"MEKKE-İ
MÜKERREM"E,
YENİDEN FETHEDİLMEYİ BEKLİYOR...
YENİDEN FETHEDİLMEYİ BEKLİYOR...
Bu sene, miladî 11 Ocak 2020 tarihi,
"Mekke-i Mükerreme"nin fethinin 1389. yıldönümü...
Türkiye'mizde, senelerden
beri,"bazı müslümanları" teşkil eden "Erbakan
Hareketi"nin," Millî Görüş Hareketi"nin "gençlik
teşekkülü" olan "Anadolu Gençlik Derneği", bütün vatan sathında,
eş zamanlı bir şekilde,"Mekke'nin Fethi"ni yâd edici "gece"
ve "programlar" tertipliyor.
Dönemin
"Millî Gençlik Vakfı(MGV)"lı senelerde,"Mekke'nin
Fethi"nin, mezkûr şekilde yâd edildiğini hatırlamıyorum.
Çünkü
mes'ele;"Mekke'nin Fethi Yâd Programları"nın, güya "Miladî
Yılbaşına Alternatif Program" olarak tertiplenmesinin ötesinde...
Esasta
"Miladî Yılbaşı" '25 Aralık" değil miydi?
İkincisi,
"Mekke'nin Fethi", miladî 1 Ocak 630'da başlayıp; miladî 11 Ocak
630'da tamamlanmamış mıydı?
"Mekke'nin
Fethi"nin 1389. yıldönümü; esasında miladî 11 Ocak 630 tarihine tekabül
etmiyor muydu?
"Aşırı
bazı Türkçüler"in,"Noel'ı Türkleştirmeleri" ne kadar hatalı, ne
kadar yanlış ise; "Anadolu Gençlik Derneği"nin de, her 31 Aralık
gecesi, bütün vatan sathında, eş zamanlı olarak tertipledikleri "Mekke'nin
Fethi Yâd Programları" da, o derece hatalı ve o derece yanlıştır.
Böyle
"vakıa"ların, FETÖ/PDY terör örgütünün "Dinlerarası
Diyalog" ve " Kutlu Doğum Haftaları Programları"
gibi,"İslam'ı tahrip etmekten", "İslam Tarihi"ni dejenere
etmekten öte bir manası da yoktur.
Mesela, illâ
da-ki Müslümanlık açısından da gayet normaldir- "Mekke'nin Fethi Yâd
" edilmek isteniliyorsa,bu "yâd programları";miladî 1 Ocak-11
Ocak tarihleri arasına yayılamaz mı?
ÜSTELİK "MEKKE-İ MÜKERREME..."
Üstelik, 1389
sene sonra, âdeta "Mekke-i Mükerreme", yeniden fethedilmeyi de
beklemiyor mu?
Üstelik, 1389
sene sonra da olsa, âdeta bir "Mekke Tezkeresi" de elzem değil mi?
Üstelik, 1389
sene sonra da olsa, "Kudüs-ü Şerif"ten önce,"Mekke-i
Mükerreme"yi,"Yahudi İşgali"nden "kurtarmak"
gerekmiyor mu?
Mevcut
"Suud İdaresi"nin "Yahudi" olduğunu, hayatı pahasına da
olsa malum kitabı ile "deşifre" eden "Arap Düşünce Adamı",
1389 sene sonrasında, hâlâ "gözümüzü açamadı" mı?
"Esselam"
isimli şiir kitabının "Yahudi" başlıklı şiirinde, rahmetli
"Şairler Sultanı", Necip Fazıl KISAKÜREK; "Yahudi"yi şöyle
tarif ediyordu:"Yahudi: Allah'a giden yolu tıkayan..."
"Mekke-i
Mükerreme"deki "Kıblemız" "Kabe-i Muazzama"nın etrafı,
"edepsiz yapılar"dan öte "şirkler"le dolu değil mi?
"Mekke-i
Mükerreme"ye ve "Kıblemiz" 'Kabe-i Muazzama"ya, 1389 sene
sonra, biz Müslümanlar mı hükmediyor yoksa "Siyonistleri" ile
"Yahudiler" mi?
Sahi,
"Şuurlu Müslümanlar" ne demekti?
Salıpazarı; 02 Ocak 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder