU” DEĞİL; ‘TARİH’TİR, ‘MAZİ’MİZDİR, ‘DÜN’ÜMÜZDÜR…

Geçenlerde, bizatihî fotoğrafını çekip, ‘paylaşım’ yaptığım; ‘Yıktılar İmam-Hatip Lisesi(İHL)"nden sonra; bir tanım ile ifâde etmek gerekiyorsa, ‘Avro-Amerikan Dünyası’nın ‘Enfebi Zihniyeti’, ‘yıkım terörü’nü sürdürüyor…
Bugün, az önce, ‘facebook’tan öğrendiğim ‘paylaşımlar’da, ‘yıkılan Terme Eski İHL Binası’nın yakın civârındaki ‘Su Deposu’nu da, bir çırpıda yıkmışlar.
Kimbilir, gerektiği ve yeteri kadar “tepki” ile karşılaşmayınca; “sırada ne gibi yıkım terörleri” var!?, dememek elde değil.
Aklıma “sırada ne gibi yıkım terörü uygulamaları var?”, suâline, önce hiçbir şey gelmedi.
Velâkin, bildiğim “2 Adet Su Deposu”muz daha var.
“Yıkılış Gerekçesi”ni ,doğrusu pek anlayamadım.
Benim bildiğim, ne “Yıkılan Eski İHL Binası”, ne de “Yıkılan Su Deposu”, yanından geçince, üzerimize yıkılacak gibi de değillerdi.
“Terme Eski İHL Binası” da, hemen yakın civârındaki “Terme Su Deposu”da , belki de yüzlerce sene, sapasağlam, dimdik ayakta duracak mimarî yapılardı.
“Terme Maarif Camiası”ndan “Emekli” bir “İlahiyaçı Eğitimci”nin, âdeta “yıkım terörü” ile “yıkılan Terme Eski İHL Binası” üzerine yazdığı yazının başlığı, “Görevini Tamamlayan Bina” da olunca, muhtevasını okumaktan vazgeçtim.
Herhalde bu seferde, “Yıkılan Su Deposu” için de, “İşlevini Tamamlayan Yapı” başlığını atmaz!
“MAARİF”-“TARİH”-“MAZİ” YIKILIYOR…”DÜN”LERİMİZ YIKILIYOR…

“Büyük Salgın” öncesi, hemen hemen hergün, “Terme-Çarşamba/Çarşamba-Terme Seyahatleri”mde, büyük bir iştiyâkla da, mevcut “Su Depoları”na da bakar, görür,”sabahın ışığında”, kısa da olsa “tefekkür”lere de dalardım.
“Su Deposu”nun “Fiziği”ni bilebilmek, belki de “Fizik İlmi”ni ‘bilmek’ diye, az önce, kendimce söylendiğim gibi, bir şeyler de söylenirdim.
Mimarî hususiyeti de olan; mimarî açıdan da ‘yanından geçilince yıkılacak gibi de olmayan’, ‘can güvenliği açısından tehlike arzetmeyen’, sadece “Su Deposu” da yıkılmamıştır aslında.
Aslında yıkılan, “Terme Şehir Dokusu”nu, hem de “Tarihî Dokusu”nu, sanat özellikli “Mimarî Dokusu”nu yıkmak demektir. “Mazimizi yok etmek”, “dünlerimizi yok etmek” demektir.
Artık nesillerimiz “Su Deposu Yapıları” göremeden de büyüyecekler…
“Yıkım Terörü Sırasında”,diğer “Su Depoları”mız da olmasa bâri…
“Terme Halkı”mızın ‘tepkisizliği’ de, maazallah yeni yeni “yıkım terör”lerine yol vermese bâri..
Seneler önce, “Saat Kuleleri Tarihi”nde de, “Yıkılan İlk Saat Kulesi” de olan, “Terme Saat Kulesi” yerine, aradan geçen senelere rağmen; af buyurunuz, “analarımıza söver gibi”, “Palmiye Ağacı” diktiler ve âdeta zorla da ‘büyüttüler…”
“Ahlat Taşlı Yıkılan Terme Saat Kulesi” yerine, daha orijinal; tepesinde daima “Türk Bayrağı Dalgalanacak” yeni bir “Saat Kulesi” de yapamadılar…
Senelerdir “Terme Etno-Figürü”nü canlandırıcı bir “yapı” bile yapamıyorlar…
Belki de hâlâ “Boyasız Terme Deniz Feneri” gibi de, “Terme Su Depoları” da, “bir şehrin sembolü olacak” derecedeki ‘mimarî yapılar”ımızdır…

Esasında, “Terme Deniz Feneri” ve hâlen “yıkım terörü”ne maruz kalmamış “Su Depoları”mız, yapılacak bir “Çevre Düzenlemesi” ile ‘hasbihâl mekânları’ olabilecek ‘mimarî yapılar’ımız dır da…
“Koronavirüs Süreci”ni veya “Terme Halkı”mızın “tepkisizliği”ni ‘fırsat’ bilerek; “Terme Halkı”mızın ‘seçtiği’ ‘kurumlarca’, adeta “Yıkım Terörleri” yapmak; “Terme Halkı”mıza da “büyük saygısızlık"tır…
Üstelik, “Terme Belediyesi Meclisi”nde, “yıkımlar mes’elesi istişare edildi mi,?", “Terme Kamuoyu” da bilmemektedir…
Böyle “Yıkım Terörleri”, “Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Devrinde”, diye bildiğim, “Yıkılan Terme Tarihî Mimarî Hapanaltı”mızın ‘yıkım’ını çağrıştıran “Zihniyet” ile de birebir örtüşmektedir…
“Terme Halkı”mızı “misilleme yapmaya” da zorlamayın…
“Çok yanlış olan” “Büyük Şehir Yasası”nca, “Samsun Büyük Şehir Belediyesi”, “Sözcü Gazetesi”nin “Manşet”lerine bile ‘haber’ olmakta…”Tarihî Ahşap Camiiler”imiz bile “ne gösteriliyor” artık?
Bu “zihniyet”, “Terme Hapanaltı”nı yıkan “CHP Zihniyeti”nden de beter, tamamiyle “Avro-Amerikan Dünyası”nın “Enfebi Zihniyeti”dir be!!!
Gidin de gerçekten “Metrûk Binaları” yıkın be!!!
21 Haziran 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Hiç yorum yok: