10 Aralık 2018 Pazartesi

"YOLDAŞ" ve "DEVRİM" MEFHUMLARI ÜZERİNE...

YOLDAŞ" ve "DEVRİM" Mefhumları Üzerine..

"Dünyayı Tek Tipleştirmek" isteyen; "Globallaşırmak", "Küreselleştirmek" isteyen "Güç" ler; mefhumlarımızı da karmakarışık hâle getiriyorlar veya tertemiz mefhumlarımızı "kirletiyorlar..."
En sıcak misâllerden biri "Ergenekon" mefhumumuz. .
"Ergenekon" mefhumumuzu nasıl da "kirlettiler" amma!?
Hem de bir günlük gazete yönetiminin zamanında, doğru bir şekilde "tesbit" ettiği üzre:"-Ergenekon vakıası, basit bir "Ümraniye Vakıası "dır...
"Ergenekon Destanı " mız, "Millî Mücadelemizin Ergenekonu Havza" ve Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU'NUN "Ergenekon" isimli eserinde ortaya konulan tertemiz "Ergenekon" mefhumumuzun, "sözde, Devletimizin sırtındaki urları temizleyeceğiz" 'ayağı' ile tamamiyle "kirletilmesi..."

MEFHUMLARIN KARIŞTIRILMASI SÜRECİ..
Bu yazımı yazmama sebep olan; bir günlük gazetemizdeki (*) şu haber başlığı sebep oldu: "Âkif'in Yoldaşı Mütefekkir Hasan Basri ÇANTAY Anılıyor..."
Yahu nasıl böyle "Yoldaş" mefhumunu kullanabilirsiniz ki!?
"Yoldaş" mefhumu "Kızıl Emperyalizm"in;" Kömünizm"in;"aslında "Rus Milliyetçiliği"nin;hülasa, Türkiye'mizdeki "Sol Zihniyet"in;"Sol Düşünce"nin; "Sol Jargonu".mefhumu değil mi?
"Yoldaş Stalin", "Che Guevara Yoldaş", "3 Yoldaş","Yoldaş Perinçek. .." vesaire...
Keza, Türkiye'mizdeki bütün "Nurcu Cemaatla rın, irili-ufaklı bütün "Nurcu Gruplar"ın neşrettiği bazı eserlerde ve kimbilir Başucu Kitapları olan "Risale Nur Külliyatı"nın "sözlük" ve "açıklamalarında da çok rahatlıkla "Yoldaş" mefhumunu nasıl kullanabiliyorlar ki!?
Halbuki ki; "aynı ülküye baş koyanlar" mânâsında; "Âkif'in Ülküdaşı Hasan Basri ÇANTAY Anılıyor" diye yazılmalı değil miydi?
Bendeniz, yaşadığım Diyârın belki de "manevî sahibini yazılarımda ve ruhuna fatihalar gönderdiğimde;"Şeyh Seyyid Kubatoğlu Cüneyd Beğ ve Ülküdaşlarının Ruhuna" dediğimde,"bıyık altı gülüşleri" hissediyorum!!!
YA "DEVRİM" MEFHUMU!?
Bir alakalı yazımda da yazdığım üzre; neredeyse yirmi seneye yakın "İslâmcı/Siyasal İslamcı" 'Tek Başına İktidar Döneminde, tabiri caizse, "Yerler-Gökler Devrim" mefhumu ile doldu taştı!!
Yahu, tıpkı "Yoldaş" mefhumu gibi "Devrim" mefhumu da, Türkiye'mizdeki "Sol Zihniyet"in, "Sol Düşünce"nin, "Devrimci Âlem "in kullandığı "Jargonu, mefhumu değil mi!?
"Aktif Devrim", "Pasif Devrim", "Sessiz Devrim..."
Hele bir de "İslâmcı/Siyasal İslâmcı Âlem " in "Necip Fazıl KISAKÜREK Saygı Ödülü' de kazanmış ve "Yedi Güzel Adam'ın da Ağabeyi" diye târif edilen bir "Nuri" si var ki!!!
"-Muhafazakar değil, devrimci bir insanım..."
"- Devrimci bir Müslümanım, devrimci bir yazarım..."
"-Yüzde yüz militan ve devrimci bir yapım var..."
Kendini böyle bir "kimlik" ile tarif ediyor. (**)
Yahu "Devrimci Âlemi" bile "Sağcılar, "Devrim" mefhumunu kullanarak, 'Devrimin içini boşalltıyorlar'", diye yazıyorlar..
Kaldı ki, "Sultan'üş Şuara/Şairler Sultanı" merhum Necip Fazıl KISAKÜREK, bir kerecik bile "Külliyatı"nda "Devrim" diye yazmamıştır bile!
"Ülküdaş", "Ülküdaşı" demekten niye gocunuoruz ki!?
"Devrim" mefhumu yerine diyebileceğimiz hiç mi başka mefhumumuz yok mu!?
VE "JÜBİLE" MEFHUMU

Geçen haftanın "Payitaht Abdülhamid" "TRT 1 DİZİ BÖLÜMÜ"NDE, çok eğitici, öğretici ve bilgilendirici "film kareleri" de vardı.
Merhum Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın Refikası, merhum Bidâr Kadınefendi'nin,"Bir insanın Yahudi olup olmadığını, yemesinden, içmesinden nasıl anlarız "görsel dersi" ile dolu "film kareleri..."
"Yahudilerin de domuz eti yemediğini", ekseriyetimiz hâlâ bilmiyor!!!
"Yahudiler"in, "etin üzerine sütlaç" yemediklerini, hattâ "sütlaç"ı hiç yemediklerini de,ekseriyetimiz hâlâ bilmiyor!!!
Ve yine bugünkü günlük periyotlu bir gazetemizdeki küçücük "Jübile" mefhumunu izahını da okuduğumuzda.
(***)
"Elli sene sonra yapılan Jübile'n in; hem Hıristiyanlık ve hem de Yahudi İbrani "Geleneği" ile "Bizans/Roma Geleneği" olduğunu da öğrenmiş oluyoruz.
"Geç anlıyoruz", "geç öğreniyoruz" "taşın sert olduğunu" vesselâm....
Terme,04.12.2018
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com 
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Dip Notlar:

(*): Yeni AKİT Gazetesi,04.12.2018
(**): Nuri PAKDİL ile, Star Gazetesi Pazar Eki,13.Ağustos.2017
(***): Türkiye Gazetesi, 04.12.2018

Hiç yorum yok: