"HUKUK
TARİHİ"MİZDE EHEMMİYETLİ GELİŞME:
"(PLASTİK)
CETVELİN "CETVEL" OLDUĞU,"SİLÂH" OLMADIĞI" KABUL
EDİLDİ...
ANCAK "HUKUK
SİSTEMİ"MİZDE,
" ALMAN ETKİSİ" DEVAM EDİYOR...
" ALMAN ETKİSİ" DEVAM EDİYOR...
"Öğretmenliğim"de, 'kendi
isteğim ile', "İstanbul"dan Samsun ili Vezirköprü ilçesine atanmıştım.
Hem de "İstanbul Fatih
İlçesi"ndeki "ilişiğimi" ,"Cumhuriyet Tarihimizin En Sinsî
Darbe ve İşgal Girişimi" olan 15 Temmuz 2016,Cuma günü
"kesmiştim..."
Ve bir "15 Temmuz 2016 FETÖ/PDY
Vakıası Sonrası" da, "göreve başlama yazısı"ile
"hukuken" de "öğretmenliğime", hem de "ikinci defa
görev yerim" olan;"Selçukluca" ifâde
edersek,"Geredağ"da başlamış oldum...
Ve "yarım dönem" süren
"öğretmenliğim"de-ki yine kendi isteğim ile norm fazlası/ihtiyaç
fazlası öğretmen olduğumdan;"Salıpazarı İlçesi"ne "atandım..."-
yaşadığım neticede " somut olay" ise neredeyse üç sene sonra
"hukukî" olarak neticelemiş oldu.
Hem "idarî soruşturma", hem de
"adlî soruşturma"ya maruz kaldım.
"İdarî soruşturma" fazla uzun
sürmedi. "Takipsizlik kararı" verildi.
"Adlî soruşturma"m ise uzun
sürdü.
"Hukukî kağıt"tan da
anlaşılacağı üzere;"iki somut olay"ın biri;"öğrencilerin
ellerine plastik cetvel ile vurmak; diğeri ise bir öğrencinin yüzüne, elinin
tersi ile vurmak..."
Neticede, kısaca "iki somut
olay" bu..
"Sözlü ve yazılı müdafaalarım"da
ise;
"iki somut olayı olduğu gibi açıkladım..."
"iki somut olayı olduğu gibi açıkladım..."
"CETVEL
'CETVEL'DİR;'SİLÂH' DEĞİL"
"Emeklilik Hakkı"na bir seneden
bile az süre kalmış bir "öğretmen" olarak; bu yaşadığım "iki
somut olayı", daha önce de "Havza"daki Öğretmenliğim"de
yaşamış ve "maaşım"dan "altı milyar Türk
lirası","mevzuata göre kesilerek"; "tecziye edilmiş",
"cezalandırılmıştım"
Bu sefer ise "Hukuk
Tarihi"mizde, belki de "ilk defa","bir ilk" olarak;
"(plastik)cetvel başka, silah başka",'(plastik) cetvel 'silah'
değildir" ;"eğitimde tedip vasıtası olarak da, belli bir ölçüde
kullanılabilir" "anlayışı" ile "ceza"
almaktan;"tecziye edilmek"ten çıkarıldı.
Evet, neticede, otuz santimetrelik bir
plastik cetvel ile "sınıf disiplinini de sağlamak ve terbiye edebilmek,
öğrencilere itâat ettirebilmek için, bir öğretmen tarafından kullanılmış
olması,"suç olmak"tan çıktı.
Bu durum, yüzyılları
aşan;"TÜRKİYE'NİN HUKUK SERÜVENİ-"Fıkıh'tan Batı Hukuku'na Geçiş Tarihimiz"
açısından da, "bir ilk"tır ve "hukukî bir zafer"dir.
"HUKUK
SİSTEMİ"MİZDE "ALMAN ETKİSİ/GERMANİZM MENTALİTESİ" ise
SÜRÜYOR...
Maalesef; "Hukuk Sistemi"mizin
"Eğitim Sistemi"mize bakan "vechesi" nde de,"Batı
etkisi","Alman etkisi","Germanizm mentalitesi" devam
ediyor.
Hemen hemen bütün "01.01
doğumlular","tarhana çorbası"nı," mercimek çorbası"nı,
hattâ "pancar çorbası"nı çok seven "Anadolu Çocukları";
hangi "meslek dalı"nda olurlarsa olsunlar;"potansiyel
tehlikeler","ileride suç işleyebilir" mentalitesi hâlâ geçerli..
Peki,"suçumuz ne?"
"Ne yapmışız?" da, "
sakıncalı................." damgası yemeye devam ediyoruz.
Hattâ, bir zamanlar, "farklı
ideoloji" den de olsa, Uğur MUMCU'lara bile,"Sakıncalı Piyade"
damgası vurulmuştu...
Neye göre ;"potansiyel tehlike/potansiyel
suçlu?"
Neye göre; "sakıncalı?"
Yahut, neye göre, "uslanmaz?"
Elbetteki, bu suâllerin cevabı da;
asırları aşan , "Hukuk Serüvenimiz"de saklı.
Üstelik,"Türk Eğitim Sistemi"
başka;"Alman Eğitim Sistemi" başka...
"Alman Eğitim Sistemi"nde, öğrencilere
"elinin tersi ile vurmayı" bırak, kulağını bile çekemezsiniz, hattâ
hiç dokunamazsınız bile....
Ve kezâlik; "Hukuk Sistemi"mizin
"Eğitim" e bakan vechesinde,"Alman etkisi","Germanizm
mentalitesi" hâlâ devam ettiğinden;neticede,"elinin tersi ile bir
öğrenciye vurmak;"hukukî suç" ve "altı milyar Türk
lirası"ndan başlayıp; yekün de "on milyar Türk lirası"nı bulan
"para cezası" ile "cezalandırılmayı" 'gerektiriyor...'
Yoksa, Allah(c.c ) âşkına;"suçumuz ne
ki?"
Terme,19 Ekim 2019
İsmet
GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder