"12
EYLÜL" ÜN
37. YILDÖNÜMÜ HÂTIRASINA....
37. YILDÖNÜMÜ HÂTIRASINA....
"TAŞRA"DAN "MERKEZ"E;
'E-Ğİ-Lİ-YO-RUZ...'
'E-Ğİ-Lİ-YO-RUZ...'
Geçenlerde Türkiye'mizin'kamuoyuna iki ehemmiyetli "eğilme
vakıası" yansıtıldı:Biri, "Kore Gazi"sine âdeta -sürme haşa-
" secde" edercesine
"eğilen" Japon Ateşperestler/Mecusîler ..Diğeri ise "Merkez" de diyebileceğimiz, "üst düzey"de, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın Cumhurbaşkanımız önünde eğilmesi
Birinci "eğilme", "secde edercesine eğilme", hiç tartışılmadı bile.İkinci "eğilme" ise "Eğildi mi, eğilmedi mi?" şeklinde "tartışıldı." Hattâ AYM Başkanı, "Ben ancak Allah'ın huzurunda eğilirim" diye cümleler sarfettiği de "kamuoyu"na yansıdı..
"eğilen" Japon Ateşperestler/Mecusîler ..Diğeri ise "Merkez" de diyebileceğimiz, "üst düzey"de, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın Cumhurbaşkanımız önünde eğilmesi
Birinci "eğilme", "secde edercesine eğilme", hiç tartışılmadı bile.İkinci "eğilme" ise "Eğildi mi, eğilmedi mi?" şeklinde "tartışıldı." Hattâ AYM Başkanı, "Ben ancak Allah'ın huzurunda eğilirim" diye cümleler sarfettiği de "kamuoyu"na yansıdı..
BİR "12
EYLÜL ROMANI":"KÖLE" ROMANI
Bir
"idealist/fikirci" ve fedakâr, "şahsiyet sahibi",
"kişilik sahibi" millî ve her türlü "Emperyal Uzantılı"
nesiller; "U.S.A. Markalı İşkence Tezgahları"ndan
"geçtiler", "geçirildiler " Hattâ öyle ki merhum tarihçimiz
Yılmaz ÖZTUNA'NIN da zaman zaman dillendirdiği üzre; "Türkiye Cumhuriyeti
Devletimizin 18 (onsekiz) sene "resmî ideolojisi","kurucu ideolojisi"
olan Türk Milliyetçiliği fikriyatı" bile "12 Eylül Mahkemelerinde,
uzun seneler "yargılandı."
Biliyor musunuz, "12 Eylül'den nerdeyse iki ay sonra-geçikmeli diyebileceğimiz şekilde- "12 Eylül Zindanlarına "tıkılan" "Türk Milliyetçileri", "Ülkücūler"; hem en ağır "işkenceler"den geçtiler; hem de en geç "tahliye" edildiler..
"Mamak Zulüm Kal'ası"nın yazarının bu eserindeki şu cümleler; "o yıllar"ın da "trawma"sını ortaya koyan cümlelerdi: "Devlet Devlet dedik/ Devlet vurdu bizi/Neden?"
Mustafa
KARACA'NIN yazdığı "12 Eylül Romanı" da diyebileceğimiz
"KÖLE" isimli romanda da; "Çarpık Batılı Sistem" ve "
"Çarpık Eğitim Sistemi" "sorgulaması" da yapılmakta.
Romanın sonlarına doğru, alakalı sayfalarda da, "taşra"dan
"merkez"e;"alt düzey"den "üst düzey"e kadar
uzanan "eğilmeler" de "sorgulanmak"ta. Bilhassa da her
"Resmî Bayram Törenleri"ndeki "çelenk koyma" ve hafifçe de
olsa "bel kırma", "kafa eğme", "eğilme" görüntüleri,
"çarpıcı bir üslup" ile "sorgulanmakta" ve bütün bu
manzaraları ise "Pagan İdeolojisi", "Paganizm İdeolojisi"
ötesi tamamiyle bir "şahsiyet yok etme", "kişilik yok etme
ameliyesidir" demektedir.
Elbette ki her "markalı işkenceciler"in de, çok çeşitli "Şahsiyet/Kişilik yok etme metodları" var.
Herhalde "dışarıdaki en belirgin "şahsiyet/kişilik yok etme metodu" da, yukarıda izah etmeye çalıştığımız "metod"olsa gerek!
Elbette ki her "markalı işkenceciler"in de, çok çeşitli "Şahsiyet/Kişilik yok etme metodları" var.
Herhalde "dışarıdaki en belirgin "şahsiyet/kişilik yok etme metodu" da, yukarıda izah etmeye çalıştığımız "metod"olsa gerek!
Evet, "
Mefkûremiz/Ülkümüz göklerde dalgalanan bir sancak/ Allah'ın huzurunda eğiliriz
biz ancak!"
İnşaallah, "12 Eylül Zihniyetlilere rağmen varolacağız..."
Terme, 11/Eylül//2017
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
İnşaallah, "12 Eylül Zihniyetlilere rağmen varolacağız..."
Terme, 11/Eylül//2017
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder