13 Temmuz 2018 Cuma

24 HAZİRAN 2018: "MİLLİYETÇİLER BAYRAMI" KUTLU OLSUN

24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI ve MİLLETVEKİLLİĞİ SEÇİMİ TAHLİLİ
"MİLLİYETÇİLER BAYRAMI" KUTLU OLSUN








                                      Neredeyse ömründe "ilk defa" bu derece "pasif", kimilerince "etkisizleştirilmiş" bir "seçim süreci" yaşadım.
                                     Meşhur "düşünce adamı" Nihat GENÇ üslûbu ile ifâde edersem; ". mına koduğum" "troller, troliçeler, sosyal medya timleri" ve daha bilemediğim "niceleri" sebebiyle; nerdeyse bütün "seçim süreci boyunca", 'face' mi ve "fikir/düşünce üretimimi" 'yazılı' olarak sonlandırdım...
                                    Ancak, yine de daha "üst perde"den 'vakıâları' anlamaya ve kavrama gayretimi devam ettirdim. 
                                    Her ne kadar "kamuoyu oluşturacak" bir "güç"üm olmasa da; yaşanılan ve "tartışılan" mes'eleler karşısında asla ve kat'a "fikirsiz" ve " zikirsiz" de olmadım...
                                   Ömrümde otuz seneleri bulan " Millî Şef CHP Tek Parti İktidarı"nı "kronolojik" olarak da yaşamamış velâkin "kitaplardan, dergilerden" anlamaya ve kavramaya gayret etmişimdir. Hele "kronolojik" olarak yaşadığım "Tek Partili ANAP Dönemi"n de bile böyle "psikolojik işkençeler", böyle "kişilik suijasti"ni çağrıştıran "baskılar", "tarassutlar", "ablukalar", "etkisizleştirmeler", "ötekileştirmeler", "sindirilmişlikler", "pasifize edilmişlikleri", bırakın "kronolojik" olarak yaşadığım "16 Senelik Tek Partili AKP Dönemi"ni; meşhur "28 Şubat Süreci"n de bile yaşamamıştım.
                                   Halbu ki o zamanlar da "geçimimi öğretmenlikten sağlayan bir devlet memuru" idim..
                                  "Tarihî bir tesbit"te olan "kronolojik"olarak 16 senedir yaşadığım "ÜÇÜNCÜ ABDÜLHAMİD HAN DÖNEMİ" kadar bir "pespayeliği", "omurgasızlığı", "kemiksizliği", "yalanı ve talanı"; meşhur "düşünce kadını" Alev ALATLI'ca ifâde edersem;" PAÇOZLUĞU (FAHİŞE YUNAN PESPÂYELİĞİ)" ni hiç görmemiştim, öyle bir zaman dilimini hiç yaşamamıştım...
                                 "İslâm Tarihi"nin belki de "en pespaye vakıası" olan "HARRE VAKIÂSI"nı çağrıştırıcı hissetmeler, vesaire...
                                   "MİLLİYETÇİLER'İN EZİLDİĞİ DÖNEM"DEN "MİLLİYETÇİLER BAYRAMI"NA...
                                   
                               Ve böyle yaşanmışlıklar ve hissetmeler "anaforu"nda, "face"mi yeniden açtığım 21 Haziran'da yazdıklarım: "Mefkûreleri büyük, kendileri küçük"( Merhum Osman Zeki Yüksel SERDENGEÇTİ; nâm-ı diğer SERDENGEÇTİ tanımı) siyasî teşkilatlar; 38 sene sonra ilk defa "barajsız seçim" e girip, ""seçim barajı"nı geçtiler.
                             Demokrat Parti-Saadet Partisi-Büyük Birlik Partisi" ve Milliyetçi Hareket Partisi ve İyi Parti Artık "TBMM"deler..."
                             Sizler, 24 Haziran 2018 sonrası "Hatice'ye değil neticeye bakın..."
                             Onca devâsa "orantısız güç" e rağmen "netice" "Milliyetçiler Bayramı" dedirtmiyor mu?
                              Büyük Birlik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve İyi Parti; "1+48+43=92 milletvekili"ile "% 23"lük oy potansiyeli ile "12 Eylülcülerin U.S.A. seçim setti"ni aşarak "TBMM"ne girmediler mi?
Her seçimde olduğu üzre bu seçimde de "Milliyetçiler", Allah (c.c.) aşkına MHP'den, İyi Parti'den başka hangi partiye oy atacaklardı? "BOP'UN PARTİSİ" ne mi oy atacaklardı?
Büyük Birlik Partisi vakıası sebebiyle bile atmadılar be!!!
                             Daha 23 Haziran'a kadar mezkûr Milliyetçi Siyasî teşkilatlara çok ağır "propaganda taktikleri ile saldıranlar"; çok sevdikler (!) "fikrin de vicdanın da fahişesi"olmuş merhum NFK'ca ifâde edersek; "bir kızarmaz yüz, bir utanmaz yüz sahipleri", 25 Haziran'da "dinci", "aşırı uçcu" "AKİT TV"lere çıkarak;"- Türkiye'mizde Milliyetçilik üçüncü büyük güçmüş..." demeye başladılar bile...
                             Daha 23 Haziran 'a kadar "Doğu ve Güney-Doğu'da MHP yüzünden AKP, kürtlerden oy kaybedecek!", diye çok ağır "propaganda taktikleri ile Milliyetçilere saldıranlar", ne sebeple "Doğu ve Güney-Doğu Anadolu'da AKP'nin yaşadığı oy kayıplarını, MHP'nin oy artışını ve İYİ PARTİ'ye giden oyları da hâlâ anlayabilmiş ve kavrayabilmiş değiller...
                             Gelecek nesillerin suâlini hiç hatırlamayan
                             "ÜÇÜNÇÜ ABDÜLHAMİD HAN DÖNEMİ"müdavimleri:"-Sizin 16 senelik dönemizde de hadi diyelim meşhur "sözde gayr-ı resmî tarihin sesi Derin Tarih"çe, "Milî İrade Gaspı" hiç ýaşanmadı mı? Niçin %10'luk Amerikan Seçim Barajını kaldırmadınız, sıfırlamadınız?
                              Zaten Türkiye'miz bilhassa 10 Ağustos 2014'den beri Gramm FULLER'in "Yeni Türkiye"sini,"pardon" "BAŞKANLIK SİSTEMİ"ni veya "CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET ETME SİSTEMİ"ni yaşamıyor muydu?
                              Bakınız, 24 Haziran sonrası ortaya çıkan güya "rejim değişikliği yapısı", "kitaplara bile sığmayan "kertede adetâ "UCÛBE SİSTEMİ" çağrıştır mıyor mu?
2014'den 2018'e Cumhurbaşkanĺığı oyunda %7 azalış ve "salt çoğunluğu"sağlayamamış "AKP VAKIÂSI..."
                              Ve "topal ördeğe" dönenler...
                               Hele her "Kürdü", her "HDP"liyi "bölücü, PKK'cı" görenler: Bu seçimde de mi "seçmenlerin başlarına keleşler dayandı da öyle mi oy alındı?
                              Hiç "tahmin" bile edemediğiniz kertede "Medine-i İstanbul"da ve " Bölge"de , "Amerikan Seçim Barajı"aşıldı ve onlarca "HDP'li Miletvekili" de "grup kuracak şekilde" " TBMM"ye girdiler!!!
                              Bu "emperyalistler"(!) falan ha!?
                             "Ekrad'ı, Kürdleri" hâlâ tanıyamamış, anlayamamış ve kavrayamamış gürûhlar!!!
                             Sizler "Ekrad'ı, Kürdleri" ne sanıyorsunuz Allah (c.c.) aşkına!?
                            Ulan "Ekrad'ın Âlimleri", Kürd Âlimler" olmasaydı,"Osmanlı" bile "Osmanlı olamazdı" be!!!
                                           "GÜLE GÜLE AKP'Lİ BELEDİYELER..."
                              Önümüzde yaşayacağımız " Mahallî İdareler Seçim Süreci" de , 25 Haziran 2018 tarihi itibari ile de başladı.
                              Türkiye'mizin her tarafındaki ve kısaca " Bölge"deki " Ampullü Belediyelere", 'Pardon' "AKP'li Belediyelere" şimdiden "GÜLE GÜLE AKP'Lİ BELEDİYELER" demek te elzem artık...
                               Eninde-geçinde "ÜÇÜNÇÜ ABDÜLHAMİD HAN DÖNEMİ" de bitecek!!!
                                Bâri bu sefer de sekizyüzbin kilometrekarelik "Türkiye Toprağı"nı kaybetmesek!!!
                               Vesselam...
Terme, 25/06/2018
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com.tr
Araştırmacı-Yazar ve Öğretmen

Hiç yorum yok: