15 Şubat 2019 Cuma

MEFKÛRE SAHİBİ NESİLLER, "ÖTELERE" GİDİYOR...

MEFKÛRE SAHİBİ NESİLLER,
“ÖTELERE” GİDİYOR…


“Cumhuriyet Tarihimiz”in mefkûre sahibi nesilleri, bir bir “ötelere” gidiyorlar…
“Refik-i Âlâ”ya…”En yüce dost”a…
Çok “acı ve katı hakikat”, velâkin, ‘sırada bekleyenler’ de iki elin parmak sayısını geçecek kertede…
“Sultan’üş Şuara/Şairler Sultanı” merhum Necip Fazıl KISAKÜREK’in vefâtı ardından da, “Bıraktığı boşluğu kimse dolduramaz” ‘nakaratları’ tekrarlanıyordu.
Ondan birkaç ay sonra vefat eden nam-ı diğer SERDENDEÇTİ ise,” O, boşluk bırakmadı ki doldurulsun.Herşeyi doldurdu. Kafaları doldurdu, zihinleri doldurdu, gönülleri doldurdu, gitti.” demişti…
Ve kezâlik, “mefkûre sahibi nesiller”, böyle “ Hakikî Dâvâ  Adamı” idiler…
“Ötelere”, “en yüce dost”a  giderlerken; “Boşluk bırakmadan” gidiyorlar…
               ÂRİF ŞİRİN, NAM-I DİĞER OZAN ÂRİF
                                       Ve
                MUSTAFA NECATİ ÖZFATURA AĞBİ


Bu sabah,  neredeyse peşi peşine vefât ettiklerini öğrendiğim , “Ölmez Bu Dâvâ, Ölmez Bu Hareket”,diye “haykıran”, “Ülkücü Hareket”in, “Dağ Keçili Sesi”, “Bozkurtların Sesi” Ârif ŞİRİN, nam-ı diğer OZAN ÂRİF ile kalemini daima “Ezeli ve Ebedî Türk-İslâm Düşmanları”na karşı, adetâ Hz. Ali(k.v.) heybet ve vakarı ile kullanmış Mustafa Necati ÖZFATURA ağbi de, böyle bir “mefkûre sahibi”, “hakikî dâvâ adamları” kıvamında şahsiyetlerdi…

Sadece “Siyonizm”e değil; “her rengi ile emperyalizme” kalemleri ile “güfte ve besteleri” ile başkaldırmış; daima “Hakk’ın Hatırını Âli tutabilmiş “şahsiyetlerdi…
Merhum Bediüzzaman’ca ‘ayrıntılı’ dersek; “- Hakk’ın hatırı âli’dir, hiçbir hatıra fedâ edilmez. Kim kırılırsa kırılsın, yalnız Hakk sağolsun”, temel şiârları idi…


Son haftalarda,  bir malûm “1940 model, aşırı devletçi zihniyetli” bir günlük gazetenin; belki de “bir proje” mahiyetindeki “taarruzları”nı ‘savuşturmuş’ “Türkiye Gazetesi”nin, Cağaloğlu’ndaki ‘yerleşke”sinde,  “Şeyh’ül Muharrirîn /Muharrirlerin Şeyhi” rahmetli Ahmet KABAKLI Hoca’m ile birlikte, “12 Eylül 1980 Darbesi” sonrası, Avrupa’ya gitmek mecburiyetinde kalmış ve seneler sonra, rahmetli Turgut ÖZAL döneminde, “sürgün hayatı” nihayete ermiş; “Ülkücü Hareket”in “Dağ Keçili Sesi”, “Bozkurt Sesi” merhum Ozan ÂRİF’in, “Türkiye’mize dönüş” karşılamasını yapmıştık…
Yine rahmetli Mustafa Necati ÖZFATURA ağbi ile yemeğin en güzeli ve kalitelisinin çıktığı “Cuma Günleri”, bazen “yemekhane” de bakışırdık…

Merhum Mustafa Necati ÖZFATURA ağbi, “Ülkücü Hareket”in “özü, çekirdeği” veya bidayetinden beri “orijinal mektebi”, “orijinal ekolü”nün bânisi , “Nizâm-ı Âlem Ülkücülerinin Lideri”, rahmetli Seyyid Ahmet ARVASÎ Hoca’mızla alakalı, “Türkiye Gazetesi”ndeki köşesinde, çok sayıda yazılar da kaleme almış bir şahsiyet idi de…
Hâlâ “Türk-İslâm Ülküsü”nün “Altın Çağı” olan “Bizim Ortaçağ”ımızdaki Müslümanlar gibi, “bin yıl önceki Müslümanlar” gibi “oku”ma ve “yazma”nın kıvamına gelmekten öte bir zaman dilimindeyiz…
Bu kadar da değil; “mârazî/hastalıklı zihniyetler”in hâlâ “yok edilemediği(!)” bir zaman dilimindeyiz…

Bugün vefât ettiğini sabah sabah öğrendiğim bu iki “mefkûre sahibi ” ise “Oku”manın da, “yazma”nın da “Allah’ın emri, Rasûlullah’ın sünneti” olduğunu en iyi anlayan, kavrayan ve uygulayanlardı da…

ELHASIL:
“Zor, müşkil bir coğrafya” olan “Türkiye”mizde, “bin yıllık Türk vatanı”nda, rahmetli Ozan ÂRİF’ler de, kimbilir, belki de, rahmetli Mustafa Necati ÖZFATURA ağbiler de, “baltası bizden”lerden; kendi “cenâhları”ndan çekmedikleri kadar; “ecnebî”, “yabancı cenâhlar”dan, “kesimler”den çekmemişlerdir…
“Ölmez Bu Hareket, Ölmez Bu Dâvâ…”

Vesselâm…
Salıpazarı, 13.02.2019
İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: