26 Temmuz 2020 Pazar

"TEMELLERİN DURUŞMASI"(*)NDA,"AYASOFYA CAMİÎ"NİN "MÜZE" YAPILIŞI, BÖYLE ANLATILIYOR...

"TEMELLERİN DURUŞMASI"(*)NDA, "AYASOFYA CAMİÎ"NİN "MÜZE" YAPILIŞI, BÖYLE ANLATILIYOR...

" bir gerekçe gösterilmeden..."(s.190)
"Atatürk'ün adı kullanılmıştır amma Atatürk'ün kararı var mı yok mu bilmiyoruz."(s.190)
"gizli bir uzlaşma"(s.190)
"sırtını Amerikan gücüne dayamış olan Fener Patrikhanesi, Ayasofya'yı İstanbul'daki Yunan 'megali ideasının' sembolü yapmak peşindedir."(s.190)
"'Rum Çelengi' olan Ayasofya'nın Sultân Mehmed Han tarafından, kılına dokunulmaksızın 'Fethiye Camiî' yapılması, İslamiyet'in Haçlılar üzerindeki galibiyeti demektir."(s.190)
"Ayasofya, 500 yıl baş camiî(protokol camiî) özelliği taşımıştı.(s.190)
" 'karambole' getirilerek camilikten çıkarılması, ne yazık ki şu korkunç anlamı taşımaktadır: Haçlılığın İslâm üzerindeki zaferi..."(s.190,191)
" 'Fiilî zafer' bizim, 'diplomasi zaferi' onların..."(s.191)
" 'Garip bir bahşiştir...Hangi tehditlere veya hangi güvencelere karşılık verildiği açıkça bilinmiyor."(s.191)
"Ayasofya'nın 'müzeye çevrilmesi', milletimizin bağrına saplanan bir hakaret hançeri işlemidir."(s.191)
"1980 yılı başlarında, gayretli uyanık bir iktidar, Ayasofya'nın 'Hünkar Mahfili'ni ibadete açarak, buranın cami olduğunu belgelemek istemişse de, 1980 Harekatı'ndan sonra yine yabancı baskısı yetişip, ışığı söndürmüştür."(s.191)
"AYASOFYA ACISI"
" Korkunç bir İslâm'a Darbe Olayı da Ayasofya'nın, kanunsuz, sebepsiz bir şekilde camilikten çıkarılıp müze hâline getirilmesidir."(s.243)
" 'Fethiye Camiî Ayasofya', Osmanlı Devleti'nin 'merkez camisi' olmuştu."(s.244)
"...Sultan Fatih, bu camiî ibadetten men edecek olanlara, Allah ve meleklerin ilâ yevmi'l kıyâm lânet etmesini de Vakfiyesine yazdırmıştı."(s.244)
"İşte Tek Parti İdaresi(CHP), bu mukadder mâbede el attı. 1934 yılı sonunda keyfe mâ yeşâ Ayasofya'yı kapatarak müze yaptılar. Duvarlarını kazıtarak, eski Bizans Frenklerini meydana çıkardılar. Câmiin önündeki Medreseyi temelden yıktılar. Hattâ minareleri bile yıkmaya kalktılar. Fakat uzman mimarlar;'Minareler aynı zamanda binaya destek olarak yapılmıştır. Onlar yıkılırsa, Kubbe ayakta duramaz." deyince bundan vazgeçmek zorunda kaldılar."(s.244)
"İşgal günlerinde bile düşmanların susturamadığı ezan ancak Tek Parti Devrinde(CHP) Ayasofya'dan silinmiştir."(s.244)
"Ayasofya'nın müzeye çevrilerek Hıristiyanlara, 'bir gün Kilise olabilir' ümidi verilmesi onur kırıcı bir tutumdur."(s.245)
"Belki de gizli bir 'pazarlığa' dayalı olması niteliğiyle, tıpkı 'İkinci Hilafet'in İlgası' denilebilecek kadar Millet'e, İslâm'a Darbe'dir."(s.245)
"Burada da İslamiyet'e inananları horlamak ve küçük düşürmek niyeti açıktır. Ondan daha da acı olmak üzre, 'Hıristiyan Haçlı Âlemi'ni memnun etmek arzu ve pervâsızlığı da göze çarpmaktadır."(s.245)
"Türklerin Ayasofya'yı kendi elleriyle İslamiyet'e Kapama Olayı, Müslüman milletimizi büyük azaplara düşürmüş olmakla kalmaz. Aynı zamanda İslâm Âlemi'nde, 'Türklerin İslâmiyet'ten çıkıp Hıristiyan olduklarına dair yeni bir şehadet belgesi olarak sunulmuştur."(s.245)
"Ayasofya'yı camilikten çıkarmanın, Avrupa ve ABD'de de ne çeşit hayretlere, sonra takdirlere, övgülere sebep olduğu kolayca tahmin edilebilir.
Ayasofya'yı camiî yapışı dolayısiyle Fatih'i yeren ve 'onu camilikten çıkardı' diyerek Atatürk'ü takdir eden şu satırlar..."(s.245, 246)
" 'Haç'ın büyük düşmanı ve rakibi olan 'Hilâl'in ezilmesinden Batı Çevreleri çoğunlukla memnundur."(s.246)
"Yalnız M.Kemâl'in, Müslüman Türk Milleti'ni karşısına almakla HATA işlediğine ve başarılı olamayacağına dair bazı endişeler de Batı Çevreleri'nde açığa vurulmaktadır."(s.249)
Ve geçenlerde daha tafsilatlı bir şekilde Tarihçi-Yazar Murat BARDAKÇI'nın,"İngiliz Kadın Gazeteci"nin ilgili 'kitabı"ndaki "hakikat"leri dillendirişi...
NETİCE-İ KELAM:
Evet, "Şeyh'ül Muharrîrin" /"Muharrirlerin Şeyhi" müteveffâ Ahmet KABAKLI Hoca'mız, "Temellerin Duruşması" isimli eserinde, "Ayasofya Camiî"nin "Müze"ye Çevrilmesi Olayını, böyle anlatıyor...
"Cay-ı dikkat", daha da "dikkat çekici" bir şekilde, mezkûr eserinin "İçindekiler" ve "İndeks" kısımlarına "Ayasofya Camiî" ibâreleri konulmamış, doğrusu anlayamadım.
"İçindekiler"in "Laiklik Ellerde Kör Alet" ve "Manzara ve Dıştaki Akisler" kısımlarında, mezkûr mes'eleyi bulabildim.
Elhasıl, "Temellerin Duruşması", mezkûr olaya böyle bakıyor, böyle de görüyor.
1950'li yıllarda "Ayasofya Davası"ndan beraat etmiş olan "Deli Rüzgâr" Osman YÜKSEL'in; nam sergerde SERDENGEÇTİ'nin,"dava konusu yazısı"ndaki şu ifadeleri ile de yazımızı noktalayalım:
"Ey İslâm'ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya!...
Asırlık surların arkasından köhne Bizans'ı hortlatmak isteyen eller kimin eli, bunu söyleyenler kimin dili, Ayasofya'yı puthane yapan hangi delidir?!...
Elleri kurusun, dilleri kurusun..."(Âmin)
29 Haziran 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Dip Not:
(*): Ahmet KABAKLI, "Temellerin Duruşması", Türkiye Yazarlar Birliği 1989 Fikir Ödülü, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları Fikir Eserleri Dizisi:1, 20.Baskı, İstanbul Nisan 2000

"AYASOFYA DEMEK, İSLÂM'IN NURU, TÜRKLÜĞÜN IŞIĞI DEMEK"

"AYASOFYA DEMEK", "İSLÂM'IN NURU, TÜRKLÜĞÜN IŞIĞI DEMEK"
* VEYL OLSUN BU "NUR"U, BU "IŞIĞI" SÖNDÜRENE, SÖNDÜRMEK İSTEYENE...
* "AYASOFYA CAMİİ"Nİ "MÜZE" YAPANIN "BAŞBUĞ ATATÜRK" OLDUĞUNA İNANMAK İÇİN; 'AHMET HAKAN COŞKUN', "HÜRRİYET GAZETESİ"NE "MANŞET"E Mİ ÇEKMESİ GEREKİYOR?
* KANAL 24 TV AN ve ZAMAN PROGRAMI 28 HAZİRAN 2020 ÖMER KAPTAN FATİH DUMAN ve MODERATÖR KORAY ŞERBETİCİ, SAAT 22:30 01:00 CANLI YAYIN
"AYASOFYA DEMEK" li ve "Ayasofya'nın Tarihimizdeki Önemi" mevzûlu, çok ehemmiyeti "Millî Dâvâ: Ayasofya Dâvâsı" Programı...
Fatih DUMAN'ın "Kızıl Elma:AYASOFYA" kitabı...."Kızıl Elma Mefkûresi","Nizâm-ı Âlem", "İ'lay-ı Kelimetullah"ın da sesli şekilde, milyonların huzurunda denildiği bir program.
Neredeyse üç saati bulan, "Ayasofya'nın Tarihimizdeki Önemi" mevzûlu "Canlı Yayın" programı...
"İlk defa" kulağımızın da duyduğu "mesnetli", "kaynaklı" izahatlar...
"Protokol Camiî" olmasından; "Büyük Kartal", "Başbuğ Mehemmed" huzurunda, "Ayasofya Camiî Içinde", "Molla İlahî" ile yapılan "derinlikli ilmî münazaralar..."
"Akşemseddin Hazretleri" nin ve daha başka "İslâm Âlimleri"nin "ders" yaptığı, "ders halkası" yerleri...
"Büyük Kartal", "Başbuğ Mehemmed"in her zaman "Cönk"ünde bulundurduğu, "İbn-i Sina"dan "Sadreddin KONEVÎ" ye kadar "derinlikli felsefî mevzûlu" "4 kitap..."
"Ayasofya Camiî"nde, "Fethin İlk Cuması"nda, "Cuma Namazı"nın ikâme edilmesi ile de "âleme nizam verilmiş", "Nizâm-ı Âlem" tesis edilmiş; "Kızıl Elma Mefkûresi" de gerçekleştirilmiştir izahatları.
"FETIH'DEN 3 SENE ÖNCE MİNARELERİN YERİ BİLE BELÎRLENMİŞTİ"
Daha dün, "yandaş medya"nın başlarında gelen "Türkiye Gazetesi"nde, "soru-cevap metodlu" "Ayasofya Camiî Tarihî" üzerine yazıda, "Ayasofya Camiî'ni Müze'ye dönüştürmüş 'Başbuğ Atatürk'e ait değildi imza" diye yazılıp duruluyor...
Yaşadığımız son "Ayasofya Tartışmaları"nda, "Ayasofya Camiî"ni "Müze"ye dönüştürenin "Başbuğ Atatürk" olduğuna iman etmek, inanmak için; illâ 'Ahmet Hakan COŞKUN'un,"Hürriyet Gazetesi"ne,"Ayasofya Camiî'ni "Müze"ye Dönüştüren Atatürk'tü..." 'manşet'ini çekmesi mi gerekiyor?
Bu arada "tarihî kaynak" derecesindeki, "Mahmut TOPTAŞ" Hoca'mızın, yine "soru-cevap metodlu","Millî Gazete"deki iki günlük yazısını da, son "Ayasofya Tartışmaları"nda hatırlamalıyız.
Daha "Fetih'ten 3 sene önce","Büyük Kartal", "Başbuğ Mehemmed" tarafından, "Ayasofya tamiratı" yapılmış ve "minarelerin yerleri" bile yapılmış...
"Enformatik Cehalet Çağı"nda, böyle "ehemmiyetli yazılar" bile maalesef "Millî Gazete Resmî Web Sitesi"nde ve güya şuurlu "haber siteleri"nde "cay-ı dikkat" olamıyor bile...
Elhasıl, "Sultânların Camiî Ayasofya"ya, "Büyük Kartal" "Başbuğ Mehemmed" ve sonrasındaki "Sultanlarımız","Padişahlarımız","Devlet Adamlarımız" ne emekler, ne tamiratlar, ne iyileştirmeler yapmışlar...
Dikkat ettiniz mi bilmem!?
Son "Ayasofya Tartışmaları"nda anladım, kavradım; "ajans haberleri"nden "bak"tım ve "gör"düm ki; "Müze" halindeki "Ayasofya Camiî"nin bile,
bir "tamirat"a, "onarım"a, "restarosyana" da ihtiyacı var...
Derseniz ki;"2 Temmuz sonrası Ayasofya Camiî ibadete açılacak mı?"
"Yeşil Kemalist Düzen" 'hakikati'ni "tefekkür" edince...
29 Haziran 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
1

BU "DİYANET TV ZİHNİYETİ", "KİTAPLAR"DA, "MEZARLAR"DA KALMIŞ "İSLÂM"I MI ANLATIYOR NE!?

GÜNÜN MAKALESİ:
BU "DİYANET TV ZİHNİYETİ", "KİTAPLAR"DA, "MEZARLAR"DA KALMIŞ "İSLÂM"I MI ANLATIYOR NE!?

* Hindistan Gurugram'da(!), "Başkent"e uzanan "Çekirge İstilası..." Hani "Kur'an-ı Kerim"de,"Allah'ın Kitabı"nda da geçen "Çekirge Istilaları", milattan sonra 2020'lerde de görülüyor...
* Artık Türkiye'mizde "TBMM"de de, "17 Yaş Altı" ve "25-45 Yaş Aralığı"nda da;"Pozitif Vakıalar" görülmeye başlandı.
"Normalleşme ayağı"na, "ekonomik ağırlıklıklı formül" uygulaması neticesi, "Türkiye'mizin Wuhan'ı İstanbul" değil; "Anadolu" oldu; "Türkiye" oldu...
Artık, "Eğer sizler hastahanelerdeki durumları bilseydiniz, evlerinizin pencerelerinden bile burnunuzu göstermezdiniz" diyenlerin dedikleri, cerideler de bile yayınlanıyor.
* "Türkiye'de Kürtler, Amerika'da 69 Milyon Endemik Halk" deyip de, "Güç Sahibi HDP Siyasî Örgütü", "Amerikan Endemik Halkı'nın Mücadelesine Destek " çıkamıyor...
Halbuki Türkiye'mizden asıl "desteğı" "Güç Sahibi" "HDP Siyasî Örgütü"nün vermesi gerekmiyor muydu?
Bırakalım "HDP"yi, "MHP Siyasî Örgütü"nün bile bir "açıklaması" bile yok!!!
* "Mümtaz'er TÜRKÖNE'ye Özgürlük!" mes'elesinde, "MHP Siyasî Örgütü"nün "Ekonomi Doktoru" ve "Devlet" isimli "Genel Başkanı", "Suçsuz demedik; Beraatini istemedik.."Kardeşi Ülkücü Şehid Mustafa"dan dolayı "Âdil Yargılanmasını istedik" şeklinde "siyasî tarafgirlik" kokan yeni bir açıklaması,"TV Ekranları"na da "düştü..."
*"a haber TV Ekranları"nda, bu akşam "Yargı ve Siyaset Belgeseli" isimli "Refah Partisi'nin kapatılması 'fragmanlı' "belgeseli" varmış.
İnşaallah seyrederIm.
Velâkin "Ehven-i Şer"/"Kötü'nün İyi'si" 'zihniyeti' mucibince de;"Fazla sesinizi çıkartman!" demeye de getiriyorlar herhalde.
Öyle ya, "vatan sathı"nın nerelerinde, "mini mini kız çocukları kayıp"lara karışmaya ve "cesetleri" bulunmaya devam ederken; "failler", geçenlerde saldıkları"90 bin" "ne idüğü belirli" "mahkumlar" değil, değil mi?
Şöyle "erkekçesine" "idam" da isteyemeyen "İmam-Hatipli Erk Sahipleri", "yandaş medya"çılar;"ne düşünüyorlar" ki?
* Bir-iki gündür "Diyanet TV Ekranları"na da gözüm ilişiyor.Sanki "kitaplar"da, "mezarlar"da kalmış "İslâm"ı anlatıyorlar gibime geldi...
Bu "Diyanet Camiâsı", nasıl bir "Camiâ" ki?
"Saha Çalışmaları"na, "Sosyolojik Araştırmalara" ihtiyaç var...
Bir zamanlar, "Diyanet"e,"Dinayet" diyen merhum "Süleyman Hilmi TUNAHAN(k.s) Hazretleri"nin "müntesipleri"nden tutun da; Güney-Doğu Anadolumuz'daki hâlâ "Köklü Medrese Geleneği"nden gelen binlerce "Meleler" bile, "kapağı Diyanet'e atıyorlar..."
Niye ki!?
* "15 Temmuz Olayı"na, neredeyse "17 gün" kaldı.
Bakalım "Yeni ASYA Gazetesi"nin "karikatürist"i, "Şebinkarahisarlı İbrahim", "hangi karikatürü"nü yayınlatacak?
Ya "eski karikatür'lerinden birini; ya "Yeni Bir 15 Temmuz temalı karikatürü"nü ya da "başka bir karikatürü"nü...
"Merak"la bekliyorum...
* "ÖSYM"nin "Temel Yeterlilik Testi" ve "Alan Yeterlilik Testi" tamamlandı."TV Ekranları"ndan gördüm."Gençlerimiz", hemen hemen "Pandemi Koronavirüs-Covid-19 Musibeti" muvacehanesinde alınan bütün "tedbir"lere ekseriyetle riayet etmişler.
"Pandemili Süreçte"teki "Üniversitelere Giriş ve Yerleştirme İmtihanı"na, neredeyse "iki buçuk milyon gencimiz" müracaat etmiş.
"Dânişmendliler"den de olmak istiyorsak; "Fakülteler"e de, "Üniversite Koridorları"na da yolumuz düşmeli.
Türkiye'mizde, üstelik 'bir düzineye yakın' "köklü Üniversitelerimiz" de var.
"Rezzak" /"Rızık" derseniz; zâten Yaradan'ımız, daha "ana rahminde iken şifrelemiş..."
"Dânişmendliler"i "aldatabilmek" ve "kandırabilmek" te zor.
"Dânişmendli" olabilmenin yolu, "Görünür-Görünmez Üniversitelerimiz"den geçiyor.
"Pandemi süreci"ndeki imtihanlarda, üstelik "iki büyük avantaj " da vardı:"Konular daraltıldı, 30 dakika süre fazlalığı verildi."
Hele bu sene ikinci defa imtihana giren "adaylar", daha da "şanslı..."
Haydi hayırlısı...
Tabii, "mes'eleye holistik" bakıp; "onbinleri, yüzbinleri bulan sıfır çekmeler"i de görürsek; "durumlar" ne olacak!?
"Hukuk Fakültesi" mi "okumak" istiyorlar?
"Liberal Terminoloji"ce demek istemiyorum amma "Bırakın da okusunlar..."
Belki "Hukuk Âlimi" bile olurlar...
"Herkesin bir hesabı varsa, Yaradan'ın da var..."
Elhasıl, "men" bu yazıyı, "lavabo" önünde, ayakta yazarken bile ; "çatlayan çatlıyor; patlayan patlıyor..."du...
"Manzara-ı Umumiye" de böyle...
28 Haziran 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com

Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

BİR DÖNEME IŞIK TUTMAK..."15 TEMMUZ SÜRECİ", DÖNEMİN "TER İLÇE EMNİYET MÜDÜRLERİ"NİN ÂKIBETLERİ NE OLDU?

BİR DÖNEME IŞIK TUTMAK…
“15 TEMMUZ SÜRECİ” , DÖNEMİN “TERME İLÇE EMNİYET MÜDÜRLERİ”NİN ÂKIBETLERİ NE OLDU?

1- Ahmet ÇELİK: 2013-2015-EMEKLİ OLMUŞ
2- İsmail CANPOLAT-2015-2016- BM YURT DIŞI MİSYON GÖREVİ(4 Mayıs 2016)
3- Lütfi TANRIKULU. 13 MAYIS 2016-05 EYLÜL 2017’de yani 15 TEMMUZ’dan neredeyse 14 Ay Sonra Samsun Havalimanı Şube Müdürlüğü’ne atanmış.
“Teknolojik İmkânlarla” elde edilen “veri”ler, “done”ler, “bilgi”ler muvacehanesinde, neticeten, “15 Temmuz Süreci”nde; 2013-15 Temmuz 2016 yıllarında, “Terme İlçe Emniyet Müdürlüğü” ‘makamı’na oturmuş olan “Emniyet Müdürleri”miz; “FETÖ/PDY Terör Örgütü Kapsamı”nda, hiçbir işleme maruz kalmamışlar..
Çünkü “görev yaptığı yıllar” içerisinde, FETÖ/PDY Terör Örgütü’nden bir “bulaşma” yaşamamışlar…Yani “FETÖ/PDY Terör Örgütü Kapsamı”nda, hiçbir “olumsuz resmî işleme” maruz kalmayarak; “15 Temmuz 2016 Darbe-İşgal Girşimi Olayı” sebebiyle, “alınlarının akı ile” “tertemiz” çıkmışlar…
“15 Temmuz Süreci”ndeki, dönemin “Terme İlçe Jandarma Komutanı”nın; dönemin “Terme İlçe Kaymakamı”nın “FETÖ/PDY Terör Örgütü Kapsamı”nda “görevlerinden alındığı”, “hapishanelere konulduğu”ve hattâ dönemin “Terme Belediye Başkanı”nın bile “soruşturma” geçirdiği zaman dilimlerinde, dönemin “Terme İdare Mekanizması’nın Üst Düzeyi”ni teşkil eden “Terme İlçe Emniyet Müdürleri”nin birinin bile FETÖ/PDY’ci çıkmamış olması- 4 Polis Memurunun FETÖCÜ/PDY’ci Çıkmasına Rağmen; 2 Polis memurunun da ‘serbest’ bırakılmasına rağmen- “Terme İdarî Tarihi “ açısından da, “en güvenilir kurum” olarak da, “milletimizin teşkilâtı” diye “nam da salmış”, “Terme İlçe Emniyet Müdürlüğü Kurumu” olduğunu da ispatlamaktadır…
Yaptığım “tahkik”ler neticesinde,“Anadolu Şımarığı” veya “Anadolu Ukalası”, “Bencileyin Müslüman Türk Çocuğu” olarak; “15 Temmuz 2016 Olayı” sonrası, âdeta “unutturulan” dönemin “Terme İlçe Emniyet Müdürleri”nin âkıbetleri bu şekilde olmuş, “Vatana Hıyanetin Anatomisi” muvacehanesinde, bir “hıyanet izi”ne rastlanılamamıştır.
