17 Ocak 2018 Çarşamba

"TERME MEYDANI"NIN İSİM DEĞİŞİKLİĞİ UYGULAMASI, 'KIZIL-ELMA KOALİSYONU ZİHNİYETİ'Nİ ÇAĞRIŞTIRDI!!!

“TERME MEYDANI”NIN İSİM DEĞİŞİKLİĞİ UYGULAMASI,
“KIZIL-ELMA KOALİSYONU” ZİHNİYETİNİ ÇAĞRIŞTIRDI!!!



·       15. Temmuz. 2016 tarihli Cumhuriyet tarihimizin en sinsî , en büyük işgal girişimi sonrası, Türkiye’miz genelinde başlatılan “isim değişiklikleri”, nihayette “Terme Meydanı”na da “de jarso”(hukukî) olarak “Terme Cumhuriyet ve 15 Temmuz Millî İrade Meydanı” ismi ile yansıdı.
·       Böyle bir “Meydan ismi değişikliği”, Samsun ve İlçelerinde bir “ilk uygulama” olurken;  “Rize’deki uygulama”(!) gibi bütün vatan sathındaki  bir “ilk ugulama” olarak da tarihe geçti.

·       Samsun ve ilçeleri arasındaki en enteresan “meydan ismi değişikliği” ise Salıpazarı ilçesinde yaşandı. “Salıpazarı 15 Temmuz Şehidler Meydanı ve 15 Temmuz Şehidler Anıtı” sonrası, Büyük Şehir Belediye Başkanı öncülüğünde, “Salıpazarı Cumhuriyet Meydanı” da yapıldı.
·       15. Temmuz.2016 “Mürted Cemaat Darbesi ve İşgali” sonrası, “Terme Cumhuriyet Meydanı”nın ‘isim değişikliği’ gündeme gelmiş velâkin Ana Muhalefet Partisi CHP’nin itirazı ile gerçekleşmemişti..CHP, daima “Terme Cumhuriyet Meydanı” isminde diretti ve “isim değişikliğine” daima karşı çıktı…

·       Bendeniz de geçen Eylül 2017’lerde yazdığım yazıda, “Terme’mizde Niye 15 Temmuz Şehidler Meydanı ve 15 Temmuz Şehidler Anıtı Yok!?”, diye suâl eylemiştim.
·       Bu kadar da değil; 16. Nisan 2017’deki “Cumhurbaşkanlığı  Hükûmet  Etme Sistemi”nin kabulünün ardından, sıcağı sıcağına “Terme Meydanı”ndaki “Saat Kulesi” de yıktırılmıştı. “Terme Etno-Figürünü Arıyor…” isimli yazımızda ise bu “yıkım vakıası” desteklemiş, velâkin Terme’miz halkı  ile adeta alay edercesine dikilen ‘anti-etno-figüre’ ise; “Palmiye Ağacı” dikilmesine   karşı çıkmıştım. Gelinen noktada  âdeta“Amazon Heykeli Dikilmesi Gerekir” kampanyaları  da yapılmıştı.

·       Halbu ki, Terme’miz Samsun İli ve İlçeleri arasında neredeyse “Saat Kulesi” olmayan tek ilçe konumunda…Kaldı ki “her beldeye saat kulesi”, tarihî an’ânelerimize daha uygun…”Terme Etno-Figürünü Arıyor…” başlıklı yazımızda da vurguladığımız ve hatırlattığımız üzre; yapılması elzem olan, daha muhkem, daha millî yeni bir saat kulesini bir an önce inşa edebilmede…
·       Terme’mizdeki ‘meydan’a, hem ‘Cumhuriyet’ ve hem ’15 Temmuz’ isminin ikisi bir arada verilerek “Terme Cumhuriyet ve 15 Temmuz Millî İrade” ismini alması, neticede “hukukî” olarak verilmiş olsa da; hem Samsun İlçeleri, hem de Türkiye’mizdeki sayıları neredeyse bini bulan ilçelerimiz arasındaki bir “ilk uygulama” olarak da tarihe geçti. Velâkin böyle bir uygulama  zihniyeti ise ister istemez merhum Ordu-Mesudiyeli ‘ Ülkücü Sosyolog’ Hüsamettin ARSLAN’ın kurduğu ‘Paradigma Yayınları’ndan çıkan  “Kızıl-Elma Koalisyonu-Ulusalcılar-Milliyetçiler-Kemalistler” isimli eserinde tafsilatlı bir şekilde deşifre edilen  , bir zamanlar yine Terme’mizde de uygulanmış olan “Kızıl-Elma Koalisyonu Zihniyeti”ni çağrıştırdı…

           
  ELHASIL

Hâlimize yine de şükredelim: “Terme Cumhuriyet Meydanı”nın ismini “Terme Amazon Meydanı” olarak değiştirmediler, diye!!!
Terme, 17. Ocak. 2018
İsmet GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar, Öğretmen


NOT: Zamanında sıcağı sıcağına yazdığım  ilgili yazıları da lütfedip okuyabilirsiniz…
SALIPAZARI'NDA "15 TEMMUZ ŞEHİDLER ANITI ve "15 TEMMUZ ŞEHİDLER MEYDANI" VAR DA, "TERME"MİZ DE NİYE YOK!?
Sahi hem "fiîlen"(de facto); hem de "hukuken"(de jurse) "Terme'mizin Yavrusu/Yavru Terme"; hem de "Çarşamba'mızın Yavrusu/Yavru Çarşamba"mızdan meydana gelen SALIPAZARI'NDA, " 15Temmuz Şehidler Anıtı ve Meydanı" var iken;"Terme"mizde niye yok!?
Sebepler ne ki!?
Yemin etsem keffaretim olmaz.Velâkin en azından ortaya çıkan "suizanlar diyeyim, "en hafifinden"; "içime sindiremiyorum..."
Biline ...
Terme, 13/Eylül/2017
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com

“TERME ETNO-FİGÜRÜ”NÜ ARIYOR…

- TERME’DE HER RENGİ ile ECNEBÎ MIHLAR TUTMAZ-


·      Tarihimize, kültürümüze ve  İslamî inanç kodlarımızla barışık; başka bir ifâde ile yerel/mahallî, millî, İslamî yani “Etno=Ata,Ecdadımıza layık” ‘figür’ümüz, “Etno-Figür”ümüz ne olmalı, nasıl olmalı?
·      Terme’mizde, neredeyse “İkinci Kûtu’l Amâre Destanı”, “İkinci Kut Bayramı” yaşandı.

·      Neredeyse yapıldığı andan itibaren, bir türlü  ‘saat uyumu’ sağlanılamayan; merhum ‘Bayrak Şair’imiz Ârif Nihat ASYA’nın mısralarında olduğu üzre,”Bırak bozuk saatleri, yalan,yanlış işlesin” dedirtmiş olan; aslında “Amazonculuk” gibi “İnculuz Menşeî”li “Terme Saat Kulesi”, nihayet yı-kıl-dı…Tarih: 08.Mayıs. 2017
·      16.Nisan.2017 “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Etme Sistemi” nin, ”AKP-MHP-BBP” ‘siyasî zihniyetler’in de, “de jarso” olarak, “resmen”, “hukuken”, milletçe  “N’evet” denilerek onaylanması sonrası, “İnculuz”un belki de hâlâ “Kasaba” dediği Terme’mizde, “Terme Tarihi” nokta-i nazarınca da en ehemmiyetli ve en ciddî uygulama: “Terme Saat Kulesi”nin yı-kı-lı-şı…Belki de tarih boyunca, “Saat Kuleleri Tarihi” açısından da, ‘ilk defa yı-kı-lan saat kulesi…’


·      Ve “TERME ETNO-FİGÜRÜ”nü arıyor…
·      Neredeyse  bir ay önce, “Termeliler Saat Kulesi Yerine Amazon Heykeli İstiyor” manşetini atan ve son zamanlarda “Amazonculuğu” ile de âdeta ünlenen “Terme Bilgi Gazetesi” ise, bir ay sonra, “Halkın Sesi Galip Geldi” manşetini atarak, başka “figürleri” de dillendirdi. Netice de inşallah  “anti-etno-figür” konuşlandırılmaz, ko-nuş-lan-dı-rıl-ma-ma-lı…
·      Terme’miz, evliyâlar, şehidler, gaziler, hâfızlar, hafizeler, pehlivanlar/güreşçiler  ve Horasan Alperenleri şehridir…
·      Terme’miz, pirinç, pide, fındık, pancar şehridir…
·      Terme’miz, yetişmiş nice “adamlar” şehridir…
·      Dinimiz İslamiyet’te “Heykel, Heykelcilik yohtur…” Asla ve kat’a “Terme Etno-Figürü”nde “heykel” ol-ma-ma-lı-dır…
·      “Amazon, Amazonperverlik, Amazonseverlik, Amazonculuk” tamamiyle “İnculuz Menşeî”li, “uyduruk tarih”, “paganizm” ve gayr-i millî tarih”dir, “figür”dür ve “etno-figür” değildir, “anti-etno-figür”dür. “Terme Etno-Figürü”müzde ol-ma-ma-lı…
·      Kozmopolitizm’e/Dünya vatandaşlığına, Küreselleşmeye, “bütün dünya insanlarını tek bir kalıba , tek bir standarta sokma” yani “Amerikalılaşma”ya, “Amerikalılaşma Çağı”na, tabiri caizse sapına kadar verilecek en uygun cevap; “etno-figür” dolu “Terme Etno-Figür”ümüz olmalıdır…
·       “Terme Etno-Figürü”müz, modern, çağcıl ve orijinal bir “dizayn”, bir “tasarım” da olmalıdır.

·      Böyle bir “orijinal tasarım”da, mutlaka ve mutlaka “Türk’ün, Kürd’ün ve İslam’ın da Bayrağı” olan “Ay Yıldızlı Al Bayrağımız” da olmalıdır…Ve sürekli hareketli bir “Terme Etno-Figürü”müz olmalıdır…”GİF”ler gibi…Ve Geceleri ışıl ışıl aydınlatılmalıdır…
·      Terme’miz bir “Balık Şehri” olması hasebiyle de, “Unutulan Terme Çapası” ile “Balık Figürü” ile de “Terme Etno-Figürü”müz zenginleştirilmelidir…
·      Terme’miz bir “Güvercinler Şehri” ve “At Sevgisi” ile dolu olan bir şehirdir. “Terme Etno-Figürü”müzde, “Güvercin” ve “At” ‘figür’leri de olmalıdır…
·      Terme’miz, “Ahşap/Tahta Camiler Şehri”dir de…Tarihî, Kültürel ve İslamî inanç kodlarımızı, “miras”ımızı, “etno-figür”ümüzü ortaya koyan “Terme Etno-Figürü”müzde, “Ahşap/Tahta Cami Figürü” de olmalıdır…
·      Yerli, millî, İslamî ve insanî “mazi mirası”mızı tamamiyle ortaya koyacak olan “Terme Etno-Figürü”müz, müşahhas bir şekilde ve zikredildiği üzre “orijinal tasarım” da olmalıdır…
·      “Kökü mazide olan âti”mizin, “manevî miras”ımızı canlandıracak olan bu “figür”ümüz, “Terme Etno-Figürü”müz, çağcıl mimarî tasarımına muhakkak sahip olmalıdır…
·      “TERME ETNO-FİGÜRÜ-Terme’de Her Rengi ile Ecnebî Mıhlar Tutmaz!-“

Terme, 12.Mayıs.2017
İsmet GÜLTEKİN

(Terme Birlik MEFKÛRE-Birlik olmadan, dirlik olmaz-)



13 Ocak 2018 Cumartesi

"DERİN TARİH DERGİSİ" ve "MÜSLÜMAN ATATÜRK" Yahut "HOŞGELDİN ATATÜRK"

“DERİN TARİH DERGİSİ”
ve

“MÜSLÜMAN ATATÜRK”

Yahut

“HOŞGELDİN ATATÜRK”



Maateessüf “Derin Tarih Dergisi”, ezcümle “Atatürk Düşmanı Bir Tarih Dergisi” diye ‘al-gı-la-nı-yor…’ Böyle bir “algılamaya”, “Payitaht Abdülhamid” televizyon dizisinde seyrettiğimiz “Çağdaş Parvus”lar, “Siyonist Yahudiler” mi sebep oldu? Bu hususta “hukukî deliller”, maalesef yok!!! Çünkü neticede, 70. sayıya ve  neredeyse 6. seneye kavuşmuş bir “Derin Tarih Dergisi” vakıâsı ile Türkiye’mizdeki bazı kesimleri “rahatsız edici bir Derin Tarih Dergisi” vakıâsı mevcut. Şahsen bendeniz,neşredildiği ilk sayılarından severek ve beğenerek okuduğum bir “Derin Tarih Dergisi...” Üstelik “beynimin zonk  zonk zonklaması”na sebep olan bir “Derin Tarih Dergisi…”

“Derin Tarih Dergisi”nin Ocak 2018 tarihli 70. sayısının “Basında Tarih” isimli   kısmında ,günlük gazetelerden derlenen 6.sayfasında, “Yeni AKİT Gazetesi” muharriri Abdurrahman DİLİPAK’ın  04. Aralık.2017 tarihli, “Haydar BAŞ Hareketi”nin, “İcmal Gençliği’nin Başbuğu” Prof. Dr. Haydar BAŞ’ın çooook ecnebî ajanlarının oyunu bozucu neredeyse bin (1000) sahifeyi bulan “Hoş geldin Atatürk” isimli   eserine mülhemle kaleme alınmış “Müslüman Atatürk” başlıklı köşeyazısı da ‘iktibas’ edilmiş…


“Derin Tarih Dergisi” ve “Müslüman Atatürk”

“Derin Tarih Dergisi” ve “Hoşgeldin Atatürk”

Elbetteki merhum “Şeyh’ül Muharrîrin/ Muharrirlerin Şeyhi” Kabaklı HOCA’mız da, iki ciltlik eseri “Temellerin Duruşması” ile “Atatürk Düşmanı” olmamıştı, “Atatürk Düşmanı” diye damgalanmamıştı”,Atatürk Düşmanı” diye yaftalanmamıştı. “Damgalandı” veya “yaftalandı” ise bendeniz bilemiyorum…
Tıpkı “titrisiz mütefekkir” Taha AKYOL’un, ‘Doğan Kitap’tan neşredilen “Ama Hangi Atatürk” ve “Atatürk’ün  İhtilâl Hukuku”  isimli iki ehemmiyetli eseri  ile neticede,“Atatürk Düşmanı” diye damgalanmadığı ve yaftalanmadığı üzre…
“Anadolu Çocukları”nı “Atatürk Düşmanı” diye damgalamak, “Atatürk Düşmanı” diye yaftalamak, her  rengi ile “emperyal takımlar”ın, “emperyal/ecnebî ajanlar”ın  damgalaması ve yaftalaması olsa gerek…


Merhum “Büyük Hukukçu”muz Samsun-Çarşambalı Ord. Prof. Ali Fuad BAŞGİL bile “Atatürk Düşmanı” olarak damgalanmaktan ve yaftalanmaktan kurtulamamış. Hal bu ki, tahkik ettiğimizde ise ; ‘Cumhuriyet Tarihimizde’,“İlmî bir eserini Atatürk’e ithaf eden ilk ilim adamı” merhum Ord. Prof. Samsun-Çarşambalı Ali Fuad BAŞGİL’dir…
Kaldı ki, “Risale-i Nur Talebeleri”nin “Başucu Kitabı” “Risale-i Nur Külliyatı”da, “Atatürk Düşmanı” dedirtici “bütün risalelerin”, “bütün kitapçıkların”, “ Mahrem Risaleler”in,“Risale-i Nur Külliyatı”ndaki nispeti/oranı yüzde bir(yüz-de bir)dir.

Kaldı ki, “Hoş geldin Atatürk” isimli eserin ekseriyetini bizatihi okumuş olarak diyebilirim ki ve işte buraya dercediyorum ki; “Hem seyyid, hem şerif” olan; merhum Bediüzzaman gibi “Hasaneyn” olan; mübarek  ve nurlu soyunda birden fazla  “Tarikat-i Muhammediye”nin “şubeleri”ne müntesibi olan; “Ehl- Beyt Soylu” olan; “Ehl-i Tasavvuf”, “Ehl-i Tarikat” ehli olan; “Ehl-i Namaz” ehli olan; Kur’ân-ı Kerim’i bile Tecvidli okuyabilen; ilk Kur’an Kursunu, İlk İmam-Hatip Okullarını açan; “Hakk Dini, Hakk Dili” isimli malum ‘tefsir’i ve “Sahih-i Buharî”yi Türk Milletine kazandıran ATATÜRK, nasıl “Deccal” olabilir ki?!

ELHASIL:


Bendeniz, “Derin Tarih Dergisi”nin ‘BasındaTarih’ deki “Müslüman Atatürk” iktisabını çooook önemsiyorum. Öyle ki; ileriki bir “Derin Tarih Dergisi”nin de “Hoş geldin Atatürk” isimli eseri ‘kapak’ yapacağını ümid ediyorum.
Vesselam…
Terme, 13.Ocak.2018
İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com