13 Temmuz 2019 Cumartesi

"İSLÂM MÜTEFEKKİRİ" ve "İSLÂM MÜNEVVERİ" MEHMED ŞEVKET EYGİ HOCAMIZ DA VEFÂT ETTİ...

BİR DÖNEMİN GÜZÎDE NESİL MÜMESSİLLERİ , ‘REFİK-İ ÂLÂ’YA KAVUŞUYOR…

“İSLÂM MÜTEFEKKİRİ ve İSLÂM MÜNEVVERİ”
 MEHMED ŞEVKET EYGİ HOCAMIZ DA VEFÂT ETTİ…


Bir güzîde neslin mümessilleri, neredeyse peş peşe ‘refik-âlâ’ya kavuşuyorlar…

Türkiye’mizin sayılı “Füze Sistemi Uzmanları”ndan da olan ‘gazeteci-yazar’ rahmetli Mustafa Necati ÖZFATURA, ardından “Üstâd Tarihçi”miz Kadir MISIROĞLU ve Mehmed Şevket EYGİ Hocamız…

Rabbim gecinden versin amma;2002’den beri ‘felçli hasta’ olan “Minyeli Abdullah” isimli ‘roman’ı ve ‘karakteri’ ile de namlı yine rahmetli ÖZFATURA gibi “ABD’de Füze Eğitimi”almış, Türkiye’mizin sayılı “Füze Sistemi Uzmanları”ndan Ömer OKÇU, nâm-ı diğer Hekimoğlu İSMAİL…

“Bir dönemin güzîde neslinin mümessilleri…”

                                                        EYGİ HOCA

Neredeyse kendimi bildim bileli, mütemadiyen hergün yazılarını pür dikkatle okuduğum bir “İslâm Mütefekkiri”, bir “İslâm Münevveri” ve de artık “Medine-i İstanbul”umuzda sayıları azalmış bir “Osmanlı Beyefendisi”ydi de, rahmetli Mehmed Şevket EYGİ Hoca’mız…

“Medine-i İstanbul”da ki “kitap fuarları”nda da, kısa süreli “hasbihal”lerimiz de olmuştu. Onun, “-Siz okuma-yazma biliyor musunuz?” suâli, Anadolu’dan gelmiş her üniversite talebesinin karşılaşacağı suâllerden idi…

İran’da, kimilerine göre “İslam Inkılabı” olduğu zaman diliminde, kendisini âdeta ‘sıkıştıran militanlar’a, “- Sizinle sözlü tartışmak istemiyorum. Şayed mes’eleleri yazılı tartışmaya ,halletmeye varsanız, alakalı mes’elelerle ilgili düşüncelerinizi bana yazın; ben onları “name”m de neşredeyim” derdi…

Velâkin “Humeynî Zihniyetli Militanlar”, bu çare ye de yanaşmazlardı…

Daha beş-altı saat önce, “Millî Gazete Web Sitesi”ndeki “Millî Gazete”nin “Takvimden Yapraklar” isimli köşesindeki yazısını okumuş; bu yazıdaki bir paragraftaki, “Başka şehirlere gittiğimde, ya öğretmenevinde, ya da dışarıdan geleni kabul eden bir kurumun misafirhanesinde kalır, asla ‘Hotel’lerde kalmam” anlamındaki düşüncelerini, kısa süreli tefekkür etmiş, “-Ben de böyle yaparım” inşallah diye düşünmüştüm…

Sadece “Star Gazetesi”nin ‘ilk sayfa’dan verdiği-13 Temmuz 2019,Cumartesi- vefâtı ile ile ilgili haberin de, belki ‘yanlış haber’ olabileceğini de düşünmüştüm. Velâkin akabinde “Millî Gazete Web Sitesi”ni ‘tıkladığımda’, vefât haberi doğru idi..

Senelerden beri “meccanen/ücret almadan” “Millî Gazete”nin “Takvimden Yapraklar” köşesinde yazı yazan; Türkiye’mizin de “müzmin bekârlar”ından olan EYGİ Hocamızın “son yazısı” ise “Akla Dair” idi…

“İSLAMCI/SİYASAL İSLAMCI” DEĞİL; “MÜSLÜMAN”DI…

Rahmetli EYGİ Hocamız, kendine has üslubü ile yazdığı yazılarında ve vefâtına yakın zaman dilimlerinde yazdığı yazılarında, ısrarla “İslamcı/Siyasal İslamcı” olmadığını, “Müslüman” olduğunu hatırlatıldı…

Yaşadığımız “Cumhuriyet Tarihimizin En Sinsî ve Farklı” “15 Temmuz 2016 Başarısız Darbe/İşgal Girişimi” öncelerinde de, bir “İslam Mütefekkiri” ve “İslam Münevveri” olarak da, aslında “uyarı”larını da yapmıştı…”Cemaat Başları” ve “Din Baronları” mefhumları, neredeyse tamamiyle rahmetli EYGİ Hocamıza ait mefhumlardı, târiflerdi…

                            “M.KEMAL”E DE “MUHALİF ZİHNİYETLİ” İDİ…

Rahmetli EYGİ Hocamız, seviyeli, kaliteli, hakk ile bâtılı karıştırmadan, “M. Kemal”e, “Atatürk”e de “muhalif zihniyetli” idi…Ve neredeyse “100 Yıllık Mes’ele” ile ilgili asla ve kat’a “körü körüne” veya “ABD-İngiliz-Yunan İntellijansı Tuzaklarına Düşmüş” bir şekilde “M.Kemal”e , “Atatürk”e “Muhalif Zihniyetli” ise asla ve kat’a değildi…

Hem “Ayasofya Dâvâsı”nda, hem de “Camilerimizin Ahır Yapılmaları ve Yıkılmaları Mes’eleleri”nde, günümüz “Muhafazkâr Kesim”in, “Mukaddesatçı Kesim”in ekseriyeti gibi de asla ve kat’a düşünmüyordu…

“Masonlar Mes’elesi”nde bile gayet netti ve “M. Kemal kapattı, peşinden gelen İsmet İNÖNÜ açtı” diye yazacak, hem de tekrar tekrar yazacak kadar da“mütefekkir ve münevver ismetine/namusuna” da sahip bir şahsiyetti.

Keşki “müstakil” bir “M.Kemal Kitabı” da yazabilmiş olsaydı…

“Türkiye’mizdeki Terör Mes’elesi”ni bile “çok kimlikli/ iki kimlikli” ve “gizli kimlikli”, “saklı kimlikli” ,”kripto Ermenilere”,”kripto Yahudiler”e,“Yahudi Türkleri”ne ve “Sabetaycılara” dayandırıyordu…

ELHASIL:

Kendisine ait diye bildiğim “Bedir Yayınları” ile “Bedir By İstanbul” ile mütevazı ve geniş çaplarda,”FETÖ/PDY Olayı” sebebiyle, bazı “akademisyenlerce” de dillendirilen “Sünnî Akide de, Sünnî Düşünce de Sorgulanmalı” ‘tez’ini hatırlatırcasına, “Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat”  yolunda hadimlikler de yapmıştı..Neşrettiği mütevazı “cep kitapları” ayarındaki eserlerin bile albenisi yüksek seviyede idi…

Yine vefâtına yakın yazdığı yazılarında; “Genelkurmay İstihbaratının elemanı” “iddiaları”nda, çok “sitemler” etti. “Muhafazakâr-Mukaddesatçı Cenah”tan bazıları bile rahmetli EYGİ Hocamızı ‘yaftaladı’ fakat “çamur at izi kalır” mantığı ile yapılan hücumları göğüsledi…Bu mes’elede de “yüzünün akı ile “ çıktı..

Hâkeza, yine bir zamanlar, “Türkiye’mizin Pravdası” denilen “Cumhuriyet Gazetesi”ndeki Ali SİRMEN’lerin “ABD Ajanı” ‘iddiaları”n da  da, "yüzünün akı ile" çıktı...

Şahsen, neredeyse bir ömür yazılarını sıcağı sıcağına okuduğum EYGİ Hocama tek bir ‘sitem’im var.

O da şu:
Bir kerecik bile olsa “Türk Milliyetçileri”nden, “Ülkücüler”den, “Alperenler”den bahsetmemiş olması ….Ve “Mohiz Kohen” üzerinden ‘eleştirmesi’, ‘övücü’ bir harf bile yazamamış olmasıdır…

Vesselam…

“Ya Baki, Entel Baki…”

El Fatiha..

Terme, 13 Temmuz 2019
İsmet GÜLTEKİN

Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Hiç yorum yok: