21 Haziran 2020 Pazar

"NİSAN YAĞMURLARI"

"NİSAN YAĞMURLARI"

Bugün, bir an, pencereden dışarıya baktığımda;"-Ne güzel de 'Nisan Yağmuru Yağıyor',"dedim.
"Yağmurlar"içinde "Nisan Yağmurları"nın, "kültür"müzde;"medeniyet"imizde ayrı bir ehemmiyeti var.
Biliyorsunuz; kendisi "Kürt" olan,"Türk Milliyetçiliği'nin Önderleri"nden müteveffâ Ziya GÖKALP;"Kültür Millî,Medeniyet ise Cihanşümul,, milletlerarası" der ve öyle düşünürdü.
Velâkin, kendisi "Arap" olan "Türk Milliyetçiliği'nin Önderleri"nden;"Türk-İslâm Ülküsü"nün "fikir babası" müteveffâ Seyyid Ahmed ARVASÎ Hoca'mız ise;"-Kültür de millîdir, medeniyet de millîdir", der; "Türk-İslam Ülküsü"nü bu şekilde yoğurur; şekillendirirdi.
Bu sebeple de; "Millî Kültür";"Millî Medeniyet";"Türk Kültürü","Türk Medeniyeti" derdi.
"İnsanlık âlemi" içinde;"Milletler Câmiası" içinde;"Türk Kültürü" ve "Türk Medeniyeti" kadar;"millî;İslamî, insanî" hangi "kültür" ve hangi "medeniyet" var acaba?
"Millî Kültür"ürümüz ve de "Millî Medeniyet"imiz; o derece,"%100" nisbette;"estetik"lerle de; ismine "Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz" de denilen: ismine "Aşk Estetiği" de denilen öyle "incelikler"le,"nezaket"lerle,"fıtrat'a uygunluk"larla,'insanîlik"lerle dopdoludur ki.
Şimdi bile "sanal"dan veya "gerçek"ten;Konya'mızdaki "Yeşil Kubbe" altinda medfûn Hz.Mevlâna Türbesi'ni ziyaret etseniz; belki de,"giriş kapısı"nın hemen sol tarafında;"Nisan Yağmurları Tası"nı da göreceksiniz.

"Türk Kültürü"müzde ve "Türk Medeniyeti"mizde;"Nisan Yağmurları"; "halkımızın ağzı" ile "Eprul/Aprul Yağmurları"; bir "şifâ deposu"dur da.
Çocukluğumdan beri hatırlıyorum da; tenekeden; saçdan yapılmış "bakraç "ı;"Nisan Yağmurları"nın altına tutar; doldurur ve saçımızı-başımızı yıkardık. Hattâ "bütün vücudumuzu yıkama"nın daha da "şifâlı" olduğunu da bilirdik.
"ALTINOLUK"-"ŞEMSİYELİK"
Geçenlerde,"Aile Ocağı"mdakilere;(Tutturmuşlar "Evde Kal...Evde Kal...", diye."Türk Kültürü"müzde ve "Türk Medeniyeti"mizde;"Ev"imiz;'Aile Ocağı"mızdır..Buna da şükür; ya "Konutta kal!";"Sitede kal!" deselerdi!?)bir televizyon kanalında gösterilen "Beytullah"ın;"Yağmurlar Yağdığında,Biriken Yağmur Suları, Rahat Bir Şekilde Aksın"; diye "Oğuz Soylu","Türkmen Soylu" "Türk Osmanlı Ecdâdımız"ca,"altın"dan yapılmış "oluk"u;"Altınoluk"u;"-Bu nedir?", diye sûâl eylemiştim de; maalesef bilememişlerdi.
Gerçi; ben de, nice zaman sonra öğrenecektim ya;"Kubbet'ul Hadra'nın;"Yeşil Kubbe"nin ne demek olduğunu...
Her neyse!
Zâten "Mecburî Kültür Değişmeleri" ile de;"Umran'dan Uygarlığa"; "Muallim'den Öğretmenliğe" de "geçmiştik" ya?
"Büyük Türk Düşünce Adamları"mızdan; "Muhammedî Yolun Yolcuları"ndan; Zonguldaklı; müteveffâ Mehmed Şevket EYGİ Hoca'mız;"Lisân-î Türkî"li "Sahifesi"nde yazardı:" Öğretmen, yani "Öğret-men!?"
Neyi "öğret"mekten "men" edilmiş;"yasak"lanmıştık?

Elbetteki;"Türk Kültürü"müzün ve "Türk Medeniyeti"mizin "Üst Kimliği İslâmiyet"i...
Çünkü "Yahudi İngiliz Uygarlığı", neticede, öyle "emrediyor"du, öyle "istiyor"du.
"İçerideki" "Millî Sekülerizm'in Önderleri" 'İsmet Paşa'lar bile de; neticede;("Élâ","Dikkat ediniz","Lâiklik" bile demedim) öyle "istiyorlar"dı...
Dönemin "İngiliz Başbakanı Gladstone"ler;"-Bu Kur'ân-ı Kerim, Müslümanların elinde oldukça; Müslümanları yenemeyiz" diyor ve "Mısır Müslümanları" da dahil bütün "Dünya Müslümanları"nı;"Kur'an-ı Kerim'den Kopartma"nın yollarını" 'uyguluyorlar"dı.
Esasında; yaşadığımız asırda;'En Koyu/Kopkoyu Haçlı Zihniyeti"nin mümessili ve himayecisi "4 Temmuz 1774" tarihli "Süper Döwlet"in de "uyguladığı" üzre...
Ne demiştik; "Millî Kültür"ler ve "Millî Medeniyet"ler içerisinde:"Türk Kültürü" ve "Türk Medeniyeti" kadar "fıtrat'a uygun","insanî" bir "kültür" ve de "medeniyet" yohtur....
Günümüzde; hâlâ bile çoğu mescidlerimizin; camiîlerimizin "ön giriş kapısı kenarları"na konulmuş; "maden"den yapılmış "şemsiyelikler";"şemsiye konulmalık","sanat eseri" kıvamında eşyalar da vardır.
"Yağmurlu havalarda; şemsiye kullanan Müslümanlar; mescide; camiî'ye geldiklerinde, şemsiyelerini buraya bıraksınlar" diye.
"Ordu Vilâyeti"mizin nüfusu en fazla ilçelerinden "Ünye İlçemiz"deki bazı "tarihî camiîler"mizin "giriş kapıları"nda ve nüfusu "13 il'den veya 20 il'den fazla olan ";"Samsun Vilâyeti"mizin "Çarşamba İlçesi"ndeki "tarihî camiîler"mizden;"Rahvan Atları Temerküzü/Rahvan Atları Üssü";Rahtevan Camiî"mizin "giriş kapısı" kenarında; hâlâ "sanat eserli" "madenden yapılmış" 'şemsiyelikler' vardır
"Gör"ene....
ELHASIL:
"Kızıl Çin Virüsü Süreci Evveli"nde; "öğrencim" ile "sınıf"da "ders" işlerken; "Yağmur"un "Arapçası" nedir?, diye de "meraklanmıştım..."
"Kürt Lisânı"nda,"Kürtçe"de;"Baran" demek olduğunu biliyordum da;"Arapçası"nı bilmiyordum.
"Dağ Keçilerinin Okulu" da olsa;'Erişimli Tahta Imkânı" ile de "öğrencim" ile birlikte, sıcağı sıcağına araştırmıştık.
Meğerse "Mehmetçikler"i mizin kullandığı(Şimdilerde de kullanılıyor mu? Bilmiyorum...) "Matara"lar da saklıymış "Arapçası..."
"Matar" demekmiş.. Günümüz "modern dünyası"nda "suluk" vesaire deniliyor ya...
Evet; "Nisan Yağmurları..."
"Şırıl şırıl yağdırılan" ve "her damlasında, nur'dan yaratılmış meleklerin olduğu" "Aprul/Eprul Yağmurları...."
Ve "Nisan Yağmurları Tası","Altınoluk"lar;"Şemsiyelik"ler ..
"Fıtrat'a uygun","yaratılışa münasip" "Tek Kültür" ve " Tek Medeniyet"; "Türk Kültürü" ve "Türk Medeniyeti"dir....
"Hun"lardan;"Göktürk"lerden;"Selçuklu"dan;"Osmanlı"dan süzülüp;"rağmenlere rağmen" gelebilen.....
22 Nisan 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Hiç yorum yok: