5 Ocak 2020 Pazar

"MÜSLÜMAN" TEVFİK FİKRET'TEN, "MÜRTED" TEVFİK FİKRET'E...

                   “MÜSLÜMAN” TEVFİK FİKRET’TEN,
                             “MÜRTED” TEVFİK FİKRET’E…



“Kürt Edebiyatı” da dahil; “Edebiyat Âlemi”mizdeki gelişmeleri de okumalarımla, takip etmek gayretindeyim.


“Şanlıurfa Senelerim”de, “Kürt Edebiyatı”nın ‘mümessilleri’nden “Mehmed UZUN” a ‘merak’ salmış, velâkin bir türlü, muhtelif sebeplerden, kesifleşememiştim…

Hâlâ neşrediliyor mu, bilemiyorum; fakat “Kürt Tarihi Dergisi” de, beni âdeta mest ediyor ve yeni şeyler de öğreniyordum.

Bu sene, daha doğrusu geçen sene, 27 Aralık 1936 tarihi itibari ile 27 Aralık 2019 tarihi “İstiklâl Marşı Şâiri”miz, “İslâm Şairi”miz rahmetli Mehmed Âkif ERSOY’un vefâtının 83.; 11 Aralık 1975 tarihi itibari ile de 11 Aralık 2019 tarihi ise;”Dargın Bozkurtların Lideri”, “şairliği bile tartışılamaz rahmetli Hüseyin Nihal ATSIZ’ın vefâtının 44. yıldönümü idi.

“Kağıtlara basılı mevkûteler”in ‘tiraj mes’elesi’nde, “nalları topladığı” bir “Türkiye’miz Gerçeği”nde, “dijital baskılı mevkûteler”, “dijital baskılı fikir-düşünce siteleri”, “milyonları aşan kertede” “hit tirajları”na sahipler…

Ve “madalyonun öbür yüzü” itibari ile âdeta, bir “Enformatik Cehalet Çağı” da diyebileceğimiz “Türkiye’miz Gerçeği”nde, son aylarda, bilhassa “Türk-Kürt-Arap Edebiyatçılarımız Âlemi”nde-bazı ‘General Zihniyetliler’e göre ‘Arnavut Edebiyatçılarımız’ mı demeliydim?-rahmetli “Şairler Sultanı” Necip Fâzıl KISAKÜREK’ten; rahmetli Mehmed Âkif ERSOY’a, rahmetli Hüseyin Nihal ATSIZ’a ve hattâ “hiç sevemediğimiz” “Tevfik FİKRET” ve “Komünist Nazım Hikmet RAN” hakkında, çok seviyeli “yazılar” da neşredildi.

 Farkında mıyız?

Şu hususu vurgulayarak, yazıma devam etmek istiyorum: “Müslüman Türk Milleti”nin “Millî Marşı”nı, bazı “Generaller”in de dediği üzre, bir “Arnavut” yazmıştı.

Biliyor musunuz, “Türk-İslâm Ülküsü”nün kitabını, hattâ “Nizâm-ı Âlem Ülküsü”nün kitabını da, bir “Arap” yazmıştı…

“İman Hakikatlerini Yayma Dâvâsı”nın “Başbuğ”u ise bir “Kürd” idi…

“Bir “Türk” varken; bir “Kürd’ün” peşinden niye gidiyorsunuz?” diyen “zihniyetliler”in târifini ise sizlere bırakıyorum.

“İnculuz Kumandan”ın “Çanakkale Geçilmez!” dediği “Muhteşem Zafer”imiz, “Çanakkale Zaferi”mizde de, “İ’ây-ı Kelimetullah Dâvâsı”nda, “Türk-Kürt-Arap” vesâire omuz omuza değil miydik?

Biz “Türkler”de, “Kürdler”de, “Araplar” da, “Dini İslâm”, “Müslümanlar” değil miydi?

 “MÜSLÜMAN” TEVFİK FİKRET’TEN, “MÜRTED” TEVFİK FİKRET’E…


“Edebiyat âlemimiz”de de, “yeni şeyler” ifâde edebilmek, söyleyebilmek, bir hayli ehemmiyetli…

“Nihal Atsız-Necip Fâzıl-Nâzım Hikmet”(1)  başlıklı, bir hayli ehemmiyetli yazıda; “Üç Edebî Şahsiyet”imizin de, aslında “asker menşeîli” olduklarını, ben bilmiyordum.

Rahmetli ATSIZ,”Askerî Tıbbiyeli”, rahmetli KISAKÜREK ile “RAN” da, “Bahriyeli” imiş..

Bir hayli “ufuk açıcı” zikredilen yazıda, “’kafatascı-İttihad-ı Türk-Bahriyeli” sıfatları rahmetli ATSIZ’a; “’Ümmetçi-İttihad-ı İslâm-Bahriyeli” sıfatları rahmetli KISAKÜREK’e; “’Komünist-İttihad-ı Anasır-Bayriyeli” sıfatlarının ise Nâzım Hikmet RAN’a karşılık geldiklerinin de pek ‘farkında’ değildim.

Üstelik “yeni şeyler bâbı”ndan, “edebiyat âlemi”mizdeki “kavgalar”a ve “polemikler”e sahih bakış dahil, yapılan “cedelleşmeler”de kullanılan kelime ve mefhumlarının bazılarını da bilmiyordum.

Meselâ, rahmetli “Şairler Sultanı”nın, rahmetli ATSIZ’a, “Şaman”  ve “Rıza Nur yetiştirmesi, Hitlervâri koyu ırkçı”; yine rahmetli KISAKÜREK’in, dönemin “Hergün Gazetesi”nde de yayınlandığı ifâde edilen, mezkûr yazıdaki(2), “Millî Görüşçüler”e ,”Bunlar, lağım sularıdır” dediğini de bilmiyordum.

Yine bir başka yazıda(3) dillendirilen, “edebiyatçılarımız arasında yaşanılmış polemikler” diye de târif edebileceğimiz üzre; rahmetli Mehmed Âkif ERSOY’un, Tevfik FİKRET’e, “Zangoç”; Tevfik FİKRET’in de, rahmetli Âkif’e “Molla Sırat” dediğini de bilmiyordum.

Bilmediğim bir husus, bir mes’ele de, “akıl ve pozitivizmi din” seçtiği ifâde edilen yazıda(4) ve “Tevfik FİKRET’i Niye Sevmeyiz?”(5) başlıklı yazılardan “çok farklı” olarak; “yeni şeyler söylemek lâzım cancağazım” bâbından; Tevfik FİKRET’in, âdeta “Müslüman”lıktan “Mürted”liğe gelişen “sergüzeşti hayatı”nı da bilmiyordum.

“Mütefekkirler”imizden, rahmetli Mehmed Şevket EYGİ Hoca’mız, “Birkaç Yazı”(6) isimli eserinde, Tevfik FİKRET’ten “Dönek Şair” diye de bahsederken, hiç bilmediğimiz “Müslüman Tevfik FİKRET” hüviyeti hakkında, şu bilgileri de vermektedir:

“ 1889 yılındayız. Osmanlı İmparatorluğu Sultan Abdülhamid Devrini yaşıyor. İstanbul’da “Mirsad” mecmuası bir “Tevhid” yarışması açmıştır.

Tevhid…Allah’ı öven ve birleyen bir yazı olacaktı bu…

Bütün genç edebiyatçılar heyecanla katıldılar bu müsabakaya.

Nihayet netice ilân edildi. 22 yaşındaki Mehmed Tevfik Efendi’nin gönderdiği yarı mensur, yarı manzum parça birinciliği kazanmıştı.

Mehmed Tevfik Efendinin başka dini eserleri de vardır. Bunlardan biri “Sabah Ezanında” başlığını taşır ki bazı mısraları şunlardır:

Allahu ekber…Allahu ekber…
Bir samt-ı ulvî, kalb-i tabiat…
Bir samt-ı nâlân, ruh-ı avâlim
Etmekte zikr-i Hallak-ı daim
Etmekte ra’şan ra’şan ibadet…

Mehmed Tevfik Efendinin Ramazan, Sabah-ı Iyd, Şehidlikte, Sancağa Karşı başlıklı şiirlerinde de dinî bir hava vardır.

Ve sonra bu adam yüzseksen derecelik bir dönüş yaparak dine, imana, Kur’an’a ve Arş’a saldıran şiirler kaleme almış ve hüviyetiyle bütün İslâm düşmanlarının, mukaddesat kundakçılarının, bütün masonların ve mürtedlerin şairi olmuştur.

Tevfik Fikret, dönek ve karaktersiz bir şairdir.

Amerika’ya gidip orada Protestan olan ve bir daha Türkiye’ye dönmeyen oğlu Haluk gibi.”(7)

TEVFİK FİKRET: “MÜSLÜMAN”LIKTAN “MÜRTED”LİĞE…


Tevfik FİKRET,”Müslüman Mehmed Tevfik Efendi”, nasıl oldu da “Mürted” oldu?

Yine , bu suâlin cevabına dair ipucunu ise; “Âkif’i Anarken, Fikret’i Hatırlamak”(8) başlıklı yazıda bulabiliyoruz.

“- Tevfik Fikret’teki “kırılma”, dayısı ile birlikte hacca giden annesinin koleradan ölmesi…Annesi öldüğünde Fikret, 12 yaşında ve bilahare dayısının kızı ile evleniyor…

Babasının, Hama’ya görevlendirilmesi.(Bir nevi sürgün.)

Nihayet Baba da, İstanbul’a dönemeden Antep’te vefât ediyor…”(9)

“Sis” şiirini, “Tarih-i Kadim” şiirini, “Ermeni Komitacıları övücü şiirini” yazan; “Âşiyan”ını “Robert Kolej yanına” konuşlandıran; “Haluk’un Amentüsü”nü, âdeta oğlu Haluk’un Türkiye’ye dönüşü yılı olan 1911’de yazan; “Hıristiyan” ve “Papaz” olmasını değil de, kendisi gibi “akıl-pozitivizm dini”nden olmasını isteyen “Mürted Tevfik Fikret…”(10)



ELHASIL:

“Edebiyat âlemi”mizde, çok seviyeli ve “yeni şeyler”le dolu, ufuk açıcı yazılar da neşrediliyor.

Hattâ “Hakk İçin Yeni Söz Gazetesi” yazarı “Ahmet Doğan İLBEY”in yazıları da(11), bu tür yazılardandı denilebilir…

“Yararlı”, “Nef’î” olabildimse, ne mutlu bana…

Terme, 05 Ocak 2020
İsmet GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Dip Notlar:

(1): Ali BADEMCİ, “Nihal Atsız-Necip Fâzıl-Nâzım Hikmet”,ulkucukadro.com, 11 Aralık 2019
(2): Ali BADEMCİ, adı geçen yazısı
(3): D. Mehmed DOĞAN, “Âkif’i Anarken, Fikret’i Hatırlamak”, Karar Gazetesi, 02 Ocak 2020
(4): D. Mehmed DOĞAN, adı geçen yazısı…
(5): Osman KARA, “Tevfik Fikret’i Niye Sevmeyiz?”, samsunhabertv.com,
(6): Mehmed Şevket EYGİ, “Birkaç Yazı”,Bedir Yayınevi, Pempe Kitaplar Dizisi:26, İstanbul 2010, s.113,114
(7): Mehmed Şevket EYGİ, adı geçen eseri, s.113,114
(8): D. Mehmed DOĞAN, “Âkif’i Anarken, Fikret’i Hatırlamak”, Karar Gazetesi, 02 Ocak 2020
(9): D.Mehmed DOĞAN, adı geçen yazısı…
(10): D.Mehmed DOĞAN, adı geçen yazısı…

(11): Ahmet Doğan İLBEY, “Mehmed Âkif’i Fişleyen Cumhuriyet, Erdemli Olabilir mi?”, “Hakk İçin Yenisöz Gazetesi, 27 Aralık 2019; “”Mehmed Âkif’in Rüyasını Gördüğü Cumhuriyet”, “Hakk İçin Yenisöz Gazetesi”, 02 Ocak 2020 ve “28 Şubat Generalleri, Mehmed Âkif’e Niçin Saldırmışlardı?”, “Hakk İçin Yeni Söz Gazetesi”, 

Hiç yorum yok: