20 Ekim 2019 Pazar

"(PLASTİK) CETVEL , CETVELDİR, SİLAH DEĞİL"

"HUKUK TARİHİ"MİZDE EHEMMİYETLİ GELİŞME:
"(PLASTİK) CETVELİN "CETVEL" OLDUĞU,"SİLÂH" OLMADIĞI" KABUL EDİLDİ...
ANCAK "HUKUK SİSTEMİ"MİZDE,
" ALMAN ETKİSİ" DEVAM EDİYOR...

"Öğretmenliğim"de, 'kendi isteğim ile', "İstanbul"dan Samsun ili Vezirköprü ilçesine atanmıştım.
Hem de "İstanbul Fatih İlçesi"ndeki "ilişiğimi" ,"Cumhuriyet Tarihimizin En Sinsî Darbe ve İşgal Girişimi" olan 15 Temmuz 2016,Cuma günü "kesmiştim..."
Ve bir "15 Temmuz 2016 FETÖ/PDY Vakıası Sonrası" da, "göreve başlama yazısı"ile "hukuken" de "öğretmenliğime", hem de "ikinci defa görev yerim" olan;"Selçukluca" ifâde edersek,"Geredağ"da başlamış oldum...

Ve "yarım dönem" süren "öğretmenliğim"de-ki yine kendi isteğim ile norm fazlası/ihtiyaç fazlası öğretmen olduğumdan;"Salıpazarı İlçesi"ne "atandım..."- yaşadığım neticede " somut olay" ise neredeyse üç sene sonra "hukukî" olarak neticelemiş oldu.
Hem "idarî soruşturma", hem de "adlî soruşturma"ya maruz kaldım.
"İdarî soruşturma" fazla uzun sürmedi. "Takipsizlik kararı" verildi.

"Adlî soruşturma"m ise uzun sürdü.
"Hukukî kağıt"tan da anlaşılacağı üzere;"iki somut olay"ın biri;"öğrencilerin ellerine plastik cetvel ile vurmak; diğeri ise bir öğrencinin yüzüne, elinin tersi ile vurmak..."
Neticede, kısaca "iki somut olay" bu..
"Sözlü ve yazılı müdafaalarım"da ise;
"iki somut olayı olduğu gibi açıkladım..."
"CETVEL 'CETVEL'DİR;'SİLÂH' DEĞİL"

"Emeklilik Hakkı"na bir seneden bile az süre kalmış bir "öğretmen" olarak; bu yaşadığım "iki somut olayı", daha önce de "Havza"daki Öğretmenliğim"de yaşamış ve "maaşım"dan "altı milyar Türk lirası","mevzuata göre kesilerek"; "tecziye edilmiş", "cezalandırılmıştım"
Bu sefer ise "Hukuk Tarihi"mizde, belki de "ilk defa","bir ilk" olarak; "(plastik)cetvel başka, silah başka",'(plastik) cetvel 'silah' değildir" ;"eğitimde tedip vasıtası olarak da, belli bir ölçüde kullanılabilir" "anlayışı" ile "ceza" almaktan;"tecziye edilmek"ten çıkarıldı.

Evet, neticede, otuz santimetrelik bir plastik cetvel ile "sınıf disiplinini de sağlamak ve terbiye edebilmek, öğrencilere itâat ettirebilmek için, bir öğretmen tarafından kullanılmış olması,"suç olmak"tan çıktı.
Bu durum, yüzyılları aşan;"TÜRKİYE'NİN HUKUK SERÜVENİ-"Fıkıh'tan Batı Hukuku'na Geçiş Tarihimiz" açısından da, "bir ilk"tır ve "hukukî bir zafer"dir.
"HUKUK SİSTEMİ"MİZDE "ALMAN ETKİSİ/GERMANİZM MENTALİTESİ" ise SÜRÜYOR...

Maalesef; "Hukuk Sistemi"mizin "Eğitim Sistemi"mize bakan "vechesi" nde de,"Batı etkisi","Alman etkisi","Germanizm mentalitesi" devam ediyor.
Hemen hemen bütün "01.01 doğumlular","tarhana çorbası"nı," mercimek çorbası"nı, hattâ "pancar çorbası"nı çok seven "Anadolu Çocukları"; hangi "meslek dalı"nda olurlarsa olsunlar;"potansiyel tehlikeler","ileride suç işleyebilir" mentalitesi hâlâ geçerli..
Peki,"suçumuz ne?"
"Ne yapmışız?" da, " sakıncalı................." damgası yemeye devam ediyoruz.
Hattâ, bir zamanlar, "farklı ideoloji" den de olsa, Uğur MUMCU'lara bile,"Sakıncalı Piyade" damgası vurulmuştu...

Neye göre ;"potansiyel tehlike/potansiyel suçlu?"
Neye göre; "sakıncalı?"
Yahut, neye göre, "uslanmaz?"
Elbetteki, bu suâllerin cevabı da; asırları aşan , "Hukuk Serüvenimiz"de saklı.
Üstelik,"Türk Eğitim Sistemi" başka;"Alman Eğitim Sistemi" başka...
"Alman Eğitim Sistemi"nde, öğrencilere "elinin tersi ile vurmayı" bırak, kulağını bile çekemezsiniz, hattâ hiç dokunamazsınız bile....

Ve kezâlik; "Hukuk Sistemi"mizin "Eğitim" e bakan vechesinde,"Alman etkisi","Germanizm mentalitesi" hâlâ devam ettiğinden;neticede,"elinin tersi ile bir öğrenciye vurmak;"hukukî suç" ve "altı milyar Türk lirası"ndan başlayıp; yekün de "on milyar Türk lirası"nı bulan "para cezası" ile "cezalandırılmayı" 'gerektiriyor...'
Yoksa, Allah(c.c ) âşkına;"suçumuz ne ki?"
Terme,19 Ekim 2019

İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Hiç yorum yok: