22 Mart 2015 Pazar

YAŞAR KEMAL ve KEMAL TAHİR ÜZERİNE

YAŞAR KEMAL
 ve KEMAL TAHİR ÜZERİNE
“Merak ilmin hocası”derler. Rabbimin lütfu keremi ile bazı mevzûlarda ‘merak saik’in çokca artıyor. Beynime adetâ “saplanan kıymıklarla” mevcut ‘merak’ımı giderecek cehdleri de, gayretleri de gösterebilmeyi Rabbim lütfediyor. Kimbilir böyle bir “lütûf” müntesibi olmayı da “lütfeden” Rabbime-hem de ne spontane lütuf” hamdolsun; “manevî kapı”mdan olsa gerek! Daha düne kadar, fizikî olarak “doğduğum memleket”im ‘Terme’ de bile derlerdi:” Yahu bu “sofî”ler de hep ‘deli’ oluyorlar. Bunlarda ne ilim var, ne bir şey!” Bunu dillendiren bazı “İlahiyatçılar” ‘Terme’deki Semerkand Büroları’nı, “Kitap Fuarları”ndaki “Semerkand Standları”ndaki onca basılmış, neşredilmiş kitapları, ve elbette günümüz “sofî”lerini gördükce de, aynı “nakarat”ı tekrar ediyorlar mı ki?!

                                         YAŞAR KEMAL
Geçenlerde vefât etti. “İslâmcı cenâh”ın “Edebî Kalemi” “Deli” yahut “Dahi” “D.”, “Gazete Vahdet”in “Sürmanşet”inden;” Karısı Yahudi…Nesine kıymet vereceksin?!” demeye getirdi. Bence “pot kırdı”, hiç “yakışık” olmadı. Çünkü vefatı sonrası yazılanlardan öğrendik ki, Yaşar Kemal’in “iki eşi” vardı ve “Yahudi” olan “eşi” ise “ölmüştü..” Hem başına onca badireler gelmiş olan Yaşar Kemal’i, Yahudi eşi , hadi diyelim “Yahudiler” niye koruyamamıştı ki?!  Yapılan “edebî seviyesizlik”ti…
“Boğazdaki Aşiret” kitabının müellifi Mahmut ÇETİN ise “Türk Yurdu Haber” de “Yaşar Kemal”e ‘bütüncül’ bakacak ipuçları verdi. Yine şu an ismini hatırlayamadığım bir “kalem”de, “Yaşar Kemal”in “darbecilerle, cuntacılarla haşır-neşir olduğuna” dair “belgelendirici” ve ciddî yazısı yayınlandı..
Yani Yaşar Kemal, “Kürtler içinde en iyi Türk; Türkler içinde en iyi Kürt”, “solcu “idi, “seküler” idi, “darbeci-cuntacı”lar adetâ yatıp-kalkıyordu..
Ve yine ‘merak’ ile ‘meşhur’ “İnce Memed” romanının “sinema filmi”ni izledim. Kaldı ki, Yaşar Kemal’in bazı eserleri “Sinema Filmi” olmuştu. “İnce Memed”, gerçekten de “İnce Mehmed” değildi. “Jandarma” ile adetâ “Kır Gerillası Savaşı” veriyordu. “Devrim Yılları”nda onca “Jandarma Zulmü” görmüş merhum babalarımız, “Mehmet”lerimiz, “Memet”leşemezdi elbette. Kaldı ki “yakın tarih”imizde de böyle bir sahne yok!!

KEMAL TAHİR: HEM ‘OSMANLI’, HEM ŞEBİNKARAHİSARLI
Merhum Kemal Tahir ile ilgili çok yazılar okuduğumu hatırlıyorum. “Kurt Kanunu” ‘TV Dizisi’ni ise kaçırmadan izlemeye çalıştığımı da hatırlıyorum. “Atatürk hayatta iken yaşanılan yolsuzluklar…”
Velâkin “tevafuken” diyelim dün alıp-okuduğum “Sabah Kitap” ekindeki “Türkiye’nin Ruhunu Arayan Adam: A’dan Z’ye Kemal Tahir” isimli yazıdan çok yeni bilgiler öğrendim. Merhum Kemal Tahir Şebinkarahisarlı idi. Merhum babası da, merhum annesi de “Abdülhamid-i Sani”ye yakîn çalışmışlardı. Yani merhum Kemal Tahir, bir zamanlar ‘Nazım Hikmet’ için yazdığım üzre; ‘Osmanlı’ idi..’Osmanlı kültür ve terbiyesi’nden de geliyordu. Lise mezunu bile değildi. On iki yıl hapis yatmıştı. Mezkur yazıdaki gerekce doğru ise asker tanıdığına Sebahattin Ali kitabı vermek sebebiyle..Merhum Cemil Meriç ile merhum “İktisad Profesörü” Aydın Yalçın’ın sıkca yazdığı üzre ,”Ne eşeklik ettim de Rusya’ya geldim’ diyen Nazım Hikmet Ran ile ve Aziz Nesin ile arkadaşlıkları olmuş. Hattâ öyle ki, bir “darbe” öncesi Nesin’in tutuklanıp götürülürken,askeri aracı, merhum Kemal Tahir’in evine yönlendirip, “Gel Kemal!” gibi “anekdotlar”, Yaşar Kemal de dahil, Kemal Tahir’in de “o dönemin nesli”nin de “üstün meziyetleri” ni çağrıştırıyordu. Tıpkı “Ülkücü Nevzad KÖSOĞLU”nun “12 Eylül İhtilal Mahkemeleri” huzurundaki meşhur “oturuşu” gibi ‘meziyetlerle’ bezenmişlerdi..Belki de bıraktıkları “kalıcı izler”le bu “meziyetler”in de yüksek bir ilgisi vardı. Yüksek Ahlâklılık…

Mezkur yazıda da belirtildiği üzre çok sayıda eseri “sinema filmi” olmuştu. En yenisi ise “Kurt Kanunu” ‘dizi filmi’ olsa gerek. “Yorgun Savaşcı” ‘sinema filmi’nin yakacak kadar “Moğollaşmış bir zihniyet”, inşallah bu topraklarda yoktur. Bence “Yorgun Savaşçı Filmi” yakılmadı!!!
Merhum Kemal Tahir dönemi “mafyası” da, günümüz “mafyası” da “ sistem adamları” olsa gerek!!!
Edebiyatımızdaki “Kemal”ler: Yahya Kemal’ler, Yaşar Kemal’ler, Orhan Kemal’ler, Kemal Tahir’ler beni hep ‘meraklandırmıştır…’
En azından “zihniyetimizin anti-tez cenahı”nı bilsek!!!
‘Bilgi sahibi olunmadan, fikir sahibi olunmuyor!”
Sarıyer, 21.Mart. 2015
İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: