28 Nisan 2019 Pazar

"TERME ŞEHRİ"MİZİN 'KOZLUK MAHALLESİ'NDE YAŞANILAN ERMENİ-RUM TERÖRÜ(*)

SÖZDE “ERMENİ SOYKIRIMI”,
ÖZDE “ERMENİ TERÖRÜ” HÂDİSELERİNİN 104. YILDÖNÜMÜ(24 NİSAN 1915-24 NİSAN 2019) HÂTIRASINA…
“TERME ŞEHRİ”MİZİN
“KOZLUK MAHALLESİ”NDE,
104 SENE ÖNCE YAŞANILAN
ERMENİ-RUM TERÖRÜ(*)

Seneler önce kitaplaşan "Kozluk Belgeseli Kitabı"nda ki bilgilere göre; Terme'mizdeki "Kozluk Mahallesi"ndeki, bilhassa da "Rum Çeteleri" nin varlığı ve "terör"leri...
Terme'mizin "Kozluk Beldesi", "Kozluk Mahallesi"ndeki, seneler önce neşredilen "Kozluk Belgeseli " kitabına göre; "Ermeni-Rum Çeteleri"nin varlığı ve "terör"leri...

"Terme'de Ermeni-Rum Terörü"ne uğrayan Türkler...

Terme "Kozluk Mahallesi"ndeki, bilhassa da "Rum Çetelerinin Terörü"nü belgeleyen "Kozluk Belgesi Kitabı.."

Bundan nerede ise 100(yüz) sene önce Terme Kozluk Mahallesi'nde, bilhassa da "Rum Çeteleri", "Terör" estiriyordu..Seneler önce yayınlanan "Kozluk Belgeseli Kitabı"ndaki bilgilere göre...

Terme'mizin "Kozluk Beldesi","Kozluk Mahallesi"nde, bundan 100(yüz) sene önce "Rum Çeteleri"nin estirdiği "terör eylemleri...""Kozluk Belgeseli Kitabı"ndaki bilgilere göre...

"Terme'de Ermeni-Rum Terörü..."

(*): İsmet GÜLTEKİN, Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci,”TERME’DE ERMENİ-RUM TERÖRÜ”,e-kitap,(PDF)

TARİHTE "BÜYÜK İSKENDER"İN ALAMADIĞI ŞEHİRLERDEN BİRİ: TERME

TERME: TARİHTE BÜYÜK İSKENDER'İN ALAMADIĞI ŞEHİRLERDEN BİRİ

Günümüzde Antalya Büyükşehir hudutları içerisindeki "antik" yani "Türk-İslâm Dönemi","Roma Dönemi şehri Termessos şehri..."
Yani günümüzdeki ismi ile "Antalya'daki Terme Şehri..."
"Anadolu Coğrafyası"ndaki "İkinci Terme Şehri.."
Hem de "Amazonizm İdeolojisi"nin 'Hortlatılamadığı Terme Şehri...'
"Dünya Küresi"nde bir "Üçüncü Terme Şehri"daha var...

"Anadolu Coğrafyası" dışında...
"Çizme Şekli"ndeki "ülke"de...
Bu kadar ipucu kâfi...
Antalya Vilâyetimizdeki "Terme Şehri"mizin koordinatları ise;36 °58' 57" Kuzey;30°27'52" Doğu meridyenleri arasında....
BÜYÜK İSKENDER:"-ORDUMU,BU KARTAL YUVASI ÖNÜNDE KAYBEDEMEM"
Büyük İskender, M.Ö.333'de "Terme Şehri"ni almak istedi.

Velâkin ;"- Bırakın kalsın.Yolum daha uzun benim. Ordumu, bu kartal yuvasının önünde kaybedemem" dedi.
Ve "Terme Şehri","alamadığı şehirler"den oldu...
Vesselam...

Terme,26 Nisan 2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Not: "Google Arama Motoru"na,"Antik Şehir Termessos" yazınız lütfen...

TERMELİ GÖNÜL ADAMI AHMET ŞİŞMAN DA "UÇMAĞA VARDI"

TERMELİ GÖNÜL ADAMI
AHMET ŞİŞMAN DA “UÇMAĞA VARDI”

Rahmetli,“Terme Şehri”mizin “gönül adamı”, “gönül dostu”, “Allah(c.c.) dostu”, “ilim sahibi” ve “marifetullah” cihetin de “Allah(c.c.) dostu” olduğunu şuurlu bir şekilde bilenlerdendi…
Tutturmuşlar “Terme Şehri”mizin “Amazonizm İdeolojisi” meftûnu, belki de “Türkiye geneli”nin “en çirkef yerel gazetesi”, malûm gazete, hem “Terme Pınarı Dergisi”nde, hem de Samsun’umuz da “Amazonizm İdeolojisi”ni yayıcı, İlahiyatçı-Edebiyatçı malûm “Yeşil Kemalist Zihniyetli” kişinin kaleminden; “Mühürdar” dı, “Mühürdar” dı…” deyip duruyorlar…
Hal bu ki, düpedüz “Terme Şehri”mizin en namlı “Nalburu” idi…
Ömrünün çoğunun geçtiği “Terme Pazar Camii/Terme Merkez Camii”, “Terme Şehri”nin göbeğindeki, “Amerikalıların”, “- Bu ahşap camiinin temeli, bin sene bile dayanır” dediği “Terme Ahşap Camii/Terme Tahta Camii” karşısındaki, “virahane”yi çağrıştırıcı “mekân”ında, ne “sohbet”lerini dinleyerek de büyüdük.
Rahmetlinin “belagat” dolu cümleleri, “edebiyat”, “şiir okuyuşları”, her defasında mest edici kıvamda idi.

“TERME GENÇ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATI”NDAN, “İSLAMÎ HAREKET”E…
“Karışık-kuruşuk”, “düzensiz” görünümlü “nalbur dükkanı mekânı”nda, “Millî Gazete”, hiç eksik olmazdı…
“Haksöz Dergisi” gibi dergileri de, ömründe ilk defa “mekânı”nda görmüştüm.
Yanına gelenlerle “sohbet” etmekten, “hasbihâl” etmekten hiç “yüksünmediği” gibi,”bitki çayları” ikram etmekten; beğendiği ve cay-ı dikkat “gazete kupürleri”ni de “mekânı”nın camına yapıştırmaktan da “yüksünmezdi..”
Hele “TermeŞehri”mizin “Bişr-i Hafî”si, “yalınayaklı deli Metin”i, öyle bir doyurur ve peşinden de “Kur’anî ifâde” ile; “- Sizlerden teşekkür bile beklemiyoruz” derdi…

“Terme Şehri”mizin, belki de “Samsun il ve ilçeleri” içerisinde, “en samimî anti-siyonist”ti idi.
“Anti-Siyonist Şahsiyet” olmada , “Türkiye geneli”nde bile “sıralamaya girecek kadar” da vardı…
“Yahudi Zihniyeti”ni ve “Siyonizm”i, sahih bir şekilde anlamış ve kavramış ve “Cuma Namazı” çıkışlarında veya vesaire günlerde “mekânı”na uğrayanlara da, “Yahudi Zihniyeti”ni ve “Siyonizm’in İç Yüzü”nü de anlatırdı..
Bir defasında, bana, “Terme Genç Ülkücüler Teşkilatı Üyelik” kağıdını vermişti.
Şimdi, kütüphanemin kim bilir neresinde…
Velâkin altı ciltlik “dökümanter” çalışmanın müellifi Hakkı ÖZNUR’un, “Ülkücü Hareket-Portreler” cildinde,bir “seçim dönemi”nde, “Türkeş Mes’elesi”nde de, “fikir-düşünce dünyamıza” ise adetâ “menfî/olumsuz” bir şahsiyet olarak da geçmişti.
Bana verdiği “Terme Genç Ülkücüler Teşkilatı Üyelik” kağıdı aklıma geldikçe, belki de, rahmetli, bir zamanlar “Ülkücü Şahsiyet”e, “Ülkücü Kimliğe” de sahipti.
Günümüzde “DHA”nın “Posta Gazetecileri”nin de tarif ettiği kıvamda, tam bir “Güzel Adam”dı da…
Hastalığını işitmiş,”ömrü bekâr”, “hiç evlenmemiş” olarak geçtiğinden; aynı evde senelerce beraber kalmış olan “yâreni” Ahmet’e, zaman zaman “hal ve hatırı”nı da sorardım.
En son sorduğumda ise, “- Tekkeköy’de, bir akrabasının evinde, hasta” dediğini hatırlıyorum…
Kaç defa ziyaretine niyetlendiğim hâlde, nasip olmadı…
Bir “Berat Kandili Gecesi(19 Nisan 2019,Cuma)” vefât ettiğini ve “Terme Şehri”mizin “en sırlı kabristanlığı” denilecek, “Terme Adliye Binası Batısı”ndaki kabristanlığına defnedildiğini , bugün, malûm “yerel gazete”den öğrendim..

Ne hasta iken ziyaret edebildim; ne de cenazesinde bulundum.
Beni de ilk defa kendisi ile rahmetli Eyüp ŞENTÜRK’ün tanıştırdığı hatırlıyorum…
Biraz, “M. Kemal Mes’elesi”nden olsa gerek; “Terme Şehri”mizin “İstiklal Madalyası” sahibi,”Yalı Mahallesi Kabristanlığı”nda metfûn; elini kimselere öptürmeyen; çünkü “Efendi Rasulullah Efendimizdir; biz kim efendi olmak kim?” diyen,”Kara Mehmet” namlımız ise rahmetliyi “sevmez, beğenmez”, “Bırak şunu!!!” derdi…
Termeli Gönül Adamı Ahmet ŞİŞMAN, böyle “çok yönlü bir şahsiyet” idi de…
Kimbilir geriye “yakın tarih” ile “Yahudi Zihniyeti ve Siyonizm’in İç Yüzü”ne dair ne yazılı” hâtıralar”, gazete “kupürleri” de bıraktı…
“Terme Şehri”mizin “tarihi” ile de çok sayıda malumatlara sahipti…
Yanına gelen her “gulam”a, her “sıbyan”a, her “çocuğa”, “şehadet parmağı”nın kaldırdır ve “Allah birrrrr” dedirti.
Rabbül’âlemin; “tamamlayamadığımız hasbihâlleri” de, “cennetlerde tamamlamayı” lütfetsin.(Âmin)
“Muhakkak biz Allah’ın kullarıyız ve Muhakkak biz Allah’a döneceğiz…”
El-Fâtiha
24.04.2019
Salıpazarı, 24.04.2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

"BOZKURTLARIN ULUMASI" MES'ELESİ

"BOZKURTLARIN ULUMASI" MES'ELESİ

"Bozkurtların uluması"nı, çoğu "Bozkurtlar" da bil-mi-yor herhalde...
Bir zamanlar,"Bozkurtların uluması"nı ben de bil-mi-yor-dum.
Seneler sonra öğrendim...
"BOZKURTLAR NASIL ULUR?"
Bazen, "doğduğum beled"de,"iyiliği emret mek, kötülüğü nehyetmek" babından; "bütçe"me göre "bişeyler" yapardım:
"Günlük periyotlu","Türkiye Geneli"ne yayın yapan "Yeni MESAJ Gazetesi" gibi," Diriliş Postası Gazetesi" gibi ceridelere, kendimce sahip çıkar; âdeta "Sazan Sarmalı Sistemi"nde, "meccanen mücadele" ederdim...
Hattâ öyle kerteye gelirdim ki; "tam abone yapma kertesi"ne,"ülke şartları"ndan dolayı "bırakmak mecburiyeti"nde kalırdım...
İşte böyle bir vetirede; "Yeni MESAJ Gazetesi"nin ikinci sayfasında, çok ehemmiyetli yazıları neşredilen,"Edebiyatçı" Prof. Nurullah ÇETİN'in alakalı yazısında,"Bozkurtların Uluması Mes'elesi"ni de "aydınlatıyor"du:
Prof ÇETİN:-" Bozkurtlar, Allah'ın Bozkurtları, ser'lerini,başlarını semavata, gök kubbeye doğru uzattıklarında;"Huuuuuu! Huuuuuu!",diye Allah'ı zikrederler..."diye yazıyordu...
Bazı "Bozkurtlar"ın da 'yanlış' bildikleri gibi;"Bozkurtların düşmanları"nın ise "kasıtlı" olarak dedikleri gibi; asla ve kat'a "Avuuuuu! Avuuuuu!" diye "Ulumaz"lar....
Üstelik "Bozkurtlar"ın, tıpkı "zikir meclisleri"nde, yaradanı zikreden "Halvetî Gardaşlar"ımız gibi,"Hû! Hû!" diye,"Huuuuuuuu!" diye Allah'ı zikretmelerinin bir mânâsı da mevcut:
"- Hey! Bozkurtdaşlarım! Dara düştüm.Bana yardıma gelin..."

NETİCE-İ KELAM:
Şayed "Ergenekon'dan Çıkış"ımızımızdaki gibi,"Biz Türklere Yol Gösteren","Nurlu Bozkurtlar","Nur'dan Bozkurtlar","Tanrı Dağları"na çıktıklarında;"Ser'lerini gök kubbeye uzatarak; 'Huuuuuu! Huuuuuu!" diyerek, Allah'ı zikretmeliler....
Vesselam....
Terme,22.04.2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

18 Nisan 2019 Perşembe

"İSLAM'IN MEDAR-I İFTİHARI/İFTİHAR KAYNAĞI HAMİD FENDOĞLU"; NÂM-I DİĞER HAMİDO


17 NİSAN 1978-17 NİSAN 2019
ŞEHADETİNİN 41. YILDÖNÜMÜ HÂTIRASINA…

“İSLÂM’IN MEDÂR-I İFTİHARI HAMİD FENDOĞLU”;
 NÂM-I DİĞER HAMİDO”


Her “17 Nisan”da, ‘hatıralarım canlanır…”
Onca “Siyasî Buhranlar”la dolu, son “17 Gün”e rağmen; ‘İslâm’ın Medâr-ı İftiharı/İftihar Kaynağı Hamid FENDOĞLU”nu da, nâm-ı diğer Hamido’yu da, “Tabuları Yıkan Adam”,”Şehid Cumhurbaşkanı”mız  Turgut ÖZAL’ı da, 2019’un “17 Nisan”ında da, hatırladım…
“Hamido”, ‘Hamid’ isminin ‘Kürt Lisânı’ndaki karşılığı…
Bundan seneler önce, yine bir “17 Nisan”da, Malatya İli Bulgurlu Köyü(şimdi herhalde Bulgurlu Mahallesi deniliyor)nü de,yukarıdaki ifâdelerin yer aldığı “Aile Kabristanlığı”nı da, bizatihî ziyaret etmiştim.

“Duâ”larımı okuduktan sonra, benim gibi ziyaretine gelmiş bir sevdalısı,bir kağıda yazdıklarını, şehid torunu Mehmed Kürşad’ın mezartaşı başına koymuştu.
Öfkeliydi ve âdeta “Komünistlere  lânetler” okuyordu.
Bu ziyaretimde, o zamanlar bir ‘Hukukçu’ da olan,“Tercüman Gazetesi”ni ‘yöneten’ ve “başyazar”lık yapan Taha AKYOL’u da telefon ile aramış; nâm-ı diğer “Hamido Vakıâsı”nın ne olacağını suâl eylemiştim..
“Bulgurlu Köyü”ndeki çiftliğini de ziyaret etmiştim..
Ömrümde “ilk tavus kuşu”nu da, orada görmüştüm.

                                        HAMİDO

Yine seneler önce bir “Hamido” kitabını da hatırlıyordum..
Bugün “dijital çağ”ın muktezasınca yaptığım tahkikler neticesi, anladım ve kavradım ki, Malatyalı Hamido hakkında, ne de az şeyler biliyor muşum…
İlk “Hamido” isimli kitabı yazan ve ‘Zaman Kitap’da yayınlatan müellif; sonradan “Hamido” isimli eserini daha da genişleterek; “HAMİDO-Meclisin Son Kabadayısı-İlk Fail-i Meçhul” ismi ile hattâ “Malatya Kabadayıları” isimli bir başka eseri ile geliştirmiş.
Müellif,“Saddam’ı Deviren ABD-İsrail Güdümlü Tarikat:Kesnizani-Irak’ın FETÖ’SÜ” isimli gayet ehemmiyetli eserin de sahibi…

Meğerse Malatyalı Hamid FENDOĞLU, nâm-ı diğer HAMİDO; “Kürt Aşiret Ağası” olarak; rahmetli “Şehid Başbakanımız Ali Adnan MENDERES”in ‘Demokrat Partisi” ile ‘siyaset’e atılmış..
“27 Mayıs 1960 Darbesi” sonrası da, üç seneden fazla “Yassıada Zindanları”nda kalmış…
“Hakikî Kabadayı”larımızdan…

Malatyalı Hamid FENDOĞLU, nâm-ı diğer Hamido;  bir başka  Malatyalı eski “Cumhurbaşkanı”mız İsmet İNÖNÜ’nün; “gördüğünde ayağa kalktığı ikinci şahsiyet” de..
“Cumhuriyet Tarihi”mizde, “Trabzon Mebusu Ali Şükrü Efendi”yi saymazsak; “İlk Fail-i Meçhul”umuz…
Tamı tamına Malatya’da, “54 sene”lik “Malatya CHP Belediye Başkanlığı Saltanatı”nı da ‘yıkan’ adam: Hamido..
“Milliyetçi Hareket Partisi+Millî Selamet Partisi+Adalet Partisi”nin ‘ortak adayı’, “Bağımsız Malatya Belediye Başkanı Adayı” olarak…

“Malatya Belediye Başkanlığı”nın “4.ayı”nda; kimilerinin “Türkiye’mizin 12 Eylül 1980 USA Askerî Darbesine giderken, “darbe şartlarını olgunlaştırmak gayesi” ile “paketli bomba ile”, hem kendisi, gelini Hanife Hanımefendi ve torunları Melik Bozkurt ve Mehmed Kürşad ile şehid” edildiğini”; kimileri yine “12 Eylül USA Askerî Darbe Yolu”nda, “kaos”u derinleştirmek isteyen ‘Gladyo/Kontrgerilla’ tarafından şehid edildiğini”; hakkında ilk eseri yazmış olan şahsiyetce ise”Sol ve Kürt Terörü” neticesi şehid edildiğini”; ‘tarihî perspektif’ sahiplerince ise “Bölge Çapında Lider” olan nâm-ı diğer Hamido’nun; ‘Bölge’de gözü olan,‘Arz-ı Mevûd Ülküsü” sahiplerince şehid edildiğini” ifâde etseler de(TRT Haber, 45 dakikalık ilgili video röportaj); aradan geçen 41 seneye rağmen; hâlâ “fail-i meçhul” bir “vakıa…”
Üstelik “17 Nisan” tarihine, 8. Cumhurbaşkanımız,”Şehid Devlet Başkanı”mız, rahmetli Turgut ÖZAL’ın da, eski’Bağımsız Malatya Belediye Başkanı’mız “nâm-ı diğer Hamido’nun da, rahmetli Eşref BİTLİS’in de şehid edildiği tarihler”, diyenler de var.

‘Google’la, “17 Nisan-Hristiyanlık Tarihi”yazdığımız da ise; “Ortodoks Hristiyan Terörü”nü de çağrıştırıyor…

ELHASIL:
Hâlâ “fail-i meçhul” bir “vakıa” olan nâm-ı diğer Hamido’nun, 17 Nisan 1978’de, şehadeti ile “Hamido”lar yok mu edildi?
Hamidolar ölmez…
Ve yeğeni “Hamido”, günümüzde Malatya MHP Milletvekili…
Vesselam…
Terme, 18 Nisan 2019
İsmet GÜLTEKİN

Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

16 Nisan 2019 Salı

VE 22 SENE SONRA,SAMSUN COĞRAFYASINDA, BİR "4 NİSAN" SABAHI

VE YİRMİ İKİ SENE SONRA,
SAMSUN COĞRAFYASINDA,
BİR "4 NİSAN" SABAHI

Bugün, "BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ"in, 4 Nisan 1997'de, Amasya'da "Hakk'a Vâsıl" olduğu günün 22. seney-i devriyesi, yıldönümü...
Merhum Galip ERDEM gibi, bir "28 Şubat Süreci"nde, "refik-i âlâ"ya, "Âlâ Refik"e, "En Yüce Dost"a kavuşmuştu..
Amasya'daki "seçim çalışması"ndan dönerken..
Belli ki, arabanın içinde bunalmıştı:
Emretti:"- Açın şu camları...", dedi.
Ben, "Hakk'a Vâsıl" olduğu "28 Şubat Süreci"nde, Erol KAYA'nın İstanbul Pendik Belediye Başkanı olduğu dönemde, Pendik Büyük Birlik Partisi'nde kalıyor; "çay ocağı" ve gelen -gidenlerle ilgileniyordum.
Hem de , günlük periyotlu "Gündüz Gazetesi"nde de,"Köşe Yazarlığı" yapıyordum.
Vefât ettiğini öğrendiğimde ise; "Bir ömür böyle geçti", demiştim.
VE 22 SENE SONRA 
BİR "4 NİSAN" SABAHI
"Perşembe gecesi" de, Kur'an-ı Kerim"den okuduğum sûrelerin sevabını, rahmetli "Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ"in ruhuna da bağışlamıştım.
Çoğu kere yaptığım üzre; Çarşamba kaldırımlarında, "sabahın nurunda", Samsun'un bazı gazetelerini ve de "Türkiye Gazetesi"ni, kağıda basılı şekilleri ile okudum.

Esefle belirteyim ki; "Ülkücünün öfkesi işte.Kısa sürer. Geçer..." mi?". Derler, "Ne derlerse desinler; birden fazla "beddualar" ettim...
İki-üç günden beri; anlaşılan bir dizi 'programlar' için; "Samsun Türk Ocağı Şubesi "nce "davet"edilmiş olan; "Türkolog", "Yeniçağ Gazetesi Köşe Yazarı","Öğretim Üyesi", eski "TDK Başkanı" Prof.Dr.Ahmet Bican ERCİLASUN'un "ağzı"ndan verilen ve de çoook dikkat çekici "birinci sayfa haber başlığı": "Türk Tarihinin En Büyük Devrimcisi"
"Spot Haber"de ise; " Satuk Buğra Han, Türk tarihinin en büyük devrimcisidir" ifâdeleri...
İlgili haberin "ayrıntıları"nda da, bir'den fazla sayıda "devrim" mefhumu kullanılmış...
"Gönüldaşım Tayyibim! Yoldaşım Putin'im! Kaderdaşım Anadolu Çocukları.Ve Devrimdaşım Satuk Buğra Han!" der gibi...

Üstelik "Dargın Bozkurtların Lideri", rahmetli Hüseyin Nihal ATSIZ'ca ifâde edersek;" Ne demek biz Türklerin İslamiyeti,"Devrimci" Abdulkerim Satuk Buğra Han ile "din değiştirerek" kabul etmesi? Biz Türkler; "ilk insan" ve "ilk Peygamberimiz" Adem Aleyhisselamdan beri; "kâlu belâ"dan beri," İslâm" değil miydik? " Müslüman" değil miydik?
Biz Türklerin bir "cahiliye hayatı" mı vardı?
"Türk Hun İmparatorluğunun Kurucusu Oğuzhan, Metehan", "124 bin Peygamberlerimiz"den biri değil miydi?
"Devrim", "Yoldaş", " Devrimci", " Yoldaşlar" gibi mefhumları hâlâ kullanan, kabaca "Türk Sağı" zihniyetlilerini,bir'den fazla sayıdaki yazılarımla,"fikir öfkem"ile uyardım..
Velâkin yarım asrı aşan ömrümde," Bir Güzel Ülkü Uğrunda Geçen 50 senede", hâlâ "FETÖ/PDY'NİN ve "U.S.A. İSTASYON ŞEFLERİ"NİN KAL'ASI OLAN SAMSUN"da, hem de bir "TÜRKÇÜ PROF.'UN AĞZINDAN"yazıldığı anlaşılan "haber yazı" da, "Devrimci", "En büyük devrimci", " Devrim" mefhumlarını, "ilk defa"okudum, "ilk defa" baktım ve gördüm...İrkildim...
"Türk Tarihi" ve " Türk Dili" mevzûlarında, birçok "Batı Şaplonları"nı, birçok "Batı Zincirleri"ni, birçok "Batı Kalıpları"nı kıran "Türkçü Prof."un; nasıl oldu da "ağzı"ndan "En büyük devrimci", "devrim" mefhumları çıktı?

Üstelikkırdığı"şaplonlar"ın,"zincirler"in","ka-lıplar"ın çoğunu, 1982'lerde, "Lise 3"e giderken; "Lise 3 Matematik sınıfı"nda tahsil görürken; "Tarih Dersleri"mize giren Nuri YAZICI, kırmıştı zaten...
"Türkçü Prof."un Samsun'da anlattıklarının çoğunu, ben, taa 1980'li yıllarda, 1982'de biliyordum zaten..
YA "MHP İL BAŞKANI ABDULLAH KARAPIÇAK"A NE DEMELİ?
Son zamanlarda "Termeli" değil de "Salıpazarlı" olduğu dillendirilen ve yine "Samsun MHP İl Başkanlığı Dönemi"nde; "Sanki darbe olmuş"gibi, aylarca kapalı kalan "Terme Ülkü Ocağı Eğitim ve Kültür Vakfı" nâmı ile de hatırlanan MHP'li KARAPIÇAK da, yine bir "4 Nisan Sabahı", "öfkelenmeme sebep" olan biri oldu.
"Samsunlu Şehid Ülkücüler" kitabının müellifi olan "ben"i, aradan geçen onca seneye rağmen; ne "Genel Merkez"ce, ne de "Samsun MHP İl Merkezi"nce hattâ ne "Terme MHP İlçe Teşkilatı"nca, ne de "Terme Ülkü Ocağı Teşkilatı"nca," bir defa bile arayıp teşekkür etmeyen" MHP'liler... MHP Samsun İl Başkanı Abdullah KARAPIÇAK ise daha "Samsunlu Şehid Ülkücüler"in; "Samsunlu Ülkücü Şehidler"in
"sayısı"nı bile bilmiyor...

"2019'lar Türkiyesi"nde bile hâlâ bütün "Büyük Birlik Partililere",bütün "BBP'lilere", düpedüz "Hâin","Hâinler"  hattâ “Ajan”nazarından bakan bütün "MHP'liler"; "4 Nisan 1997" sonrası, 22 senelik "Dr. Devlet BAHÇELİ " "lider"liğindeki "Milliyetçi Hareket Partisi(MHP)" ile esasında "Ülkücü Hareket"in birçok "kırmızı çizgiler"inin "çiğnendiği"nin ve hattâ "delete "edildiğinin de "farkındalar" mı?
ELHASIL:
Bir "4 Nisan Sabahı" "fikir öfkeme" de sebep olan "Türkçü Prof." ERCİLASUN'u ve "MHP Samsun İl Başkanı" KARAPIÇAK'ı kınıyorum...
Ve rahmetli "Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ"ce diyorum:"- Âşıklar ölmez..Hayvanlar ölür..."

Vesselam...

Salıpazarı, 4 Nisan 2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

SÖZDE "ERMENİ SOYKIRIMI"; ÖZDE "ERMENİ TERÖRÜ" MES'ELESİNİN 104. YILDÖNÜMÜ HÂTIRASINA: TERME'MİZDE ERMENİ TERÖRÜ(*)

24 NİSAN 1915-
24 NİSAN 2019
SÖZDE "ERMENİ SOYKIRIMI";
ÖZDE"ERMENİ TERÖRÜ" MES'ELESİNİN
104. YILDÖNÜMÜ HÂTIRASINA...
TERME'MİZDE ERMENİ TERÖRÜ(*)

10 Nisan 2019 Çarşamba

"ZİNCİRLER KIRILSIN, AYASOFYA AÇILSIN"

"ZİNCİRLER KIRILSIN, AYASOFYA AÇILSIN"
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
MTTB GENEL BAŞKANI


Artık gerilerde kalan "31 Mart 2019, Mahallî İdareler Seçimleri Süreci"nin en ehemmiyetli vaadi:
"- Ayasofya Müzesi'ni, tekrar 'Camiî statüsü"ne getirerek, 'bedava/ücretsiz hâle de kavuşturmak"tı.
"Cumhurbaşkanı"mız, "Devlet Başkanı"mız,"Milletçe Seçilmiş İlk Cumhurbaşkanı"mız; "Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Etme Sistemi", kısaca "Türkiye'mize mahsus 'Başkanlık Sistemi'" mucibince de, hem bir "siyasetçi" gibi, hem de bir "Devlet Başkanı" gibi "seçim sahaları"ndaydı.
Ve ilk "TGRT HABER"de, "Ayasofya Müzesi'ni, tekrar 'Camiî statüsü"ne kavuşturacağı 'seçim vaadi'nde de" bulundu.
Akabindeki günlerde ise "Ayasofya Dâvâsı"nı, bilhassa "Türkiye Gazetesi", hem de "birinci sayfa haber -röportajlar"la da,"kamuoyu"nu aydınlatmaya" çalıştı...
Ekseriyetimizin "Particilik Batağı"na da mıhlandığı "vetire"de, yine ekseriyetimizin; bilhassa da "Muhafazakâr Sağ Kesim"ce "Yanlış bilinen doğrular" da hayķırıldı...
Ve "Tarihî Hakikatler" bir defa daha hatırlatılarak; âdeta "Doğru Söyleyen Tarih" 'hayķırıldı..."
"-Neymiş o haykırılan doğru tarih?" dediğinizi de işitir gibiyim.
"Ayasofya Camii"ni, "Kılıç Hakkı"mız olan "camii"mizi, asla ve kat'a, bazılarınca, hâlâ "İslâm Deccalı" denilen "M. Kemal", "müze"ye dönüştürmemişti.

Kaldı ki, Tarihçimiz Prof.Yusuf HALAÇOĞLU üzerinden dillendirilen "Tarihî Hakikat"e göre de;"-Zâten, hukuken de, "Ayasofya Camii", "Camiî statüsü"nde ve "kanunsuz olarak ibadete kapalı tutulmakta."idi...
Zaten "Camiî ler bedava/ücretsiz olurlar..."dı...
2019'lar Türkiye'sinde bile, "hukuken" "Camiî statüsü"nde olan "Ayasofya Camii"ni tekrar "Camiî statüsü"ne kavuşturacağım" demek bile "Millî Hafıza"dan da bîhaber/habersiz olmak demekti...
MTTB GENEL BAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN:
"-ZİNCİRLER KIRILSIN, AYASOFYA AÇILSIN"

"Kırmızı kaplı kitapları" "Diyanet Müessesi"ne bastırtan "Millî Başkan"ımız; maateessüf her defasında "Ayasofya Dâvâsı" "gündem"e geldiğinde, "Türk Milleti"ne "mobbing" yaparcasına "açıklamalar"da bulundu.
Malûm...
Halbu ki; bir zamanlar "MİLLÎ TÜRK TALEBE BİRLİĞİ (MTTB) GENEL BAŞKANLIĞI" koltuğunda iken; şöyle haykırıyordu:
"- ZİNCİRLER KIRILSIN, AYASOFYA AÇILSIN"

Benim takip edebildiğim kadarı ile günümüz, 2019 yılı "MTTB GENEL BAŞKANI"bile böyle haykıramadı da; sadece "MTTB BAYBURT ŞUBESİ BAŞKANI" böyle haykırabildi:
"-ZİNCİRLER KIRILSIN,AYASOFYA AÇILSIN"
"Zincir"in,"Zencir" şeklinde yazılışı ve söylenilişi ise; benim daha fazla hoşuma gidiyor:
"- ZENCİRLER KIRILSIN, AYASOFYA AÇILSIN"
ELHASIL:
"Bundan sonra ne olur?"
"Yunanlılar" ise böyle "açıklamalara" ilk tepkisini koyan "ülke" oldu.
Bir sürü sözde "hukukî engeller"i seslendirdi.
Bizler ise "mevcut durum analizi"ne göre de, bir türlü "biten seçim vetiresi"nden; hem "Devlet'çe", hem de "Milletçe" çıkamıyoruz.
Üstelik toplumumuzun % 70'ini teşkil eden "Muhafazakâr Sağ Kesim"; hâlâ esasında "Yalan Söyleyen Tarihî Haykırıyor..."
Tıpkı "MİLAT GAZETESİ" gibi...
Vesselam...
Terme,09.04.2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

"BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ(BBP) TERME İLÇE TEŞKİLATI", 31 MART 2019 MAHALLÎ İDARELER SEÇİM SONUÇLARI TAHLİLİ

31 MART 2019 MAHALLÎ İDARELER SEÇİMİ,

TERME ÖLÇEĞİNDE,

 “BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ(BBP) “,

SEÇİM  NETİCESİ TAHLİLİ…


“TERME BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ(BBP),

TARİHİNİN EN YÜKSEK OY RAKAMINA ULAŞTI: 331(ÜÇYÜZ OTUZ BİR)” DEĞERLİ OY…”

VE “ÇARŞAMBA BBP,VEZİRKÖPRÜ BBP, AYVACIK BBP” GİBİ, “TERME BBP”DE, ‘HERŞEYE RAĞMEN’, 3.SİYASÎ PARTİ OLDU.



“Büyük Birlik Partisi(BBP) Terme İlçe Teşkilatı”,“TEŞKİLATI’NIN HÂZİN HÂLİ”ne rağmen; hattâ 15 Temmuz 2016 sonrası, “Arnavut Rasim KANİ”ye rağmen; 31 Mart 2019 Mahallî İdareler seçimi, “Terme YSK Sonuçları”(*)na göre, 25 senelik ‘siyasî tarihi’nin en yüksek “oy sayısı”na, “oy rakamı”na ulaştı:

Üç yüz otuz bir oy…

Rakam ile 331 oy…

“En zor şartlarda”, %1 oy oranı ile 270 rakamı civarında Termeli seçmenlerimizden oy almış olan ‘Term Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı”, 31 Mart 2019 Mahallî İdareler seçiminde, “Terme haritası”nın neresinde olduğunu bile bilemediğimiz  mahallelerden; eski “idarî sistem”e göre, “köyler” den oy aldı…

 Samsun-Terme’mizin toplamda 81 (seksenbir) mahallesinin, 69(altmış dokuz) mahallesinden, “Terme Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı” oy aldı..

Terme’mizin hemen hemen %85 oranında, “bütün mahalleleri”nden oy aldı…

Örencik’ten Ambartepe Mahallesine; Erenköy’den Dağdıralı Mahallesine; Etyemezli’den İlim Dağı Mahallesine; Muratlı’dan Gökçeağaç Mahallesine; Taşpınar’dan Yukarı Taşpınar Mahallesine; Gölyazı’dan Çardaklı Mahallesine; Cılar’dan Karacalı Mahallesine  ve hattâ Sivaslılar Mahallesine  kadar, Termeli seçmenler, “Büyük Birlik Partisi”ne rey verdiler, oy attılar…

Terme’mizin en büyük mahallesi “Frenk Mahallesi”nden; ‘pardon’ “Fenk Mahallesi” seçmenlerinden; “Terme Büyük Birlik Partisi(BBP)”, 27 oy; ikinci büyük mahallesi, “Çay Mahallesi”ndeki seçmenlerden 26 oy; “Bahçelievler Mahallesi” seçmenlerinden 10 oy; “Elmalık Mahallesi” seçmenlerinden 12 oy; Terme’mizin “Âlimler Menbâı Mahallesi” “Sarayköy Mahallesi”ndeki seçmenlerden 4 oy; “Bazlamaç Mahallesi” seçmenlerinden 5 oy; “Evci Mahallesi” seçmenlerinden 10 oy; “Sakarlı Mahallesi” seçmenlerinden 6 oy; “Kozluk Mahallesi” seçmenlerinden 6 oy; “Gölyazı Mahallesi” seçmenlerinden 7 oy; “Karacalı Mahallesi” seçmenlerinden 6 0y; “Muratlı Mahallesi” seçmenlerinden 5 oy aldı…

“Terme Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı”, “Niksarlı Alevî “ kardeşlerimizin yaşadığı ve “Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)’nin Kal’ası” olarak bilinen “Sivaslılar Mahallesi” seçmenlerinden, “1 oy” da olsa, “oy aldı…”

“Terme’mizin Kürtler Mahallesi” olarak da bilinen “Çangallar Mahallesi” seçmenlerinden de, yine “1 oy” da olsa, “oy aldı…”

Yine “Terme Seçim Sonuçları”nın hattâ “Türkiye’mizin seçim sonuçları”nın “mini sonuçları”nı da veren, “Terme’mizin kilit/anahtar mahallesi”, “Yalı Mahallesi” seçmenlerinden de, “1 oy” da olsa, “oy aldı…”

Yukarıda isimlerini zikrettiğimiz “Örencik Mahallesi” seçmenlerinden 5 oy; “Ambartepe Mahallesi” seçmenlerinden “1 oy” da “oy aldı…”

“Dağdıralı Mahallesi” seçmenlerinden 2 oy; “Etyemezli Mahallesi” seçmenlerinden 5 oy; “İlim Dağı Mahallesi” seçmenlerinden “1 oy” da olsa “oy aldı…”

“Gökçeağaç Mahallesi” seçmenlerinden 4 oy; “Taşpınar Mahallesi” ile “Yukarı Taşpınar Mahallesi” seçmenlerinden 5 oy; “Çardak Mahallesi” seçmenlerinden  4 oy; “Cılar Mahallesi” seçmenlerinden 8 oy aldı…

“Terme Büyük Birlik Partisi(BBP) İlçe Teşkilatı”,“Akçay Karacalı Mahallesi” seçmenlerinden 4 oy; “Yüksekyayla Mahallesi” seçmenlerinden 2 oy ve “Uzungazi Mahallesi” seçmenlerinden de 6 oy aldı…

“Terme’mizin Elmaköy Mahallesi” seçmenlerinden ise 2 oy aldı…

“Terme Hz. Ali Mahallesi” isminin verilmesini arzuladığımız; “Hz. Ali (k.v.) Kayası”nın da bulunduğu “Kesikkaya Mahallesi” seçmenlerinden de, “Terme Büyük Birlik Partisi(BBP) İlçe Teşkilatı” 4 oy almış.

“Sivaslılar Mahallesi”, “Çangallar Mahallesi” gibi Terme’mizin 69 mahallesinden “oy almış” olan “Terme Büyük Birlik Partisi(BBP) İlçe Teşkilatı”nın, “hiç oy alamadığı” veya “sıfır oy aldığı” “Terme’mizin 12 Mahallesi”nin isimleri ise şunlar:

1-    Akbucak Mahallesi.
2-    Akçagün Mahallesi. Ki, eski ismi ile “Hülle” olan “Akçagün Mahallesi”, yine eski “idarî sistem” e göre “Hülle Köyü”, “Akçagün Köyü”, “Terme Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) İlçe Başkanı Hasan BEKGÖZ”ün “köyü”, “mahallesi”, benim de..

Döneminde “CHP’nin Kal’ası” yapılmak istenildiğini biliyoruz.

Nitekim”Akçagün Mahallesi” seçmenlerinden;  “Saadet Partisi Terme Belediye Başkanı Adayı Av. Ali YÜKSEL”i destekleyen ,“Millet İttifakı(SP+CHP+İYİ Parti)” ile “Yerel Seçimlere” giren “Terme CHP İlçe Teşkilatı”, 62 oy alırken; “Cumhur İttifakı(AK PARTİ+MHP)” ile de “Terme AK PARTİ Belediye Başkanı Adayı Av. Ali KILIÇ” ise 306 oy; “Terme Büyük Birlik Partisi(BBP) İlçe Teşkilatı” 2 oy; “Terme DSP İlçe Teşkilatı” ise 1 oy almış…
3-    Aybeder Mahallesi.
4-    Çamlıca Mahallesi.
5-    Dibekli Mahallesi.
6-    İman Ali Mahallesi.
7-    Kazım Karabekir Mahallesi.
8-    Kuşça Mahallesi.
9-    Oğuzlu Mahallesi.
10-Söğütlü Mahallesi.
11-Uludere Mahallesi.
12-Yerli Mahallesi.


ELHASIL:

 Yapılan mahallî idareler seçimi ile de,bütün “Türkiye’miz Seçmenleri” gibi, “Mahallî/Yerel Ölçek”teki seçmenlerin de,   âdeta “seçim pusulaları”nda bile  “BBP”nin “ Hilâl İçinde Muhammedî Gül Amplemi”ni, “Bayrağı”nı görmeye hasret kaldığı da anlaşıldı.

Hele de Samsun ili Terme ilçesi ölçeğinde, “Arnavut Rasim KANİ” tarafından, âdeta  “sembolik” de olsa, “Terme Büyük Birlik Partisi(BBP) İlçe Teşkilatı” olarak Hüseyin ARI, Terme Belediye Başkanı Adayı” idi.

15 Temmuz 2016 sonrası, “Terme BBP İlçe Teşkilatının Hâzin Hâli”ne rağmen; 31 Mart 2019 Mahallî İdareler seçiminde, neticede, “Terme Büyük Birlik Partisi(BBP) İlçe Teşkilatının Tarihinde “ de “en yüksek oy rakamı” alındı:
Üçyüz otuz bir(331) oy…

Üçyüz otuz bir(331) “değerli oy…”

“Türk Milleti”nin “Terme Ölçeği”nde bu muhabbeti, bu sevgisi bile “Büyük Birlik Partisi”nin, 25 Mart 2009’dan, 31 Mart 2019’a kadar; “Onsuz geçen 10 sene sonra” bile “Gönüllerin Partisi” olduğunu da ispatlıyor…
“Sakarya-Hendek”te, “Türkiye’mizin “en yüksek oy oranı”na da ulaşan “Gönüllerin Partisi”, “Büyük Birlik Partisi”, bu mahallî idareler seçimi sonrası da, âdeta “yeniden dirildi…”

Ve “Büyük Birlik Partisi”, Samsun Coğrafyasında, “en yüksek oy” aldığı “Çarşamba Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı” gibi, “Vezirköprü Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı” gibi, “Ayvacık Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı” gibi, “Terme Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı” da, ‘Herşeye rağmen’;  3.(üçüncü) ‘Siyasî Parti’ oldu…

Terme, 3 Mart 2019
İsmet GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Dip Not:

(*): “Terme Tercihini Yaptı”, “Terme YSK 31 Mart Seçim Sonuçları Verileri”, Terme Bilgi Gazetesi, 3 Nisan 2019,s.10,11,12,13.