12 Temmuz 2018 Perşembe

"28 ŞUBAT(1997) POS-MODERN ASKERÎ DARBE"NİN 21. SENEY-İ DEVRİYESİ(YILDÖNÜMÜ)'NDE, BİLİNMEYEN BİR 'HAKİKAT:' ALİ KALKANCI,TERME'DE NASIL 'TARAFTAR-MÜRÎD-MÜRÎDE'TOPLAMIŞTI?

“28 ŞUBAT (1997) POST-MODERN ASKERÎ DARBESİ”NİN
21. SENEY-İ DEVRİYESİ(YILDÖNÜMÜ)NDE
BİLİNMEYEN BİR “HAKİKAT”:
ALİ KALKANCI NASIL ‘TARAFTAR/MÜRÎD/MÜRÎDE’ TOPLAMIŞTI?
-Küre-i Arz’ın Laboratuarı Terme’de Yaşanan Vakıâ-

“28 Şubat(1997) Post-Modern Askerî Darbe”sinin 21. seney-i devriyesi(Yıldönümü) arifesindeyiz…
Elbette ki her ‘darbe’ ve de ‘işgâl girişimi’nde olduğu üzre, “Müslüman Türk Milleti”, çoook acılar yaşadı, ‘yaşattırıldı’, diyebiliriz…
Daha hâlâ “28 Şubat(1997) Post-Modern Askerî Darbesi”nin 21. Yıldönümünde bile, “yüzlerce mağdur”dan bahsediliyor…
Çok cihetle ’28 Şubat Vakıâ’sına baktığımızda, neticede “Türkiye’mizin Felç” edildiğini de rahatlıkla ifâde edebiliriz…
“28 ŞUBAT SÜRECİ”
Hatırlarsanız, “bütün darbeler öncesi” olduğu üzre; “şartlar oluşturuldu…”
“Siyasî Tarihî Hakikat” olarak; “28 Şubat Post-Modern Askerî Darbe”nin “Lideri”, ‘Dönemin Cumhurbaşkanı ‘çok isimli’, bilinen ismi ile “Süleyman DEMİREL” idi. “Figüranları” ise kabaca “Solcular” idi…
Ve “Millî-İslamî ve İnsanî Reflekslerimiz”, “İrticâ” bahanesiyle tarümâr edilmek istenilmişti..
Günümüzde “kamulaştırıldıkları söylenilen” ‘Tarikat-i Muhammedîye/ Muhammedî Yol’un ‘Şube isimleri’ne, muhtelif ‘kalleş ecnebî tezgâhlar’la, ‘taarruza’ geçilmişti…
‘Müslüm GÜNDÜZ Vakıâları…” ‘Ali KALKANCI Vakıâları…”
“Darbeci-Cuntacı Yapı”nın ‘sesi’ olan yazılı –‘görsel’ iletişim organlarının ‘ilk sayfaları’nı süslüyordu…
Ve böyle bir “28 Şubat Süreci”nde de; âdeta “Küre-i Arzın Laboratuarı olan Samsun’numuzun Terme İlçesi”n de “emperyal tezgâhlar” yaşanıyordu…Bilhassa dönemin “28 Şubat Süreci”nin yaşandığı Terme’mizin ‘Marcılık Mahallesi’ diye bilinen ‘Mahalleye’ ‘konuşlanmış’, ‘konuşlandırılmış’; “ne idüğü” sonradan ‘deşifre’ olmuş olan “Ali KALKANCI” da; muhtelif sebeplerden de olsa ‘netice’de ‘emperyal uzantılı tezgâh’ını ‘eleman devşirme’, ‘mürid’ ve ‘müridan’ devşirme ‘çalışmaları’ içindeydi..

Ve ‘taraftarlar’ının sayısını çoğaltabilmek için de; “dağıttığı kitaplar”ın arasına; zamanına göre “değerli miktarda” ‘kağıt paralar’ da yerleştiriyordu..
Velâkin “Ali KALKANCI Vakıâsı”nı ‘zamanında teşhis edemeyen’ “ mürid/müridan namzetleri”, ‘dağıtılan kitaplar arasına yerleştirilmiş kağıt paraları’; meşhur hikâye de olduğu üzre; “o-ku-ma-dık-la-rın-dan” ‘far-ke-de-mi-yor-lar-dı…”
O kadar ki; zamanla “dağıtılan kitaplar arasına yerleştirilmiş kağıt paralar”, ‘tedavülden’ bile kalkmış oluyordu…
ELHASIL:
Öyle ‘taraftar’ toplamak; neticede ‘yığın’, ‘kalabalık’ olmak; meşhur tabir ile “rajonları” mı diyelim yoksa “gereğini yapmak” mı diyelim; bazı ‘sebepleri’ de ‘uygulamaya’ koymayı elzemleştiriyor..
Öyle ‘durduk yere’ kimse ‘kalabalık’ olmuyor!!!
Hele bütün “Cumhuriyet Tarihimiz Boyunca, Sebil gibi ‘para’ dağıtıldığına vâkıf olanlar açısından vesselâm…
Terme, 18.Şubat.2018
Araştırmacı-Yazar ve Öğretmen
metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: