“TERME ARAŞTIRMALARI”(*)NDA,
“AMAZONİZM İDEOLOJİSİ”NE BAKIŞ…
“Terme Araştırmaları” isimli ehemmiyetli çalışmayı,
sadece ve sadece “Amazonizm İdeolojisi’ne Bakış” mevzû sınırlaması ile
okuduğumuzda, “Amazonizm İdeolojisine Meftûn ve Âlet Olanlar”(1)ın, hafiften
hafife “geri adım” attıklarını anlıyor ve kavrıyoruz…
“Bir Kureyş
Âlimi” de olan “Cehaletin Babası” ‘Ebu Cehil vâri inat”larından da vazgeçmeye
başladıklarını da anlıyor ve kavrıyoruz…
“Ermeni Yazar Trabzon’lu Minas
Bıjışkyan”ın “Amazonlar” hakkında fikirleri aktarılırken;”…Biz burada göze
çarpan bir şey göremedikse de…”(2)
diye “Ermeni Yazar”ın düşünceleri, genişçe aktarılıyor.
Velâkin aynı eserin,”Terme Araştırmaları” isimli
‘Terme Şehri’miz üzerindeki ehemmiyetli çalışma kitabının “Tanzimat Döneminde
Terme Kazası”(3) başlıklı yazıda ise aynı “Ermeni Yazar P.Minas Bijişkyan”ın
“Amazonlar” hakkındaki düşünceleri değerlendirilirken; “Terme hakkında tarihte bu bölgede yaşadığına inanılan Amazon
kadınlarından bahsetmektedir. Üstelik “biz de bu taraflarda cesur kadınlara
rastladık” diyerek bu efsanenin gerçek olduğuna inandığını ima etmiştir. Fakat
seyyah, Terme’ye dair yazacak çok fazla dikkate değer bir şey görememiştir…”(4)denilmekte…
“…Efsanenin gerçek olduğuna inandığını…”
“…Efsanenin gerçek olduğuna inandığını ima…”
“…Efsanenin gerçek olduğuna inandığını ima etmiştir…”
“…Efsanenin gerçek olduğuna inandığını ima etmiştir. Fakat…”
Üstelik “Millî Tarih Şuuru” ile değil de âdeta
“Herodot Tarihi Şuuru” ile dopdolu olduğu anlaşılan NuriYAZICI; “Efsanelere
konu edilen, fizikî varlıklarına dair belge bulunmayan Amazonlar için ünlü
sosyolog C.C. Zimmerman, “Herodot Hurafeleri” demektedir.(5)diye de
Zimmerman’ın düşüncesini zikretmekte…
“Efsanelere konu edilen, fizikî varlıklarına dair
belge bulunmayan…”
Eee, adama suâl eylemezler mi?:”Tarih İlmi”,
‘belge’siz, ‘ispat’sız, ‘delil’siz, ‘kanıt’sız, ‘bürhan’sız olur mu?
Kaldı ki, düpedüz “Yunan Mitolojisi” olduğu anlaşılan
“Herodot Tarihi” yerine, “Türk Mitolojisi” diyen rahmetli “Bahaeddin ÖGEL
Tarihi” dikkate alınması elzem değil miydi?
“Kadim Millet:Biz Türkler”in, “Türk Mitolojisi” mi
yoktu?
Kaldı ki, “Türkiye’mizdeki Bazı Tarihçiler”, ya “Herodot Tarihi” diyor,
ya da “Rıza NUR Tarihi…”
“Herodot Tarihi” ile “Rıza NUR Tarihi”nin, “Tarih İlmi
Hakikati”nde ne derece “ilmî kıymeti” mevcut ki?
ŞEMSEDDİN SAMİ: “KÂMUSU’L-A’LAM”
Rahmetli Şemseddin SAMİ ise altı ciltlik “Tarih ve
Coğrafya Lugati” olan “Kâmusu’l A’lam” isimli eserinin “Terme” kısmında; “19.
asrın sonlarında” yani 1890’larda, “Terme nüfusunun neredeyse tamamı
Müslüman’dı.Merkezde 1 camii, 1 ortaokul, 1 ilkokul, 2 medrese, bir hamam ve 1
tekkesi vardı…”(6)demekte.
Ve yine
Şemseddin SAMİ’nin aynı eserinde,“…Kaza pek geniş değilse de oldukça
meskûn olup 158 köyü vardır.Ahalisi 21.560 kişi olup hemen hemen hepsi
Müslümandır…”(7) diye yazdığı zikredilmekte…
“…Ahalisi 21.560 kişi olup, hemen hemen hepsi
Müslüman’dır..”
Yani “Terme Ahalisi”, 1890’larda, “hemen hemen hepsi
Müslüman olan bir ahali…”
Şemseddin SAMİ’nin, “ilim camiası”ndaki bu çok ciddî
eserindeki bu ‘bilgiler’, “Terme’mizin Demografik Yapısında, Gayr-i
Müslim/Müslüman Olmayan Nüfus, Ne Zaman Teşekkül Etmiş ki?” suâline hatıra
getirmektedir…Ve “ilk defa” öğrendiğimiz ‘bilgi’dir…
“Ulu Hakan İkinci Abdülhamîd Han” dan bile yaptığı “kamus”
ve “İlmî” çalışmalar sebebiyle “mükafat” almış; “Osmanlıca denilmemeli,
‘Lisân-ı Türkî/Türk Lisânı’ denilmelidir” “Millî Tarih Şuuru”ndaki Şemseddin
SAMİ de, “Herodot Tarihi”ni, “Herodot Hurafeleri”ni, yani “Yunan
Mitolojileri”ni ve tabii “Terme’mizde olmayan Amazon Efsaneleri”ni, “Tarih ve
Coğrafya Lugati” olan “Kamusu’l A’lam” isimli altı citlik ciddî ilmî
çalışmasında “zikretmek”ten de kendini alamamış olmalı ki; “Terme Şehri”mizden
bahsederken;
“Terme Çayı, Trabzon vilâyetinin Canik
sancağında bir küçük nehirdir ki adı geçen vilâyeti Sivas vilâyetinden ayıran
sıradağlardan doğarak kuzey batıya doğru akan ve bir yarım halka oluşturacak
Terme kazası arazisini bölerek ve Terme kasabası ortasından aktıktan sonra Karadeniz’e
dökülüyor.Eski adı Termodon olup eski Yunan tarihçilerinin naklettikleri
Amazonların merkez hükümetleri olan Temiskür şehri içinden geçerdi.”(8)
“…İsm-i kadîmi Termodon olup eski Yunan müverrihlerinin nakl
itdükleri Amazonların merkez hükümetleri olan Temiskür şehri içinden geçerdi.”(9)demekte.
Yani Şemsettin SAMİ de,”Terme’mizdeki Amazonların
Mevcudiyeti” hakkında; “belge’,’kanıt’, ‘delil’,’ispat’,”bürhan”
göster(e)meden, sadece ve sadece “Heredot Tarihi”ni, “Heredot Hurafeleri”ni,
yani “Yunan Mitolojisi”ni ‘kaynak’ göstermiş…
“EFSANE, MİTOLOJİ”
“Terme Araştırmaları” isimli ehemmiyetli eserin
“Editör”ü de olan Prof. Cevdet YILMAZ ise; eserin sonlarına doğru “Efsane,
Mitoloji” ara başlığında , aslında “Ünyeli Tarihçi”lerimizden olan ‘Nuri
YAZICI”nın “Heredot Tarihi Şuuru” ile dolu düşüncelerini hatırlattıktan sonra, kendi
düşüncelerini de şöyle aktarıyor:”Amazonlarla
ilgili olarak birçok ülke hikayenin geçtiği yerin kendilerinde olduğunu iddia
etmeleri bir kenara bırakılırsa, bu mitolojik geçmiş ile ilgili olarak dünya
genelinde yapılan çok sayıda film, müzikal, heykel, tablo ve diğer sanat
eserleri sayesinde bu konu her daim ilgi çekmekte, bu da Terme’nin geçmişine
turizm ve tanıtım anlamında artı bir değer olarak yansıma potansiyeli
barındırmaktadır. Amazon savaşçı kadınlarının gerçekte var olup olmadıkları ve
tam olarak nerede yaşadıkları gibi tartışmalar tarihçilerin araştırma
konusudur. Yeterli bilgi ve belge olmadan Amazonlar üzerinden tarihî geçmiş
inşa etmek doğru değildir. Bu nedenle
Amazonların Terme yöresinde yaşayıp yaşamadığı üzerine yapılan tartışmalar bir
kenara bırakılmalı, bilim insanları ile gereksiz polemiklere girilmemeli,
hayali senaryolar yazılmamalı, fakat reklamın kötüsü olmaz mantığından
hareketle, Terme ile ilgili turizm ve tanıtım faaliyetlerinde bu imkândan
faydalanılmalıdır.”(10)
“…Yeterli bilgi ve belge olmadan Amazonlar üzerinden
tarihî geçmiş inşa etmek doğru değildir….”
ELHASIL:
“Amazonizm İdeolojisi” üzerine yazdığımız ‘araştırma
yazıları”mızda ve “Amazonculuğun İç
Yüzü” isimli kitap çalışmamız da vurguladığımız üzre; malum “İngiliz
İntellijansı”nın ‘diriltmeye’ çalıştığı, “Şeytanların Kurduğu Devlet” de olan
“Masonik Devlet”, “Amerika Birleşik Devletleri”nin ‘sahiplendiği’
“Amazonculuk”tan; “Amazonizm İdeolojisi Uşaklığı”ndan bir an evvel vazgeçilmelidir.
“Terme Toprağı”, “Terme Parseli”, “Şehidler, Gaziler,
Evliyalar, Hafızlar, Kahramanlar, Pehlivanlar, Hazret-i Ali Kayaları” ile
dopdolu “Müslüman Türk Parseli”, “Müslüman Türk Vatanı”dır, “Horasan
Alperenlerinin Toprağıdır…”
Hattâ o derecede ki, “1071’den önce de biz Türkler
Anadolu Coğrafyasındaydık” ‘tez’ini ,‘belge’, ‘ispat’, ‘kanıt’,
‘delil’,’bürhan’ ile ortaya koyabileceğimiz “Kıpçak-Peçenek Türkleri Kaya
Mezarları ve Runik Yazılar” da, “Terme Toprağı”ndadırlar…
Vesselam…
Terme, 26 Temmuz 2019
İsmet GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Dip Notlar:
(*): “TERME ARAŞTIRMALARI”, Editör: Prof.Dr. Cevdet YILMAZ, ,Serander
Yayınları, Trabzon 2017
(1): İsmet GÜLTEKİN, “Amazonizm İdeolojisine Meftûn ve Âlet
Olanlar…”,https://metgultekin.wordpress.com, 9 Temmuz 2018
(2):Yrd.Doç.Dr. Nuri YAZICI, “Terme Tarihi” başlıklı yazısı, “Terme
Araştırmaları”,Editör: Prof.Dr. Cevdet YILMAZ, Serendar Yayınları, Trabzon
2017, s.3
(3): Doç.Dr. İbrahim SERBESTOĞLU,”Tanzimat Döneminde Terme
Kazası”,”Terme Araştırmaları”,adı geçen eser, s.17
(4): Doç.Dr. İbrahim SERBESTOĞLU, adı geçen yazısı ve adı geçen eser,
s.17
(5): Yrd.Doç.Dr. Nuri YAZICI, adı geçen yazısı ve adı geçen eseri, s.6
(6): Prof.Dr. Yavuz BAYRAM,”Kamusu’l-A’lam’a Göre 19. Yüzyıl’ın Sonunda
Terme”, “Terme Araştırmaları”, adı geçen eser, s.31
(7): Prof.Dr.Yavuz BAYRAM,adı geçen yazısı ve adı geçen eser, s.31
(8): Prof. Dr. Yavuz BAYRAM, adı geçen yazısı ve adı geçen eser, s.31
(9): Prof.Dr.Yavuz BAYRAM, adı geçen yazısı ve adı geçen eser, s.32
(10): Prof.Dr. Cevdet YILMAZ,”Terme İlçesi’nin Turizm Coğrafyası ve
Başlıca Turistik Çekicilikleri”, “Terme Araştırmaları”, adı geçen eser, s.419
ve 420
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder