-Bir insana
karşı en büyük günah!:
Nefret etmek
değil, Ona kayıtsız davranmaktır.
İlgisizlik
insaniyetsizliğin en büyük temelidir.-
Zabit Gültekin
Yusufîye-i Terme /
Terme Cezaevi
Hâtıralarım
(“Hakk Kuvvetin
Üstündedir”)
(Giriş.:
26.09.2001,Pazartesi - Çıkış.: 26.11.2002)
Yayına
Hazırlayan: İsmet GÜLTEKİN
Kültür
Yayınları-2014-
SÖZBAŞI:
Ben de “Terme’nin Çocuğu”ğum. Bir türkümüzde de dillendirildiği
üzre; “Eğri olsam yay gibi/ Ellerinde tutarlar beni/ Doğru olsam ok gibi /
Uzaklara atarlar beni..” Ben de “Terme’nin Çocuğu” olarak bu ‘kader’i hâlen
yaşamakta olan biriyim. “Suçum Ne?”, demeyeceğim. Çünkü “insanlık tarihi”,
“suçsuzların bile ne acılar tattığı tarih” olduğu şuurundayım. ‘Kadere inanırım
ve kazaya da razıyım” elbette. Ekseriyetle “torpil değil adalet istedim..”
“Adaletsiz bir dünya” da, hele de “hegemonik güç”ün sapına kadar “Adaletsiz”
olduğu bir dünya’ da ‘adalet’ istemek nasıl bir şey ise?!
Yarım asra yakın ömrümde hiç hapis hayatı, cezaevi hayatı,
“yusufiye hayatı” yaşamadım. Bu yaşımdan sonra yaşayabilir miyim,
bilemiyorum..Doksan iki yaşına girmiş ve vefât etmiş nice “güzel adamları” bile
“kodese tıkma”nın peşinde olan “küfür yobazı zihniyetler”in de farkındayım..
Ancak ailemden hapis-cezaevi-yusufîye hayatını bizzat yaşayanlar
oldu. İlki, 12 Eylül 1980 Askerî Darbe sonrası, “our boys”ların, “bizim
çocuklar”ın “darbesi” sonrası öğretmen de olan rahmetli Malik Ağbimin
“Yusufiye-i Terme/Terme Cezaevi”nde bir hafta yattığını biliyorum. Mutlaka
rahmetli Malik Ağbimin de tuttuğu “hatıratı” vardır amma henüz elime geçmedi.
Bir de Zabit Ağbim! Bu “Yusufiye-i Terme/Terme Cezaevi
Hatıralarım” bizzat onun yazdığı “hatıralar” dan meydana geliyor.
Rahmetli Pederimin de bir haftalık “merdivenaltı”nda, bir
“Yusufiye-i Terme” hatırasının da olduğunu biliyorum. Hususî sohbetlerinde bana
anlatırdı ve asla hakkını da helâl etmeyeceğini söylerdi.
Hâlen hayatta olan Talip Ağbimin de jandarmalar tarafından elinin
kelepçelendiğini de hatırlıyorum…
Ben, “Terme Cezaevi”ni, Türkiye’mizin her bir ‘cezaevi’ gibi
“Yusuf Aleyhisselam”ın misali bir “Medrese-i Yusufîye”, “Yusufîye Medresesi”
olarak görenlerdenim. Bu sebeple, “Terme Cezaevi” de, benim nazarımda “Terme
Yusufîyesi”dir, “Yusufîye-i Terme”dir.
Rahmetli Pederimin vefâtı akabinde bir seneyi aşan süre “Terme
Yusufîyesi”nde, “Yusufiye-i Terme”de, “Terme Cezaevi”nde yatmış olan Zabit
Ağbim, belki de ömrünün en helâl günlerini de yaşadı. Çıkardığım “Terme Birlik
MEFKÛRE-Birlik Olmadan Dirlik Olmaz”
isimli yerel/mahallî gazetemde, “Bu Bir Zulümdür” diye “dosya” yazısı da
yazmıştım. Aslında bu “hatırata” bu yazıyı da eklemek isterdim..
Hülâsa: “Zalimler için yaşasın cehennem!”, diyorum..
Sarıyer,
11.05.2014
Kardeşi: İsmet
Yayına
Hazırlayan: İsmet GÜLTEKİN
e-mail.:
metgultekin@hotmail.com
Web site: www.millimefkure.com
Bloglar: Terme
Birlik Mefkure, Millî Mefkûre, Mefkûre Adamları
Facebook:
facebook/İgltkn
Bu Not Defterini Bana gönderen Sevgili
kardeşim,Değerli Öğretmen İsmet’e sonsuz teşekkür ediyorum..Allah(c.c.) Razı
Olsun.
24.Eylül.2001 yılı Pazartesi günü saat
15’de Mahir Ağbim,Galip Ağbim olarak,Evden ayrıldım. Daha sonra Terme Stadyumun orada sivil polisler gelip,
Emniyet’e geldim. İşlemlerimin tamamlanması için Hükûmet konağı savcılık
kalemine geldim. Orada işlemler tamamlanıp Terme Cezaevine saat 18’de teslim
oldum. Daha önceden Mahir Ağbeyimin ve Benim şahsen tanıdığım Cemal Şanlı Ağbeyimin yanına yatağımı yerleştirmiş
oldum. Bana yardımcı oldular.Allah razı olsunlar…
Cezaevinde geçen ilk 40. günden sonra
mümessil oldum. Az çok yaşantısını
öğrendim. Sabahları ise Namazımı kılıp Babama, Anneme,Kardeşlerime Duâ
ediyorum. Cenab-ı Allah kabul eder İnşallah. 1. Ekim. 2001 Pazartesi günü ilk
kapalı ziyaret günüm oldu. Galip Ağbim, Mahir Ağbim ve İlhan Daldal ağbi
ziyarete geldiler. Terme Cezaevinde 2. Ekim Salı günü Terme cezaevinde 8.
günümdü.Tahsin Bodur, Enver Çimen Ağbi ziyaretime geldiler.
24.Eylül.2001 Pazartesi saat 18’den
3.Ekim.2001 Çarşamba gününe kadar Dokuz günlük sürede Cezaevi içerisindeki
davranışları ve düşünceleri Açıklamak’da. Daha dikkatli olmak zorunda olduğumu
anladım.27.Ekim Cumartesi günü TalipAğbim,Galip Ağbim, Mahir Ağbim ziyaretime
geldiler. 29 Ekim’de ise Gülbahar yengem ve yeğenim Engin ve Serdar ziyaretime
geldiler.
6.Kasım Salı günü Açık Ziyaret’de ise Cemal
Ağbinin misafirleri ve Ali Ağbi
ziyaretime geldiler. Galip ve Mahir Ağbim de geldiler.Kardeşim İsmet, bana
Ajanda ve Kalem gönderdi.Ziyaretime gelmek istedi ama yeni gelen bir savcı izin
vermemiş. Canı sağolsun. Emanetlerini aldım. Allah razı olsun. 6. Ekim, Salı
günüm de dolmuş oldu. Şu anda Bu satırlarımı yazarken saat 18’i gösteriyordu.
7. Kasım, Çarşamba günü öğleden sonra saat 17.00 suları yanıma Teyzeoğlu Recep
Keskin ve Kasım Keskin geldiler. Recep 1 aylık kısa dönem askerliği yaptığını,
Evin emlâk borcunu yatırdığını söyledi. Bana ise yirmi milyon harçlık ve koka
kola ve elma getirdi. 10 Kasım 2001 günü Almanya’ya gideceğini söyledi.
Vedalaşıp ayrıldık.Allah razı olsunlar. Ayrıldık.
Sevgili Kardeşim,
Bu yazımda sana Cezaevi’nde geçen
24.Eylül-14.Kasım arası ziyarete gelen ve cezaevindeki yaşayış tarzında bir şeyler anlatmaya
çalıştım. 14. Kasım, Çarşamba günü Terme Cumhuriyet Savcısı Ârif Bey ziyarete
geldi. İsteklerimizi sordu. Ben de dosyam hakkımda bildiklerimi söyledi. Tam
kesin cevap alamadım. Ama Mahir Ağbim yakın zamanlarda Ankara’ya gideceğini
söyledi. Ben ise kendi şahsımda 2002 yılı Ocak Ayı 20’sine kadar sabretmeyi
kendime yeğ tuttum. Her Cuma günleri Hastane doktoru gelip şikayetlerimizi
soruyor ama ben şu elligünlük(50) süreçte Allahıma şükürler olsun bir
rahatsızlığım olmadı. Akşamları voleybol oynuyoruz arkadaşlarla. Zaten Koğuş
mümessili olduğum için biraz rahatım. Şu anda onaltı arkadaş var. Kimisi Esrar
kaçakcılığından, diğerleri ise ufak-tefek suçlardan gelmişler. 14. Kasım. 2001
günü Terme Cezaevi’nde en fazla 14 ay ceza benim vardı. Bir arkadaşım daha
geldi. Onun da 20 aylık cezası vardı. En ağır cezası olan iki arkadaş olduk.
İşte kardeşim günler böyle geçiyor.
Elligünden beri Her sabah Namazımı kılıp
sizlere, Rahmetli Babama, Anneme, Ağbeyime Duâ ediyorum. Allahım kabul eder
İnşallah(Âmin)
15. Kasım Perşembe mübarek Ramazan ayının
ilk gecesine kalkacağız. Mümessili olduğum 2. koğuşumda onaltı arkadaşımdan
(11) tanesi mübarek orucumuzu tutacağız. Gerisi çeşitli hastalıklarından kaynaklandı. Allah kabul eylesin.
24. Kasım. 2001 Cumartesi günü ve ondan
önceki Cuma gecesi rahmetli Babamı
gördüm. Evin önündeki geçek kapısına yaslanmış gözyaşlarını silerken gördüm.
Ben Her Sabah Namaz kılıp, Ailemizden vefat edenlere Cenab-ı Allahımızın
rahmetini bol eylesin.(Âmin) , diye duâ ediyorum. Allahım kabul eylesin.
24. Kasım, Cumartesi günü ise eylence
amacıyla oynadığım At yarışından Feridun Demirbaş(Genel Mümessil) arkadaşla At
yarışı tutturdum. 186 milyon kazandık. Uzun zaman sonrası şansızlığımı kırdım.
Cezaevi günlerim şu anda rahat, huzurlu gidiyor.
27. Kasım. 2001, Pazartesi günü, ziyaret
günüme Galip Ağbim geldi. Biraz rahatsız olduğunu söyledi. Garajdaki sorunlar
olduğunu Samsun Hattını Metro Turizm alacağını, bir hizipleşme olduğunu
belirtti. Tabii biz ne kadar kayıtsız kalsak da ister istemez etkiliyor. Esasen
Galip Ağbimin, İstanbul’a Talip ağbimin yanına gidip, doktora muayene olması
lazım. Ağbimin durumu bana hiç sarmadı. Yani hoşuma gitmedi. Eve baktığını,
geçmişini hatırlayıp, Rahmetli Anneme, babama, Malik Ağbime Kur’an-ı Kerim, Duâ
ettiğini söyledi. Allah razı olsun. (Âmin) Ben de Terme Cezaevi’ne geleli 2 ay oldu.
Her sabah namazımı kılıp, orucumu tuttum. Şans oyunlarından ise At yarışından
90 milyon aldım. Sportoto’dan ise (13) tutturdum. 27. Kasım. 2001 günü
(Pazartesi) orucumu açtıktan sonra, her akşam olduğu gibi, haftalık
harcamalarımızı mahkumlardan topladım.
11.Aralık. 2001 Salı gecesi mübarek Kadir Gecesi(Kandili)
Namazımızı kılıp, Aileme, geçmişlerime duâ edip, Cenab-ı Allahımızdan af
diledim. Rahmetli Babamı rüyamda gördüm. Tam geçek kapısına yaslanıp,
gözyaşlarını sildiğini gördüm. Hayırdır inşallah.
Cezaevi’nde 29 Ekim 2001’de 2’ci koğuş
sorumlusu olarak yaklaşık 35 gündür görev yaptım. Daha sonra 7 Aralık 2001 günü
Koğuş değiştirip, Cezaevi Sorumlusu oldum. En büyük gücüm tecrübem ve iyi
niyetim, olaylara olgun ve doğru-dürüst yaklaşmam oldu. Kimsenin kalbini
kırmamaya çalıştım fakat Cezaevleri iyi niyet ve Dürüstlük kabul etmiyor. Kendi
fizik gücünü, Arkadaş edinmesini bileceksin. her şeye hazır ve akıllı
olacaksın. 11.Aralık. 2001 günü Jandarma Komutanı ,Savcı Bey ve askerler Arama
yaptılar. Cezaevi’nde herhangi bir şey rastlanmadan gittiler tabii. Normal
görevlerini yaptılar. Kendilerini ilgilendirir. Şu anda saat gece 02..10
suları, kanal D televizyonunda mevlüt dinlerken bunları yazıyorum. Gecemiz
mübarek olsun Dostlar…
17.Aralık.2001 Pazartesi Ramazan Bayramının
2’ci günü idi. Yeğenim, Engin, kardeşim İsmet Hocam geldiler ve Mustafa
dayım,Kadir ERGEN. Hepsi bir anda gelmiş oldular. Allah razı olsunlar…
Daha sonra Ârif Hoca geldi. Gazete
söylemiştim, gönderdi. Ertan Bekgöz ve Erdem geldiler sağolsunlar..Erdoğan
Hoca’nın ve Gülasın Hanım yengenin, Çerkez Osman dayının selamları olduğunu
söylediler. Allah razı olsunlar… Kardeşim İsmet Hoca’nın iyi olduğunu gördüm.
Yengenin doğum yapacağını söyledi. İnşallah hayırlısı ile kurtulur. Ramadan
dayım selam göndermiş, yeğenim Kevser geldi. Allah razı olsun. Daha sonra Mahir
Ağbim geldi. Lazların Bakkal Necati’nin problem oluşturduğunu söyledi, ağladı.
Onun derdine bakacağız. 18 Aralık Salı günü ise Bayramın 3’üncü açık görüşü
var. Galip Ağbim geldi, elini öpüp bayramlaştık. Daha sonra İsmet Hocam ve
yeğenim Hasan Hüseyin ve yengem gelmişti. Yeğenimi sevdim. Allah razı olsunlar,
geldiler. Daha sonra yeğenlerim Züleyha, Nurten, Yunus geldiler. Bana büyük moral verdiler. Allah
razı olsunlar.. Mübarek bayramın üçüncü günü beni çok mutlu ettiler. Ramadan
dayım ve yengem geldiler. Yaşar dayım, zelfi yengem selamlarını gönderdiler.
Komşularda Fadime yengem de selamlarını gönderdiler..Allah razı olsunlar…
Bayramın üçüncü günü de böyle geçmiş
oldu. Herkes’den Allah razı olsun, diyorum. Ramazan Bayramı da böylece bitmiş
oldu. Orucumuzu tuttum ve Namazımızı kıldım. Allahım kabul eder inşallah…
18 Aralık Salı gününü de bitirmiş oldum.
Cezaevi’nde ilk bayramımızı da kutlamış oldum. Ayrıca dayı oğlu Kadir Ergen,
yine dayı oğlu Ünye Kiraztepe Köyü Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Necati Ergen
de geldiler.Allah razı olsun.
21 Aralık Cuma günü akşamı ise çok sevdiğim
rahmetli Ağbeyim Öğretmen Malik Ağbimi rüyamda gördüm. Güzel giyinmiş,
saç-sakal tıraşı olmuş hâlde beni yanaklarımdan öptü ve gitti.
Cenab-ı
Allahım , büyük Allahım korusun Onu.
Derken 23 Aralık Pazar günü de
dolmuş oldu. Cezaevi’de Cemal Şanlı Ağbimiz tahliye oldu. 4 aydan fazla
cezasını bitirip Sabah 9’da Cezaevi’nden çıkmış oldular.
24 Aralık Pazartesi günü yeni bir hafta
başlıyor. Hayırlı olur inşallah.
28 Aralık Cumartesi Açık Görüş vardı. Cemal
Şanlı geldi. Allah razı olsun. 29 Aralık’da ise (28 ve 29) Aralık’da Ailemden
kimse gelmedi. 31 Aralık Pazartesi günü Mahir Ağbim geldi. Cumartesi ve Pazar
günleri Açık Görüş olduğunu ve gelmediğini söyledim. Ve ihtiyaçlarımı
karşıladı. Daha sonra Kardeşim İsmet geldi. Bana müjdeli bir haberle geldi.Bir
yeğenim daha dünyaya merhaba demişti. Cenab-ı Allahım uzun ömür Akıllı ve büyük
insan olsun. İnşallah. İsmet Hocam’ı tebrik ettim ve ayrıldık. Allah razı
olsun. 1 Ocak 2002 yılı da girmiş oldu. Öğleye doğru Mahir Ağbim geldi, onunla
görüştük.
2 Ocak Salı günü ise kardeşim İsmet geldi.
Bana gazete-dergi getirmişti. Çıkardığı derginin yazıişlerini bir
başkasına devretmesini söyledim. O da
düşündüğünü söyledi. Konuşmasından iş durumundan biraz şüphelendim. İnşallah
işini bırakmaz. Yeğenimizin yanına daha gitmemiş. Beni hiç sarmadı. İşini
bırakırsa çok üzülürüm. Çünkü ailemizde
bir tane öğretmen kardeşim kaldı.
Daha sonra Galip Ağbim geldi.
Tarlaya(Adaya) çorum ekeceğini söyledi. Ben de ek dedim. Daha sonra şans
oyunlarını vereceğimi söyledim, geleceğim dedi, gelmedi. Sanırım beni ekeledi.
Günler böyle geçerken 14 Ocak 2002 Pazartesi günü oldu. 12 Ocak Cumartesi günü
ise Galip Ağbim ve Mahir Ağbim geldiler.
Bana çeşitli yiyecekler ve 10(on) milyon para bıraktılar. 14 Ocak Pazartesi
günü ise Kapalı Görüş günü idi. Galip Ağbim ve Mahir Ağbim geldiler. Allah razı
olsunlar.. Mahir Ağbim bakkal Necati Öksüz’ün geleceğini söyledi.. Ben de hoş
geldi, sefa geldi der, sağolasın derim dedim. Günler böyle geçerken Cezaevi’nde
110 günümü doldurmuş oldum. Şu anda Cezaevi’ne alıştım. Bakalım ceza süremin ne
kadarını çekeceğim. Bekliyorum. 21 Ocak 2001 günü bir gün iki gece var iken Sayın
Belediye Başkanıma şahsında maddî olarak istekde bulunmuştum. (Emekli Öğretmen
Aydın Turan Amca ile) O da bana sekreteri Bahattin Akçay tarafından Cezaevi’ne
Kaymakamlık Fak-Fun-Fon’undan yardım için dilekçe vermem gerektiğini söyledi.
Çok zoruma gitmişti. Ben Belediye Başkanı’nın şahsında yardım istemişken O beni Fak-Fun-Fon’a
gönderiyordu. Ben dilenci miyim terbiyesiz adam, sen beni bir kalemde silip
atarken ve ben seni son kez yukarıdaki yazdıklarımla denemiş oldum. Son kez…
Hesabım varsa geleceğini görmeyen şerefsiz Başkan’la var. Ulan benim şerefimle
oynadın ve hâlâ düşüncen değişmedi.
Gardiyan Cemal Ağbi bana Pazartesi işini
ben hallederim dedi. Ama ben Başkanın kendisine istekde bulundum. Hemen beni
buradan Acilen Alsın, diyorum. Benim Fak-Fuk-Fon’una ihtiyacım yok. Başkanın
kendisine,alakasına, ilgisine, şefkatine, dürüstlüğüne, cömertliğine, doğru
olan insanlığına ihtiyacım vardı. Yoksa benim diğer şeylere ihtiyacım yoktu.
Sırası gelecek ..
Ve 21 Ocak 2002 Pazartesi günü Cezaevi’nde
Kapalı Görüş günü yapıldı. Cemal Şanlı Ağbeyle, Mahir Ağbim geldi. Cemal Şanlı
ağbinin Hanımının selamı olduğunu ve ameliyat olduğunu söyledi. Oğlu
Soner’in balığa İstanbul’a gittiğini
söyledi. Mahir Ağbim ise hâlâ silahını alamadığını, Sivil Polislere ifade
vereceğini söyledi. Sigara getirmişti. Öylece ayrılmıştık. Daha sonra Galip
Ağbim ve yeğenim Mertcan geldiler. İhtiyaçlarımı karşılayıp ayrıldık. Hacı
Ağbim üzüldü ve ağladı. Öylece ayrıldık. Daha sonra Belediye Başkanı’nın
Sekreteri Arkadaşım Bahattin Akçay geldi. Belediye Başkanı’nın ellerinden
öperim. Saygılarımı gönderdim. Ve arkadaşlara selamımı gönderdim. Ayrıldım.Bu
ziyaret günüm de böylece geçmiş oldu. Allahıma şükürler olsun. Dostlar
sağolsun.
22 Mart günü Kurban Bayramı günü.
Termemizin Bürokrasileri ve Parti Başkanları ve Yalı Mahallesi muhtarı olan
Ağbeyim geldiler ve bayramlaştık. 23-24 Mart’ta bayram dolayısıyla Açık
Görüş’lerimiz vardı. Bu bayramda Kardeşim İsmet, Mustafa dayım, yeğenim
Züleyha, Engin ve nişanlısı, Galip Ağbim, dayı oğlu Kadir ve damadı, Gülbahar
yengem gelenlerden. Allah razı olsun. Arkadaşlarımdan Mustafa, Sezer, Necati,
Erdal gelmek istediler ama zamanları olmadı. Olsun. Allah razı olsunlar.
Cenab-ı Allahım onları ve cümlesini korusun.(Âmin) Böylece Mübarek Kurban
Bayramını da geçirmiş olduk.
Yaşantımın iki bayramını Cezaevi’nde
geçirmiş oldum. Bu benim yaşamak istememden kaynaklanan bir düşüncedir.
Cezaevi’ne 24 Eylül-6 Mart gününe kadar (5) ay 10 günümü doldurmuş oldum.
Yaklaşık (9) ayım daha var. 20 Mart’tan sonra açık hakkım doluyor. İnşallah
hayırlısı ile Açık Cezaevi’ne giderim. İnşallah, ya da 13 gün içerisinde
tahliye olurum. İnşallah. Ayın 20’sinw doğru yeğenim Tarık askere gidecek
İnşallah yanıma gelir. Başka ne yazayım. Cenab-ı Allahım, önce Kardeşlerimden
sonra seven dostlardan sağolsun. Aklıma gelmişken yazayım. Kardeşim İsmeti iyi
görmem ve bir yeğenimin daha dünyaya gelmesi beni çok mutlu etti.
Şimdilik yazacaklarım bunlar. Henüz yazımı
kapatmamışken ,Belediyeden Bahattin Akçay ve İsmet Ağbi bana içtenlikle ikinci
defa bay bay çektiler.
Sağolsunlar.Yarın, 7 Mart 2002 Perşembe gününe gireceğim. Hayırlı olur
inşallah. Bir Cezaevi yaşantısı, bana yaşamı görmem açısından bulunmaz fırsat
oldu. Bundan sonrası her şeyimle her şeye hazır olmam gerekiyor. Çünkü yaşam
güzel ve anlamlı. Az daha unutuyordum, ziyaretime Değirmenci Dursun dayının
oğlu, Hacı’dan uyağa (2) defa geldi. Allah razı olsun.
18 Mart Pazartesi günü Kapalı Görüş günümüz
vardı. Hacı Galip Ağbim yanıma geldi. Allah razı olsun. Sayın Muhtarım 2’ci
Hafta oldu ziyaretime gelmedi. Ona sonra bakacağız. Yeğenim Tarık Askere
giderken yanıma uğramadı. Herhalde müsait olamadı. Belki dağıtımda gelir,
gelmese de önemli değil. Öğreneceği çok şey var.Zaman gösterecek tavrını. Bizim
Muhacir arkadaşlardan Edip ve Soner’in
selamlarını aldım, sağolsunlar. Aslında onlara mektup yazmam gerek ama şimdilik
dursun bakalım. Zaman bana kayıp gibi gözükse, kazanımın olduğu taraflarda var.
Benim, Perihan yengem hiç gelmedi yanıma. Olsun. Kimseye kötü davranmam ve
söylemem söz konusu olamaz. 26 Mart Pazartesi günü Kapalı Görüş var. O güne
kadar bekliyorum.
2 Nisan Salı günü Açık Gör üş günüm vardı.
Hacı Galip Ağbim, Mehmet Ergen ve Serdar Keskin yeğenim geldi. Allah razı
olsunlar. Öğleden sonra ise Mahir Ağbim geldi. Allah razı olsunlar.. İhtiyaçlarımı
karşıladılar. Ve ayrıldık. Devlet Memurluğumun
Kurtuluşu için 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen suçları Anayasa
Mahkemesi yine kabul etti. Ama ben Cezaevi’ne girdiğim için ikinci kez
memuriyetim yanmış oldu. Fakat Belediyeye tekrar başlayacağımdan eminim artık.
Hacı Mahir Ağbim birkez daha üstüne basa basa söyledi. Allah razı olsun.
Dostlardan bol bol selam aldım ve ben de gönderdim. Kızkardeşim Birsen’in
geldiğini, iyi olduğunu söylediler Ağbimgil. Yalnız evin yanındaki taflan
ağaçlarının açmadığını söyledi Ağbim bana. Babam üzüntülü gitmişti, onun için
yorumu yapıldı. Cenab-ı Allahım Nur içinde yatırsın.(Âmin) İsmet Hocamı sordum,
iyi olduğunu söyledi. Böylece günümüz bitti. Akşam Ezanından sonra Cezaevi
kapalı kapanıp (5’inci) koğuşuma girdik.
Allahım sabır versin. Mahkûmlara ve bana.(Âmin)
Günlerden 17 Nisan gecesi, Ben yine sıkıntı
bir hâlde günlerim geçmeye başladı. Yalnız şurada biraz daha sabretmem
gerekiyor. Ondan sonra tamamen rahat edeceğim inşallah. Şans oyunlarından
tamamen sıfır .. Hayırlısı olur inşallah.
22
Nisan Pazartesi günü ise Kapalı Görüş günümüz idi. Öğleden sonra sayın muhtar
Mahir Ağbim geldi. Dört(4) paket uzun 2001 sigara ile 10 milyon para bıraktı.
Ben de yetmez dedim. 23 Nisan günü bırakacağını söyledi. Anladığım kadarı ile
bana yapılan haksızlıktan bocalayıp durdu. Zaman her şeyi çözecek diyorum ben.
Öylece ayrıldık. Ama tavırları da beni hiç sarmadı.Gerisini bilemem. Şu anda 7
ayım kaldı. Onu da bitireceğim ben. Fakat bazı şeyleri de çözüm, o şekilde
çıkacağım. Bana yapılan kötülüklerden tamamen her şeyi öğrenip öyle çıkacağım
inşallah buradan. Önümüzde Mayıs ayının ilk haftası Açık Görüş var. O güne
kadar bekleyeceğim bazı şeyleri söylemek
için.
Bu şiir, Evci Beldesinden Engin Kıl’dan
Ağbim yazdırdı. 22.04.2002
= Arkadaşım=
Düştüm dillere ben,
Ben ettim, sen etme.
Dünya’da tek dostum ailem.
Yaktın beni bir Arkadaşa
Kötü ızdırap günlerimde
Vicdan Azabını ben değil
Sen yedirdin bitirdin.
Dostluk buy muydu Arkadaşım.
Benden önce ölürsen
En kötü günlerin
Benden sana selam olsun.
Arkadaşım.
Bugün günlerden 18 Mayıs Cumartesi.
Cezaevi’nde Açık Görüş günümüzdü. Yanıma
yeğenim Yunus ve Engin geldiler.Yalnız Engin yeğenim nüfus kağıdı olmadığı için
Engin yeğenimle görüş yapamadım. Yunus yeğenim bana gazete ve bir paket Kısa
Tekel 2000 sigarası ile beraber geldi. Allah razı olsunlar. Yarın ise 19 Mayıs
2002 günü olacak ve yine Açık Görüşümüz var. Allah kerimim olsun.
19 Mayıs Pazar
günü ise yanıma İsmet Hocam ve yeğenim Hasan Hüseyin geldiler. Bana dondurma
getirmişti. Yeğenim ve Kardeşimi iyi gördüm. Bana il içi tayin istediğini
Terme, Çarşamba’yı tercih ettiğini söyledi. İnşallah hayırlı olur. Pazartesi
günü bana gazete ve kalem getireceğini söyleyerek öğle görüşü böylece bitmiş
oldu. Ayrıldık. Allah razı olsunlar. 20 Mayıs Pazartesi günü ise Kapalı ziyaret
günümüzdü. İlk gelen yeğenim Engin oldu. Galip Ağbimin Ankara’ya hastaneye
gittiğini söyledi. Oradan da İstanbul’a gittiğini söyledi. Pek bir şey
anlamadım amma öyle olsun. Yeğenim Yunus’a , turşu ve marul, maydonaz
söylemiştim. Gelmedi. Sayın Muhtarım da gelmedi. Önemli değil. 20 Mayıs
Pazartesi günü de İsmet Hocam ve yeğenim Hasan Hüseyin geldiler. Kalem ve
gazete getirip ayrıldılar. Böylece 20 Mayıs Pazartesi ise böylece bitmiş oldu.
Mayıs Ayı da böylece bitirmiş oldum. Cezaevi’ne geleli Mayıs Ayı’nın da 24’de
ise 8 ayımı bitirmiş oldum.
Haziran ayının ilk
haftası ise (Salı) günü Açık Görüş’e kadar Eyvallah. Yasalara göre Temmuz Ayı’nda
tamamen çıkacağım, televizyon söyledi.(20 Mayıs) akşamı. İnşallah hayırlısı
olur. Cenab-ı Allahım yardımcımız olsun.(Âmin)
Önemli Not.: 23.Mayıs.2002,Perşembe
Saat 14.30 suları. Arkadaşlarla öğleden
sonra voleybol sahasında (Pıtık) oyunu oynarken, telefon geldi haberi üzerine
idareye gittim. Telefondaki kişi, Mahir Ağbimdi. Bana Cemal Şanlı ile kavga
ettiğini ve gelen ziyaretçiyle görüşmeyeceğimi söyledi. Zaten görüşmem. Tabii
Bütün Ailemize bir yanlış daha yapılmış oldu. Bilgimiz oldu.
27 Mayıs Pazartesi günü Kapalı Görüş günü idi. Sabahleyin ziyaretime yeğenim Engin
geldi. Bana eşorfman gönderdi. Allah razı olsun. Daha sonra Galip Ağbim geldi.
Bana harçlığımı Engin ile göndereceğini söyledi. Allah razı olsun. Mahir Ağbim
yine gelmedi. Fark etmez. Kardeşim İsmet Dergi göndermişti, onları aldım.
Bugünümüz de böyle geçmiş oldu. Allah razı olsunlar. Önümüzdeki Açık Görüş’de
görüşmek üzere. Eyvallah.
17 Haziran Pazartesi günü Kapalı Görüş günü
idi. Mahir Ağbim 3 paket tekel 2000 sigarası ve 10 milyon para ile geldi. Daha
sonra ise Galip Ağbim 40 milyon para verdi. Allah razı olsun. Yeğenim Engin’in
düğünü 9 Temmuz günü olacakmış. Hayırlı olur inşallah. Yalnız Talip Ağbim 8
aydan beri bana yardımcı olmadı. Cenab-ı Allah bilir. Benim Allah’a karşı yüzüm
doğru. Şurada yaklaşık 5,5 ayım kaldı. İnsanlara daha iyi tanıdım. Ne
yapacağımı çok iyi biliyorum.
2 Temmuz 2002 Salı günü ise Açık Görüş günümüzdü.
Cezaevi’nde 9’uncu Ayımı bitirmiş oldum. Benden sonra 4 Açık Görüş’üm daha
kaldı. İnşallah hayırlısı ile onu da bitireceğim.
Sabahleyin ziyaretime Galip Ağbim,yeğenim
Nurten ve Engin gelmişlerdi. Allah razı olsunlar. İhtiyaçlarımı karşıladılar.
Kardeşimin durumunun ise iyi olmadığını
söyledi. Cenab-ı Allahım büyük, inşallah onun yakında açar. Yeğenim
Engin ise 14 Temmuz’da düğünü olacağını söyledi. Allah mesut bahtiyar etsin.
Öğleden sonra ise Erdoğan Bekgöz Hocam ve Ertan geldiler. Allah razı olsunlar.
Yeğenim Gülay’ın bir erkek oğlu daha olduğunu söylediler. Gözünüz aydın olsun
dedim. Selamları olduğunu söylediler. Allah razı olsunlar.. Hanım yengeye ve
Osman dayıya çok çok selam söylemelerini
söyledim. Ve öylece ayrıldık. Mahir Ağbim ve İsmet Hocam ziyaretime gelmediler. Zaten sayın
muhtarın beni 2 aydan fazla beni aksattı. Önemli değil. Hayırlısı ile cezamı
bitirip sivil hayata geçmek istiyorum. Bugünümüz de böyle geçti. Kaldı 4 Açık
Görüş’üm . Allah yardımcım olsun.
7 Temmuz Pazartesi ise Kapalı Görüş’üme
İsmet Hocam geldi. Allah razı olsun. Okulların tatile girdiğini tayininin
çıkmadığını söyledi. Önemli değil dedi. Canı sağolsun. Bana ise 20 milyon para
verdi. Allah razı olsun. Öylece ayrıldık.
15 Temmuz Pazartesi günü ise yeğenim Engin
ve Yunus geldiler. Yeğenimin 14 Temmuz’da düğünü vardı. Allah hayırlı uğurlu
eylesin. Talip Ağbimin ise geldiğini söyledi. Ama yanıma gelmedi. Canı
sağolsun. Mahir Ağbim geldi. Bana sigara ve 25 milyon para verdi. Öylece
ayrıldık.
Günlerim böylece geçip gidiyor. Allah
hayırlısını eyler inşallah.
16 Temmuz Salı günü Ankara Yarış (At)
Programından 796 Milyon Aldım.
22 Temmuz ‘da Kapalı Görüş günümüzdü. Kimse
gelmedi. Yalnız 14 Temmuz’da yeğenim Engin’in düğünü vardı. Talip Ağbim, yengem
ve yeğenlerim Dilek ve Melek ziyaretime
gelmediler. Canları sağolsun. Böylece 1 Ağustos 2002 Çarşamba gününe de girmiş
oldum. Beraber Koğuş’ta kaldığımız Mustafa Genç arkadaş tahliye olacak. Ona da
geçmiş olsun diyorum. Benim ise 116 günüm kaldı. Dört(4) tane Açık Görüş’den
sonra Kasım 26’da çıkıyorum inşallah. Bu hafta Pazartesi Kapalı; Salı günü ise
Açık Görüş’ümüz var. Ondan sonra 3 tane Açık Görüş’üm… İnşallah daha erken
çıkarım.
12 Ağustos Pazartesi günü Kapalı Ziyaret
günü idi. Ziyaretime hiç beklemediğim anda Teyze oğlu Savaş Keskin ve Eyüp
geldi. Sabah uçaktan indiğini yeni geldiğini, benim ziyaretime acilen görmek
istediği için geldiğini söyledi. Allah razı olsun. Üç(3) haftalık izne
geldiğini söyledi. O anda ondan istediğim gazete ve sigaramı bana gönderdi
sağolsun. Ağbimlerden ve yeğenim Engin Bey ziyaretime gelmediler. 12 Ağustos’da
böyle geçmiş oldu. Ağustos Ayı’ndan sonra 86 günüm kalıyor. İnşallah daha erken
çıkarım. Şimdilik bu kadar.
17 Ağustos 2002 Cumartesi günü ise Kardeşim
İsmet Hocam bana Armut getirdi. Kapıda Askere verip mahkûm arkadaşlardan birisi
de ‘Zabit Gültekin, sana Armut geldi’ dedi. Allah razı olsun İsmet Hocamdan.
19 Ağustos Pazartesi günü ise Kapalı Görüş
günümüz. Bakalım kimler gelecek!....
Cezaevi’ne 24.9.2001 günü geldim. 24
Ağustos’da tam 11 Ay 4 günüm dolmuş oldu. Eylül Ayı’nın ilk haftası Açık Görüş
günümüz ve Ekim Ayı’nda bir Açık Görüş günümüz. Ve Kasım Ayı’nda Açık Görüş’ümü
yapıp 23 gün sonra inşallah tahliye olacağım. Ve Allah bir daha nasip
eylemesin. İnsanların hüsn-ü kuruntusuna 14 ay 3 günüm gitti. Allah
Kerim(c.c.)..
Eylül Ayı’nın ilk haftası Açık Görüş günüm
geldi. 3 Eylül 2002 Salı günü sabah 10’da, İhsan Hoca, Mehmet Ergen ve oğlu
geldiler. İhsan Hoca, ‘Evde çocuklar bile soruyor; Zabit ağbi nerede?, diye.’
Allah razı olsunlar. Daha sonra İsmet Hocam
ve yeğenim Hasan Hüseyin geldiler . Allah razı olsunlar. Daha sonra
yeğenim Engin geldi. Galip Ağbimin öğleden sonra geleceğini söyledi. Öğleden
sonra da Galip Ağbim geldi. Sebahattin Ağbim geldiler. Allah razı olsunlar. Bu
Açık Görüş’mesini de böylece geçirmiş oldum. Kaldı 2 tane Açık Görüş’üm…Ekim ve
Kasım.. Mahir Ağbim gelmedi..Ekim’de görüşmek üzere…
13 Eylül Perşembe günü Mahir Ağbim telefon
etti. Rüyasında beni gördüğünü, kendisinin de izine ayrılacağını, biraz
rahatsız olduğunu söyledi. Ben de rüyamda Polisleri gördüğümü söyledim. Hayır
olur inşallah.. Öylece ayrıldık. 17. Pazartesi günü ziyaretçim gelmedi. Önemli
değil. Bu yazımı yazarken 27 Eylül Cuma gününün gecesi saat 11.30 sularıydı. 28
Eylül’de, Cumartesi günü ve Pazar ve Pazartesi Kapalı Görüş günümüz . Ekim 1
itibari ile Açık Görüş günü olacak inşallah.
Ekim Açık Görüş’ümü yaptıktan sonra 55
günüm kalıyor. Kasım Açık Görüş’ümü yaptıktan sonra 25 günüm kalıyor. Hayırlısı
ile bitireceğim inşallah. Yalnız bu arada Talip Ağbim ve yengem bu yazın Açık
Görüş’üme gelmediler. Ben de onlara ona göre tavır alacağım. Şu anda 80-100
milyon arasında param var. İnşallah yeter. İş konusuna gelince tasa etmiyorum.
Hiç, biryerlerde çalışırım herhalde. Kendimi kurtarmam lazım. Akıllı hareket
etmem lazım. Kimseye güvenmemem lazım. Çok akıllı olmam lazım.
21Ekim Pazartesi Kapalı Görüş’üme göre
yazıma devam edeceğim.
21 Ekim Pazartesi günü Kapalı Görüş
günümüzdü. Öğleden önce yanıma yeğenim Engin geldi. İhtiyaçlarımı sordu.
Öğleden sonra ise Galip Ağbim geldi, 30 milyon para aldım. Hal hatırımı sordu.
Allah razı olsun. Daha sonra ise İsmet Hoca’mın Hanımı ve yeğenim Hasan Hüseyin
geldi. Yengem 2 paket 2001 sigarası ve pasta getirmişti. İsmet Hoca’nın
okulunun değiştiğini, Evi ise Hazma Çağlar’ın binasına taşındığını söyledi. İyi
olduklarını söylediler. Asiye yengemin geldiğini, Anneannesinin hasta olduğunu,
bu akşam İstanbul’a gideceğini söyledi. Yanıma gelmeden gittiler. Ona göre
hareket etmem lazım. Şu anda ise 35 günüm kaldı. Gelenlerden Allah razı
olsunlar.
Ekim 28 Ekim Pazartesi günü ziyaretime
Perihan yengem geldi. Allah razı olsun. Galip Ağbim geldi. Allah razı olsunlar.
29 Ekim Salı günü ise ziyaretime Perihan yengem ve yeğenim Mertcan geldiler. Allah razı olsunlar. Daha
sonra yeğenim Engin geldi. Mahallede
düğün olduğunu söyledi. Evdekilerin selamının olduğunu söyledi. Kızkardeşim 28
Ekim Pazartesi geldi, sağolsun. Bana 3 dal Maltepe, Domates ve biber getirdi.
Allah razı olsun. Salı günü Galip Ağbim geldi. İsmet Hoca’nın başka bir okula
tayini çıktığını söyledim. Disiplin soruşturması açıldığını söyledim. İnşallah
iyi olur. Durum beni hiç sarmadı. Allah Kerim diyorum. İsmet Hocam ziyaretime
gelmedi. Amma önemli değil. Çocuğun morali bozuk. Disiplin soruşturması
sonucunda inşallah iyi olur. Bu konu çok önemli biliyorum. Yarın Ay’ın 30’u
Çarşamba. Önümüzdeki Salı yine Açık Görüş bekleyeceğim.
5 Kasım 2002 Salı günü Cezaevi’nde son Açık
Görüş günüm idi. Sabahleyin ziyaretime yeğenim Engin geldi. Hüllelilerden
fırıncı bir arkadaşım geldi. Allah razı olsunlar. Öğleden sonra ziyaretime
Ramadan dayım, Karabey, Mahir Ağbim, Kasım Keskin geldiler. Allah razı
olsunlar.
Bu son ziyaretimde beni yalnız
bırakmadılar. İsmet Hocam da görevine gitmiş. Demirbaş ise Rasim Kani’ye İsmet
Hoca için gerekeni söylemiş. Allah razı olsun. Bu Açık Ziyaret’im de böylece
son buldu. Allahıma şükürler olsun.
Şu anda yazımı yazarken gecenin 12
sularıydı. Mübarek Ramazan Ayı’nın 7’inci Akşamı idi. Gitmeme ise 12 günüm
kaldı. 26 Kasım sabahı inşallah
hayırlısı ile çıkacağım. Yarın günlerden 13 Kasım Çarşamba. İki
Pazartesi görüş, ikinci Pazartesi gecesinden sonra Salı sabahı çıkacağım.
18 Kasım
Pazartesi günü Cezaevi’nde son hafta idi benim için. İki(2) yıl
onbir(11) aylık cezamın, 14 ay 3 günümün son haftasına geldim artık. Allahıma
şükürler olsun. Sağsalim bu yazımı bitirmiş oldum. Öğleden sonra ziyaretime
Galip Ağbim geldi. Otuz(30) milyon para ve bir karton kısa 2001 sigara getirdi.
Allah razı olsun. Artık son haftama girmiş oldum. Allahım Kerim olsun..
Cezaevi’min Son Gecesi’nde Mahir Ağbim
Arkadaşlara kola, sigara, tatlı getirdi. Allah razı olsun.
26 Kasım tarihi tahliye olacağım. 14 ay 3
günüm Terme Cezaevi’nde bitmiş oldu.
24.09.2001’de girdim.
26.11. 2002’de çıkmış oldum.
Şu anda bu yazımı yazarken, Mübarek Kadir
Gecesi’ni idrak etmiş oldum. Tüm Müslümanlara hayırlı uğurlu olsun.
Cezaevi’nden çıkalı 6 gün oldu. Bu zaman içerisinde ev yanında uğraştım. Evin
çatısında bulunan kiremitleri yeğenim Yunus ile yeniledik. Allah razı olsun.
Evin şimdilik tahta döşeme işi ve boya işleri kaldı. Onları da en kısa zamanda
yapacağım. Yeğenim Nurten aradı Kadir Gecesi. Geçmiş olsun dedi. Allah razı
olsun. Mübarek Gece inşallah uğurlu ve hayırlı gelir. Bana ve tüm Müslümanlara.
Yarın 2 Aralık Pazartesi. İnşallah hayırlı olur. Cezaevi’nden çıkalı
7’inci günümü doldurdum. Çevrem ve Ev
durumu idare eder. Daha akıllı ve düşünceli olmam gerekiyor. Aynı zamanda
açıkgöz…
12 Aralık Perşembe Akşamı bu yazımı
yazarken Mübarek Ramazan Bayramı’nı geride bırakmış oldum. 26 Kasım 2002 Salı
günü Cezaevi’nden çıktıktan sonra önce babamın, ağbimin mezar üstüne gittim.
Daha sonra eve geldim. Yunus’la evin çatısını yaptık. Evi boyadım. 5 Kasım
Ramazan Bayramına kadar evin yanının temizliğini yapmış oldum. Bayramda İsmet
Hocam ve hanımı geldi. İsmet Hocam bana
20 milyon verdi. Allah razı olsun. Yeğenlerim Hacer, Emine, Engin ve Hanımı
yanıma gelmediler. Ben de artık tavır koyacağım. Mübarek Ramazan Bayramı
böylece geçmiş oldu.Yalnız yengelerim tavrı bana sarmadı. Onlar hâlâ şeytanî
düşünceler..Yalnız muhtarım benim için tehlikeli oynadı. Sonra bakacağız.
Şimdilik gündemde Talip Ağbimin yanında çalışan Edip kardeşimin düğünü
olacak..Akşama sabaha Ağbeyim gelecek. Bakalım ne olacak. Şimdilik bu kadar..
14 Aralık Cumartesi akşamı Kasım Keskin ve
Hanımı, Ali Kemal’lerden geldiler. Artık akraba oldular ya! Ama benim bunları
psikoz yapmam gerekiyor. Mücadeleye devam. 15 Aralık Pazar günü çıkalı 19 gün
olmuş oluyor.
15 Aralık Pazar günü İsmet Hocam ve Hanımı
geldiler. Allah razı olsunlar. İsmet Hocam’dan 20 milyon aldım. Allah razı
olsun. Şimdilik okul durumunun iyi olduğunu söyledi. Biraz bazı şeyler öğrenmiş
oldu. Arasıra beni arayın dedi. Ben de haftada bir defa arayacağıma söz verdim.
İnşallah daha fazla ararım. Onlara hurma topladım. Bir çuval odun verdim. Daha
da veririm. Allah yolunu açık etsin. Pazartesi saat 1’de toplantısı olduğunu
söyledi. Yolcu arabası ile mahalleden gönderdim.Allah yardımcımız olsun.(Âmin)
16 Aralık Pazartesi gecesi Gülbahar yengem,
Mahir Ağbime yalan yanlış konuşmuş. Benim hemen cevabını vermeliyim. Vermeliyim
ki, yanlış konuşmalarla beyin
bulandırmasın. Artık bir netice zamanı geldi ve geçti bile. Eneci olduğu yeter
bize. Daha fırsat vermemeliyim. Neticeyi
ben son vermeliyim ki konuşmasın. Nankörlük yapmasın. Şerefsiz. Çok
ciddî bir konu bu. Ve bu konu bir akşam sonra gündeme geldi. Olayı aynı şekilde
anlatıp çare bulunmadı. Durumun bilindiği yeterli oldu.
14 Aralık Salı günü Sezai Çandır’la
görüştüm. Durum değerlendirmesi yaptık. 15 Aralık Çarşamba günü görüşeceğimizi
söyledi. Ayrıldık. Sonuç iyi olmadı.
6 Şubat Salı gecesi bu yazımı yazarken hiç
de iyi değildi. Strese girdim. Toparlanmam lazım…
12 Şubat 2002 Salı günü bakkal Ahmet’e olan
100 milyon borcu Talip Ağbim kayıncısı Recep ile gönderdi. Ahmed’e teslim etti.
Ahmed’e sorduğumda parayı aldığını,
Hesap’da 5-10 milyon yeni alış-veriş borcumuzun kaldığını söyledi. 12 Şubat
Salı sabahı ise Birsen bana hesabın 46 milyon olduğunu söyledi. Aynı günün
Akşam ise Ahmed’e konuyu aktardığımda bana kötü söyledi. Küfürlü konuştu,
itiştik. ‘Sözlerine dikkat et’ dedim. Bir kenara not aldım.
13 Haziran Salı günü Sivaslılar Köyünden
Sağır lakaplı Bektaş bana kahvede vurdu. 13 Haziran Salı sabahı 2005 günü, saat
7.45 suları. Bir kenara not aldım.
Terme Belediyesi’nde tekrar çalışmaya
başlamam. 01. 05. 2003 yılı Perşembe günü su deposunun orada. Kamyonların
bekçisi olarak başladım. Belediye Başkanı’nın emri ile iki görevli arkadaş.
Vardiyeli olarak tutuyoruz. Buradaki ilk hâtâ yakalama pozisyonum. Çöp İşleri
kepçesinin şöförü Mahmut’un, Vidanjör’den yaklaşık 4-5lt(14 Mayıs günü) mazot
aldığını gördüm. Aynı hareketi 26 Mayıs Pazartesi sabahı da devam etti. “Neden
alıyorsun?”, dediğim vakit, “yeterince mazot alınmadığı”ndan yakındı. Daha
sonra aynı gün Seyit ve ben Başkan Yardımcısı Turan Bey ile nöbet konularında konuştuk. Bana mantıklı
konuşmadı. Örneğin, “neye dayanarak nöbet tuttuğumuzu” söyledi. Hayret ettim.
27 Mayıs Salı günü nöbet konularını Seyit Bey ve ben, Personel Müdürü ile saat
4’de buluşup anlaşacağımızı söyleyerek ayrıldık.
NOT.: “Ağbim Zabit GÜLTEKİN’İN ‘TERME
CEZAEVİ(TERME YUSUFÎYE) HÂTIRALARI”nın dizgisini bitirdim.
Silivri-Fenerköy, 12. Nisan. 2014-04
Bu ‘Proje’mi tasarladığım tarih:
05.02.2014(Terme)
Bu ‘Proje’min dizgisini tamamladığım
tarih.: 12. Nisan. 2014(Silivri-Fenerköy)
Bu ‘Proje’me ekleme yapılacak yazım: “Terme
Birlik MEFKÛRE” deki “Bu Bir Zulümdür” haber-yorum yazısı…(EKLE)
İsmet GÜLTEKİN
1 yorum:
Merhaba,
Terme cezaevide Zabit abi ile birlikte bende kaldım. Arka bahçede birlikte çok voleybol ve pıtık oynardık. Zabit abi 1. koğuştan tahliye oldu, ben 2. koğuşta kalıyordum.
Zabit abiye sevgiler...
Yorum Gönder