Ömründe, “Sınıf Öğretmeni” bir “Devlet Memuru” olarak da; bir sebeple, Şanlıurfa-Akçakale-Yalıntaş Köyü’ne kadar gelen dönemin “Şanlıurfa Valisi” ‘Şehabettin HARPUTLU” ile yine Samsun-Salıpazarı-Konakören’e, yine bir sebeple tabiri caizse “ayağıma kadar gelen”- ki ekseriyetle fiziken de kimsenin ayağına gitmemişimdir- dönemin Salıpazarı İlçe Emniyet Müdürü bile FETÖ/PDY Terör Örgütü Kapsamı’nda, “görevlerinden alınmışlar”dır. Hattâ yanlış bilmiyorsam; dönemin Samsun-Lâdik İlçe Emniyet Müdürü de, “görevinden alınmıştır…”
Ne demek istiyorum?
Bir “Devlet Mekanizması” tahayyül ediniz ki; FETÖ/PDY Terör Örgütü Kapsamında, “TSK’dan %80”; “Emniyet Kurumu”ndan da “%70” oranında ‘görevden alınmalar” yaşanmıştır…
Böyle bir “Türkiye Devlet Mekanizması Hakikati” karşısında da, âdeta “işkillendim”; velâkin dönemin “Terme İlçe Emniyet Müdürleri”nde, böyle bir “Vatana Hıyanet Tesbiti” yapabilecek bir “delil”, “kanıt”, “ispat”, “bulgu” bulamadım…
Bulabildiğim bir “bulgu” var ise –ki bu ‘bulgu’ da “15 Temmuz 2016 Olayı Sonrası” içindir-geçenlerde de bir yazımda yazmış olduğum üzre; “Hitit Tapınakları Rahibeleri Teknesi”(Amazonizm İdeolojisi)’ne ‘binmiş’ olmalarıdır.
Anladım ve kavradım ki; “Samsun Emniyet Müdürlüğü Kurumu”, dönemin peşi peşine “3 Türkiye Şampiyonluğu”nu Kazanmış “İlk Anadolu Takımı Trabzonspor” gibi, “Samsun Emniyet Müdürlüğü Kurumu” da, “alt yapı”dan “Emniyet Müdürü Yetiştiriyor” olsa gerek!
Velâkin/Ancak, bir dönemin “Tetikçilerinin Arkasına Türk Bayrağı Koyan Bir Kurum” ve “FETÖ/PDY Olayı” sebebiyle de, neticeten de, “sicili bozuk bir kurum” da…
İŞTE “TERMELİ EMNİYET MÜDÜRLERİ”
“Terme İlçesi”, biz “Termeliler”, “1’den fazla sayıda ‘Emniyet Müdürü’ çıkarmış bir ‘şehir’ de, bir ‘halk’ da…
Bencileyinin bu “tahkik”imde “tesbit” edebildiğim “Termeli Emniyet Müdürleri” ise şunlar:
1- Kilis Emniyet Müdürü Candemir ÖZDEMİR(2017)
2- Emniyet Müdürü Metin TANRIVER(2017)
3- Silivri Emniyet Müdürü Hakan ÇALIŞKAN(Vefât)
Elbetteki, “Türkiye Emniyet Müdürlüğü Teşklatında-Kurumu”nda, benim de bildiğim, hâlen “görevde olan”, çok sayıda “Emniyet Teşkilatı Çalışanı, Terme’nin Evlâdları” vardır…
ELHASIL:
“15 Temmuz 2016 FETÖ/PDY İşgal-Darbe Girişimi”nin “4.Yılı”na ramak kala, “Bir Döneme Işık Tutmak” bâbından; “Terme İlçe Emniyet Müdürlüğü Kurumu”, “tertemiz çıkmıştır” diyebileceğimiz bir “Resmî Kurumumuz”dur…
“Eskimeyen büyüklerimiz”in de ifâde ettikleri üzre; "Emniyet Teşkilatımız", bilhassa da "Cumhuriyet Tarihimizin En Zor Yılları"nda,"Vatana Hıyanet Konsepti" açısından âdeta "Yüzünün Akı ile çıkmış", "Terme İlçe Emniyet Teşkilâtımız", hâlâ “Milletimizin Teşkilâtıdır” vesselam…
27 Haziran 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğiitmci