24 Haziran 2020 Çarşamba

SİYAH-KARA ÜZÜM

SİYAH/KARA ÜZÜM YAPRAĞI...

Neredeyse bütün "Dünya Ülkeleri"nde ve maalesef Türkiye'mizde de; "kontrollü hayat" denilip de; âdeta "Bu bir millete sabotajdır" dedirten ve "Ateist-Evrimci-Darwinist-Doğal Seleksiyoncu Zihniyet"le de âdeta 'örtüşen'; "Ölenler ölür, kalan sağlar bizimdir! " Makyavel Muasır 'Hükümdar' tarzı sebebi ile de artışa geçen, "Koronovirüs Vakıa" sürecinde, ekseriyetle evlerimizdeyiz, "ocağımız" da olan "aile"mizleyiz...
"Aile Ocağı"mızda, "eş"lerimiz ile inşaallah 'Cennetlerde de beraber olacağımız" 'refika-ı hayat'/'hayat arkadaşları'mızla da, daha yakından ve bolca vakitler de geçirmekteyiz...
Son zamanlarda; geçenlerde altını çize çize okuyup bitirdiğim; "Büyük Türk Düşünce Kadını" da olan ve hâlen hayatta da olan 'Alev ALATLI' Hanımefendi'nin;"All American-He Man-FESUPHANALLAH!-Nasihatname II" isimli eserinden mülhem ile(ki Eserin Türkçe anlamını; "Katıksız Amerikalıların Gücünden Allah'a Sığınırım!, diye de anlayabiliriz...)"Anadolu Sımarığı","Bencileyin Müslüman Türk" ifâdesini, sıkca yazılarımda da kullanıyorum.
Hem bu ifâde çok hoşuma da gidiyor ve hem de "bendeniz","bu fakir" gibi ifâdelerin de artık bayatladıklarını da düşünüyorum.
" Müteveffâ" kelimesi de, mefhumu da, kavramı da, yine aynı "eser"den mülhem ile yine çok hoşuma gittiğinden, yazılarımda sıklıkla kullanıyorum...
"Müteveffâ" yani "vefât etmiş"; daha 'nezaketsiz'cesi, kabacası "ölmüş" demek...
Her neyse!...
Müteveffâ "Büyük Türk Tasavvuf Adamı" 'Mevlânâ'ca da ifâde edersek;"Yeni şeyler söylemek lazım cancağazım!"
İşte, 've kezâlik'; böyle bir "Büyük Salgın" sürecinde, 'hayat arkadaşları'mızı da; daha yakînen de müşahede ediyoruz...
Ve "Allah'ın Dini İslâm"ın; "Hakk Din İslâm"ın; niçin peşi peşine önce "Anne Hakkı"nı; dördüncüsünde ise "Baba Hakkı" hatırlatmış olmasını da, daha iyi anlamış ve kavramış da oluyoruz...
SİYAH-KARA ÜZÜM YAPRAĞI

Öyle "Devlet Kurmak" da, "Turşu Kurmak" da, "Siyah-Kara Üzüm Yaprağı Mayalamak" da, hiç de kolay değil ha!..
Geçenlerde, benim hanım dedi ki:"-Gel bana yardım et. Şu yaprakları beraber katlayalım..."
"Avrat" emrederse;"emir demiri kesiyor" hâliyle...
Ve ömrümde "ilk defa" yaprak katladım. 'Sağ diz" üstüne "büyük boy" 'siyah-kara üzüm yaprağı"nı; 'Sol diz" üstüne "orta boy üzüm yaprağı"nı; tam önüme ise "en küçük boy üzüm yaprağı"nı, üst üstte koyarak, güzel bir şekilde dizmeye başladım.
Sağolsun "komşular"; teru taze "siyah-kara" üzüm yaprağı idi;"kara pancar, lahana yaprağı" idi, hattâ "köy kirazı" idi , benim hâneyi de ıskalamıyorlar...
Gerçi benim hanım da sağolsun; "bir tencere Türk Yemeği keşkek" pişirmiş olsa, 'komşuları' da görüp-gözetir ya!
"Siyah-Kara üzüm yaprakları"nı tasnif ederken; 'çocukluğumdan' beri, bizim bu "yöreler"de, daha çok "Siyah Üzüm","Kara Üzüm" olduğundan; 'anneler'miz,'yengeler'imiz,'bacılar'ımız tarafından da toplanılan, dizilen, katlanan, 'sarma yemeği' yapılan; hattâ "Kış Mevsimi"nde de 'sarma yemeği' yiyebilelim diye de, kavanozlara, plastik kaplara-küplere doldurulan 'siyah-kara üzüm yaprakları" da aklıma düştü.
"Bilmiyordum ya öğrendim..." "Turşu kurmak" da, "Peynir saklamak" da, "kış hazırlıkları" da böyle birşeymiş!
Meselâ,"Salamura" işlemi nedir? "Asma yaprakları",'siyah-kara üzüm yaprakları" kaynatılıp da, su gibi içilir mi? "Asma yaprakları"nın;'Siyah-Kara üzüm yaprakları"nın ve tabiî bunlardan yapılan "sarma yemeği"nin "sağlığa faydaları"nı da yeni öğrendim.
"Hâfizayı kuvvetlendirmek"ten tutun da,"Çağımızın Hastalığı Alzemir"e kadar,"sigaradan tiksindirmeye ve bıraktırmaya" kadar, neredeyse "20 madde"lik ne de çok "sağlığımıza faydaları" varmış...
"Salamura" da, öyle "büyücü tabiri" falan değil ha!
"Suyun tuzluluk oranı yarıyı geçiyorsa yani %50'yi geçiyorsa, siyah-kara üzüm yapraklarını da, böyle bir suya bırakılıyorsa;'Salamura işlemi' de yapılmış oluyor demektir...
İşte "Kış Mevsimi"nde de "siyah-kara üzüm yaprağı" ndan yapılmış "sarma yemeği" de yiyebilelim, dediğimizde, böyle bir "mayalanma" ve "Salamura işlemi" de yapılması gerekiyor...
ELHASIL:
Öyle "Osmanlı Sofrası"na veya "Masa Üzeri"ne veya "Sini Üzerine"konan içi "sarma yemeği dolu kaplar" da, öyle kolay kolay hazırlanmıyor ha!
Eskiden "espri yapmak adına" da;"-Devlet kurmak, turşu kurmaya benzemez!" der ve öyle düşünürdüm.
Meğerse,"Devlet Kurmak" gibi "Turşu Kurmak" da; 'Yaz Mevsimi"nde de, "Kış Mevsimi"nde de "Sarma Yemeği" yapabilmek de, öyle kolay değilmiş ha!
Âdeta "Devlet Kurmak" gibi "Müşkil İşler!!!"
14 Haziran 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Hiç yorum yok: