19 Mayıs 2014 Pazartesi

"TÜRKİYE 5. DERGİ GÜNLERİ" İNTİBALARIM

“TÜRKİYE 5. DERGİ GÜNLERİ” İNTİBALARIM



“Milletlerarası Dergi Fuarı-Türkiye 5.Dergi Fuarı-7-11 Mayıs (2014) Sirkeci Tren Garı”nda, 7 Mayıs’ta başladı. Bana da bizzat “dergi günleri fuarı”nı ziyaret etmek nasip oldu.”Eskimeyen yıllar”da, “fakülte yıllarım”da, merhum Ahmed Hüsrev ALTINBAŞAK “Nur Ekolü”ndeki, “Hayrat Vakfı” mensubu çok muhterem ‘Cuma Ağbi’ ile Küçükçekmece’ye giderken, Sirkeci Tren Garı’nı kullanırdık. Mübarek Cuma ağbim de elinde tesbih, Hazret-i Yunus Aleyhisselamın yaptığı dûayı mütemadiyen tekrar ederdi: “Yarabbi! Bizler zalimlerden olduk. Bizleri affet yarabbi!” mealindeki duâ..
2014’ler Sirkeci Garı’nın girişinde ise “Dergi Fuarı”, “Dergi Panayırı” yapılıyordu. 2013’dekini acemiliğimden unuttuğumdan katılamamıştım. Çok sade bir mekanda “Hür Tefekkürün Kal’ası” ‘dergiler panayırı’nın  girişinde “Yeşilay Cemiyetinin ve Yeşilay Dergisi”nin yayın standında “a free/ücretsiz” birşekilde neredeyse bir çanta dolusu “broşür,dergi” almıştım bile..
“Türkiye 5. Dergi Günleri”nin hatırasına yayınlanmış olan “Dergiler Kitabı”ndaki, iştirak eden bazı  “dergiler”i mufassalan tanıtan kısımlara şunları yazmışım:  “Âşıkane dergisi…” Daha geçenlerde Star gazetesinin “Star Uşak İlavesi”nde taptaze bir şekilde “Uşak Vilayetimizi” tanıtıcı bilgiler okumuştum.Uşak, “dünya altın rezervi sıralaması” ve “Karun Hazineleri”ne sahip bir şehir olmaktan ziyade “Âşıklar diyârı”dır..Elime değdirdiğim ve birazcık da olsa okuduğum “Uşşakî Tasavvufî Seçeresi” de bunun en bariz ispatıdır…


“Cafcaf Dergisi”: Sözümona “Türk Sağı”nın günümüzdeki tek “mizah” dergisi “Cafcaf”. Acaba kabaca “sağcılar”dan kaçının okuduğu, takip ettiği ve haberi olduğu bir “sağ mizah dergisi” ki?!Hâlen bile , muhtelif sebeplerden ve neticede, “Türk Kültür-Sanat Dünyası”nı “tekelleri”nde tutan; yine sözümona “Türk Solu”nun, kabaca “solcular”ın günümüzde neşredilen haftalık periyotlu “mizah” dergilerinin müessiriyetinin kaçta kaçını “cafcaf” gösterebiliyor ki?!
Kabaca, “sağcılar” çok mu “asık suratlı” bir “ömür” mü sürüyorlar ne? Hani nerede birden fazla sayıdaki “mizah dergileri” ki?
“Dergâh Dergisi”: ‘Dergâh dergisi”ni yine “eskimeyen-fakülte yıllarım”da yakînen ‘takip’ edebiliyordum. Maateessüf son yıllarda muhtelif sebeplerden yakînen ‘takip’ edemiyorum. “Karton kapaklı”(?) ciltli şekillerini çok beğendim…
“Doksanlar”, “İkibinler” sonrası çok sayıda -“sağ cenâh”ta diyelim kabaca- “Edebiyat Dergileri” de neşredilmeye başlandı. “Yeni Edebiyat Yaprağı Dergisi” ve “Edebiyat Ortamı Dergisi” de böyle dergilerden…
“GENÇ Dergisi” standı önüne geldiğimde ise “namaz gönüllüleri platformu” ile adetâ özdeşleşmiş Nurettin YILDIZ Beğ’in TRT kameralarına yansıyan izahatları vardı…
“HAKSÖZ Dergisi-Kur’an’ın Aydınlığına Doğru”, standına geldiğimde ise “internet”ten zaman zaman “tık”ladığım dergiyi “kağıda basılı” bir şekilde de görebilmek , başka bir duygu!!!
“HECE-Aylık Edebiyat Dergisi”, “doksanlar”ın “Edebiyat dergisi” olarak, hem de kalın kalın şekli ile adetâ bir “arşiv” ve tabi ki “ekol-okul” türünde bir dergi. “İnternet”ten zaman zaman “tık”ladığım “Hece”nin kalın kalın “Özel Sayıları “ise her “Edebiyat Âşığı”nın kütüphanesinde olması elzem sayılar…
“Samsunlu” olarak gıyaben bildiğim A.Ali URAL’ın hem “Merdiven Şiir” ve hem de “Karabatak” edebiyat dergileri..”Karabatak” ismini okuyunca, bir “güzel adam”ın beni gördüğünde söylediği sözü de hatırladım:”Ne o? Karabatak gibi bir batıyorsun, bir çıkıyorsun!!!”
“Kutadgubilig” isimli neşredilen bir derginin bile olduğunu, altı ayda bir yayınlanarak, 25. sayıya kavuştuğunu öğrenmek bile hayrete mucip oluyor!

“Kürt Edebiyatı” kategorisindeki dergilerden “Nûbihar Dergisi…” “Kürt Dili” ile “Kürtçe” yazılmış dergi alt yazısını standdakilerle beraber okuyup anlamaya çalıştık..
“Osmanlıca-Eğitim ve Kültür Dergisi”, 2013’den beri yakînen ‘takip’ ettiğim fakat 2014 yılı sayılarının çoğunu henüz edinemediğim bir “güzel dergi…”
“Seyyide” dergisi bilemiyorum amma belki de ve o anda düşündüğüm üzre, İstanbul topraklarında yaşayan “Evlâd-ı Rasûl”un “hanımefendilerinin neşrettiği bir dergi olsa gerek. Standı ziyaret ettiğimde, bir “Seyyide” Hanımefendinin benim için ayağa kalkması, doğrusu kendimin “edebsizliğine” verdim. Ben kimim ki sahiden bir “Seyyide” hanımefendi, benim için ayağa kalkmış olsun ki?..Doğrusu, “sünnet-i seniye” de, “ayağa kalkmamak da sünnet” olduğunu biliyorum…”Dergi günleri fuarı” çıkışı, kendi kendime, “Ne olurdu da İstanbul topraklarında yaşayan “Evlâd-ı rasul”lerin birinin, meselâ bir “Seyyide” Hanımefendinin duâsı ile maddî ve manevî nâkıslarım tamama erse idi?”
“Türk Edebiyatı Dergi” standı ise yine “Eskimeyen Yıllarımı” fakat “Fakülte yıllarım sonrası”nı hatırlattı. Çünkü ben de bir zamanlar “TEDEV Çatısı” altında idim…Suphi Beğ ile kısa sohbetimizde, mutad mevzû ile alakalı olarak dediğimi hatırlıyorum:” Piyasalar çok bozuk..Herkes birbirinin açığını arıyor..”
“YEDİKITA-Tarih ve Kültür Dergisi” standında, “dergilerin e-dergi şeklinde yayınlanmasını sağlayan bilgisayar programı ve yazılımı hakkında bilgi almak da istedim. Sağolsunlar bir telefon numarası verdiler. Öyle ya, “kağıda basılı dergi çıkartamıyorsan, e-dergi çıkartırsın olur biter…”Günümüz Türkiye’sindeki neşredilen “Tarih Dergileri” içinde “YEDİKITA”nın ayrı bir yeri var..
“HENDESE-Bilim-Teknoloji ve Düşünce Dergisi” ise dört ayda bir yayınlanan ve üçüncü sayıyı da neşretmiş olan “ücretsiz” olup, “ufuk açıcı”  bir dergi. “Bilim tarihi ve Felsefesi” ve “Şehir ve İnsan” konulu ikinci ve üçüncü sayılarını “dergi günleri”nden aldım…

NETİCE:
İstanbul Merkezli dergiler, mecmualar, elbetteki çok bol imkânlarla daha uzun ömürlü de olabiliyorlar. “İstanbul dışı” diye tarif edilen “taşra dergiciliği” ise birçok handikaplerle boğuşmak mecburiyetinde..Yine de “taşrada dergi” çıkartabilmek, “taşra dergiciliği” de ayrı hazların duyulduğu “dergicilik faaliyetleri”nden..
Teknolojinin çok geliştiği “Milenyum Çağı”nda, “İletişim Çağı”nda, “eteğinde taşı olanlar”ın “bireysel/ferdî” olarak da “dergi çıkartabilmeleri” de çok kolay..
Bütün “grup”lar üstü, bütün “meşrep”ler üstü, bütün “klik”ler, “sekte”ler üstü, sadece ve sadece “Hakk’ın Hatırı Âlidir, Hiçbir Şeye Fedâ Edilmez “düsturu ile “dergi” çıkartabilmek ve “Türk Kültür Sanat Dünyası”nda bir “zerre” olabilmek, günümüzde aslında çok kolay…
Bütün “tekel”ller, bütün “tröstleri” aşabilmek sahiden böyle “teknolojik gelişmelerle” çok kolay..
Önemli olan “eteğinde taşın olması..” Fikirlerinin, düşüncelerinin, söylenecek bir şeylerinin olması…
“Türkiye 5. Dergi Günleri Fuarı”nı ziyaret ettiğim ilk günde çokca “lokum” ve “şeker “de yedim.. Bir lira para verip aldığım “dergi” ise “İstanbul BİR NOKTA Dergisi”nin “Cahit Koytak Özel Sayısı” oldu. Ziyaretim sırasında KOYTAK’ın okuduğum şiirini sizlerle de paylaşayım:
Ben. El Harizmi’nin gözde tilmizi,
Öyle olduğu için Bağdat’ta tutunamayan
Roma’da anlaşılmyan
Ve Bizans’ta , elli yaşında tam yıldızı parlayacakken
Adı  ikon kırıcıya ve kart hovardaya çıkartılan
Ben yıldız bilimci,şair, seyyah
Harranlı Leon:
Ben, matematikçi, mimar, ressam,
Rum ateşinin mucidi;
Hendesede hace-i hacegân;
Yedi dilde konuşan, üçünde yazan bozan;
Gizli ilimlerde, bahusus maraz-i kalpte
Ve inkisar-i aşk ve muhabbette uzman;
Diline hâzik hekim, eline mahir cerrah;
Tarid-i cin ve sihir,
İlahiri ilahiri ilahir…”

11.Mayıs.2014

İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

18 Mayıs 2014 Pazar

SPOR HÂTIRALARIM-Malik GÜLTEKİN-Yayına Hazırlayan: İsmet GÜLTEKİN-www.millimefkure.com'un Kültür Hizmeti-2014



















M    A    L    İ    K         G    Ü    L    T    E    K    İ    N

(Beden Eğitimi Öğretmeni ve Termespor Alt Yapı Antrenörü)


S      P      O      R           



 H      A      T      I      R      A      L      A      R      I      M

(18.Eylül.1996-25.Ocak.1998)

Yayına Hazırlayan: İsmet GÜLTEKİN


-www.millimefkure.com’un Kültür Yayını-2014-

















SÖZBAŞI:




Bu çalışmam aslında rahmetli Malik Ağbim ile ilgili daha kapsayıcı bir çalışmamın da “önsöz”ü, başlangıcı mahiyetinde. Yıllardır içimde bir ukde olan “Malik GÜLTEKİN-Öğretmenliği, Sporculuğu, Tiyatroculuğu” kitabî çalışmamı da inşallah yayına hazırlayacağım.
Bu çalışmam ise rahmetli Malik Ağbim’in “Sporculuğu”nun sadece 18.Eylül.1996-25.Ocak.1998 tarihleri arasında tuttuğu “günlük”lerden, “hatıralar”dan, günümüz bilgisayar terminolojisi ile “blog”lardan meydana gelmekte.
En ufak kardeşi olarak, rahmetli Malik Ağbimin, her ağbinin kardeşi üzerindeki müsbet tesirleri, katkıları gibi çok sayıda “kalıcı iz” bırakan tesirleri oldu. Rahmetli Pederimin daha “İmam-Hatip Liseleri”nin 1970’li yıllardaki müessiriyeti ile ve elbette mütedeyyinliği ile Barbaros İlkokulu’nu bitirdikten sonra beni “Terme İmam-Hatip Lisesi”ne vermek isteyişi. Fakat bir türlü kayıt yapılmayışı, muallakta, boşlukta kalışım ve bu muallakta kalış sürecimde rahmetli Malik Ağbimin beni Terme Ortaokulu’na kayıt yaptırışı..
Ladik Akpınar Öğretmen Lisesi’nde okurken, rahmetli annem ile birlikte yanında kalışımız…
Bilhassa da İ.T.Ü. Mezuniyetim akabinde her “genç işsizler”in yaşadığı “psikoloji” sürecinde, beni hem tiyatro faaliyetlerine, hem de yeniden sportif faaliyetlere çekerek, bir nebze “bunalım psikolojisi”nden kurtarma gayretleri. 1987-1988 yıllarında, Terme’de, rahmetli Malik Ağbim ile birlikte, “başrol” denilebilecek tiyatro eserlerinde rol alışım..Ve elbette “tiyatro” denilince, fikir kavgalarının şiddete dönüşme emareleri görüldüğü yıllarda, Terme Turan Sineması salonunda, Ladik Akpınar Öğretmen Okulu namına, “Her şey Bu Vatan İçin” isimli “piyes”de rol alışım…Muharrem KÖSE’ler, Hasan KÖKSAL’lar…Milliyetçi ve Ülkücü hissiyatlarla bezenmede rahmetli Malik Ağbimin kütüphanesindeki kitaplarının da etkilerini yazmalıyım. Hani derler ya, “Nasıl Milliyetçi oldunuz? Nasıl Ülkücü oldunuz?”; işte bu suâlin cevabın da rahmetli Malik Ağbimin de payını unutamam. Hatta Ankara Keçiören’de, bir düğün merasiminde, “Ekmek Parası” isimli bir ‘Skeç’i de ikimiz, beraber canlandırmıştık. Hem burada “rol icabı” yediğim tokatı unutmam mümkün değil. Bir tokat ile yere serilmiştim..Aybastı’ya bile ‘turne’ yapmış ve orada da tiyatro eseri sahnelemiştik.
Sportif faaliyetlerde ise neredeyse her zaman beraberdik. Öyle ki, dört kardeş olarak-Malik-Mahir-Zabit-İsmet- aynı futbol takımı forması altında bile müsabaka yapmıştık.Kaldı ki kendisi “kedi kaleci” idi ve o yıllarda gazetelerin de bölge spor sayfalarına çıkmakta idi.
İçimde kalan bir başka ukde ise 1993’de, Terme Nizâm-ı Âlem Ocak Başkanlığı yaptığım-ki Kurucu Başkan olmayı Allah bana nasip etmişti-yıllarda, yine Terme Atatürk Ortaokulu’nda öğretmenlik yapan rahmetli Malik Ağbime, “Nizâm-ı Âlem Ocakları adına da bir tiyatro eseri sergileyebilir miyiz?”, diye suâl ettiğimde çok müsbet karşılamıştı…
 Bu çalışmam, rahmetli Ağbimin “sporcu yönünü” bir nebze hatırlatmaya ve “hâtıraların canlanması”na vesile olursa ne mutlu..Kaldı ki “Termespor Alt Yapı Antrenörü” olarak tuttuğu “blog”ları okuduğumuzda, zihinlerde çokca hatıraların da canlanacağını ümid etmekteyim..Hemen yine tekrar edeyim ki, “kaleci” olarak da çok hatıralara sahipti.
Hülâsa;
Terme’miz, sadece çeltik, sadece pirinç, sadece fındık memleketi değil; sporcular, tiyatrocular, hafızlar, evliyalar, şehidler, gaziler diyarıdır da..Terme’miz “adam gibi adamlar”ın da, “kahramanlar”ın da, nice yazar,gazeteci, şairlerin de yetiştiği kutlu topraklardır da…
Sarıyer, 11.Mayıs.2014         
Kardeşi İsmet                                
İsmet GÜLTEKİN
Terme Birlik Mefkûre, Millî Mefkûre ve Mefkûre Adamları Blog’larım…
















-TERTEMİZ BİR SAYFA DAHA-

Evet benim için 1996-1997 Futbol Sezonu Termespor çatısı altında yepyeni bir dönem…
Termespor’un 1995-1996 futbol sezonunda gruplara katılarak 3. lige çıkması benim için yepyeni bir dönem, yepyeni bir sayfa açılmış oldu….
Kolay değil..Gerçekten sorumluluk gerektiren bir göreve getirildim.
Geleceğin TERMESPOR’unu oluşturacak sporcuları yetiştirmek için Alt Yapı Antrenörlüğüne getirildim.
İki görevi bir arada yaparak götürüyorum. Hem bir yandan 1. Amatör Küme Genç takımını, bir yandan 1. Amatör Küme Büyükler Kategorisinde mücadele edecek sporcuları, spor camiasına kazandırmak için çalışıyorum.
İşimin ve görevimin çok zor olduğunu biliyorum. Elimde mevcut bulunan GENÇLERLE bu ligi götürmeyi düşünüyorum.
Gençlere gerçekten güveniyor ve onlara inanıyorum…
Büyüklerde 1.Amatör Kümede mücadele etmenin kolay olmadığını çok iyi biliyorum.
Antrenörlüğümün 8.yılında ilk kez 1. Amatör Küme Büyüklerde mücadele etmenin sorumluluğunu çok iyi biliyorum.
Bu yüzden benim için bir sınav, bir imtihan dönemi başlıyor..
İnşallah bu sınavdan, bu imtihandan başarılı çıkarım…
Hemen hemen 1 aydan beri Antrenman yapıyoruz. İyi bir hazırlık dönemi geçirdik diyebilirim..
İşte bütün bu hazırlıklardan sonra sınav dönemi geldi.
İlk sınavımızı 14 EYLÜL’de(96) Çarşamba’da ÇRŞ.Belediyespor GENÇ Takım karşısında vereceğiz.
Haydi her şeyin hayırlısı…İnananların yardımcısı ALLAH’dır…
Allah yardımcım olsun…
Şimdilik söylenecek fazla bir şey yok. her şeyi zaman gösterecek…
Zaman her şeyin ilacıdır. Bunu çok iyi biliyorum…
Bunun içinde zaman akışı içersinde beklemekten başka bir çarem, tutacak bir dalım yok…
Önemli olan zoru başarmak.Bende bu zoru zorda olsa başaracağına inanıyorum…İnanıyorum…İnançlıyım…Hırslı ve azimliyim..İnşaallah Allahım beni utandırmaz.
Sporcularım beni UTANDIRMAZ.
Son söz sporcularıma. Saha da konuşacak olanlar onlar….Son sözü söyliyecek olanlarda yine onlar…
Haydi çocuklar…Göreyim sizi. Size daima başarılı olmak yakışır..
Haydi gösteriniz gücünüzü…
Hepinize başarılar….SİZLERİ kucaklıyor ve öpüyorum…
BOL ŞANSLAR…12 EYLÜL 96

-        HÂTÂ KURBANI-

              Evet, her zaman der ve söylerim. Hangi alanda olursa olsun…her şeyin ilki ve riski zordur…Her işin ilkinde az hâtâ yapan az riske giren istenilen sonuca varmış olur.
             İşte benim sporcularımı ÇRŞ Belediye maçında çok hata ve çok riske girince kendi yaptıkları hataların kurbanı oldular. Sonuçta 4-2 sahadan yenik ayrılmış oldular…
    Yapılmayacak yerde hata yapılınca, girilmeyecek yerde riske girilince tabiki haliyle yenilgiye zemin hazırlamış olacaksın….Bunun sonucunda da haklı olarak sahadan yenik ayrılacaksın…
    Ben her zaman der ve yine söylerim…Bir Antrenör sporcusuna öğretilmesi gerekenleri öğretir ve bilgi verir. Bütün bu öğretilenleri ve bilgileri de sporcu sahada uygular.
    Uygularsa başarılı olur. Uygulamazsa başarısız olur. Bu kadar basit. İsterse Antrenör kulübede kendini parçalasın.
    Bazı sporcularım benim değil de kendi düşüncelerini sahada yansıtmaya çalıştıklarından istenilen sonuca gidememiş oldular…
    Olsun diyorum. Önemi olan bu hatalara bir daha düşmemek…
    Henüz daha işin başındayız. Yapılan hatalar gözden geçirilecek.
    Sporculara bu hatalar gösterilecek..Sahad bu hataların yapılmaması için gerekli çalışmalar yapılacak.
    SPORCULARIN umarım bundan böyle bu gibi hataları yapmazlar. Ve böyle durumlara düşmezler.
    Her zaman olduğu gibi BEN sporcularıma güveniyorum…
    Bundan sonraki maçlarda daha az hata…Daha az risk ve heyecan…
    SONUÇTA başarı bizlerin olsun…
    ATK. BELEDİYE maçında bütün bu söylenenlere riayet ederek…
    Bol ŞANSLAR diyorum. 18 Eylül 1996

-AYNI HATALAR-

Gençler Liginde ÇRŞ.BELEDİYESSPOR’la yaptığımız ilk maçta ÇRŞ.’da 4-2 yenilmiştik…
Kalemizde gördüğümüz dört(4) golü de rakibimizin bilinçli gelişen ataklarından meydana gelen bir hadise değildi.
Yediğimiz dört(4) göldeki hatayı da inanılmayacak derecede benim takımım futbolcuları yaptı. 4(Dört) hata (4) Dört gol…
Haliyle sahadan yenik ayrılan yine benim takımım oldu….
Bu aynı hatalar, iyi başladığımız oyuna, hakim olmaya başladığımız Büyüklerde ilk maçımızda KDZ.AZOTPOR maçında da yapınca yine sahadan yenik ayrılan, biz olduk.
Maçın daha ilk On(10) da bir hata kalemizde bir gol…
Buna güzel bir golle 25.’da cevap veriyoruz. Durum 1-1…Birinci devre bu skorla bitiyor.
İkinci devre oyuna güzel başlayan benim takımım.
Net gol pozisyonları bulan yine benim takımım…Ama golü yapacak son vuruş yok…..
Grubumuzda şampiyonluğa oynayan AZOTSPOR karşısında sporcularımın ortaya koydukları oyun ve mücadeleden dolayı gönülden kutlarım…
70.’ya kadar oyun üstünlüğünü elinde bulunduran GENÇ  oyuncularım…Girdikleri net gol pozisyonlarını da değerlendiremeyince…Bunun üstünde umulmadık anda hatalar zinciri yine üst üste gelince kalemizde golü gören yine benim takımım oldu..
Ali’nin umulmadık bir anda 70.’da topa  bir ıskası bu hatayı affetmeyen AZOTSPORLU FUTBOLCU ATA’nın kalecinin üzerinden topu filelerimizi göndermesi skorda dengeyi bozdu.2-1…88.’da  yine Ali’nin hatasından doğan pozisyonda yine aynı oyuncunun gole giden topu elle kesmesi, hem kendisinin dışarıya atılmasına, hem de Penaltıya sebebiyet vermesine yol açmıştır.
Ata’nın kullandığı penaltıda gole dönüşünce SKOR 3-1 oldu…
Bu skorla da sahadan yenik ayrılmak zorunda kaldık.
Bütün bu hatalara rağmen genç oyuncularımın ortaya koydukları oyun ve mücadeleden son derece memnunum.
Umarım bu hataları CUMA günü KİRAZLIKSPOR’LA oynayacağımız inançta yapmayız..
Oyuncularımın bu gidişata dur diyeceklerine inanıyorum…
Buna da KİRAZLIKSPOR maçında başlayacaklarına eminim…
Her şeyden önce ALLAH diyor…Sabırla bekliyorum…18.Eylül 1996

-YA SABIR-


                Gerçekten YA SABIR diyorum. AZOTSPOR yenilgisi daha sonra KİRAZLIK maçındaki PUAN alma umudumuz da suya düşünce:
                Birde girdiğimiz pozisyonları cömertce harcayınca…Bir ANTRENÖR olarak çaresiz kalmaya mecbur oluyorum….Ama ben sabırla beklemesini bilen İNSANIM…Onun için YA SABIR…..diyorum…
                Orta da bir gerçek varsa o da takımımın üst üste yenilgi alması…
                Üzülüyorum….
                Ama her şeyin düzeleceğine inanıyorum….
                Yalnız beni üzen bir şey daha var.. O da sporcularımın birbirine karşı samimiyetsizlikleri…
                Bütün bu durumları göz önüne alınarak dikkatleri çekilecek…
                Hiçbir zaman ne sporcunun, ne Antrenörün, ne yöneticinin menfaatleri, Külübün menfaatlerinin üzerindedir.
                Bu gerçeği herkes bilmeli.. Ona göre hareket edilmeli…
                Bunu ben HER ZAMAN üzerine basa basa söylüyorum.
                Takımımın düzeleceği ve puan alacağı günleri SABIRLA bekliyorum…
                Bir yerden başlamamız lazım ama nereden…
                Umarım bu başlangıç noktası ayın 10 da oynayacağım ÇRŞ. Belediye maçı olur….
                10 EKİM Benim için, bizim için dönüm noktası olur….
                Haydi HAYIRLISI… 20 Eylül 1996

-İKİNCİ TANGO-



                1996-97 Futbol sezonunun benim için zor SEZON olduğunu biliyorum.
                Bütün bu zorluklara rağmen alnımın akı ile bu yükün altından kalkacağıma inanıyorum….
1.   Amatör Küme büyüklerde mücadele ederken; 1. Amatör Küme Gençlerde mücadele etmek. Bu iki sorumluluğu ve yükü taşımak gerçekten çok zor…
İşte bu zorlardan birini bu hatta ATK. Belediye maçında yaşadık….Sonuçta 3-0 yenildik.
Oyunun böylece ikinci perdesi İKİNCİ TANGOSU başlamış oldu..
Bu bölümde de ANADOLU maçı PUAN almamızın başlangıç noktası olur.
Bu perde de her şeyin hayırlısı…23. Eylül 1996

-ARDARDA GELEN YENİLGİLER-


Bir Antrenörün en zor, en sıkıntılı günleri, takımın art arda aldığı yenilgilerden doğan anlardır.
Şu günlerde böyle anları bir Antrenör olarak yaşamaktayım.
Gençlerde ve Büyüklerde alınan üst üste yenilgiler beni gerçekten son derece üzüntüye sevketti…
Yapılan dört(4) maçta, dört(4) yenilgi…Benim için son derece üzücü…
Üzülmemek elde değil…Ama yine de bu yükün altında yüzümüzün akı ile çıkağımıza inanıyorum.
Bu hususta da sporcularıma son derece güveniyorum..
Bu Pazar Gençlerde 3. maçımıza çıkıyoruz.
Anadoluspor karşısına çıkacağımız bu maçta, galip gelmek istiyoruz. Böylece puansızlığa, başarısızlığa dur demek istiyoruz…
Tek çaremiz var, o da beklemek ve sabır etmek.SABIR…29 Eylül 1996

-KAÇAN GOLLER-


Bir maçın ardından yine aynı feryatlar. İnanılmayacak şekilde kaçan goller…
Son derece KRİTİK pozisyon ve anlarda ele geçen GOL pozisyonları ve fırsatları..
Neticede alınması gereken bir maçın 2-2 berabere bitmesi.
Olacak şey değil…
İşte bu dediklerimi yaptığımız ANADOLU maçında gördük ve yaşadık…
Pozisyon zenginliği açısından çok şanslı olan takımım. Girdikleri son derece net gol pozisyonlarında son vuruşu yapmalarında şansız, bir yandan da beceriksizdiler.
Umarım TOPRAKSU maçında bu şansızlıkları yaşamayız.
Sahadan galip ayrılan biz oluruz…
ŞANSINIZ AÇIK OLSUN…Tarihsiz…

-        OLMAZ BÖYLE ŞEY-


Her zaman der, her zaman söylerim…
Bir HOCA Kulübede kendisini  ne kadar parçalarsa parçalasın, ne kadar tepinirse tepinsin.
Futbolcuları denilenleri yapmadıktan sonra gerisi nafile.
Olmaz böyle şey…Takımının elemanları maç boyunca 22 NET GOL pozisyonu ARTI bir de penaltı bulan ve bunlardan sadece birini gole çeviren;
Üstüne üstelik farklı almamız gereken maçı 1-0 Galipken 3-1 Mağlup olmamız beni gerçekten KAHRETMİŞTİR.
Böylesine net 22 gol pozisyonu bulan takımımın elemanlarının sadece bir tanesini değerlendirmesine, bir de KRİTİK bir pozisyonda penaltı KAÇIRMASINA bir türlü mantığım almıyor…
Biliyorum bir HOCA İÇİN ZOR ANLAR…BU ZORU başaracağımıza inanıyorum…
Ama kesinlikle bunu yalnız başarmam mümkün değil…
Gerçekten de bazı çevrelerin yersiz sitemleri beni kahrediyor..
Evet Çocuklar…Ben her zaman söylüyorum…Ben sizlerle varım…
Sizler olacaksınız benim başımın dik olmasını sağlayacak.
Yine sizler olacaksınız, benim başımın önde eğik gezmesine sebep olacak…
Toparlanın…Toplayın kendinizi…Ben sizlere güveniyorum.
Gerçekten ben sizleri seviyorum.
Haydi toplayın artık kendinizi…Önümüzde daha çok maçlar var…Layık olduğunuz  yer bu değil.
Göreyim sizi layık olduğunuz yere dönün.
Sabırsızlıkla o günü bekliyorum. SABIRLIYIM..SABIRLA BEKLİYORUM…10 EKİM 96 PER

Yapılmayacak Hata: Antrenörlük hayatımda unutamayacağım bir gün…
Fikstür hazırlayışında değişen maç saatlerini yazarken ÇRŞ.’da oynanması gereken ÇRŞ. Belediye maçının 10’da yazılması gerekirken 14’de yazmam.Bizim hükmen yenik ayrılmamıza sebep olmuştur.

-YETER ARTIK-


Antrenörlük hayatımda ben böyle RUHSUZ ve İNANÇSIZ takım görmedim.
Bu derece ruhsuz ve inançsız futbolcu da görmedim..
Toplam GENÇLER ve BÜYÜKLERDE YEDİ(7) maç yapıyorsun…
Sonuçta sadece bir(1) PUAN alıyorsun…olacak şey değil…
Bir merkezde onbir(11) mahalle ve sokaktan onbir(11) topçu toplasan ve sahaya çıksan üst üste YEDİ(7) yenilgi yine olmaz..
Tabiki bir futbolcu maç izlerken sıkılıyor ve seyretmek istemiyorsa; kendisi maç yaparken ne düşünür, gelin de siz karar verin?
Demek sonuç ne olursa olsun…Bütün futbolcularım için söylemiyorum..
Bu sözüm bazı sporcularıma…Maç bir an önce bitsin biz de gidelim…
Sokakta SERSERİ gibi gezelim..Başka bu durumdan ne sonuç çıkarabilirim.
ARTIK YETER ve bu düşüncede olan sporculara DUR demenin zamanı geldi..(Tarihsiz)

-RAKİBİN DURUMU-


Sahaya amaçsız bir düşünceyle Yıldız sporcularla sahaya çıkan Salıpazarı’nı gönülden kutlamak gerekir.
Bünyesinde bulundurduğu Yıldız  futbolcuları Büyüklerde 1. Amatör kümede mücadele eden bir grubun maçında bu sporcuları sahaya sürmesi…Benim için gerçekten takdir edilecek bir davranış olarak görüyorum.
O yönetimi, hocamı ve sporcuları gönülden kutluyorum.
7-0 gibi farklı yenilmeleri bence hiçte önemli değil.
Bir Antrenör olarak bu galibiyeti aldığımdan böyle bir konuşma gereği hissetmedim.
Sadece bu taplo karşısında onur ve gurur duydum.
Kutlarım Salıpazarı’nı…Kutlarım Remzi Ağbiyi.
Kutlarım sahaya çıkmalarının bile bir cesaret olan Yıldız futbolcularımı…(Tarihsiz)

SORUMSUZLUK-

Bulunduğu yerin, sırtına giydiği formanın kıymetini ve önemini bilmeyen sporculara söylenecek tek söz vardır.
O da sorumsuzluk…
Tabi ki böylesine son derece sorumsuz olan sporcuların meydana getirdiği bir takımda kesinlikle başarılı olması söz konusu olamaz.
Sporcularımın çoğunda ben bunu gördüm. Ve kahroldum.
Yenilgilere bir hoca olarak kesinlikle bir KULP aramıyorum.
Benim geçen yılkı GENÇ takımımda üst üste (6) altı yenilgi aldı.
Ama o sporcularım yedek külübesinde, soyunma odasında kucaklaşarak yumak halinde ağladılar.
Onlarla beraber ağladım. Sanki ruh ve anlayış bu yıl gitmiş yerine böyle bir ruh anlayışı gelmiş.
Düşündükce kahroluyorum.
Ve kendi kendime bazı şeylerin yapma zamanı geldi de geçti bile, diyorum.
Bu düşünceler doğrultusunda doğru olan için ne yapmam gerektiğini biliyorum.
İkinci dakika da golü buluyorsun, sonra, inanılmayacak derecede iki gol yiyorsun ve sonunda sahadan 2-1 yenik ayrılıyorsun.
Olacak şey değil…
Umarım Soğuksu maçında aynı hadiseler vuku bulmaz.
Sporcularımda inşallah bu düşünceler doğrultusunda hareket ederler…
Zaman her şeyin ilacıdır.
Haydi hayırlısı…(Tarihsiz)
-HAKEM FAKTÖRÜ-


Her zaman bir Antrenör olarak yenilgiye kılıf arayan ve kendine yenilgiden kılıf arayan ve kendine yenilgiden sonra pay biçen karaktere kesinlikle sahip olan bir insan değilim..
Ama her zaman bir maçta Hakem faktörünün ne derece rol oynayan önemli bir faktör oynadığını söyleyenlerdenim.
Sözlerimin doğruluğunu ispatlayacak tutum ve davranışları maçımızı yöneten bazı hakemlerde görüyoruz.
Her hatayı hakemde de aramıyorum.Böyle düşünüyorsam yanlış olur.
Yıllardır tecrübesi olan bir AZİZ ER gibi hocanın bu gibi hataları yapması beni son derece düşündürüyor.
Sonuçta maç berabere 3-3 bitti. Verdiği penaltı akıl almaz derecedeydi.
3-2 galipken alyhimize verilen bu penaltı bizi üç puandan etti…
Sonuçta da bir puanla yetinmek zorunda kaldık.26. Ekim. 96.

-GÜNAHIYLA SEVABIYLA…-


Sezonun başında söylemiştim:”- Benim için zorlu bir sezon başlıyor”, diye.
Gerçekten gençlerle iki grupta mücadele etmenin zorluğunu ve sorumluluğunu biliyordum…
Her şeye rağmen gençlerde bu zoru başardığıma inanıyordum.
Gençlerde ve Büyüklerde sahamızın onarımı nedeniyle tüm maçlarımızı SAMSUN’da yapmanın zorluğunu yaşadık…
Her şeye rağmen günahı ve sevabıyla birinci devre sona erdi…
Gençlerde 1. devre’yi 5 puanla kapadık.
Büyüklerde de 6 puanla devreyi kapadık.
Böylece ikinci devreye, düşündüğüm yerde başlamanın rahatlığıyla başlamış olacağız..
Allah yardımcım olsun…(Tarihsiz)














AZMİN ve İNANCIN ZAFERİ-


Sporcularımı kutlarım. Topraksuspor maçı bizim için gerçekten çok önem taşıyordu..Sporcularım da bunun bilincindeydi.
Son çalınacak bitiş düdüğüne kadar mücadele etmeleri de bunu gösterdi…
Bunun sonuncunda sahadan son dakikalarda atılan iki golle 2-0 ayrılmasını bildiler…
Bizim için çok önemli üç puandı, onu da aldılar…
Gözlerinden öpüyorum….
35 günlük hak mahrumiyeti ile cezalandırıldığım için tel örgünün dışında maçı yönetmek durumunda kaldım.
Öldüm öldüm dirildim…
Sonunda sporcularımın sayesinde başım dik ayrıldım…
Gözlerim dolu dolu oldu…
Kulübede yapayalnız ve sahipsiz sporcularım her şeye rağmen galip ayrıldıkları için kutluyorum…KUTLARIM ÇOCUKLAR…(Tarihsiz)


-BİR SAYFA DAHA KAPANDI-


Gerçekten benim için çok zorlu geçen bir sezon daha Termespor çatısı altında yüzümün akıyla kapanmış oldu…
Günahı ve sevabıyla çok zor şartlar altında, zor da olsa sporcularımla beraber sezonu yüzümüzün akıyla kapamış olduk.
Kolay değil, bir sezon içinde aynı sporcularla iki takımı bir arada götürmek..Hem de sahipsiz kalarak.
Sporcularımı gönülden kutluyorum…Onlar gerçekten zoru başardılar.
Her iki takım da düşer gözü ile bakılırken…
Ligi Gençlerde 18 puan, Büyüklerde 16 puan alarak…Gençlerde grubunda 5.; Büyüklerde 6. bitirmeleri gurur ve onur verici.
Sporcularımı işte bu yüzden gönülden kutluyorum.
Ayrıca bana sezon boyunca kulüp çatısı altında hiçbir vasıfları olmadıkları halde beni yalnız bırakmayıp destekledikleri için;
Hasan Usta’ya, Recai Ağbiye ve Dursun Dayı’ya sonsuz teşekkür ediyorum…
Ne olursa olsun..Ne mutlu gönül birliği yapanlara diyorum…
Bir kez daha çocuklarımı kutluyorum…
Sağolun çocuklar..
Sizler benim gönlümün şampiyonusunuz…
Gönlüm daima sizlerle…22.1.97


-YİNE BERABER-

KOZLUK SANAYİSPOR olarak kurulduğundan beri çalıştırıcılığını yaptığım bu ÇATI altında yine beraberiz…
Her yıl şampiyonluk için mücadele eden ama; bir türlü ipi göğüsleyemeyen SANAYİSPOR bu yıl yine şampiyonluk için kolları sıvadı….
Şampiyonluk için güzel bir kadro kuran fakat iyi bir hazırlık dönemi geçiremeyen SANAYİSPOR…
İlk sınavını yine Termemizin güzide Takımlarından Gölyazıspor karşısında verecek.
Benim için topu bilen böylesine birbirinden değerli sporcularla bir arada bulunmak ve onların çalıştırıcılığını yapmak gurur ve onur verici…
Her ilkin zorluğunu çok iyi biliyorum…
Ama sporcularımın bu İLKİ başaracaklarına inanıyor ve sonsuz güveniyorum…
Çoğunun hocalığını yaptığım ve şampiyonluk yaşadığım bu sporcularımla ipi göğüslemek istiyorum.
Bu vesile ile İKİNCİ Amatör Kümede 96-97 Futbol sezonunda sporcularıma, YÖNETİCİLERİME ve Sanayispor Camiasına hayırlı olması dileğiyle;
Gönülden başarılar diliyorum.Allah yardımcımız olsun…
Umarım GÖLYAZI maçı bizim için iyi bir başlangıç olur.
Haydi Hayırlısı…14.2.97


-İYİ BİR BAŞLANGIÇ-

Evet, her zaman söylemişimdir…”Her ilkin başlangıcı önemlidir” diye…
Sporcularım bu ilki bugün Gölyazıspor karşısında iyi değerlendirdiler…Farklı bir skorla sahadan ayrılmasını bildiler…
8-1’lik skor ÇRŞ.’da  oynayacağımız AYVACIK maçı öncesi önemli bir moral…
Kutlarım sizi çocuklar…
Gerçekten iyi bir başlangıç…Hazırlıksız olmamıza rağmen iyi bir skor..
Ayvacık maçına kadar iyi bir hazırlık safhası geçirirsek bu maçta da iyi bir netice alacağımız inancındayım…
Her şeyi zaman daha iyi gösterecektir…
Bu ilk Galibiyet Sanayispor camiasına hayırlı olsun.
Ayvacık karşısında alacağımız puan  bizi bir kat daha birbirimize kenetleyecektir…
Bizi bir kat daha hırslandırıp umutlandıracaktır…
Sporcularımda, yöneticilerimde bu umuda , bu başarıya son derece layıktır…
Her zaman olduğu gibi sporcularıma güvenim tamdır…
Bazı şeyleri şimdiden konuşmak ve dile getirmek çok erken olacaktır..
Zaman her şeyin en güzel ilacıdır…
Onun için olacakları zaman akışı içersine bırakmak en doğru yoldur inancındayım…
İnşallah tüm güzellikler bizim olur…
Tüm düşüncem ve inancım bu…Allahım; düşüncelerimi gerçekleştirmede bana yardımcı ol…
Beni mahçup etme…15.2.97

-ZOR MAÇ-


Sanayispor için gerçekten zor bir deplasman maçı olan AYVACIK karşılaşması çok ağır bir zemin üzerinde oynandı.
İlk haftayı üç puanla kapatan Sanayispor –Ayvacıkspor maçına puan için çıktı..
1-0       öne geçmesine rağmen  ne yazık ki 3-1 yenilmekten kurtulamadı.
Böylece böylesine önemli bir maçta puan alamadan sahadan üzgün ayrılan taraf oldu.
Sahanın  ve zeminin futbol oynamak için kötü olması bir yana…Bence en önemli faktör yeterince hazırlanamamaktır.
Bu gerçek bu hafta kendiliğinden ortaya çıkmış oldu.
Zor maç olacağını biliyordum…Öyle de oldu…Tabii kaybeden de haliyle biz olduk..
Bence bizim için alınan erken bir ders oldu…
Umarım bu hafta kendi sahamızda oynayacağımız YEŞİLIRMAK maçını alarak bu haftamızı telafi etmiş oluruz…
Henüz kaybedilen bir şey yok…Önümüzde daha çok maçlar var…
Önemli olan bundan böyle aynı hataları yapmakta ısrar etmemek…
Başarmanın en güzel yolu ÇALIŞMAK…ÇALIŞMAK…Başka bir alternatif göremiyorum…
Aksi vukû bulunduğunda “lafla peynir gemisi yürümez” sözünün gerçeği ortaya çıkacaktır.
Artık AYVACIK maçı bizim için geride kaldı…Önemli olan bu hafta kendi sahamızda oynayacağımız YEŞİLIRMAK maçına KENETLENMEK…İnanmak ve inanarak sahaya çıkmak…
SADECE İNANMAK…24.02.97

-KORKULAN ENGELİN GEÇİLİŞİ-

Gerçekten AYVACIK maçının yenilgisinden sonra, bundan böyle kaybedilecek puanın şampiyonluktan uzaklaşmanın bir göstergesi olduğunu ve olacağını bilen sporcularım, kendi saha ve seyircisi önünde oynayacağı YEŞİLIRMAK karşılaşmasına biraz olsun tedirgin çıktı..
Sahanın birazda olsa futbola elverişli olmaması sporcularımın  tedirginliğini biraz daha artırmış oldu.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen oyuna iyi başlamaları sevindirici bir olaydı….
Kazanma azmi ve inancı içinde oldukları her hallerinde belliydi.
Bunun da mükafatını  daha 10.’da Erdem’in attığı güzel bir golle bulmuş oldular…
Orta alanda Numan’ın güzel oyunu ve bu güzel oyunu 30.’da attığı güzel bir golle süslemesi takım oyununu daha da güzelleştirdi…
Takımın orta alanda sergilediği oyun sevindiriciydi…
Bu maçta ilk maçlara rağmen ferdi hataların biraz daha ortadan kalktığı gözüktü…
Eğer biraz daha dikkatli olsaydık pozisyonları cömertce harcamasaydık sonuç daha farklı olabilirdi.
Ya ikinci devrenin son dakikalarında kaçırılan bu gollerden sonra rakibin kazandığı penaltıyı güzel bir hareketle Kaleci KÖKSAL’ın kurtarması alkışlanacak bir hareketti…
Bütün bunlara rağmen KORKULAN BİR ENGELİN DAHA AŞILMASI sevindirici bir olaydı…
BEYYENİCE maçı öncesi haftayı 2-0 galibiyetle 3 puanla kapatmak güzel bir moral dopingi olacaktır.
BEYYENİCE maçında alacağımız galibiyet bizi düşündüğümüz hedefe biraz daha yaklaştırmış olacaktır.
Bunu da sporcularımın başaracağına inanıyorum…
Her zaman söylediğim gibi zaman her şeyin ilacıdır.
“Bekle gör”mantığından hareket etmek  en güzel şeydir.
BEKLEMEK ve GÖRMEK…
Bundan başka hiçbir çaremiz yok…
Her şeyin lehimize dönüşmesi Bir HOCA olarak en büyük arzum..
Bu galibiyet bu CAMİAYA Hayırlı olsun…2 MART 97


-BİR GERÇEĞİ VURGULAMAK-

Yıllardır söyleyipte anlatamadığım bir gerçeği; bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Siyasette olduğu gibi yıllardan beri TERME’MİZDE bir tane olsun Milletvekili çıkaramamamızın tek sebebi hangi görüşe sahip olunursa olunsun, Memleketimiz için en hayırlısı ne ise onu tesbit edip bir noktada birleşememizdir…
Bu aynı görüş ve düşünce spor alanında da aynen devam etmektedir..
Bakıyorsunuz sayıca senden az olan bir ilçe takımları senden sıyrılıyor ve birbirleri ile kenetlenip aralarında her yıl 1. Amatör kümeye bir takım çıkarıyorlar.
94-95 futbol sezonunda bunun somut örneğini gördük.
Altı tane Terme takımlarının içinde birtane SALIPAZARI elini kolunu sallayarak şampiyon olup 1. Amatör kümeye yükseldiler…
Yine 95-96 sezonunda ÇRŞ. ŞEKER Terme takımlarının içinde şampiyon olup; 1. Amatör kümeye yükseldiler..
96-97 futbol sezonunda da aynı şey görünüyor…
Altı Terme takımlarının arasından Dört Çrş. Takımından birisi, yine 1. Amatör kümeye çıkmak için hedefi zorluyor.
Ve mevcut bu takımların birbirleri ile kenetlendiklerini görüyorum.
Bunun canlı örneğini 9 Mart 97 günü Beyyenice –Sanayispor maçında gördüm…
Oynadığı üç maçta (2) iki puan almasına rağmen Ayvacıkspor’un ekmeğine yağ sürmek için ne gerekiyorsa yaptılar.
Başardılar da…Bizle 2-2 berabere kalmaları Ayvacık’la olan puan farkını (5) Beşe çıkarmış oldular…
Bütün bunların olduğu bu ortamda biz TERME Takımlarının hala uyumalarına ve bu uykudan uyanmamalarına bir türlü bir mana veremiyorum…
Ne zaman uyanacağız?…Ne zaman uyanıp ta birbirimizle kenetleneceğiz?
Bir Teknik Adam olarak bu günü görmeyi çok istiyorum…
Birlik ve beraberlik içinde olmanın işte tam zamanı diyorum…
Yoksa yine aynı şarkıyı söylemekten  başka bir çaremiz olmayacak diyorum…
Biz Termeliler olarak, Terme takımlarının yöneticileri olarak…Birleşelim…Kim güçlü ise kim bu yükü kaldırabilecekse ona yardımcı olalım…
İşin doğrusu da bu değil mi?
İşte bu hafta TERME DERBİSİ Sanayi-YONTAŞ kim güçlüyse onun için mücadeleye devam diyelim…
Bunun tek çıkar yolu bu…Yoksa yine (6) Altı takımın içinden bir Çrş. Takımı elini kolunu sallayarak 1. Amatör kümeye çıkacak.
Çok yazık olur…Çok….
Artık gerçekleri görelim..Haydi hep beraber tam vücut olalım.Bizlere de bu yakışır.
Birbirimizi çekiştirmenin hiçbir manası yok…
Artık şu kafa yapımızı değiştirmenin tam zamanı…
Bizim için en güzeli, en hayırlısı da bu olur…
İşte ben yıllardır bu gerçekleri vurgulamak istiyorum..
Bu yüzden de bir Teknik adam olarak HAYDİ ARKADAŞLAR ARTIK UYANALIM  ve AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM, diyorum…
Zaten işin doğrusu da bu…
Artık bu hafta gözler sadece ve SADECE YONTAŞ-SANAYİ maçında.
Tabi ki gönlüm kazanan ve gülen tarafın biz olmasını istiyor..
Gerçekleşmesi önemli bir engelin ortadan kalkması; hedefe bir adım daha yaklaşılmış olacak demektir…
Sporcularıma güveniyor ve onlara inanıyorum…9 Mart 97
-HAKEM FURYASI-

Yontaşspor Maçında sahneye çıkan tek isim…bu kez futbolcuların içinden değildi…
Bu kez yine sahneye çıkan Maçın Orta Hakemi Yusuf GÜNAY’dı…
Maçın 26. içinde vermediği iki net penaltıdan sonra kırmızı kart olayı meydana geldi.
Bu pozisyonda gösterdiği kartta haklıydı…
Ama maçın bitiminden sonra olan NAHOŞ hareketlerden sonra yaptıkları hata ve davranışları son derece hataydı..Hele lisansları alıp götürmesi daha da büyük hataydı.
Ya sonra…Kafasına göre düzenlediği rapor doğrultusunda. Bilal’a 4, Numan’a , Hasan’a,Yiğithan’a 1’er maç, Bana ve Yönetici Hasan KESKİN’e 15 gün hak mahrumiyeti..
Sayın Yusuf GÜNAY 7 ARALIK 92 de yazdığı oyunu 15 Mart 97 de yazmış oldu…(Tarihsiz)
-KAYBEDİLEN PUANLAR-

Gerçekten SANAYİSPOR son haftalarda üst-üste aldığı puanların yanı sıra, kaybedilen yedi(7) puana yanıyor…
Yedinci(7.) haftayı (14) ondört puanla kapatan SANAYİSPOR…Son iki haftada alacağı altı(6) puanla ilk yarıyı yirmi puanla kapatmak istliyor…
İlk yarıda olduğu gibi…İkinci yarının ilk dört maçı bu CAMİA için puan açısından çok önemli maçlar…Bunlar sırası ile :
Gölyazıspor,
Aycıkspor,
Yeşilırmak(D)
Beyyenice. Bu maçlar gerçekten SANAYİSPOR için büyük önem taşıyor…
Bu hafta oynanacak ELMALIK maçından sonra, Çrş’da oynanacak DİKBIYIK maçı da son derece önem taşıyor…
Bir teknik adam olarak gönlüm tabii ki ipi göğüslemek.
Bu da olmazsa ikinci olarak maratonu bitirmek tek dileğim.
Bu sezon aslında söylenecek çok şey var…
Ama yine de susmayı tercih ederim.
Şampiyon olmak, şampiyonluğu yakalamak ve yaşamak kolay değil…
“Lafla peynir gemisi yürümediği” gibi..
Lafla şampiyon da olunmaz…
Bütün bu zorluklara rağmen beklemek ve görmek lazım…
Onun için yine söylüyorum..
Zaman her şeyin ilacıdır…
Hiç olmazsa PLAYOF….30 Mart 97

HEDEFLENEN SONUÇ, BEKLENEN PUAN

Evet, SANAYİSPOR tüm zor şartlara rağmen ilk yarıyı hedeflediği sonuç ve puanla bitirmiş oldu.
Sonuç itibariyle ilk yarıda bir yenilgi, iki beraberlik, altı galibiyet alarak devreyi hedeflediği 20 puanla tamamlamış oldu..
AYCIKSPORLA aramızda puan farkı (5) Beş…Rakibimizin tüm ikinci yarı maçlarını TERME’de yapması bizim için son derece avantaj.
Bu avantajımızı en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz.
İnşallah arzuladığımızı yere gelir…İpi göğüsleyen biz oluruz…
Bugün  Bayramın 4. günü ikinci yarının ilk maçı…
Gölyazıspor-Sanayispor.Bu maçı alarak ikinci bir bayramı yaşamak ve ikinci devreye iyi başlamak istiyoruz…İKİNCİ YARI CAMİAYA HAYIRLI OLSUN..21.4 97.
YENİ BİR SAYFA

-97-98 FUTBOL SEZONU-

Antrenörlük hayatımda 97-98 Futbol Sezonunda yeni bir dönem başlıyor.
Bu dönemde; daima sevdiğim ve son derece saygı duyduğum CEMİL CENGİZ Hocamla başlıyor..
Kendisi şuan İLÇEMİZİN Spor Müdürüdür..
Alt Yapıya Teknik Sorumlu olarak getirilmesi .Benim için son derece onur ve gurur vericidir.
Alt Yapı Antrenörü olarak Termespor Camiasında kendisiyle çok şeylerin üstesinden geleceğimize inanıyorum…
Böyle bir şahsiyetten öğreneceğim çok şeylerin olduğunu biliyorum..
Görev ve sorumluluğumu çok iyi biliyorum. İki inatçı ve hırslı insanın bir arada olması bence çok güzel bir şans…Çok güzel bir duygu…
Bu duygu ve düşünceler içinde her şeyi zaman akışı içersine bırakmak istiyorum.
Bence zaman her şeyin ilacıdır.
BEKLE VE GÖR…
Bu iki insanın neler yapacaklarını zaman gösterecek.
BEN ONA…O BANA inanıyor…Bu da BENCE başarıya ulaşmak için en önemli noktayı oluşturuyor demektir.
Cemil CENGİZ ve Malik GÜLTEKİN ELELE…GÖNÜL GÖNÜLE…
Allahım yüzümüzü kara çıkarma…İNŞAALLAH…DÜŞÜNCEMİZİ gerçekleştirme de bize yardımcı olur…
Sonuçta başarılar BİZLERİN OLUR…
Bol ŞANSLAR Diyorum…25.8.97
Malik GÜLTEKİN
Alt Yapı Antrenörü
-HAZIRLIK DÖNEMİNİN İLK SINAVI-

Müsabaka döneminde başarılı olmanın yollarının HAZIRLIK DÖNEMİNDEN geçtiğini çok iyi biliyorum.
Bu vesile ile TERMESPOR AMATÖR GENÇ TAKIMLARI iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğine inanıyorum.
Her şeyden önce HAZIRLIK DÖNEMİNİN ne derece önem taşıdığını bilenlerdenim.
Bir aydan beri ÇALIŞAN takımımızın eksikiklerini MÜSABAKA DÖNEMİNE kadar gidermek için Bugün TERME ŞEHİR stadında ÇRŞ.AYVACIKSPORLA İLK HAZIRLIK maçımızı yaptık.
Alınan sonuca rağmen sporcularımızın BİR aydan beri çalışmanın semeresini görmeleri.
GÜÇ-KUVVET-DAYANIKLILIK açısından karşı takım arasındaki fark belirgenliğini gösterdi.
Ama ne var ki; Attığımız DÖRT GOLE Karşılık, YEDİĞİMİZ 5 GOLDE DE Acemilik-Becerisizlik-Tecrübesizlik-Hata vardı…
Sahada görev verilen oyuncularımızı tek tek ele alıp değerlendirecek olursak;
SEZAİ- Bir kaleci için ne gerekiyorsa tüm meziyetlere sahip.Çalışmalardaki hırsına, arkadaşları arasındaki uyumuna diyecek yok. Ne yazık ki AYVACIK maçında yediği BEŞ(5) golde savunma ile birlikte HATASI BÜYÜKTÜ..
İnanılmaz derecede yaptığı hatalar beni son derece şaşırttı.
Belki de ilk hazırlık maçının heyecanındandı; Belki de ilk defa değişik bir hoca ile çalışmanın verdiği heyecandandı..Ama ne olursa olsun yediği goller KENDİSİNE yakışmayacak derecede HATALIYDI…
MURAT- Genç bir yetenek.Savunmada ve hücumda istenildiği kadar etkili olamadı. Zaman zaman sahip olduğu topları oyuna iyi soktu. Zaman zaman rakip ataklarında savunmada etkisiz kaldı.
Bu da onu sahada bazen zor durumlara düşürüyor. Spor ahlâkı ve efendiliği göz önüne alınacak olunursa  ve buna bir de öğrenme hırsını katacak olursak…İleride daha da düzeleceğine inanıyorum….
KAHRAMAN- Çalışmaları ile tecrübesini bütünleştirebilirse TAKIMA ve TERMESPOR Camiasına yararlı olacağı inancındayım.
Hücumdayken ileriye çıkışları iyi…Ne var ki geriye dönüşlerinde ağır kalıyor.Bu da onun ve takımının bazen zor anlar yaşamasına sebep oluyor.
Savunmada biraz daha dikkatli olur, topu oyuna daha çabuk sokarsa; çok daha iyi olacaktır.Kendisini de, arkadaşlarını da zor duruma sokmayacaktır.
HAKAN- Fizik yapısı bir futbolcu için  yeterli. Antreman yetersizliği göze çarpıyor.Tutarsız hareketleri endişe verici.Nedense telaşlı…Bu da hata yapmasına sebep oluyor…AYVACIKSPOR maçında olduğu gibi…
MURAT- Güçlü, bitirici ve mücadeleci…Son adam olarak arkadaşlarını oyuna sokması ve onları yönlendirmesi iyi.Kademeye girişleri yerinde.Fakat zaman zaman stoparı ile bitişik oynuyor.
Rakip hücumdayken oyunu kendi ceza yayının üzerinde kabulleniyor.
Bu da KENDİSİNİ ve TAKIM arkadaşlarını zor duruma düşürüyor.
Oysa oyunu kendi yarı sahasında kabullenip KENDİSİ de geriye sarkık oynasa ve KENDİ TAKIMI HÜCUMDAYKEN TAKIMI  yarı sahaya kadar çabuk ÇIKARTSA KENDİSİ ve TAKIMI açısından çok daha faydalı harekette bulunmuş olacaktır.
Riskli hareketlerden kaçınmalı…Topu oyuna daha iyi sokmalı…
İşin en önemlisi KENDİNE GÜVENMELİ…
AHMET- Orta sahada, efendiliği ve hırsı iyi…Fakat sahada çok telaşlı görünüyor…Topa basıp, kafayı kaldırıp, arkadaşlarına pas atmada biraz daha çabuk olabilse…Takımına çok çok daha faydalı olacağı inancındayım.
Hücumda biraz daha dikkatli olup; ayağındaki topu oyuna daha güzel, daha dikkatli sokabilirse çok daha mükemmel olacaktır…
Düşündüklerini ayağı ile birleştirebilirse…Takımı için çok güzel şeyler yapacağından eminim…
SERKAN- Top tekniği iyi. Ne var ki topu ayağında tutmayı çok seviyor…Bu alışkanlığını bir bırakabilirse…Topu oyuna biraz daha çabuk ,biraz daha olumlu sokabilse. Daha da mükemmel olacaktır.
EMRAH-Orta sahanın solunda yeterince bir varlık gösteremedi.Belki yerini yadırgadı…Belki de oyuna iyi adapte olamadı…
Yine bu rağmen arkadaşları ile yardımlaşması, kademe anlayışı iyiydi..
MUSTAFA- Takıma büyük ölçüde güç katmakta…Güçlü ve mücadeleci..
Genç bir yetenek.Kendine iyi bakarsa, geleceği parlak bir futbolcu olacağına eminim…Futbol tekniği, efendiliği ve çalışkanlığı ilerisi için ümit verici…
Topla buluştuğu zaman kanadı iyi kullanıyor…Topla buluştuğunda kafayı kaldırması,isabetli paslar atması, takımı için mükemmel bir güç olacaktır..Kanatlarda topla buluşturulmadığı zaman oyuna küsüyor…Bu da TAKIMINI ve ARKADAŞLARINI olumsuz yönden etkiliyor…Bu da hiç te olumlu bir görünüm vermiyor…
Her ne pahasına olursa olsun oyun disiplininden uzaklaşmamalı…
FATİH- Çok hareketli ve yetenekli bir futbolcu…
Korkaklığını ve ürkekliğini üzerinden bir atabilse…
Rakip savunmanın zor anlara düşmesi demektir…
Mücadeleci ve yırtıcılığına söylenecek söz yok…
Bir de şu ürkekliğini ve korkaklığını üzerinden atabilse…
Bunun sonucu değil midir ki rakibi ile girdiği bir pozisyonda yere düştüğünde sakatlanması; ne üzücüdür ki; boyunla, omuz arasında bulunan ve köprü görevi yapan kemiğin kırılmasına sebep olmuştur…
Bu olay diğer sporculara ders olmalıdır. Sporcularda bu olaydan ders almalı…
Bu sporcuma gönülden geçmiş olsun diyorum…
Zannederim kendisi de bu olaydan yeterince dersini almıştır..Böylece rakiple nasıl mücadele edilebileceğinin hesabını yapmıştır…
HAKAN- Bir sporcu için gerekli fiziğe…..Tam bir SANTRAFOR özelliğine sahip…
Bir de gol alanlarında daha çabuk olabilse kendisi ve TAKIMI için güzel olacaktır…
AYVACIKSPOR karşısında ilk yarı girdiği net DÖRT pozisyonu bu yüzden değerlendiremedi…
Topu oyuna olumlu sokamadı.Sürekli luzümsuz mücadelelere kalkıştı…Sonuçta topu rakibe kaptırarak , hem kendini, hem de TAKIM ARKADAŞLARINI oyundan düşürdü…
Gereksiz mücadelelere…topla buluştuğunda girmektense isabetli vuruşlar…Çok çabuk paslar çıkarması TAKIMI için olumlu sonuçlar DOĞURACAKTIR…
Luzümsuz yere topu ayağında tutması…Zamansız ve luzümsuz top sürmesi…Oyun disiplininden uzaklaşmanın GÖSTERGESİ olduğunu bilmesi gerekmektedir…Bu yüzden kendini toparlamak ZORUNDA…
KISACASI HUCÜMDA biraz daha etkili olmak mecburiyetinde….
İleride daha da düzeleceğine inanıyorum…
İŞLER- GÜÇLÜ fiziğe sahip…İKİNCİ yarıda HAKAN’ın yerine oyuna girmesi TAKIM oyununa güç kattı…Yerinde müdahaleleriyle arkadaşlarına güven verdi…
Kesici görevinin yanı sıra ortasahaya yönelik oynaması takımın gücünü daha da artırdı…
Fakat ileriye çıktığında yerine birde ÇABUK DÖNBİLSE TAKIM için ÇOK DAHA yararlı olacağı inancındayım…
ALİ-Oyun içinde mücadeleci tutumu çok iyi…
Arkadaşları ile yardımlaşması…KADEME anlayışı…Boş saha, boş alan oluşturması,bu alanlara deplase olması,topu arkadaşları ile buluşturması iyi…
İlerisi için ÇOK ŞEY VAAD eden genç bir YETENEK…Ortasahada BU SPORCUM İLERDE TAKIMI İÇİN mükemmel bir güç OLACAKTIR…
TURGAY- Bir futbolcu için mükemmel bir FİZİĞE sahip..
Topla buluştuğunda GOL alanlarında çabuk değil…Top gelmediğinde oyuna KÜSME özelliği var…Bu da oyun içerisinde MOTİVASYONUNUN bozulmasına sebep oluyor…Bu yüzden kendisine ani atılan topları kontrolde zorlanmasına ve HATA  yapmasına sebep oluyor…
Bu da BAZEN ONU SAHADA ZOR durumlara düşürüyor…
Bu SPORCUMUN İLERDE daha da düzeleceğine İNANCIM sonsuz…
CEMİL- Bu oyuncum FİZİK yetersizliğine rağmen mükemmel bir TOP TEKNİĞİNE sahip..HUCUMDA biraz DAHA dikkatli olursa...ÇOK DAHA MÜKEMMEL olacaktır…
ORTA SAHADA hırsı, efendiliği ve arkadaşlarına uyumu iyi…Yardımlaşma ve KADEME anlayışı güzel…
Ah bir de TECRÜBESİZLİĞİ olmasa.Yine de ilerisi için son derece ÜMİT verici…
NUSRET- Oyuna ikinci yarıda MUSTAFA’nın yerine girmesi…Oyuna bir kat daha canlılık getirdi…..Kanatlardan yaptığı ataklarda etkili oluşu golleri getirdi…
Temennim diğer maçlarda da bu grafiğini  devam ettirmesi…
B.AKIN- Tecrübesi ve oyuna ADAPTASYONU ÇOK İYİ…ORTA SAHADA TAKIM İÇİN bir güç olacaktır…Takım içinde KİŞİLİĞİ, AĞABEYLİK VASFI ile BENCE iyi bir KAZANÇ…
Fatih’in sakatlanmasından sonra oyuna girmesi…Orta sahada olumlu hareketleri ile ARKADAŞLARINA canlılık getirdi…
GÜÇ ve FİZİK bakımından çok iyi…TOPLA buluştuğu anlarda HÜCUMDA ETKİLEYİCİ…GÜÇLÜ, Mücadeleci ve yerinde yaptığı müdahalelerle son derece BİTİRİCİ…
Futbol TEKNİĞİ, EFENDİLİĞİ, ÇALIŞKANLIĞI İLERİSİ İÇİN ÜMİT verici…
Temennim TÜM FUTBOLCULARIMIN birlik ve beraberliklerinin gün geçtikce daha da güçlenip perçinleşmesi…
Futbolcularımın BU SEZONDA başarılarının devamı DİLEĞİYLE…
BERATİ- Fizik bir sporcu için yeterli…Maça KONSANTRASYONU iyi değil…Telaşlı ve tecrübesiz…Bu da KENDİSİ ve TAKIMI adına hatalar zincirini getiriyor…
Bütün bunlara rağmen…
AZMİ ve mücadeleci tavrı son derece SEVİNDİRİCİ…
Maça iyi MOTİVE olur, telaşını üzerinden atarsa…Başarılı olacağına inanıyorum…
İleriye doğru daha da düzeleceğine İNANCIM SONSUZ …
Takım içinde, arkadaşları ile uyumu iyi…..
Kendine güveni, KENDİSİNE TAKIMINA ÇOK ŞEYLER KAZANDIRACAKTIR…
Benim için BÜTÜN bunların ÜSTESİNDEN GELECEK GENÇ bir YETENEK OLARAK görüyorum…07.09.97
-SONUÇ BU OLMAMALIYDI-


Gerçekten iyi başlangıcın sonucu ne olursa olsun bu olmamalıydı…
Sözü, sezonun son HAZIRLIK maçı olan AYVACIKSPOR yenilgisine getirmek istiyorum…
Anlıyamıyorum…Takım olarak maça öyle güzel başlıyoruz ki; Üstüne üstelik…Rakip bizim KALEMİZE birkez olsun gelmezken…benim FUTBOLCULARIM…İLK 36 içerisinde net HEM DE YÜZDE YÜZ DENECEK KADAR Gol pozisyonu buluyor. Ne yazık ki, bu bulunmaz POZİSYONLARI BENİM FUTBOLCULARIM…Cömertce harcıyarak değerlendiremiyor…
Biliyorum…AYVACIKSPOR Takımı TECRÜBELİ ve PROFESYONELLİKTEN dönüş yapan FUTBOLCULARDAN oluşturulmuş…
İYİ…İYİ AMA BİZDE İYİ TAKIMIZ…BELKİ TECRÜBESİZ….
Onlara karşı bu eksiğimizi kabulleniyorum…
Fakat…AYVACIKSPOR’a nazaran Bizim artılarımız daha da çok..
her şeyden önce genciz…
GÜÇ-KUVVET-DAYANIKLIK açısından onlardan daha iyiyiz…
Her nedense…Yersiz Panik TELAŞ ve STRES bize SONUÇTA yenilgiyi hazırlıyor…
Güzel giden müsabakalarının her ne HİKMETSE…yersiz…BENCE çok anlamsız yapılan…MAÇ içersinde PANİK ve TELAŞA mana veremiyorum….
YİNE DİYORUM Kİ…Hatalar doğruyu getirir. Doğruyu buldurur…
Benim SPORCULARIMIN…Yapılan bu iki hazırlık maçında DOĞRUYU bulduklarına…HATALARINI gördüklerine inanıyorum…
Böylece CEMİL HOCAMIN’da GÖRÜŞ-DÜŞÜNCE ve DEĞERLENDİRMESİNE katılıyor…SON DERECE hak veriyorum…
Bunun içinde SAYIN HOCAMIN bu düşüncelerini…Görüşlerini ve Değerlendirmesini aynen aktarıyorum.
“İYİ OYUN-BOL POZİSYON…Özellikle ilk 30 dakikak içerisinde rakiple baş başa bir oyun…Üç(3) NET gol pozisyonu…
SON 15 dakikada yine eski hastalık(PANİK) ve uzatma dakikalarında dikkatsizlik neticesi GOL yedik…”
“RASTGELE FUTBOL….
Özellikle ortasahamızın oyunda denge kurmayışı…Müdafamızın ve ortasahamızın KÖTÜ oynamasına neden oldu…
İlk devre az hata yapan takımı aradık…Yediğimiz gollerde öncelikle MÜDAFA….SONRA kaleci hataları VAR…ÇOK KOLAY GOL yiyiyoruz….”
“SONUÇ…..Güç sayılabilecek bir rakiple oynadık…İyi oynadık..GOLLER ATTIK…POZİSYON bulduk…”
“GOLLER kaçırdık…Futbolda olması gerekenleri yaptık…”
“FUTBOLDA olmaması gereken ACEMİCE yapılan ÇOK BASİT hatalar neticesinde GOLLER yedik…”
“ÖNLEMİ…..Biraz DİKKAT…Biraz SOĞUKKANLILIK…”
İŞTE CEMİL HOCAMIN bu Görüş-Düşünce ve Değerlendirmesini bu sayfaya aktarırken…Değerlendirmelerimizde HEM fikir olduğumuzu gördüm..Bu da BENİ son derece sevindirdi…Aynı anda aynı şeyi düşünmek ..Aynı DUYGULARI paylaşmak…BENCE ÇOK güzel bir DUYGU…
Öyle İNANIYORUM Kİ; Bu da sadece UYUMLU…İNANARAK ÇALIŞAN İKİ İNSANIN ortaya çıkarttığı TABLO olsa gerek…
Aynı zamanda bir EĞİTİMCİ olarak çalışmalarımızı değerlendirecek olursak; SINAV günü geldi çattı…BÜTÜN GÜN BU SINAVDA başarılı olmak için çalıştık…TÜM bu hazırlıklarımızın,çalışmalarımızın mükafatını yarın ki sınavın sonucunda göreceğiz….
Her zaman derim: her şeyin ilki zordur…
Biz bu İLKİ başarmak için…İNANÇLA…HIRSLA…BUNCA GÜN çalıştık...
SPORCULARIMDA bizler gibi aynı inançta …Aynı görüşte olduklarını biliyorum…
İŞTE BU YÜZDEN BU İLK SINAVI kazanmak istiyoruz..
KISACASI BU İLK MAÇIMIZDA KENDİ SAHAMIZDA KADIKÖYSPOR’U yenmek istiyoruz. .
BÖYLECE…SPORCULARIMIZLA BİRLİKTE ÇALIŞMAMIZIN MÜKAFATINI GÖRMEK İSTİYORUZ…
İYİ OYNAYAN…Bunun sonucunda da KAZANAN TARAF BİZ olmak istiyoruz…Zaman bence her şeyin en güzel ilacıdır..
1997-1998 AMATÖR Futbol sezonunun İLK MAÇINrum…I kazanarak …İYİ bir başlangıç yapmak istiyoruz…
İYİ oynayan KAZANSIN diyoruz. Tekrar tekrar söylüyorum…Kazanan tarafın BİZ olmasını istiyoruz…
BU VESİLE İLE BU SEZONUN SPORCULARIMIZA BİZLERE ve CAMİAMIZA HAYIRLI OLSUN DİYORUZ…
Hep birlikte elele, Gönül gönüle olmak DİLEĞİYLE…
BAŞARILAR ÇOCUKLAR…
BAŞARILAR ALT YAPI İLE İLGİLENEN SORUMLULARIMIZ…
BAŞARILAR CEMİL HOCAM…
BAŞARILAR TERMESPOR…
HAYDİ HAYIRLSI…
BAŞARILAR…BAŞARILAR…14.EYLÜL97

-OLACAK ŞEY DEĞİL-

Antrenörlük hayatımın başlangıcı olan 1988 tarihinden bugüne kadar ALINAN MAĞLUBİYETLERE bir KULP, bir BAHANE hiçbir zaman aramadım.bu bahanelerin arkasına sığınmadım….
Her zaman SPORCULARIMLA gurur DUYDUM…
Her nedense bu yıl sporcularımda AŞIRI TELAŞ, AŞIRI PANİK gördüm…
Bu oynadığımız İKİ HAZIRLIK maçında da öyleydi. Hazırlık maçında AYVACIK karşısında aldığımız yenilgiler de hep bu durumlardan kaynaklandı.
Bu hareketleri ve Davranışları İLK RESMÎ MAÇIMIZDA KADIKÖYSPOR karşısında yapınca…Birden şok oldum…Konuklarımızın boşa gittiğini gördüm…
İlk devre yine kendi hatalarımızdan Kalemizde üç(3) GOL gördük…
Kalecimiz ilk RESMÎ MAÇIMIZDA TEK KELİME ile HARİKAYDI…
Yediği ÜÇ(3) GOLDE de yapacağı PEK BİR ŞEY yoktu…
İKİNCİ devre yapılan iki(2) değişiklikle oyuna başladı…
İlk yarı bitiminde; İKİNCİ yarının ilk 15 dakikada “sizlerden bir(1) GOL  bekliyoruz ÇOCUKLAR sadece bir GOL…Gerisi gelir…Dedikten sonra sahaya çıkan oyuncularımız Devrenin Daha ilk DOKUZ(9) Dakikasında TAM İKİ GOL buldu…
SKOR TABELASI BİRDEN 3-2 oldu..Oyunu LEHİMİZE çevirmeyi planlarken,
Yine PANİK ve TELAŞ kendi kendimize yenilgiyi HAZIRLAMIŞ oldu…
OLACAKŞEY DEĞİL…Kolayı zora SOKMAKTAN ne zaman kurtulacağız?
Anlıyamadığım BİRŞEY daha var.Bir TAKIM 1,5, 2 aydan beri müsabakalara hazırlık için çalışıyor…
GÜÇ-KUVVET-DAYANIKLILIK kazanıyor…Her ne hikmetse benim sporcularımın ayağıma kramp giriyor..
OLMAZ BÖYLE ŞEY…
BİR SPORCU, Teknik HEYET ve YÖNETİCİ Tarafından YATAĞINA KADAR kontrol edilmez ki CANIM…
Kendi görev ve sorumluluğunu bilmesi gerekmez mi?
Yine de NE OLURSA OLSUN BU ÇOCUKLARIMIZA GÜVENİYORUZ…
ONLARIN BU GÜVENİMİZİN farkında olduklarını biliyoruz…
MUHAKKAK KENDİLERİNE geleceklerdir.İnanıyorum ki TOPARLANACAKLARDIR…
Bu GİDİŞE DE ARTIK DUR diyeceklerdir…
Artık buna da GENÇLERDE ÇRŞ.BLD.SPOR maçı ile başlamalarını istiyorum…
BU NEDENLE KENDİ SAHAMIZDA OYNAYACAĞIMIZ GENÇLERDE ÇR:BLD.SPOR maçında GALİBİYET BEKLİYORUM…
O Heyecanı, O sevinci yaşamak istiyoruz…CEMİL HOCAMLA BU BİZİM HAKKIMIZ DEĞİL Mİ? YAPMAYIN çocuklar…Haydi göreyim sizi….(Tarihsiz)

-İSTENİLEN NE ?-

Oynanılan İKİ RESMÎ müsabakada SPORCULARIMI bir türlü anlıyamadım.
İKİ RESMÎ MAÇ…İKİ farklı YENİLGİ…
Kendi sahanda oynadığın iki maçta…YENİLGİ…PUAN HANEN SIFIR(0)…
Kabloda bir KAÇIKLIK var..Bir yerden bir ŞASE yapıyor…AMA nereden…CEMİL HOCAMLA çözemedik gitti…
ALLAHAŞKINA NE yapılmak isteniliyor…HANGİ AKLA HİZMET ediliyor?...BİZDEN GERÇEKTEN istenilen ne?
Kafamızı KUCALAYAN TEK SORU BU?
Farklı alınan bu sonuçlar karşısında İNSAN gerçekten KAHROLUYOR..
Bir takım için yapılması ne gerekiyorsa yapılıyor…
Sorunlar mümkün olduğu ölçüde giderilmeye çalışılıyor…
Bakıyorsun sonuç yine HÜSRAN…YAZIK diyorum…YAZIK…
Takım olarak ŞÖYLE Bakıyorsun ÇOĞU TAKIMIN yapmadığı bir çalışmayı yapıyorsun…İYİ BİR HAZIRLIK dönemi yaşıyorsun…
SONUÇ YİNE…….Hangi hazırlığı yaparsan yap…Hangi şartlarda ÇALIŞIRSAN ÇALIŞ….
BAŞARMAK için…İNANMAK…İNANÇ ŞART…
O RUHA sahip olmak şart…Yoksa gerisi ne söylersen boş…
BU DURUMDAN kurtulmanın TEK YOLU VAR…
O DA SAMSUN’DA oynayacağımız İKİ MAÇTA GALİP gelmek…
Bu işin BAŞKA çözümü yok…Bu DURUMDAN başka KURTULUŞ DA YOK..
SPORCULARIMIN BUNU anlamalıları..VE OYNAYACAĞIMIZ İKİ MAÇTA DA Galip gelmeleri LAZIM…Bunun içinde GALİBİYET serisine KDZ.AZOT maçında başlamaları ANADOLU…..MAÇI ile DEVAM etmeleri LAZIM..
Çünkü KAZANMAMALARI İÇİN ortada HİÇ bir sebep YOK…
KAZANMAK…KAZANMAK..TABÎ bu iş LAFLA DA OLMAZ…SAHADA ASLANLAR GİBİ…ÇIKIP mücadele edeceksin….SONUÇTA DA GALİP GELECEKSİN…
DAİMA İKİ KERE İKİN DÖRT ediyorsa….SONUÇTA sahaya çıkacaksın ve YENECEKSİN…BU İŞİN ÇÖZÜMÜ BU…
BAŞKA ÇARE DE YOK…ÇIKACAKSIN ve YENECEKSİN…FAZLA SÖZE GEREK YOK…
İŞTE BU İŞ BU KADAR basit..Tabi AKLINI ve ZEKANI kullanırsan…
AKIL VE ZEKA…
-BEKLE ve GÖR-

Bunun içinde ANADOLU MAÇI bu gidişin DÖNÜM noktası olabilir..
Bu ÇOCUKLAR BU İŞİ başaracaklardır…Eninde sonunda bu işin üstesinden geleceklerdir..SONUÇTA…BEKLE GÖR…
Üç maçtır GALİBİYET yüzü görmedikten sonra…Söylenecek bir söz bulamıyorum…
Bu  YÜZDEN HER ZAMAN “BEKLE ve GÖR” MANTIĞINI BENİMSEMİŞİDİR…
BU HAFTA GEÇLERDE SAMSUN’DA ANADOLU maçına çıkıyoruz…
BEKLEYECEĞİZ…VE SONUNDA GÖRECEĞİZ …En iyisi sabırla susmak…SONUCU BEKLEMEK….
SUSMAK ve GEREĞİNDE KONUŞMAK…Sporcularımızda bu gidişe artık dur diyeceklerine ADIM gibi EMİNİM..Bu yüzden de bu gidişe öyle veya böyle DUR demeleri LAZIM.
İŞİN doğrusu da bu DEĞİL Mİ?(Tarihsiz)
BAŞARI DAİMA; AKIL VE ZEKASINI, BECERİ,YETENEĞİNİ KULLANANLAR İÇİN OLSUN…(Tarihsiz)





-NİHAYET-

-İŞTE BU ÇOCUKLAR-
Rakibiniz KİM olursa olsun…Oynayacağınız OYUN bu…YAPACAĞINIZ TEK ŞEY…ANADOLUSPOR karşısında oynadığınız oyunu OYNAMAK…
SİZ BU SUNUZ…BUNA LÂYIKSINIZ…
SİZLERE KOCAMAN TEŞEKKÜRLER ÇOCUKLAR…
UMARIM bu OYUNUNUZU BU başarınızı …BU HAFTA KENDİ SAHAMIZDA OYNAYACAĞIMIZ DEMİRSPOR MAÇINDA DA GÖSTERİRSİNİZ..
HAYDİ GÖREYİM SİZİ…TÜM kalbimiz SİZLERLE….Haydi HEP beraber ele ele GÖNÜL GÖNÜLE…
Bundan BÖYLE HEP BERABER GALİBİYETE BAŞARIYA KENETLENELİM…Tarihsiz…

-OLACAK ÇOCUKLAR-

Eğer biraz daha sorumluluğunuzu bilirseniz ve birbirinizle biraz daha KENETLEŞİR…BİRAZ DAHA daha samimi olursanız…BU İŞ OLACAK…
SONUÇTA DA SİZLER istenilen BAŞARIYA ULAŞACAKSINIZ…
Bundan YÜZDE YÜZ eminim…Konuşmalarınızda….Hareketlerinizde, BİRBİRLERİNİZE davranışlarınızda BİRAZ DAHA dikkatli ve TEMKİNLİ olursanız…
Bu iş OLACAK ÇOCUKLAR…
SİZLERİN TEK EKSİĞİ…BU…SAMİMİYET ve GÜVENSİZLİK…
TÜM BUNLAR ortadan kalktığı zaman BAŞARI KENDİLİĞİNDEN GELECEKTİR…GÖRECEKSİNİZ…
Bunun sonucunda da PUAN HANENMİZE PUAN ve PUANLAR kendiliğinden YAZILACAKTIR…
SORUMLULUK…SAMİMİYET…CİDDİYET….İNANÇ…
Bu olgular bir arada oldukca…Yapılmayacak…Başarılmayacak hiçbir şey YOKTUR…
İŞTE ÇOCUKLAR…Bu söylediklerimi de yapmak SİZLERİN elinde…
TEK ÇÖZÜM…KENDİNİZE GELMEKTİR…ARKADAŞLARINIZLA daha samimi KAYNAŞMAKTIR…
Eğer bu DALDA…EĞER bu alanda başarılı olmak ve SONUCA varmak istiyorsanız…Bu söylediklerimizi yapmak ve yerine getirmek ZORUNDASINIZ…
BUNU KESİNLİKLE aklınızdan çıkarmayınız…
Bir önceki oynadığınız maçın sonucu ne olursa olsun..Onun REHAVETİNDEN KURTULUP;
Bir sonraki OYNAYACAĞINIZ maçı DÜŞÜNMEK ZORUNDASINIZ…
BENCE başarının YOLU bu DÜŞÜNCEDEN geçer…
İŞTE BU DÜŞÜNCE ve İNANÇ doğrultusunda BU C.TESİ KENDİ sahamızda oynayacağımız …KADİFEKALE MAÇINI ŞİMDİDEN düşünüp;
KENDİNİZİ bu maça ona göre HAZIRLAMASINIZ.
İNANIYORUM başarı o zaman SİZLERİN OLACAKTIR…
AYNI ZAMANDA TERMESPOR’UN ve BİZLERİN; BİZ TEKNİK ADAMLARIN OLACAKTIR…
BUNU BAŞARACAK, bu ortamı BİZLERE YAŞATACAKTA SİZLERSİNİZ…
SİZLER BENİM İÇİN DAHA iyiye, DAHA güzele LAYIKSINIZ…
BU NEDENLE TÜM BAŞARILAR ve GÜZELLİKLER SİZLERİN OLSUN…
HAYDİ ÇOCUKLAR BAŞARINIZ DAİMİ OLSUN…2.Eylül.97

-SONUÇ BÖYLE OLMAMALIYDI-

Gerçekten KADİFEKALE maçında oynadığımız oyunun sonucu böyle olmamalıydı…
Ortaya yenilgiyi hak edecek bir oyun da sergilenemedi SPORCULARIM..
Oynadıkları oyunun sonucu yenilgi olmamalıydı…
Ee…Bir takım girdiği sayısız GOL pozisyonlarını değerlendiremez de, bu pozisyonları CÖMERTCE harcarsa…
Tabiki SONUÇTA yenilen TAKIM KENDİ TAKIMI olacaktır..
Biz bu hafta kendi sahamızda KADİFEKALE karşısında bunu gördük..
Güzel oynadık…Ama sonuçta YENİLDİK…Böyle bir şeyi KABUL edemez oldum artık..
Güzel oyna, YENİL…Olmaz böyle şey…
Futbol SONUÇ işidir KARDEŞİM..PUAN oyunudur…
Güzel oynayacaksın…Sonuçta YENİLECEKSİN…YOK OLMAZ ÖYLE ŞEY…
Bir türlü mantığım almıyor.RAKİP kalemize BEŞ DEFA geldi…DÖRDÜNÜ gol yaptı…
Ya SENİN SPORCULARIN ne yaptı?
Dört pozisyonu sadece BENİM bir SPORCUM buldu…
ÖRNEK Mİ….Mustafa KESKİN…DÖRT NET POZİSYON…
FATİH ZENGİN…ÜÇ NET POZİSYON…
HAKAN AYNACI…Dört NET pozisyon…
AHMET ŞAHİN…Üç NET pozisyon…
SERKAN YÜKSEL…İKİ NET pozisyon…
KISACASI SPORCULARIM bu KARŞILAŞMADA TOPLAM ONALTI(16) pozisyon buluyor…
Bunun sadece İKİSİNİ değerlendiriyor…OLACAK ŞEY DEĞİL…
BÖYLE  olunca da TABİ Kİ HALİYLE SAHADAN yenik ayrılacaksın…
Şöyle yapılan ALTI(6) maçın SPORCULARIM açısından bir değerlendirilmesini yapacak olursam…
TAKIMDA gözle görülür derecede OLUMLU DÜZELMELER görüyorum..
her şeye rağmen oynanan takım oyunu…Oynanılan FUTBOL…SON DERECE SEVİNDİRİCİ…
İŞTE ALTI(6) maçta olumlu ve olumsuzlukları göz önüne alarak SPORCULARIMI TEK TEK değerlendirmek,gördüklerimi, düşündüklerimi KALEME ALMAK:
BUNA DA KALECİM SEZAİ’DEN başlamak istiyorum…
SEZAİ…Hazırlık maçlarında yediği HÂTÂLI GOLLERLE kafamızda büyük bir soru işareti bırakan bu sporcum…
Oynadığımız bu HAFTAKİ MAÇ hariç GERİDE KALAN BEŞ RESMÎ MAÇTA HARİKA bir oyun sergiledi…
Nefis KURTARIŞLAR YAPTI…KALESİNDE ON(10) GOL görmesine  rağmen KUSURSUZDU…TABİKİ BU HAFTA oynadığımız KADİFEKALE MAÇI HARİÇ…
Kalede çok iyi oynuyor…ALLAH NAZARDAN SAKLASIN…HER MAÇTA biraz daha büyüyor…
ÇOCUĞA NAZAR BONCUĞU TAKACAĞIM DERKEN….GALİBA Biz NAZAR değdirdik.EN SONUNDA…
Havanın ve zeminin bozuk olduğu bir ortamda..RAKİP karşısında 1-0 öne geçtikten iki dakika sonra üst üstte inanılmayacak derecede hâtâlı gol yemesi biran bizi ŞOKE etti…
Bu görüşlerimi yazarken aklıma birden GS.-G.BİRLİĞİ maçı geldi…Yazıma ara verdim…Maçı seyrettim. Hem de baştan sona kadar…Dikkatlice…
Sonuçta şunu gördüm..Bu hafta GS.’la kaderimiz aynı…
Mükemmel bir GOL atıyorsun. 1-0 öne geçiyorsun…Sadece 5 dakika seviniyorsun…Bir yan topta KALECİNİN İNANILMAYACAK derecedeki HÂTÂSINDAN golu yiyorsun…Ardından gol pozisyonu buluyorsun…DEĞERLENDİREMİYORSUN…
Akabinde YİNE KALECİNİN hâtâsından GOLÜ KENDİ kalende görüyorsun..
Sonuçta girdiğin net gol pozisyonlarını gole çeviremiyorsun..
Tabiki sahadan yenik ayrılan takım SEN olacaksın…3-1’lik gibi bir skorla hâliyle rakibine boyun eğeceksin…YANİ YENİLECEKSİN…
KADİFEKALE KARŞISINDA bizim durumumuz da aynen böyleydi.
Nefis bir gol atıyorsun..1-0 öne geçiyorsun..5 dakika bile sevinemeden üstüstte iki hâtâlı gol yiyorsun..SEN girdiğin net gol pozisyonlarını gole çeviremiyorsun..Ardından 3. GOLÜ kalende görüyorsun..
SONUÇTA RAKİP girdiği 5 pozisyondan 4’ünü GOLE çeviriyor…
SEN DE TOPLAM 16 NET gol pozisyonu buluyorsun MAÇ BOYUNCA sadece 2’sini gole çeviriyorsun..
Ne yani…Sahadan yenik ayrılan taraf TABİKİ SEN olacaksın.
Beş(5) resmî MAÇTA HARİKA KURTARIŞLAR yapan ve GERÇEKTEN hâtâsız oynayan KALECİM SEZAİ’YE KADİFEKALE maçından hâtâlı gol yemesine rağmen GÜVENİM SONSUZ…
Onun için bu KALECİMİN önümüzdeki oynayacağımız MAÇLARDA başarılı olacağı inancındayım…
GS. Maçını İZLEDİKTEN SONRA KULÜBE geldim. KOLTUĞA oturup şöyle geriye yaslandım…
ŞÖYLE DÜŞÜNDÜM..FUTBOL oyunu bazen ÇÖZÜLMESİ ZOR BİR BULMACA gibi…
BAZEN DE içinden ÇIKILMASI ÇOK ZOR bir OYUN OLUP ÇIKIYOR..
VE ÜZÜLMEMEK…KARA KARA DÜŞÜNMEYE GEREK YOK DİYOR; kaldığım YERDEN devam etmek İSTİYORUM…
SONUÇTA KALECİ SEZAİ yine arkadaşlarının güvenini KAZANIP; FORM grafiğini yine yükseltecektir..
KENDİ güvenini tekrar KAZANACAKTIR..EN KISA ZAMANDA TOPARLANACAKTIR…BUNDAN kesinlikle EMİNİM.
K.MURAT…Görev aldığı maçlarda bu SPORCUMUN FORM GRAFİĞİ yavaş yavaş yükseliyor…
Savunmada biraz daha akıllı hareket eder; HÜCUMDAYKEN biraz daha AKILLI TOP KULLANIP; isabetli ve olumlu paslar atarsa…DAHA DA başarılı olacaktır…
BERATİ….KORKALIĞI ve KENDİNE güvensizliği…GÜCÜNE…KUVVETİNE SON DERECE GÖLGE düşürüyor…
KADİFEKALE maçında İKİNCİ DEVREDE ORTAYA koyduğu oyun…OLMASI gereken BERATİ’yi göstermiştir…İŞTE BİZİM görmek istediğimiz  BERATİ bu…Umarım bu maç BU SPORCUMUN KENDİNE DÖNÜŞÜNÜN bir noktası olur…
SERKAN…ANADOLU maçında bu sporcuma görev vermem; ELİNE geçen bu fırsatı KENDİ LEHİNE OLUMLU DEĞERLENDİRMESİNE ÖN ayak olmuştur…
Nihayetinde bizim için bu bir KAZANÇ olmuştur…
Bu hırsını, gücünü, kuvvetini ve İNANCINI MUHAFAZA ettiği sürece KAZANAN HEP KENDİSİ olacaktır…
Umarım böyle devam eder…
AHMET İŞLER…FORM grafiğinde İSTİKRAR KAYBEDENLERDEN biri de bu SPORCUM..
Oynadığı maçlarda hemen hemen KUSURSUZ OYNADI…
Aklını birazda KULLANABİLSE…SAHİP olduğu topları biraz daha mantıklı kullanabilse DAHA DA mükemmel olacaktır…
Kademe anlayışı, arkadaşlarına uyumu iyi…
Bazen stoperde…Bazen de Liberoda ortaya koyduğu oyun SON DERECE göz dolduruyor…
İnşallah böyle devam eder…
AHMET ŞAHİN…Orta sahada Kadifekale maçında 75. dakikaya kadar sergilediği oyun mükemmeldi..
Değiştirildiği 80.dakikaya kadar yorgunluk belirtileri göründü..Antreman eksikliği göze çarptı..
Hırsı, efendiliği, tecrübesi, arakadaşları ile yardımlaşması, kademe anlayışı……..GENELDE iyi..Fakat bazen TOPA basıp; KAFAYI kaldırıp, arkadaşlarına pas atmada biraz daha çabuk olabilse…Takımına çok çok daha faydalı olacaktır…
MUSTAFA…Bazen bu futbolcumu sahada TANIYAMIYORUM.KADİFEKALE maçında olduğu gibi…
HER NEDENSE SON İKİ MAÇTA GÖRDÜĞÜM TEK ŞEY…
Bu sporcumun BAZEN SAHADA uyuduğu…Uyur gezer olduğu…
Gol ALANINDA,GOL pozisyonunda, SON VURUŞTAİSTENİLEN bitirici hareketi yapamaması…TAKIMI İÇİN , KENDİSİ İÇİN…SON DERECE üzücü…
Bu duruma düşmesinin sebebi NEDİR? Kendisine sorduğumda “PSİKOLOJİK BİR SORUNUM MU VAR?” dediğimde…BÖYLE bir SORUNUM yok demesi beni biraz daha düşündürdü…
Bu hâle düşmesine o hâlde sebep ne?...Ben bunu bir türlü çözemedim…
YİNE DE BU SPORCUM EN KISA ZAMANDA kendine gelecektir..BUNDAN KESİNLİKLE EMİNİM…
YİNE DE TAKIM ve CAMİÂ İÇİN SON DERECE KAZANÇ..
Üstünden bu ağırlığı en kısa zamanda atacağından hiç mi hiç KUŞKUM YOK…
ALİ KİRAZ…Genç bir YETENEK…Şu ana kadar ELİNDEN geleni yapıyor…Hırsı ve mücadelesi iyi…HÜCUMDA biraz daha dikkatli olmalı…Temennimin diğer maçlarda da bu GRAFİĞİNİ devam ettirmesi…
SERKAN YÜKSEL…Bazı maçlarda çok iyi oyun çıkaran BU oyuncumun bazı maçlarda da bitkin ve yorgun olduğunu, ÂDETA sahada gezdiğini görüyorum…
Yetenekli…Top tekniği güzel…Bir de AKLINI becerisi ile bir birleştirebilse…Daha da güzel olacak…
Kendine iyi bakması ve bu yorgunluğunu üzerinden atması KENDİ MENFAATİNE olacaktır.
Çünkü çok genç ve yetenekli. Özel hayatına son derece dikkat etmesi ŞART…Öyle zannediyorum ki o da bunun FARKINDA…
FATİH …Hazırlık maçlarında omzundan sakatlanması…Bu sporcumun KORKARAK oynamasına sebep oluyor….Gün geçtikce, gördüğüm kadarıyla bu KORKAKLIĞINI üzerinden YAVAŞ yavaş atmaya başladı…
Forvette hareketli oluşunun yanı sıra bir de bitirici SON vuruşu yapabilse…Mükemmel olacak.
Efendiliğine ve arkadaşları ile uyumuna diyecek yok…
KADİFEKALE maçında oynanan güzel oyunu görünce..TAKIM olarak ileriki maçlarda çok daha güzel şeyler  yapacağımıza inancım sonsuz. Bu SPORCUM DA önümüzdeki maçlarda FORM GRAFİĞİNİN düzelip; ÇOK DAHA başarılı olacağına EMİNİM…
HAKAN AYNACI…Hazırlık maçları ile birlikte oynadığımız (5) BEŞ resmî maçta …Kendisinden İSTENİLENİ bir TÜRLÜ veremedi.
Fakat SON oynadığımız KADİFEKALE maçında KENDİSİNDE gözle görülür derecede bir KIPIRDAMA, bir hareketlilik, bir canlılık gördüm.
Mükemmel bir fiziğe sahip olan bu sporcum…FORM GRAFİĞİNİ gün geçtikce yükseltecektir…
İLERDE KENDİSİNDEN ÇOK ŞEY beklediğimiz bu SPORCUMUZ…TOPARLANMAK…TAKIMININ gücüne GÜÇ KATMAK ZORUNDA…
İçinde bulunduğu ortamı KENDİSİ DE çok iyi biliyor.İŞTE bu yüzden TAKIMINA…KENDİSİNE güvenen BİZLERE…BİRŞEYLER vermek, BİRŞEYLER KAZANDIRMAK mecburiyetinde…GÜVENİMİZİN  boşa gitmediğini GÖSTERMEK zorunda…
Artık TOPARLANMASI ve KENDİNE Gelmesi lazım…
AHMET KILIÇAL…Bu sezon BEN bu SPORCUMU HER NE HİKMETSE bir TÜRLÜ çözemedim…
Geçen SEZON bize geldiğinde KENDİSİNDEN çok şeyler bekliyordum..
Gün geçtikce daha da güzel olur diye beklerken; Mükemmel TOP TEKNİĞİ ve FİZİĞİNE sahip olan BU SPORCUM…BUGÜNE KADAR HEP YÂDELLERDE oynadı…
BENİ DE son derece HAYAL KIRIKLIĞINA uğrattı…
Allah bir TOPÇUDA olması GEREKEN meziyeti KENDİSİNE vermiş…DEĞERLENDİR BE KARDEŞİM…DEĞERLENDİR artık…
Biliyorum…SEN bu AHMET KILIÇAL değilsin…
Toparlan artık.At kafanda ne kadar yersiz ve anlamsız düşünceler varsa…
SPORDA BELİRLİ bir yere , belirli bir MEVKİYE gelmek istiyorsan bunu yapmak ZORUNDASIN…
İRADENİ ve GÜCÜNÜ TOPLA ARTIK…
ÇÜNKÜ SEN BU kadar GÜÇSÜZ ve İRADESİZ olamazsın…
BİR HOCAN olarak bu durumdan KURTULUP; bu işi başaracağından HİÇ Mİ HİÇ KUŞKUM YOK…
SANA İNANIYOR ve SON DERECE DE GÜVENİYORUM…
AMA ÇOK DÜZENSİZ ve SORUMSUZSUN…
BU KAFA ile KESİNLİKLE hiçbir yere VARAMAZSIN…
Bunu BÖYLE bilesin…DEĞİŞTİR BU KAFANI..BU KAFA yapını…
Zamanı GELDİ de geçiyor bile…YOKSA sonunda EYVAH para etmez…Haydi göreyim SENİ…
İLERİ DE ÇOK DAHA maçlarımız var…SENİN İÇİN İNAN bana son derece önemli bir fırsat…
Haydi HAYIRLISI…6. EKİM.97

-OLACAK ÇOCUKLAR OLACAK-


Söylediklerimizi, sahada sizlerden istediklerimizi yaptığınız müddetce…BU İŞ OLACAK ÇOCUKLAR…
Böylece istenilen seviyeye ER DE OLSA….GEÇ DE OLSA…Geleceksiniz…Bundan sonderece CEMİL HOCAM’DA…BEN DE EMİNİZ…
SİZLER; BU İŞİ başaracağınızı SAMSUN’da oynadığınız IRMAKSANAYİSPOR maçında GÖSTERDİNİZ…
HÂLÂ DAHA var olan eksikliklerinizi de ortadan kaldırdığınız ve birbirinizle KENETLENDİĞİNİZ müddetce BU İŞİN ÜSTESİNDEN geleceksiniz..
İŞTE YOLSPOR MAÇI SİZLER İÇİN bir fırsat…
GÖREYİM SİZLERİ ÇOCUKLAR…13 Ekim 97
PES ETMEK YOK…

EVET ÇOCUKLAR…Alınan sonuçlar, kaybedilen puanlar ne olursa olsun…PES ETMEK YOK…
GÖREVDEN, SORUMLULUKTAN kaçmak yok…
Her ne pahasına olursa olsun bulunduğumuz bu KRİTİK duruma BIYIK altından gülenlere ZEVK yaptırmak yok…Sizlere inanan İKİ İNANÇLI insanı bu mücadelede yalnız bırakmak yok…Öyle zannediyorum ki, artık bazı şeylere dur demenin zamanı geldi SANIRIM…
Artık kendinize gelin…GÖRECEKSİNİZ SİZLERDE bu ortamdan başarı ile kurtulacaksınız..Çünkü BEN SİZLERLE ÇOK ZORU başardım.KALDI Kİ ŞİMDİ BİZLERLE beraber SİZLERE İNANAN…SİZLERE DAİMA BENİM gibi GÜVENEN BİR CEMİL HOCAMIZ var…
Bu savaşa, bu mücadeleye BERABER girdik…Bu SAVAŞTAN, bu MÜCADELEDEN galip gelmeden kaçmak yok…PES ETMEK YOK…BİZLERE yersiz SİTEMLERDE, HAK etmediğimiz ithamlarda bulunanlara kesinlikle ZEVK yaptırmak YOK…
HAYDİ GÖREYİM ÇOCUKLAR SİZİ…TOPARLAYIN artık kendinizi..
KENDİNİZLE kenetlenin artık…GİYDİĞİNİZ FORMANIN…TEMSİL ettiğiniz camiânın SORUMLULUĞUNU ARTIK İLİK İLİK DAMARLARINIZDA, KANINIZDA….RUHUNUZDA BULUN ve ONA göre taşıyın…
HERŞEY bitmiş değil..Önümüzde çok zaman…Çok maçlar var…İŞTE BU hafta kendi sahamızda oynayacağımız GAZİ BEL.MAÇI…
NEDEN DÜŞÜNDÜKLERİMİZİ gerçekleştirmenin  başlangıç noktası olmasın…
EVET ÇOCUKLAR…SORUYORUM SİZLERE…NEDEN OLMASIN?..NEDEN?...16 EKİM 97

TEBRİKLER ÇOCUKLAR-


Evet ÇOCUKLAR…Kendi sahamızda Samsun Bld. İle yaptığımız maçta aldığımız GALİBİYET İNANMANIN…İnancın ZAFERİDİR…
GALİBİYETE şartlanmak…Başarıya ulaşmak…İnanmaktan…İnançtan geçer…
İŞTE SİZLER inandınız…VE MAÇI FARKLI KAZANDINIZ…
TEBRİKLER ÇOCUKLAR…
UMARIM bu inancınız, bu başarınız, Bu hafta Samsun’da oynayacağımız GAZİ BLD. Maçında da devam eder…
ÇÜNKÜ SİZLER…BAŞARIYA ve GALİBİYETE lâyıksınız…
BAŞARI DAİMA inananların, inançlı olanların OLSUN…
SİZLERİN OLSUN…20 EKİM 97
-        GENEL DEĞERLENDİRME-
OYNADIĞIMIZ MAÇLARIN ŞÖYLE GENEL BİR DEĞERLENİRİLMESİNİ YAPACAK OLURSAK;
AMATÖR ve GENÇLERDE oynadığımız şu ana kadar 0n(10) maçta; GENÇLERDE TOPLAM onüç(13) GOLÜ KALEMİZDE görmemizin yanı sıra, RAKİP FİLELERİ on(14) kez havalandırabildik.
GENÇLERDE OYNADIĞIMIZ BEŞ(5) maçta…
İKİ GALİBİYET;
BİR BERABERLİK
İKİ MAĞLUBİYET
BEŞ(5) MAÇTA TPLM PUANIMIZ YEDİ(7)
BÜYÜKLERDE ALDIĞIMIZ SONUÇLAR BİZ TEKNİK ADAMLARI SON DERECE ÜZÜYOR:
ŞU ANA KADAR ALDIĞIMIZ NETİCELER;(5) BEŞ MAÇTA…
KALEMİZDE onbeş(15) GOL gördük.Buna karşın rakip kalelere ALTI(6) GOL ATABİLDİK…SADECE ALTI(6) GOL…
BÜYÜKLERDE OYNAĞIMIZ BEŞ(5) maçta GALİBİYET yüzü göremedik.
BİR BERABERLİK,
DÖRT MAĞLUBİYET;
PUANIMIZ (1)BİR..
Umarım bundan böyle kalan Gençler ve Amatörde TOPLAM ALTI(6) maçta; daha az hâtâ yaparız…
Buna bağlantılı olarak ta daha fazla puan toplarız…
BU HAFTA GENÇLERDE SAMSUN’DA YENİDOĞAN’LA oynayacağımız maçta GALİP gelerek şampiyonluk yolunda HEDEFİMİZE devam etmiş oluruz…
ÇÜNKÜ BENİM sporcularım bunu başaracak güçte…
Onlara İNANCIM ve güvencim SONSUZ…
HAYDİ ÇOCUKLAR göreyim sizleri…Bizleri utandırmayınız…22 EKİM 97
-OYUNA GÖRE-

Takımımızın oynadığı oyuna göre; bu maçta GALİBİYETLE ayrılmamız gerekirdi…
Maç boyunca girdiğimiz NET GOL pozisyonlarını bir değerlendirebilse idik…GERÇEKTEN doğruyu söylemek gerekirse YENİDOĞAN karşısında farkı ve üç(3) PUANI kaçıran biz olduk..
Hava şartlarının elverişsiz, saha ve zeminin SON DERECE bozuk olmasına rağmen…
TEKNİK HEYET olarak…Takımın oynadığı güzel oyundan MEMNUNUZ…
FUTBOLCULARIMIZI gönülden kutlarız…
Dileğimiz her zaman olduğu gibi, bu güzel oyunlarını PERŞEMBE günü KENDİ sahamızda oynayacağımız EĞİTİMSPOR karşısında da oynamaları…
BAŞARI ve GALİBİYET sizlerin olsun ÇOCUKLAR…
BOL ŞANSLAR…27 EKİM 97

-GENÇLERDE ADIM ADIM-

Selanik maçını da üç(3) PUAN alarak kapatan GENÇLER…PUANINI ONBİRE(11) çıkartarak hedefine ADIM ADIM YAKLAŞIYOR…
IRMAK-SANAYİ ve ANADOLU’NUN peşinden (3.)üçüncü sırayı alan GENÇLER…Artık bu işe kesinlikle şartlanmışa benziyor..
GENÇLER zaten sezon başında kendi sahasında oynadığı ve kaybettiği iki(2) MAÇI alsaydı şuanda LİDER durumdaydı…
Yine de GENÇLERDE her şey bitmiş değil…
Önümüzde İLK yarının  son iki maçı var. Samsun’da bu hafta ZEYTİNLİK’LE son haftada KENDİ SAHAMIZDA LADİK’LE…
Bu son iki maç bizim ve GENÇLER için son derece ÖNEMLİ…
Bu iki MAÇTA ALTI(6) PUAN almak zorundayız…
Böylece İKİNCİ devre(17) onyedi puanla başlamak istiyoruz…
Rakiplerimizin durumu ne olursa olsun…Biz bu iki maçı ve aynı zamanda ALTI puanı almak; devreyi(17)ONYEDİ puanla kapatmak istiyoruz..
Haydi GENÇLER göreyim sizleri…Bu hafta ZEYTİNLİKSPOR’LA SAMSUN’da oynayacağımız maçı alın…İnanıyorum KENDİ sahamızda oynayacağımız  LADİKSPOR maçını da alırsınız…
Sizler bu güce sahipsiniz…
Önemli olan bu inanca da sahip olmanız…
Haydi HEDEFLENEN yere ulaşmak için…Biraz daha GAYRET…
Biraz daha İNANÇ…
Göreceksiniz….O zaman her şey kendiliğinden gelecektir…
Bu işi başaracağınıza gönülden inanıyoruz…
BÜTÜN İŞ…BÜTÜN HÜNER SİZLERİN elinde…
Göreyim sizi…GÖSTERİN artık HÜNERİNİZİ….Şansınız açık olsun…2 EKİM 97
-BİLİNMESİ GEREKEN BİRŞEY VAR-


Evet çocuklar…Bilmeniz ve bilinmesi gereken bir şey var…
Bu acı ama doğru gerçeği oynadığınız ZEYTİNLİK maçında gördünüz…
Bazı şeyleri birkez daha gözlerinizle görüp, şahit oldunuz…
Eğer biz GENÇLER LİGİNDE ipi göğüslemek ve şampiyon olmak; yakaladığımız  bu fırsatı değerlendirmek istiyorsak…
Şu önemli iki noktaya dikkat etmeniz şart…
1-                       Kesinlikle hakemlere itiraz yok. Onlarla hizipleştiğin ve sürtüştüğün  zaman kırmızı veya sarı kart  görüyor musun?...
Görüyorsan o hâlde çeneni tutacaksın…Kazanmayı ve gol atmayı düşüneceksin..Bunun başka bir alternatifi yok.
2-                       Rakiple dalaşmayacaksın…Bunu kafana kesinlikle koyacaksın…
                        Aksi hâlde Hakemler karşısında düştüğün pozisyona düşersin.
                        Akabinde takımını sahada yalnız bırakırsın…Arkadaşlarına ve takımına zarar verirsin…
                        O hâlde istenilen hedefe ulaşmak ve sonuçta  o ipi göğüslemek istiyorsanız, bir noktada KENETLENMEK mecburiyetindesiniz…
                        O da KAZANMAK…KAZANMAK…
                        Sahada hem rakiplerinizi, hem de HAKEMLERİ yenmelisiniz…
                        Ancak o zaman belirlediğiniz hedefe ulaşabilirsiniz…
                        Bunun en güzel örneğini ZEYTİNLİK maçında gördünüz…
                        Bundan böyle çok ama çok dikkatli olmalısınız…
                        Çünkü şu anki sıralamanızdan ve başarınızdan KESİNLİKLE bazı çevreler rahatsız olacaktır…
                        Bundan böyle sizleri sahada daha akıllı, daha mantıklı, daha temkinli olmaya DAVET ediyorum..
                        Haydi HAYIRLISI…10 KASIM 97

-NİHAYET-

Amatör TAKIM NİHAYET oynadığı altı(6) maçta ilk GALİBİYETİNİ aldı…
ŞEKERSPOR maçı hariç…
Böylelikle puanını YEDİYE(7) çıkardı…Eğer ertelenen Eğitimspor maçını da alırsa…Hedeflenen PUANA ulaşmış olacaktır…
Anadolu karşısında  hele ikinci yarıda oynanan oyundan sonderece memnunuz.
Bu C.TESİ kendi sahamızda oynayacağımız GENÇLERDE LADİK maçına gelince…Gerçekten bizim için zor bir hafta…
Genç SERKAN’ın cezalı oluşu, Murat’ın ayak bileğinin burkuluşu…SON LADİKSPOR maçında BİZLERİ ENDİŞEYE sevketmiştir.
Yine de bu son maçımızı alarak İLK YARIYI GENÇLERDE ONYEDİ(17) PUANLA kapatmak istiyoruz…
Gençlerimizde bunu başaracak güçte…Ne diyelim…ŞANS bizimle olsun…14.KASIM 97


-BİR HAKEMİN YAPTIĞINA BAKIN-

Maçın seyrinde bir takımın % yüz PENALTISINI ve uzaktan yakından ofsayt ile alakası olmayan bariz atılan GOLÜNÜ vermiyorsun…
Bir de üstüne üstlük  oyun içerisinde takım kaptanına tehdit edici sözler söylüyorsun…
Kural gereği düdük çalındıktan sonra topa vuran futbolcuya kart göstermen gerekirken…Önünde cereyan eden harekete seyirci kalıyorsun…
Gerek olmadığı yerde topa düdük çaldıktan sonra vurdun gerekçesiyle TAKIM kaptanına sarı kart gösteriyorsun…
Takımın galibiyet GOLÜNÜ attıktan sonra …Kulübeden “Haydi çocuklar Galibiyet SİZLERE yakışır” dediğimde, KAPTANA, “Sizin hocanız da terbiyesiz” diyorsun…
Ey AYDIN GEZGİNCİ , Ey NİHAT ÖZ…Bu cüretkârlığı ve CESARETİ nerden alıyorsunuz? FARAZA bu TAKIM 4-2 galip değil de MAĞLUP olsaydı…Bunun vebalini SEN Mİ SİZLER Mİ çekecekdiniz? Bunun hesabını ve VEBALİNİ nasıl verecektiniz?...
Öyle ha….”Hocanız da, sizler de terbiyesizsiniz..Seni dışarı atacağım..Seni elimden BABAN bile kurtaramaz” diyorsun ve peşinden hemen sarı kartını gösteriyorsun…
Allah vere ki, oyuncumuzu hemen dışarıya aldık..Kimbilir belki sahada tutsaydık…K.KART gösterecektin…
Bir de maç bitiyor, soyunma odasında her şeye rağmen Gözlemcinin  yanında SENİ SİZLERİ TEBRİK için yanına gelen BİZLERE HAKARET ediyorsun…
Hani her şey sahada kalır, sahada biterdi..
Ey Aydın ve Nihat Hoca…Adabı ile sizleri uyaran ADABI ile sizlere davranan bizlere hakaret etmeniz…TAKIMIN haklarını GASBETMENİZ çok kolay….
Ya sizlere…Yüzünüze karşı şerefsizler, namussuzlar, orospuçocukları diye hakaret edenlerin karşısında aciz duruma düşmenize….Sessiz ve ÇARESİZ kalmanıza ne demeli…
Onların karşısında niye ASLAN kesilmiyorsunuz? Onları niye HAKEMLER DERNEĞİ’nde dile getirmiyorsunuz?
Yalan ve asılsız sözlerinizle bizleri orada anlatmanız çok kolay…
Sizlere söylenecek söz bulamıyorum…Çünkü o müessesenin içinde çok saygın insanlar…DOSTLARIM var…
Gün gelecek…Sizlerde bir gün…Antrenörlere…Antrenör CAMİÂSINA saygı duymasını öğreneceksiniz…
Antrenörler sizlere…HAKEM camiâsına saygı duyuyorsa…
Sizler de Antrenörlere saygı duymasını bilecek ve öğreneceksiniz…
Kendinizi DEV AYNASINDA görmeyi bırakın artık…
Kendinize gelin LÜTFEN kendinize…
Evet çocuklar SONUÇTA HER GALİBİYETTEN sonra sorumluluğunuzun bir kat daha arttığını umarım FARKINDASINIZ…
Artık bazı şeylerin farkına ZEYTİNLİKSPOR ve LADİKSPOR maçından sonra varmış olmalısınız…
Bu tür olayları bundan böyle daha da sık yaşayacağımıza son derece eminim…
Öyleyse her ne şartlar altında olursa olsun…Ne kadar haksızlıklara uğrarsanız uğrayın…
Sahada susmak…Aklınızı ve ayağınızı çalıştırmak zorundasınız…
Sahada KONUŞAN ayağınız..Düşünceniz kazanmak olsun…
Göreceksiniz işte o zaman  başarı kendiliğinden gelecektir…
Kısacası kazanmak…Sonuçta şampiyonluk ipini göğüslemek istiyorsanız…
Şunu bilmeniz ve aklınızdan çıkarmamanızı istiyorum…
O da şu….
Bundan böyle oynayacağımız hangi maç olursa olsun…Maç içinde girdiğimiz ilk pozisyonu GOLLE değerlendirmek zorundasınız…
Girdiğimiz gol pozisyonlarını iyi değerlendirmek, son vuruşu iyi yapmak mecburiyetindesiniz…
Aksi hâlde “Atamayanlara atarlar” pozisyonunu yaşarsınız…Yaşarız…
Onun için bundan sonra kaybedilecek ne puana, ne de maça tahammülümüz var…
Kredi limitimiz doldu artık.Oynayacağımız her MAÇ FİNAL maçı olacaktır…Bu böyle biline…
İlk yarı, HEDEFİMİZ, hedeflediğimiz PUANDA bitti. Gençler de böylece hedeflediğimiz puanda bitmiş oldu. …17 PUAN bizim arzuladığımız bir rakamdı…Öyle de oldu….
Evet, Fatih….Serkan….Hakan….Mustafa…Ahmet Şahin sizlere sesleniyorum…
Bundan böyle girdiğiniz gol pozisyonlarını iyi değerlendirmek zorundasınız…
SEN FATİH…Son LADİK maçında girdiğin YEDİ(7) net gol pozisyonunda ikisini…
SEN HAKAN…NET üç(3) pozisyondan birini…
SERKAN SEN…ÜÇ(3) net pozisyondan birini…
SEN Ahmet ŞAHİN ve Mustafa KESKİN az da olsa girdiğiniz gol pozisyonlarını kesinlikle değerlendirmelisiniz…
SEN KALECİ SEZAİ…İkinci yarı daha güzel olmalısın…Yediğin her hâtâlı gol takımın için son derece kayıptır…
Üzerine düşen görev ve sorumluluğun bilincinde olduğunu biliyorum…
Topla kendini ve TOPARLAN…Yediğimiz 17 golden onbiri(11) kaleci hâtâsından…Bu yabana atılacak bir sayı değil…
Buna karşı rakip kalelere(22) yirmiiki gol atmışız…
İlk yarı gençlerde girdiğimiz (51) elli bir net gol pozisyonundan 22’sini değerlendirmişiz…
Bu durum bizleri son derece düşündürdüğü gibi…SİZLERİ…SİZ SPORCULARIMI DA DÜŞÜNDÜRMELİ…
Artık puan kaybetme KREDİ LİMİTİNİ doldurduk artık…
İkinci yarı daha temkinli daha dikkatli olmak zorundayız…
Eğer GENÇLERDE bu yakaladığımız şansı iyi değerlendirmek istiyorsak…Yine söylüyorum…Herne şartlar altında olursa olsun KAZANMAYA şartlanmalıyız…
Aynı düşünce ve görüşte KİLİTLENMELİYİZ…
Aksi hâlde TÜM çabamız boşa gider…
Rakibimizle aramızdaki altı(6) PUAN…Öyle kapanmayacak bir PUAN değil…
Önemli olan bundan böyle biz PUAN kaybetmeyelim…
İster içerde….İster dışarıda olsun…
Bu kesinlikle böyle biline…Yoksa hayalperest olmanın gereği yok..
Sizlere inancım sonsuz…İKİNCİ YARIDA da başarılı olacağınızı biliyor…Hepinize bol şanslar diliyorum…14 KASIM 97

-OLMADI-

Ne yazık ki Amatör Büyüklerde dediğimiz ve hedeflediğimiz olmadı…
İlk yarı için düşündüğümüz on(10) PUANI tamamlayamadık…
Yedi(7) puanda kaldık…İLK Yarıyı da bu PUANDA bitirmiş olduk..
Son ERTELENEN EĞİTİM maçına çıkmadan SPORCULARIMI uyarmıştım…
“Bakın ÇOCUKLAR…Bundan böyle çok temkinli olmalıyız.”
“Girdiğimiz İLK POZİSYONLARI ÇOK İYİ değerlendirmeliyiz….Yoksa atamayanlara atarlar pozisyonu yaşarız…” demiştim…
Dediklerim aynen oldu ve sahadan4-1 yenik ayrılan taraf biz olduk…
ŞUNA bir kez daha inandım…BİZİM Çocukların da bilmesi….öğrenmesi gereken çok şey var…
Bu maçın sonrası, bu gerçeği daha net gördüm…
Her şeyden önce benim SPORCULARIM şunu çok iyi bilmeliler….Ve kafalarına çok iyi yerleştirmeliler…
Sırtına giydiği formanın bir bez, bir PAÇAVRA parçası olmadığını;
Koskoca bir camiâ’yı, TERME’yi temsil ettiğini bilmeli…Bunun da sorumluluğunu taşıyarak farkında olmalı.
Yoksa en büyük yanılgıya düşmüş olurlar…Sonuçta da kaybeden kendileri olur…
Ve canım sağ olduğu…Ben de bu görevde olduğum müddetçe KİMSEYE bu camiâ da ZEVK yaptırmam…
Kendini Kulübün ve CAMİÂ’NIN üstünde görenleri kesinlikle affetmem…Ne pahasına olsun bu camiâda barındırmam…
Ben geleceğin TERMESPOR’unu temsil edecek gençlerini böyle sorumsuzluk içersinde görmek İSTEMİYORUM…
İnşallah bazı şeylerin farkında olurlar…Böylece kendilerine gelmiş olurlar…
-ZOR GÖREV-
Evet CEMİL HOCAMIN Alt Yapı Teknik Sorumluğundan PROFESYONEL TAKIMA TEKNİK DİREKTÖR olarak göreve getirilmesi…Şu andaki görevimin sorumluluğunu bir kat daha arttırmış oldu…
Gerçekten benim için ZOR BİR GÖREV…
Ama çok rahatım…ÇÜNKÜ böyle bir görevin ne derece zor, ne derecede SORUMLULUK taşıdığını bilen insanım…
DOBİ HASAN’ın istifası ile GÖREVE getirilen CEMİL HOCAM’ın ORADA olması…BENİM çalışma azmimi ve HIRSIMI bir kat daha arttırmış oldu…
ÇÜNKÜ CEMİL HOCAMLA Benim…Yani İKİMİZİN bir ANDI vardı…O DA ŞUYDU…Beraber çalıştığımız günlerde…
“Eğer bu Alt Yapı’dan TERMESPOR’a sezon sonunda en az 3-4 sporcu gönderemezsek;
Cemil CENGİZ asli görevi olan İlçe Spor Müdürlüğü’ndeki – Malik GÜLTEKİN de Atatürk İlköğretim Okulundaki Beden Eğitimi Öğretmenliği GÖREVİNE dönecektir…”
İşte bu düşüncedeki bu İNSAN ŞU AN PROFESYONEL KADRONUN başında…
Ben de BURADAYIM…İŞTE Köprünün iki bacağı…
Biri ORADAN…Biri BURADA…SİZLER AKLINIZI İYİ KULLANIN…SPORCU olarak bir yerlere gelmek istiyorsanız KÖPRÜNÜN bu İKİ BACAĞINI İYİ KULLANIN-İYİ DEĞERLENDİRİN…
İŞTE size karşıdan karşıya geçmek için iyi bir fırsat…
SİZLERE SESLENİYORUM EY ÇOCUKLAR…EY SPORCULARIM…Gelin bu fırsatı çok iyi değerlendirin…Artık kendinize gelin..
Bakın bu SİZLER İÇİN çok iyi bir fırsat…
Günahıyla …Sevabıyla ilk yarı bitti…
İkinci yarı Kasım Ayının 26’ında başlıyor…
KADIKÖY maçı ile START veriyor…
Bilhassa SİZ GENÇLER…LİGDEKİ yeriniz ve konumuz belli…
Bu konumuzun ve bulunduğunuz yerinizin değerini ve kıymetini bilin…
SİZLERDEN fazla bir şey istemiyorum…
SADECE …biraz daha azim…biraz daha inanç…Biraz daha hırs…Biraz daha sorumluluk istiyorum…
İnanın göreceksiniz sonuç çorap söküğü gibi ardı ardına çözümlenecektir.
Sonuçta da kazanan taraf sizler olacaksınz…
Aksi vuku bulunduğunda kaybeden taraf siz olursunuz…
İKİNCİ yarı başlıyor…İşte kenetlenmenin tam zamanı…
Her zaman sizlerin yanında…SİZLERLE beraberim…
Bu vesile ile İKİNCİ yarıda HEPİNİZE yürekten başarılar diliyorum…20 Kasım 97

-ANLAMAK ÇOK ZOR-

Gerçekten bizim bu gençleri anlamak çok zor…
Neyi düşünürler…Ne yapmak isterler kendilerini bir türlü çözemedim…
İlk yarıda bazı prensiplerimizi düşünüpte yapmak istediklerimi bir rayına oturttuğumuzu düşünürken…Anlatmak ve yapmak istediklerimizi kendilerine söylerken bizleri hiç mi hiç dinlemediklerine inanmaya başladım…
Bu inancım..İKİNCİ yarıda aldığımız üç(3) yenilgiden sonra daha da netleşti…
Üst üste (3)üç yenilgi…Hem de pisi pisine…
Sorumsuzca bir oyun…Sorumsuzca bir yenilgi…
Yapmak istedikleri nedir? Neyin hesabını yapıyorlar…Çözemedim..
Anladığım ve gördüğüm tek şey var…O da…Sporcularımın akıl almaz derecede SORUMSUZ ve duyarsız oldukları…
Bulundukları camiânın…üzerlerine giydikleri formanın sorumluluğunu taşımadıklarını,bilmediklerini gördüm..
Defalarca atlatmamıza ve bir bir kendilerine söylememize  rağmen kulak ardı ettiklerini gördüm…
Ama ne pahasına olursa olsun…Ya bu söylediğimiz sorumlulukları kabullenip üstlenecekler…
Ya da bu camiâda böyle düşündükleri müddetçe barınamayacaklarını bilecekler…
Ben bunu böyle biliyor..Bunu böyle söylüyor…Böyle düşünüyorum…
Kazanmak için…Hangi alanda olursa olsun…İNANMAK şart….
Amaçsız…İnançsız…Ruhsuz…Ve SORUMSUZ insanın varacağı sonuç…..HÜSRANDIR…
İşte bütün bunları kısaca özetlemek ve sporcularıma anlatmak için…
Alt Yapı Sorumlum Salih DEMİRŞAHİN’i de çağırarak bir toplantı yapmayı uygun buldum…
Geleceğin Termespor’unu oluşturmak kolay değil…
Hele hele Termespor’un formasını üzerine giymek o kadar kolay değil.
Ben şunda kesinlikle ısrarlı ve kararlıyım…
Bu FORMAYI HAK eden SORUMLULUĞUNU bilen ve EFENDİLİĞİNİ MUHAFAZA eden giyecektir…
Kulübün menfaatlerinin üstünde hiçbir ferdin menfaati üstün olamaz…
Bunda son derece KARARLI ve İNANÇLIYIM…(Tarihsiz)

                                                                                                                                                                                                      
-İNANCIN ZAFERİ-

Evet ÇOCUKLAR…İşte inanmanın ve inancın ürünü…KENDİNİ nasıl da gösterdi.
Anadoluspor karşısında oynadığınız oyun…Sadece ve sadece inancın ve inanmanın meyvesidir.
Aldığınız farklı galibiyette şüphesiz bu ürünün meyvesidir.
Umarım son günlerde olup bitenlerden yeterince ders almışsınızdır.
Şunu da hiçbir zaman unutmayın…Anadoluspor karşısında aldığınız 7-0’lık galibiyet sizleri kesinlikle şımartmasın…
İnanın buna..Düşünceniz ve gidişatınız böyle devam ettiği müddetce kazanan siz olacaksınız.
Bundan kesinlikle emin olun.İşte Anadoluspor karşısında sergilediğiniz oyuna…Samsun’da oynayacağımız KADİFEKALE karşısında da sergilersiniz…Kazanan yine siz olursunuz…
Kendi sahamızda oynadığımız ilk maçı unutmayınız…
4-2’nin bir hesabı olmalı…Meziyetlerinizi sahaya yansıttığınız zaman Kadifekale’nin sizlerden üstün bir takım olmadığını göreceksiniz…
Sonuçta inanıyorum ki sizler güleceksiniz…
Haydi bakalım…Göreyim sizi..Yarıştan kopmamak için…Yeni verin şu Kadifekale’yi kendi sahasında…
Sizi kendi sahasında yendiği gibi…
Taviz yok…Şımarıklık yok…Gevşeme yok…Sorumsuzca hareket etmek yok…
Velhasıl bundan böyle GENÇLERDE yenilgiye tahammül yok..
Umarım bundan böyle…Bozulmadan devam edersiniz…8.ARALIK.97

-İŞTE DERBY MAÇI-

Son haftalarda GENÇ Takımın üst üste aldığı galibiyetlerden sonra bu hafta kendi sahasında GRUP LİDERİ IRMAKSANAYİ’Yİ KONUK ediyor…
Tam bir DERBY MAÇI…Sporcularımın bu maçı kazanmak için TAMAMEN bu MAÇA KİLİTLENDİKLERİNE EMİNİM..
Sporcularımın olduğu kadar bir TEKNİK ADAM olarak benim için de son derece önem taşıyor…
Her zaman olduğu gibi sporcularıma güveniyorum…
Sporcularım bu maçı kazanmaları hâlinde SPOR KAMUOYU ve YÖNETİCİLERİMİN KARŞISINDA çok şey kazanacaklardır.
EMİNİM onlarda bunun farkında..DİLERİM bu İSTEKLERİ, düşünceleri doğrultusunda kabul olunur…
HAYDİ ÇOCUKLAR SİZE GALİBİYET YAKIŞIR…GÖREYİM SİZİ…
ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN…(tarihsiz)

-GÖRÜLMÜŞ ŞEY DEĞİL-

Otuz(30) yıl sporun içinden gelen birisi olarak böyle bir şey ne gördüm…Ne duydum…Ne de yaşadım…
Yıllardır hep böyledir.Eğer maçın hakemi karşı takım için düdük çalacaksa, sahada sana zor anlar yaşatacaksa kılıfı hazırdır…
Maçı uzatır…”Duraklamaları oynattım kardeşim” der..İşin içinden tereyağından kıl çekercesine…Yağ gibi suyun üstüne çıkar…Çeker gider..
Ama dün SELANİK maçındaki şey çok değişikti…
Maçın ikinci yarısı başladı..KRONOMETREME bastım…Maç 2-2’de devam ediyordu…
Mustafa KESKİN’in kırmızı kart görmesi ile sahada 10 kişi kaldık..
İlerleyen dakikalarda her iki takımda karşılıklı ataklar geliştiriyordu..
Birden Orta Hakem KEMAL ASLAN düdük çaldı…
Maçı bitirdiğinin işaretini yaptı ve maçı bitirdi…Hızla soyunma odasına doğru yöneldi…
KRONOMETREME baktım.İkinci yarının 27.dakikası içindeyiz..
Şaşırdım kaldım…Bir takımdan puan almak istiyorsan , bir takıma zor anlar yaşatmak ve o takımı yendirmek istiyorsan…Ya maçı uzatırsın…Ya da kırmızı kartla, penaltılarla o takımı çökertirsin…
Böyle pozisyonları yıllarca yaşadık, gördük, izledik…
Ama böylesini hiç görmemiştim..Hiç yaşamamıştım…
Orta Hakem KEMAL ASLAN’ın  sayesinde bir şeyi daha öğrenmiş olduk..
O da…Bir takımdan puan almak için…Maçı uzatmakla, kırmızı kart göstermekle olmuyormuş…
Hem de 18 dk.erken…
Yanlış duymadınız…Tam 18 dk. erken..Küme düşen takımları kurtarmanın bir yolu da bu olsa gerek…
Ee…Ne diyelim…Selanikspor’un ve Selanikli YÖNETİCİLERİN gözü AYDIN olsun…
Onlara kümede kalışları HAYIRLI olsun.
Ömrümüz oldukca…Spor tarihinde buna benzer daha çok değişik şeyler göreceğimiz bir gerçek…
Sen SAĞOLASIN  SAYIN Kemal ASLAN HOCAM…Sayenizde bir takımdan MAÇI erken bitirerek, PUAN almanın bir DİĞER YOLUNU öğrenmiş olduk…
TEŞEKKÜRLER…TEŞEKKÜRLER…11.OCAK. 98

NOT.: Topraksu-Esentepe maçında çıkan olaylardan dolayı; Anadolu-Terme maçımız ikinci yarısı oynanacakken ertelendi.
Maç başka bir tarihe kaldı.22.01.98
NOT.: TOPRAKSU-ESENTEPE maçında çıkan olaylardan dolayı-HAKEMLER olayı PROTESTO ettiklerinden ..- Bu hafta oynanacak maçlarda görev almayacaklarını belirttiklerinden;
OYNAYACAĞIMIZ LADİKSPOR maçı 13 Şubat’a ertelenmiştir..
Maç 3 Nolu sahada oynanacaktır.25.01.98


Rahmetli Malik GÜLTEKİN ağbimin “Beden Eğitim Öğretmeni ve Termespor Alt Yapı Antrenörü” olarak18 Eylül1996-25 Ocak 1998 yılları arasında  tuttuğu “günlüğü”nü ‘dizgi’ye aktardım…
Sarıyer, 06.Nisan.2014
İsmet GÜLTEKİN
Kardeşi