"BOYALI BASIN";
"ANTİ-MUASIR BASIN"DIR...
"ANTİ-MUASIR BASIN"DIR...
Zaman zaman aklıma geliyor ve de şu ana
kadar da;'hep kendi kendime söylenip duruyordum:"Boyalı
Basın"ımız;"Çağ Dışı","Anti-Muasır"/"Muasır
Olamayan Basın"ımız diye..
"Makyajâ düşkün"; afedersiniz
"çirkin avratlar" gibi; mevcut "Türk/Türkiye
Cerideleri";"Türk/Türkiye Gazeteleri..."
"İlk Boyalı Basın Furyası" kimin
ile ne şekilde ve nasıl başladı?", bilemiyorum amma
"yandaş"ından "yoldaş"ına,"kandaş"ına;"boya
kullanmak"; "boyalı ceride";"boyalı gazete","boyalı
basın" olmak; âdeta bir marifet sayılır oldu.
Hangi birini sayayım:"Sözcü
Gazetesi"nden "Yeni Şafak Gazetesi"ne;"Yeni Akit
Gazetesi"nden "Sabah Gazetesi"ne;"Hürriyet
Gazetesi"nden "Milliyet Gazetesi"ne;"Türkiye
Gazetesi"nden "Karar Gazetesi"ne;"Milat Gazetesi"nden
"Yeni Asya Gazetesi"ne;"Akşam Gazetesi"nden "Yeni
Birlik Gazetesi"ne;"Millî Gazete"den "Türk Gün
Gazetesi"ne ve hattâ "Yeni Çağ Gazetesi"ne,"Aydınlık
Gazetesi"ne kadar; hep "Boyalı Basın..."
Hadi diyelim;"-Biz Boyalı Basın
değiliz!","iddiası"ndaki "Cumhuriyet Gazetesi";
"Diriliş Postası Gazetesi" ve "Yeni Söz Gazetesi" ise;
"iddalarında, ne derece doğrular ki?"
"BATI GAZETELERİ"-"BOYASIZ
BATI BASINI"
Bencilleyin bir'den fazla
sayıda;"İstanbul Fetih Camiî/Ayasofya Camiî" karşısındaki
"gazete bayileri"nde de satılan "Batı Gazeteleri"ne;
"Batılı Gazeteler"e,"Avrupa Gazeteleri"ne; hep imrenerek;
âdeta "içim giderek" 'bak'mış ve 'gör'müşümdür.
"Kağıt kalitesi"mi dersiniz;
"boyasızlıkları" mı dersiniz; öyle "zerafet" görünümlü;
öyle "estetik" görünümlü "zarif" ve "mütevazî"
gazeteler ki!!!
Hattâ "internet"ten bile
"Batı/Batılı/Avrupa Basını"nın "fotoğrafları"na
"bak"sam ve "gör"sem; "Ülkem
namına";"Türkiyem adına"; âdeta "hayıflanır"
dururum...
"DÜN"LERİN "BOYASIZ
BASIN"I...
Hemen aklıma "8 puntolu", sadece
"logo"su 'kırmızı' renkli; bir dönemin "Ülkücü Efsanevî
Gazetesi";"Hergün Gazetesi" geliyor..
O "mini mini puntolu yazıları",
dönemin adamları "nasıl okumuşlar?" öyle? Hayret!!!
Sonra; sonradan "Ülkücü Alperen
Mustafa ÇALIK Yönetimi"nde çıktığını öğrendiğim;"12 Eylül
Sonrası"nın "ilk fikir ürünleri"nden;'Haftalık Sözcü
Dergisi" ve "Hizmet İçin Yeni Hizmet Dergileri..."
Ha keza;'Yeni HAFTA Gazetesi";
müteveffâ "İktisatçı" Prof.Dr Aydın YALÇIN yönetiminde çıkan
"Haftalık Yeni FORUM Dergileri..."
"Günlük Gündüz Gazetesi...."
Vesâire...Vesâire...
"İçi-dışı fikir-zikir dopdolu:
"dün"lerimizin "boyasız basın"ını da meydana getiren
"yayın organları"mız....
ELHASIL:
Yahû; "nedir öyle?"
"Dijital'de hiç "boya"
kalmamış gibi; habire boya da boya...
Hiç mi "Medine-i İstanbul"umuzun
"Sultân Ahmet"ini;hattâ, "Cağaloğlu"nu "temâşa"
edip de;"Muasır Kriter"li "Batı/Batılı/Avrupa Gazeteler"ine
"bak"ıp da; "gör"mediniz!?
'Boya da boya!!!"
Üstelik "kağıt kalitesi"
desen;-"Dünya Gazetesi" dışında-neredeyse ,el'e alınacak gibi
değil!!!
Marifet; "Boyalı Basın" olma da
değildir.
Marifet; en estetik;en
zerafetli,"içi-dışı fikir-zikir ile dopdolu";"hür
tefekkür"lü;"en çağcıl",'en muasır"
'cerideleri';'gazeteleri',"okurlarına saygı ve hürmet' bâbından da,
verebilmede...
27 Mayıs 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder