“KADİR MISIROĞLU-Millî Hâfızamızı Tazeliyoruz!..
ALTI OKU İSLÂMÎ İMANIN ALTI ŞARTI YERİNE KONULMAK ÜZERE İCAD
EDİLMİŞ OLAN:
CHP’NİN GÜNAH GALERİSİNDEN SAYFALAR”(*)
“Bu Bir Sebil Yayınıdır” Kitabının Hatırlattıkları
·
Rahmetli Osman Zeki YÜKSEL’in, “Toros Yüzlü
Adam”ın, nam-ı diğer SERDENGEÇTİ’nin; “Serdengeçti Neşriyat”tan neşredilen
“Radyo Konuşmaları” isimli kitapçığı da, Nisan 2015’ler Türkiye’sinde hâlâ
yayınlanmamış olan “Birinci Radyo Konuşması” da eklenerek, mezkur eser gibi,
kısaca “CHP’nin Günah Galerisinden Sayfalar” isimli eser gibi güzel bir baskı
ile neşredilmeli. Ya nasib!!!
·
Yaşları ellileri bulan nesillerin
hâfızalarına ‘nakşedilmemiş’ti,
‘kazınmış’tı: “Kafatascılık” deyince akla “Türkçüler”, “Irkçılar” ve elbette
“Me Ha Pe”liler gelir!!!
Hal bu ki, mezkûr/zikredilen eserde; “Kafatascı
CHP-1”, “Kafatascı CHP-2”, “Kafatascı CHP-3”, “Kafatascı CHP-4”, “Kafatascı
CHP-5”, “Kafatascı CHP-6”(s.257-262) sayfaları, aslında “Ce Ha Pe”nin
“Kafatascı” olduğunu ispatlıyor…
Hal bu ki, “Türkçüler”, “Irkçılar”, 1944’lerde,
“Tabutluklar”da çok da “işkenceler” görmüşlerdi.
Geçen senelerde, Star Gazetesi’nin ‘tıpkı basım’
olarak bazı sayılarını verdiği ve ‘tiraj’ da arttırdığı “Büyük Doğu” dergisinde
, bir zamanlar ‘Oktay AKBAL’ yazdığı gibi rahmetli Hüseyin Nihal ATSIZ, nam-ı
diğer ATSIZ da yazmış: “Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi: Çektiklerimiz”(s.264)
·
Maateessüf, 103 yaşına girmiş olan “Türk
Ocakları”mızın yayın organı ve belki de Türkiye’mizin hâlen neşredilen en eski
dergisi olan “Türk Yurdu” dergisinde, 1939’larda, “Ankara hâşâ Kâbe mi?!”
dedirten “Türk’ün kâbesi Ankara” ifadeleri yazılmış.(s.154)
·
Bizim “devrim yılları” dediğimiz “dönem”de,
“müderrislerimizin boyunlarına urganlar geçirilerek İstiklâl Mahkemelerine
götürülmeleri, “İnkılâb Mezalimi” olarak tarif edilmiş..
Hal bu ki, doğrusu “devrim mezalimi” olmalı
değil miydi?Maateessüf günümüzde böyle bir “mefhum hassasiyeti” neredeyse
kalmamış gibi. Ortalık, “Küre-i arz”, “devrim”lerden geçilmiyor. Hattâ öyle ki,
“devrim yapmayı meslek edinmiş devrimciler bile”, hayretlerde,
gümanlarda!!!Ortalık, “devrimcilere bile kalmamış devrim çığlıkları ile dolu…”
desek yeridir…
·
“M. Kemal”li “devrim yılları”nda, “İslâm
Âlimlerimizi”, “yılanın başları ezilmelidir” dercesine, “yılan başlı
resimler”le resimlerini yayınlayan “CHP Zihniyeti…”(s.61,62,286)
·
Mezkûr eserde iki yerde tashih hatası: Bir,
“DÖNEMİN” yerine “DÖMENİN” yazılmış.(s.286)
·
“Devlet terör işler mi?” “Devlet terörü” diye
bir şey olabilir mi? “Menemen Vak’ası=Devlet Terörü” (s.428) değerlendirmeleri…
·
“Tek Parti Dönemi Uygulamaları-Benzerlikler”
Yirmi yedi yıllık “CHP Tek Başına İktidarı Uygulamaları” ile dördüncü defa ‘Tek
Başına İktidar’ olma hedefine mıhlanmış on iki yıllık “AKP Tek Başına İktidar
Uygulamaları Benzerlikleri…”
“Sağcılaşmalar”, “Solculaşmalar”, “Düzene uymalar”, “Sisteme entegre
olmalar…” “Dersim Katliamı”nın sorumlusu “CHP” ise “Uludere Katliamı”nın da
sorumlusu “AKP”dir…”Dün”lerde “CHP Yolsuzluk” yaparken; “bugün”lerde “AKP
Yolsuzluk” yapmakta ve setretmekte, örtmekte…”Dün”lerde “CHP Hukuksuzluklar”
yaparken; “bugün”lerde de “AKP Hukuksuzluklar” yapmakta…Vesaire…
NETİCE-İ KELAM
Mezkur eser, bana “hizmet böyle olmalı”
dedirtti: “Kalite en yüksek,fiatı en düşük” Dört yüz altmış dört(464) sayfalık
güzelim baskılı-artık yayıncılık terminolojisinde neye karşılık geliyorsa-
“Muazzez Davamızın Kılıçlaşan Kalemi ÜSTAD KADİR MISIROĞLU da; “Fahrettin
ÇÖREKLİBATUR” ağbimizin, nam-ı diğer Cüneyt ARKIN’ın “Türk’üm desene! Türk’üm
demek utanılacak bir şey mi?” sözleri ile “sol jargonlara gömülmüş kızcığı”
paylaması gibi, tıpkı “Abdülhamid-i Sani Hazretleri” gibi, tıpkı rahmetli
Abdülhakim ARVASÎ Hocamız gibi, “Yeni Türkiye Sözleşmesi”nde de görüldüğü üzre
“milletimiz” de “milletimiz”e ilâve “ kadim” de “kadim” derken; asla ve kat’a
hatırlamadıkları “kadim bir millet: Türkler”i; “Ben de Türk’üm” diye
sahipleceğini ümid ediyorum..”Türk isen iftihar et; Türk değilsen takdir et…”
ile de…
Ve mezkur/zikredilen eserin arka kapağındaki
mısra: “zehî tasavvur-i bâtıl, zehî hayal-i muhal!...” AHMED CEVDET PAŞA
“Aklım, bu olmayacak bir düşünce, erişilmez
güzel bir hayal dedi…”
Şahsen bu “Farisî/Farsca” mısradan şunu anladım:
“İslamiyet Güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece
olmaz. Gözünü yumanlar, sadece kendine karanlık ederler…”
Her Türk çocuğunun kütüphanesinde olması elzem
bir eser: “Bu Bir Sebil Yayınıdır…”
Sarıyer, 18.Nisan.2015
İsmet GÜLTEKİN
Dip Not:
(*): Kadir MISIROĞLU, Millî Hâfızamızı
Tazeliyoruz!.., Altı Oku İslâmî İmanın Altı Şartı Yerine Konulmak Üzere İcad
Edilmiş Olan: CHP’NİN GÜNAH GALERİSİNDEN SAYFALAR-Bu Bir Sebil Yayınıdır.,
Sebil Yayınları Nu 289,Birinci Basım, Tunusbağı Cad. Nu.: 16 Doğancılar
Üsküdar-İSTANBUL, Tel.: 0 216 553 51 51, www.sebilyayinevi.com(Sadece
10(on) Türk Lirası)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder