22 Ekim 2017 Pazar

HÂTIRALAR CANLANSIN!!! MAZİLER "DELETE" EDİLMESİN!!! GEÇMİŞLER, AN ve AN "SİLİNMESİN!!!" HÂTIRALAR CANLANSIN!!!

HÂTIRALAR CANLANSIN!!!
MAZİLER "DELETE" EDİLMESİN!!!
GEÇMİŞLER, AN ve AN "SİLİNMESİN!!!"


Son günlerde,"Ne Mutlu Türk'üm Diyene!" şiarı ile günlük olarak neşredilen"Ortadoğu Gazetesi'nde, "ufuk açıcı"yazılar da yayınlanmaya başlandı. Senelerdir "İ'lây-ı Devlet için değil; İ'lây-ı Kelimetullah için"düsturunu adeta "bayraklaştırmış" biri olarak;"12 Eylül'ü "Devlet" Yapmadı!" başlıklı ALNIAÇIK'IN yazısı ile de, neredeyse 37 (otuz yedi) sene sonra; "Devlet" mefhumunun esasında kimleri çağrıştırdığını, daha "net" bir şekilde kavradım:"Devlet= Masonlar/Şeytanlar-Amerika (Batı)...." anlamındadır! 
Yine senelerdir bendenize "Devlet Düşmanı"diyen zihniyet sahipleri de;esasında demek istiyorlardı ki;" Mason düşmanı=Şeytan düşmanı=Amerika/Batı düşmanı..." Ömürleri "sandalyelere oturmakla" geçen ve en âlâları "Devleti, "helvadan yapılan put!" "seviyesinde tanımlayan bazı zihniyet sahipleri de; senelerdir bayraklaştırdığım;"İ'lây-ı Devlet için değil; İ'lây-ı Kelimetullah için." Yani "Devlet'in yüceltilmesi için değil;Allah'ın kelimesini yüceltmek için" düstûrumundaki "zaafiyet"ten istifade ile de"Devlet düşmanı" diye diye "şartlandırmalarla", kendilerine "benzetmeye" de çok çabalıyorlar dı!
Bir "12 Eylül'ün 37. yıldönümünde ise sahih/doğru "Devlet" tanımlarına sahip biri olarak; yakînîliğimin yüksek olduğu fikriyat sahiplerinin; hem de "Devlet otoritesinin olmadığı, Devlet'in olmadığı senelerde" verdikleri "destanlık mücadele"sonrası, "cennet vatanımız " ın "ikinci bir Afganistan"olmaktan kurtarmalarına rağmen;"12 Eylül zindanları"nda, "en ağır işkencelere" maruz kalmaları;adeta "öpmek istedikleri el" tarafından "zulümlere" uğramaları..."Devlet, Devlet diyorduk; Devlet vurdu neden?" sorgulamaları .
Çok çeşitli "kompartımanları" olan " Devlet yapımız"ın "Devlet"i; "Masonlar/Şeytanlar-Amerika (Batı) kompartımanı"imiş esasında. "Zulmedenler..."de.
Daha geçenlerde, Kanal a'da da seyrettiğim "Unutulan Tehlike Masonlar" 'belgeseli'nde de dillendirildiği üzre; "Amerika'yı da masonlar/şeytanlar kurmuştu" ve "kötülüğün, şerr'in çatısını, masonlar teşkil etmektedir...."
Evet! Bu sebepten, bir "cemaat gazetesi"ndeki bir yazarın yazdığı üç bölümlük yazının "Devlet'in dinî cemaatlere müdahelesi"başlığını, esasında "Masonların/Şeytanların-Amerika (Batı)'nın Dinî Cemaatlere Müdahelesi"olarak anlamak elzem. .. Ve "12 Eylül'ün 37. yıldönümü vetiresinde kavradığım "Devlet Mes'elesi" sonrası, artık "Devlet" yazarken; "Devlet= Masonlar/Şeytanlar-Amerika (Batı)" şeklinde "açılımlı","ayrıntılı", "detaylı" şekilde yazmanın da elzem olduğunu daha "net" kavradım. Bu şekilde yazarak; "varta"ların ve "yanlış anlamaların da nihayetleneceğine olan inancım da arttı...
"TERME ÜLKÜ OCAĞI"NIN İLK BİNASI!?

Fotoğrafını gördüğünüz "bina"; yanlış bilmiyorsam; "Terme'mizdeki Milliyetçi-Ülkücü Hareketin kiraladığı "ilk bina"; "Terme Ülkü Ocağı Binası..."
1970'li senelerde, Ortaokul senelerimde, zaman zaman nefeslendiğim, ortamını teneffüs ettiğim bina."Samimiyetin ayyuka çıktığı,karşılıksız sevmelerin zirve yaptığı" seneler..Bir soba etrafına kümelenmiş masalardaki "Ülküdaşlar..." "Vatan kurtarma Sohbetleri..." "Memleket mes'eleleri"ile "kendinden geçmiş nesilli"seneler."Vatan kurtarma davaları..."
Nerdeyse her Terme'mize geldiğimde nazar ettiğim bina..Hâlâ bile "soba deliğinin camları kırık bina..."
Ve günümüzde "FETÖ gitti, .........................
...geldi." "tartışmaları" yapılan; tamamiyle "Keypıtıl Sistem'e entegre olmuş " ' Gurbanlar'ımızın "O Yıllardaki hâlleri!! Hâlâ cevabını bilmediğim "Dergah Kapatılışı" sebepleri. Sahi "O Yıllar" da " Gurbanlar" ne yaparlar ve "12 Eylül sonrası", ne diye "dergahları" kapatılmıştır, adeta "yok" olmuşlardı?!!
Evet! Hatıralar canlansın ve maziler asla ve kat'a "delete" edilmemeli"; "geçmiş" an ve an "silinmemeli ..."
Günümüzde maalesef muhtelif sebeplerden " paramparça görünüm arzeden "Destanlaşan Hareket"; tarihinde üç "Ülkücü Şehid" vermiş "Terme'mizde de, " titremeli, kendine dönmeli"; mevcut mes'eleleri "en az zararla" aşarak, yoluna devam etmelidir..
Yine "ufuk açıcı" " Ortadoğu Gazetesi'nin bugünkü sayısında, hakkında "Bir eserini KGB (FSB!) tarafından basıldığı" "rivayetleri"(!?) de dolaşan "Soner YALÇIN"nın iddialarına verilen doyurucu cevabî yazıda; maatessüf insanları değerlendirmeler de hâlâ "orta yolu" bulamadığımızı, "gerçekci" olamaďığımızı bir kere daha hayıflanarak öğrendim..
Kimi malum zihniyet sahipleri, "Ulu Hakan" veya "Gök Sultanı", Sultan İkinci Abdülhamid Han "ı ,"gerçek dışı" nasıl değerlendiriyorlarsa-Osmanlı Padişahları içinde en fazla toprak kaybı (bir buçuk milyon kilometre kare) bu Padişahımız döneminde kaybedilmesi "gerçeği..."-
Bir ilim dalı da olan " siyaset mesleği"nde, hâlâ yeterli ve gerekli ölçü de " tenkit kültürünün, "eleştiri/öz eleştiri kültürünün olmaýışının; bilakis, "Putlaştırma Kültürü"nün hâlâ yaygın olmasının sebepleri neler ki!?
Sultan Abdūlhamid-i Sani Han gibi merhum "Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ" de mi "layemut", "hatasız", "kusursuz" idi? "Başbuğ TÜRKEŞ" de "eleştirilemez" mi? Halbuki ki, bendeniz biliyorum ki; "Aksiyon Dergisi'nin "elemanları" merhum Ahmet ER Beğ ile ropörtaj yaptıklarında, rahmetli Ahmet ER Beğ, rahmetli "Başbuğ TÜRKEŞ" i "eleştiriyordu da...Yine bendeniz biliyorum ki; günümüzün neredeyse " Amerika'nın Sesi Gazetesi" konumuna düşürülmüş (!?) " Türkiye Gazetesi'nin sabık Başyazarlarından Kerķüklü merhum Ömer ÖZTÜRKMEN Beğ de; "Merhum Başbuğ TÜRKEŞ, biraz paraya düşkündü", diye "özel sohbet"in de olsa "eleştirebiliyordu " amma!?
"FETÖ/PDY VAKIÂSI" ve "BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ"
Prof. YALÇIN "Ne idüğü belirsiz!" demeye getirdiği ve son günlerde, sosyal medyada " bir eserinin KGB tarafından basıldığı" iddialarının da dolaştığı "Odatv"li YALÇIN'ın bu Eylül ayında dillendirdiği ve "eleştirdiği"; "Rahmetli Başbuğ TÜRKEŞ, 'FETÖ/PDY VAKIASI"nı ,niye zamanında anlayamadığı?' sualini, bugünkü "Ortadoğu Gazetesi'nde "doyurucu cevabı"nda -ki merhum Dündar TAŞER "Ülkü Ocağı Amplemi"nin düzenleyici olduğu ve " Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin" sloganını, dönemin "Ülkücü Yazarlarına ait olduğu bilgileri ile de doyurucu-; bu suali adeta "cevapsız" bırakmış olması da düşündürdü.

"Destanlaşan Ülkücü Hareket"; 21. Asrın şartlarında da " Destanlaşmak" istiyor...Bunu yaparken "hatıralar canlana", " geçmişler, maziler silinmemelidir." Vesselâm. 
Terme, 19/Eylül/2017
İsmet GÜLTEKİN
Terme Nizam-ı Âlem Ocakları Kurucu Başkanı
metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: