18 Nisan 2015 Cumartesi

Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP) "DÜZEN"ci; "NİZAM"cı Değil!

“AKP-2015 Seçim Beyannamesi: Yeni Türkiye Sözleşmesi”ne,
“Düzen-Nizam Hokkabazlığı” Nokta-i Nazarı ile Bakabilmek
Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP) “DÜZEN”ci; “NİZAM”cı Değil!

Dördüncü defa da ‘Tek Başına İktidar’ olma hedefinde olan mevcut siyasî iradenin “2015 Seçim Beyannamesi”ni teşkil eden ‘Yeni Türkiye Sözleşmesi’, didik didik ediliyor. Kimileri “Ahmet’in Kitabında Türk yok, Türklük yok” derken; kimileri de aslında on iki senedir “kimliksiz siyaset” sergilemekle kalmayıp; tıpkı “Mimsiz Medeniyet” gibi “çalıntı fikirler”le, “aşırmacılık dolu düşüncelerle”, “intihallerle” dolu olduğuna dair değerlendirmeler yaptılar, yazdılar. Bazıları da “bizim gazetemiz yayına geçmese idi ‘Kesrette Vahdet’, ‘Çokluk içinde birlik’ ifadeleri ‘Yeni Türkiye Sözleşmesi’nde yer alamazdı ‘sığlığı’ yorumunu yaptılar.
Ve elbette ekseriyeti itibari ile de kimileri de günümüzün en çok revaçta olan ‘yağcılık’, ‘dalkavukluk’ muktezasınca değerlendirmelerde bulundular. “Vakar”, “Vakûr” mefhumlarının adetâ “geri dönüşüm kutuları”na atıldığı bir “dönemi” bizatihî yaşamaktayız.”Yeni Türkiye” mefhumunun bile neredeyse “isim babası” olan Hasan Celal GÜZEL, nam-ı diğer “Tank Hasan” bile tabiri caizse ‘yağcılık, dalkavukluk kervanına en son eklenenler’den olsa gerek! Bilmem kaç cilt devasa “Türkler” eserini hazrlamaya vesile olmuş GÜZEL, nam-ı diğer ‘Tank Hasan’, mevcut ‘Cumhur Reisi’mizi ‘Yeni Türkiye Marşı’ ile karşılarken; “Türkler”in de “kadim bir millet” olduğunu hatırlatacak ‘vakar’ı gösteremediği bir “dönem…”

“DÜZEN-NİZAM” HOKKABAZLIĞI
“Düzen-Nizam Hokkabazlığı”, Mefhumlar kargaşasına bir misal. “Bu düzen değişmelidir” diyenler, “Bu nizam değişmelidir’ diyebilirler mi?”, başlıklı yazımı 2009’da yazmışım. O tarihten bu tarihe kadar yaptığım “okumalar”da,  eski tabirle, “ayakkabı kutularımda çok sayıda fişlerim” birikti. “Efkâr-ı umumiye”de, “fikirler, düşünceler camiası”nda, kabaca “kamuoyu”nda ‘ezber bozabilmek’, muhkem ‘neşriyat ağları’ ile iç içe olmayı da gerektiriyor.”Durun Kalabalıklar!” diye bir başınıza feveran etmek de elbet de ‘spontanelik’ namına yaşanılması tavsiye edilen hissiyatlarla dolu bir hâl…
“…küresel düzenin yükselen gücüdür.”(100.madde)
“…devlet düzenini…”(64.madde)
“Hukuk düzenine”(53.madde)
“…anayasal düzenimizde…”(46.madde)
“…siyasal düzenin”(30. Madde)
“…bu düzenin”(30. Madde)
“Kamu düzenini”(27.madde)
“…yeni anayasal düzenimizin…”(22.madde)
“…yeni anayasal düzenimizin…”(21. Madde)
“…bu medeniyet birikimleri üzerine yükselen Selçuklu ve Osmanlı düzenleri…”(17.madde)
“…anayasal ve siyasal düzenimizdeki”(15.madde)
“İnsan onuru, siyasî, ekonomik ve kültürel düzenimizin de…”(9.madde)
“Her siyasal düşünce ve düzen…”  (1. Madde)
“…hiçbir siyasal düzen…”(1. Madde)
“AKP 2015 Seçim Beyannamesi-Yeni Türkiye Sözleşmesi”n de tamı tamına on dört (14) defa “düzen” mefhumu, “düzen” kavramı geçmekte. “1. Madde”den başlayıp, “100. Madde”ye kadar…
“Selçuklu”, “Osmanlı” “düzen” mi kurmuştu, “nizam” mı? “Düzen-i Âlem”i mi sağlamışlardı, “Nizam-ı Âlem”i mi tesis etmişlerdi? Öyle “Nizam-ı Âlem” mefhumunu, çok basit bir şekilde nasıl “kamu düzeni” diye “çevirebiliriz” ki?
“Düzen”, “Batı Uygarlığı”nın(Fransa), “Mimsiz medeniyet”in, “deniyet”in; “nizam” ise millî, İslamî ve insanî mefkûreleri olan “İslâm Medeniyeti”inin “terminolojisi” değil mi?
“Düzen” mefhumu, “Fransız Sosyalistleri”nin, “Fransız Proloterleri”nin, “Marksistler”in “terminolojisi” değil mi?
“Beslenme kültürümüzü” teşkil eden ‘kitabî kaynaklar’ımız, “düzen”lerle mi yoksa “nizam”larla mı dolu?
“Mefhumlar kargaşasına bir misal” olan “düzen” ve “nizam” hokkabazlığı gibi, “devrim” ve “inkılab” hokkabazlığı da var elbet…Nasıl “Yeni Şafak Gazetesi Logo Üstüne” çıkacak kadar “Hazret-i Peygamber Devrim Yaptı” deriz, yazarız yahu!!!
“Devrim yapmak bir devrimcilik mesleği” değil miydi ki?!
NETİCE
“(Batılı) Sisteme entegre olduğu”, bilmem kaçıncı ‘iktidar yılı’nda yazılmış, dillendirilmiş, deklare edilmiş ve önümüzdeki “7 Haziran 2015 Milletvekilliği Seçimleri” ile “4. Defa tek başına iktidar” olabilme hedefine mıhlanmış  “zihniyetliler”in meydana getirdiği mevcut siyasî irade ve kadrolar, maşerî şuur ve vicdan da hiç de müsbet tesir yapmayacak bir tarif ile “Yoksa ‘Düzen’e mi Uydu? Yoksa ‘Düzen’in mi siyasî örgütü, siyasî partisi?”
Sarıyer, 17.Nisan.2015
İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: