18 Mayıs 2014 Pazar

YUSUFÎYE-İ TERME/TERME CEZAEVİ HÂTIRALARIM-Zabit GÜLTEKİN-Yayına Hazırlayan: İsmet GÜLTEKİN-www.millimefkure.com'un Kültür Hizmeti-2014-











-Bir insana karşı en büyük günah!:
Nefret etmek değil, Ona kayıtsız davranmaktır.
İlgisizlik insaniyetsizliğin en büyük temelidir.-

Zabit Gültekin
Yusufîye-i Terme /
Terme Cezaevi Hâtıralarım
(“Hakk Kuvvetin Üstündedir”)

(Giriş.: 26.09.2001,Pazartesi - Çıkış.: 26.11.2002)
Yayına Hazırlayan:   İsmet GÜLTEKİN

Kültür Yayınları-2014-








SÖZBAŞI:

Ben de “Terme’nin Çocuğu”ğum. Bir türkümüzde de dillendirildiği üzre; “Eğri olsam yay gibi/ Ellerinde tutarlar beni/ Doğru olsam ok gibi / Uzaklara atarlar beni..” Ben de “Terme’nin Çocuğu” olarak bu ‘kader’i hâlen yaşamakta olan biriyim. “Suçum Ne?”, demeyeceğim. Çünkü “insanlık tarihi”, “suçsuzların bile ne acılar tattığı tarih” olduğu şuurundayım. ‘Kadere inanırım ve kazaya da razıyım” elbette. Ekseriyetle “torpil değil adalet istedim..” “Adaletsiz bir dünya” da, hele de “hegemonik güç”ün sapına kadar “Adaletsiz” olduğu bir dünya’ da ‘adalet’ istemek nasıl bir şey ise?!
Yarım asra yakın ömrümde hiç hapis hayatı, cezaevi hayatı, “yusufiye hayatı” yaşamadım. Bu yaşımdan sonra yaşayabilir miyim, bilemiyorum..Doksan iki yaşına girmiş ve vefât etmiş nice “güzel adamları” bile “kodese tıkma”nın peşinde olan “küfür yobazı zihniyetler”in de farkındayım..
Ancak ailemden hapis-cezaevi-yusufîye hayatını bizzat yaşayanlar oldu. İlki, 12 Eylül 1980 Askerî Darbe sonrası, “our boys”ların, “bizim çocuklar”ın “darbesi” sonrası öğretmen de olan rahmetli Malik Ağbimin “Yusufiye-i Terme/Terme Cezaevi”nde bir hafta yattığını biliyorum. Mutlaka rahmetli Malik Ağbimin de tuttuğu “hatıratı” vardır amma henüz elime geçmedi.
Bir de Zabit Ağbim! Bu “Yusufiye-i Terme/Terme Cezaevi Hatıralarım” bizzat onun yazdığı “hatıralar” dan meydana geliyor.
Rahmetli Pederimin de bir haftalık “merdivenaltı”nda, bir “Yusufiye-i Terme” hatırasının da olduğunu biliyorum. Hususî sohbetlerinde bana anlatırdı ve asla hakkını da helâl etmeyeceğini söylerdi.
Hâlen hayatta olan Talip Ağbimin de jandarmalar tarafından elinin kelepçelendiğini de hatırlıyorum…
Ben, “Terme Cezaevi”ni, Türkiye’mizin her bir ‘cezaevi’ gibi “Yusuf Aleyhisselam”ın misali bir “Medrese-i Yusufîye”, “Yusufîye Medresesi” olarak görenlerdenim. Bu sebeple, “Terme Cezaevi” de, benim nazarımda “Terme Yusufîyesi”dir, “Yusufîye-i Terme”dir.
Rahmetli Pederimin vefâtı akabinde bir seneyi aşan süre “Terme Yusufîyesi”nde, “Yusufiye-i Terme”de, “Terme Cezaevi”nde yatmış olan Zabit Ağbim, belki de ömrünün en helâl günlerini de yaşadı. Çıkardığım “Terme Birlik MEFKÛRE-Birlik Olmadan Dirlik Olmaz”  isimli yerel/mahallî gazetemde, “Bu Bir Zulümdür” diye “dosya” yazısı da yazmıştım. Aslında bu “hatırata” bu yazıyı da eklemek isterdim..
Hülâsa: “Zalimler için yaşasın cehennem!”, diyorum..
Sarıyer, 11.05.2014

Kardeşi: İsmet


Yayına Hazırlayan: İsmet GÜLTEKİN
e-mail.: metgultekin@hotmail.com
Bloglar: Terme Birlik Mefkure, Millî Mefkûre, Mefkûre Adamları
Facebook: facebook/İgltkn











Bu Not Defterini Bana gönderen Sevgili kardeşim,Değerli Öğretmen İsmet’e sonsuz teşekkür ediyorum..Allah(c.c.) Razı Olsun.
24.Eylül.2001 yılı Pazartesi günü saat 15’de Mahir Ağbim,Galip Ağbim olarak,Evden ayrıldım. Daha sonra  Terme Stadyumun orada sivil polisler gelip, Emniyet’e geldim. İşlemlerimin tamamlanması için Hükûmet konağı savcılık kalemine geldim. Orada işlemler tamamlanıp Terme Cezaevine saat 18’de teslim oldum. Daha önceden Mahir Ağbeyimin ve Benim şahsen tanıdığım  Cemal Şanlı Ağbeyimin yanına yatağımı yerleştirmiş oldum. Bana yardımcı oldular.Allah razı olsunlar…
Cezaevinde geçen ilk 40. günden sonra mümessil oldum. Az çok yaşantısını  öğrendim. Sabahları ise Namazımı kılıp Babama, Anneme,Kardeşlerime Duâ ediyorum. Cenab-ı Allah kabul eder İnşallah. 1. Ekim. 2001 Pazartesi günü ilk kapalı ziyaret günüm oldu. Galip Ağbim, Mahir Ağbim ve İlhan Daldal ağbi ziyarete geldiler. Terme Cezaevinde 2. Ekim Salı günü Terme cezaevinde 8. günümdü.Tahsin Bodur, Enver Çimen Ağbi ziyaretime geldiler.
24.Eylül.2001 Pazartesi saat 18’den 3.Ekim.2001 Çarşamba gününe kadar Dokuz günlük sürede Cezaevi içerisindeki davranışları ve düşünceleri Açıklamak’da. Daha dikkatli olmak zorunda olduğumu anladım.27.Ekim Cumartesi günü TalipAğbim,Galip Ağbim, Mahir Ağbim ziyaretime geldiler. 29 Ekim’de ise Gülbahar yengem ve yeğenim Engin ve Serdar ziyaretime geldiler.
6.Kasım Salı günü Açık Ziyaret’de ise Cemal Ağbinin misafirleri  ve Ali Ağbi ziyaretime geldiler. Galip ve Mahir Ağbim de geldiler.Kardeşim İsmet, bana Ajanda ve Kalem gönderdi.Ziyaretime gelmek istedi ama yeni gelen bir savcı izin vermemiş. Canı sağolsun. Emanetlerini aldım. Allah razı olsun. 6. Ekim, Salı günüm de dolmuş oldu. Şu anda Bu satırlarımı yazarken saat 18’i gösteriyordu. 7. Kasım, Çarşamba günü öğleden sonra saat 17.00 suları yanıma Teyzeoğlu Recep Keskin ve Kasım Keskin geldiler. Recep 1 aylık kısa dönem askerliği yaptığını, Evin emlâk borcunu yatırdığını söyledi. Bana ise yirmi milyon harçlık ve koka kola ve elma getirdi. 10 Kasım 2001 günü Almanya’ya gideceğini söyledi. Vedalaşıp ayrıldık.Allah razı olsunlar. Ayrıldık.
Sevgili Kardeşim,
Bu yazımda sana Cezaevi’nde geçen 24.Eylül-14.Kasım arası ziyarete gelen ve cezaevindeki  yaşayış tarzında bir şeyler anlatmaya çalıştım. 14. Kasım, Çarşamba günü Terme Cumhuriyet Savcısı Ârif Bey ziyarete geldi. İsteklerimizi sordu. Ben de dosyam hakkımda bildiklerimi söyledi. Tam kesin cevap alamadım. Ama Mahir Ağbim yakın zamanlarda Ankara’ya gideceğini söyledi. Ben ise kendi şahsımda 2002 yılı Ocak Ayı 20’sine kadar sabretmeyi kendime yeğ tuttum. Her Cuma günleri Hastane doktoru gelip şikayetlerimizi soruyor ama ben şu elligünlük(50) süreçte Allahıma şükürler olsun bir rahatsızlığım olmadı. Akşamları voleybol oynuyoruz arkadaşlarla. Zaten Koğuş mümessili olduğum için biraz rahatım. Şu anda onaltı arkadaş var. Kimisi Esrar kaçakcılığından, diğerleri ise ufak-tefek suçlardan gelmişler. 14. Kasım. 2001 günü Terme Cezaevi’nde en fazla 14 ay ceza benim vardı. Bir arkadaşım daha geldi. Onun da 20 aylık cezası vardı. En ağır cezası olan iki arkadaş olduk. İşte kardeşim günler böyle geçiyor.
Elligünden beri Her sabah Namazımı kılıp sizlere, Rahmetli Babama, Anneme, Ağbeyime Duâ ediyorum. Allahım kabul eder İnşallah(Âmin)
15. Kasım Perşembe mübarek Ramazan ayının ilk gecesine kalkacağız. Mümessili olduğum 2. koğuşumda onaltı arkadaşımdan (11) tanesi mübarek orucumuzu tutacağız. Gerisi çeşitli hastalıklarından  kaynaklandı. Allah kabul eylesin.
24. Kasım. 2001 Cumartesi günü ve ondan önceki  Cuma gecesi rahmetli Babamı gördüm. Evin önündeki geçek kapısına yaslanmış gözyaşlarını silerken gördüm. Ben Her Sabah Namaz kılıp, Ailemizden vefat edenlere Cenab-ı Allahımızın rahmetini bol eylesin.(Âmin) , diye duâ ediyorum. Allahım kabul eylesin.
24. Kasım, Cumartesi günü ise eylence amacıyla oynadığım At yarışından Feridun Demirbaş(Genel Mümessil) arkadaşla At yarışı tutturdum. 186 milyon kazandık. Uzun zaman sonrası şansızlığımı kırdım. Cezaevi günlerim şu anda rahat, huzurlu gidiyor.
27. Kasım. 2001, Pazartesi günü, ziyaret günüme Galip Ağbim geldi. Biraz rahatsız olduğunu söyledi. Garajdaki sorunlar olduğunu Samsun Hattını Metro Turizm alacağını, bir hizipleşme olduğunu belirtti. Tabii biz ne kadar kayıtsız kalsak da ister istemez etkiliyor. Esasen Galip Ağbimin, İstanbul’a Talip ağbimin yanına gidip, doktora muayene olması lazım. Ağbimin durumu bana hiç sarmadı. Yani hoşuma gitmedi. Eve baktığını, geçmişini hatırlayıp, Rahmetli Anneme, babama, Malik Ağbime Kur’an-ı Kerim, Duâ ettiğini söyledi. Allah razı olsun. (Âmin) Ben de Terme Cezaevi’ne geleli 2 ay oldu. Her sabah namazımı kılıp, orucumu tuttum. Şans oyunlarından ise At yarışından 90 milyon aldım. Sportoto’dan ise (13) tutturdum. 27. Kasım. 2001 günü (Pazartesi) orucumu açtıktan sonra, her akşam olduğu gibi, haftalık harcamalarımızı mahkumlardan topladım.
11.Aralık. 2001  Salı gecesi mübarek Kadir Gecesi(Kandili) Namazımızı kılıp, Aileme, geçmişlerime duâ edip, Cenab-ı Allahımızdan af diledim. Rahmetli Babamı rüyamda gördüm. Tam geçek kapısına yaslanıp, gözyaşlarını sildiğini gördüm. Hayırdır inşallah.
Cezaevi’nde 29 Ekim 2001’de 2’ci koğuş sorumlusu olarak yaklaşık 35 gündür görev yaptım. Daha sonra 7 Aralık 2001 günü Koğuş değiştirip, Cezaevi Sorumlusu oldum. En büyük gücüm tecrübem ve iyi niyetim, olaylara olgun ve doğru-dürüst yaklaşmam oldu. Kimsenin kalbini kırmamaya çalıştım fakat Cezaevleri iyi niyet ve Dürüstlük kabul etmiyor. Kendi fizik gücünü, Arkadaş edinmesini bileceksin. her şeye hazır ve akıllı olacaksın. 11.Aralık. 2001 günü Jandarma Komutanı ,Savcı Bey ve askerler Arama yaptılar. Cezaevi’nde herhangi bir şey rastlanmadan gittiler tabii. Normal görevlerini yaptılar. Kendilerini ilgilendirir. Şu anda saat gece 02..10 suları, kanal D televizyonunda mevlüt dinlerken bunları yazıyorum. Gecemiz mübarek olsun Dostlar…
17.Aralık.2001 Pazartesi Ramazan Bayramının 2’ci günü idi. Yeğenim, Engin, kardeşim İsmet Hocam geldiler ve Mustafa dayım,Kadir ERGEN. Hepsi bir anda gelmiş oldular. Allah razı olsunlar…
Daha sonra Ârif Hoca geldi. Gazete söylemiştim, gönderdi. Ertan Bekgöz ve Erdem geldiler sağolsunlar..Erdoğan Hoca’nın ve Gülasın Hanım yengenin, Çerkez Osman dayının selamları olduğunu söylediler. Allah razı olsunlar… Kardeşim İsmet Hoca’nın iyi olduğunu gördüm. Yengenin doğum yapacağını söyledi. İnşallah hayırlısı ile kurtulur. Ramadan dayım selam göndermiş, yeğenim Kevser geldi. Allah razı olsun. Daha sonra Mahir Ağbim geldi. Lazların Bakkal Necati’nin problem oluşturduğunu söyledi, ağladı. Onun derdine bakacağız. 18 Aralık Salı günü ise Bayramın 3’üncü açık görüşü var. Galip Ağbim geldi, elini öpüp bayramlaştık. Daha sonra İsmet Hocam ve yeğenim Hasan Hüseyin ve yengem gelmişti. Yeğenimi sevdim. Allah razı olsunlar, geldiler. Daha sonra yeğenlerim Züleyha, Nurten, Yunus  geldiler. Bana büyük moral verdiler. Allah razı olsunlar.. Mübarek bayramın üçüncü günü beni çok mutlu ettiler. Ramadan dayım ve yengem geldiler. Yaşar dayım, zelfi yengem selamlarını gönderdiler. Komşularda Fadime yengem de selamlarını gönderdiler..Allah razı olsunlar… Bayramın üçüncü günü de böyle  geçmiş oldu. Herkes’den Allah razı olsun, diyorum. Ramazan Bayramı da böylece bitmiş oldu. Orucumuzu tuttum ve Namazımızı kıldım. Allahım kabul eder inşallah…
18 Aralık Salı gününü de bitirmiş oldum. Cezaevi’nde ilk bayramımızı da kutlamış oldum. Ayrıca dayı oğlu Kadir Ergen, yine dayı oğlu Ünye Kiraztepe Köyü Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Necati Ergen de geldiler.Allah razı olsun.
21 Aralık Cuma günü akşamı ise çok sevdiğim rahmetli Ağbeyim Öğretmen Malik Ağbimi rüyamda gördüm. Güzel giyinmiş, saç-sakal tıraşı olmuş hâlde beni yanaklarımdan öptü ve gitti.
Cenab-ı  Allahım , büyük Allahım korusun Onu.
Derken 23 Aralık Pazar günü  de  dolmuş oldu. Cezaevi’de Cemal Şanlı Ağbimiz tahliye oldu. 4 aydan fazla cezasını bitirip Sabah 9’da Cezaevi’nden çıkmış oldular.
24 Aralık Pazartesi günü yeni bir hafta başlıyor. Hayırlı olur inşallah.
28 Aralık Cumartesi Açık Görüş vardı. Cemal Şanlı geldi. Allah razı olsun. 29 Aralık’da ise (28 ve 29) Aralık’da Ailemden kimse gelmedi. 31 Aralık Pazartesi günü Mahir Ağbim geldi. Cumartesi ve Pazar günleri Açık Görüş olduğunu ve gelmediğini söyledim. Ve ihtiyaçlarımı karşıladı. Daha sonra Kardeşim İsmet geldi. Bana müjdeli bir haberle geldi.Bir yeğenim daha dünyaya merhaba demişti. Cenab-ı Allahım uzun ömür Akıllı ve büyük insan olsun. İnşallah. İsmet Hocam’ı tebrik ettim ve ayrıldık. Allah razı olsun. 1 Ocak 2002 yılı da girmiş oldu. Öğleye doğru Mahir Ağbim geldi, onunla görüştük.
2 Ocak Salı günü ise kardeşim İsmet geldi. Bana gazete-dergi getirmişti. Çıkardığı derginin yazıişlerini bir başkasına  devretmesini söyledim. O da düşündüğünü söyledi. Konuşmasından iş durumundan biraz şüphelendim. İnşallah işini bırakmaz. Yeğenimizin yanına daha gitmemiş. Beni hiç sarmadı. İşini bırakırsa çok üzülürüm. Çünkü ailemizde  bir tane öğretmen kardeşim kaldı.
Daha sonra Galip Ağbim geldi. Tarlaya(Adaya) çorum ekeceğini söyledi. Ben de ek dedim. Daha sonra şans oyunlarını vereceğimi söyledim, geleceğim dedi, gelmedi. Sanırım beni ekeledi. Günler böyle geçerken 14 Ocak 2002 Pazartesi günü oldu. 12 Ocak Cumartesi günü ise  Galip Ağbim ve Mahir Ağbim geldiler. Bana çeşitli yiyecekler ve 10(on) milyon para bıraktılar. 14 Ocak Pazartesi günü ise Kapalı Görüş günü idi. Galip Ağbim ve Mahir Ağbim geldiler. Allah razı olsunlar.. Mahir Ağbim bakkal Necati Öksüz’ün geleceğini söyledi.. Ben de hoş geldi, sefa geldi der, sağolasın derim dedim. Günler böyle geçerken Cezaevi’nde 110 günümü doldurmuş oldum. Şu anda Cezaevi’ne alıştım. Bakalım ceza süremin ne kadarını çekeceğim. Bekliyorum. 21 Ocak 2001 günü bir gün iki gece var iken Sayın Belediye Başkanıma şahsında maddî olarak istekde bulunmuştum. (Emekli Öğretmen Aydın Turan Amca ile) O da bana sekreteri Bahattin Akçay tarafından Cezaevi’ne Kaymakamlık Fak-Fun-Fon’undan yardım için dilekçe vermem gerektiğini söyledi. Çok zoruma gitmişti. Ben Belediye Başkanı’nın şahsında  yardım istemişken O beni Fak-Fun-Fon’a gönderiyordu. Ben dilenci miyim terbiyesiz adam, sen beni bir kalemde silip atarken ve ben seni son kez yukarıdaki yazdıklarımla denemiş oldum. Son kez… Hesabım varsa geleceğini görmeyen şerefsiz Başkan’la var. Ulan benim şerefimle oynadın ve hâlâ düşüncen değişmedi.
Gardiyan Cemal Ağbi bana Pazartesi işini ben hallederim dedi. Ama ben Başkanın kendisine istekde bulundum. Hemen beni buradan Acilen Alsın, diyorum. Benim Fak-Fuk-Fon’una ihtiyacım yok. Başkanın kendisine,alakasına, ilgisine, şefkatine, dürüstlüğüne, cömertliğine, doğru olan insanlığına ihtiyacım vardı. Yoksa benim diğer şeylere ihtiyacım yoktu. Sırası gelecek ..
Ve 21 Ocak 2002 Pazartesi günü Cezaevi’nde Kapalı Görüş günü yapıldı. Cemal Şanlı Ağbeyle, Mahir Ağbim geldi. Cemal Şanlı ağbinin Hanımının selamı olduğunu ve ameliyat olduğunu söyledi. Oğlu Soner’in  balığa İstanbul’a gittiğini söyledi. Mahir Ağbim ise hâlâ silahını alamadığını, Sivil Polislere ifade vereceğini söyledi. Sigara getirmişti. Öylece ayrılmıştık. Daha sonra Galip Ağbim ve yeğenim Mertcan geldiler. İhtiyaçlarımı karşılayıp ayrıldık. Hacı Ağbim üzüldü ve ağladı. Öylece ayrıldık. Daha sonra Belediye Başkanı’nın Sekreteri Arkadaşım Bahattin Akçay geldi. Belediye Başkanı’nın ellerinden öperim. Saygılarımı gönderdim. Ve arkadaşlara selamımı gönderdim. Ayrıldım.Bu ziyaret günüm de böylece geçmiş oldu. Allahıma şükürler olsun. Dostlar sağolsun.
22 Mart günü Kurban Bayramı günü. Termemizin Bürokrasileri ve Parti Başkanları ve Yalı Mahallesi muhtarı olan Ağbeyim geldiler ve bayramlaştık. 23-24 Mart’ta bayram dolayısıyla Açık Görüş’lerimiz vardı. Bu bayramda Kardeşim İsmet, Mustafa dayım, yeğenim Züleyha, Engin ve nişanlısı, Galip Ağbim, dayı oğlu Kadir ve damadı, Gülbahar yengem gelenlerden. Allah razı olsun. Arkadaşlarımdan Mustafa, Sezer, Necati, Erdal gelmek istediler ama zamanları olmadı. Olsun. Allah razı olsunlar. Cenab-ı Allahım onları ve cümlesini korusun.(Âmin) Böylece Mübarek Kurban Bayramını da geçirmiş olduk.
Yaşantımın iki bayramını Cezaevi’nde geçirmiş oldum. Bu benim yaşamak istememden kaynaklanan bir düşüncedir. Cezaevi’ne 24 Eylül-6 Mart gününe kadar (5) ay 10 günümü doldurmuş oldum. Yaklaşık (9) ayım daha var. 20 Mart’tan sonra açık hakkım doluyor. İnşallah hayırlısı ile Açık Cezaevi’ne giderim. İnşallah, ya da 13 gün içerisinde tahliye olurum. İnşallah. Ayın 20’sinw doğru yeğenim Tarık askere gidecek İnşallah yanıma gelir. Başka ne yazayım. Cenab-ı Allahım, önce Kardeşlerimden sonra seven dostlardan sağolsun. Aklıma gelmişken yazayım. Kardeşim İsmeti iyi görmem ve bir yeğenimin daha dünyaya gelmesi beni çok mutlu etti.
Şimdilik yazacaklarım bunlar. Henüz yazımı kapatmamışken ,Belediyeden Bahattin Akçay ve İsmet Ağbi bana içtenlikle ikinci defa bay bay  çektiler. Sağolsunlar.Yarın, 7 Mart 2002 Perşembe gününe gireceğim. Hayırlı olur inşallah. Bir Cezaevi yaşantısı, bana yaşamı görmem açısından bulunmaz fırsat oldu. Bundan sonrası her şeyimle her şeye hazır olmam gerekiyor. Çünkü yaşam güzel ve anlamlı. Az daha unutuyordum, ziyaretime Değirmenci Dursun dayının oğlu, Hacı’dan uyağa (2) defa geldi. Allah razı olsun.
18 Mart Pazartesi günü Kapalı Görüş günümüz vardı. Hacı Galip Ağbim yanıma geldi. Allah razı olsun. Sayın Muhtarım 2’ci Hafta oldu ziyaretime gelmedi. Ona sonra bakacağız. Yeğenim Tarık Askere giderken yanıma uğramadı. Herhalde müsait olamadı. Belki dağıtımda gelir, gelmese de önemli değil. Öğreneceği çok şey var.Zaman gösterecek tavrını. Bizim Muhacir arkadaşlardan  Edip ve Soner’in selamlarını aldım, sağolsunlar. Aslında onlara mektup yazmam gerek ama şimdilik dursun bakalım. Zaman bana kayıp gibi gözükse, kazanımın olduğu taraflarda var. Benim, Perihan yengem hiç gelmedi yanıma. Olsun. Kimseye kötü davranmam ve söylemem söz konusu olamaz. 26 Mart Pazartesi günü Kapalı Görüş var. O güne kadar bekliyorum.
2 Nisan Salı günü Açık Gör üş günüm vardı. Hacı Galip Ağbim, Mehmet Ergen ve Serdar Keskin yeğenim geldi. Allah razı olsunlar. Öğleden sonra ise Mahir Ağbim geldi. Allah razı olsunlar.. İhtiyaçlarımı karşıladılar. Ve ayrıldık. Devlet Memurluğumun  Kurtuluşu için 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen suçları Anayasa Mahkemesi yine kabul etti. Ama ben Cezaevi’ne girdiğim için ikinci kez memuriyetim yanmış oldu. Fakat Belediyeye tekrar başlayacağımdan eminim artık. Hacı Mahir Ağbim birkez daha üstüne basa basa söyledi. Allah razı olsun. Dostlardan bol bol selam aldım ve ben de gönderdim. Kızkardeşim Birsen’in geldiğini, iyi olduğunu söylediler Ağbimgil. Yalnız evin yanındaki taflan ağaçlarının açmadığını söyledi Ağbim bana. Babam üzüntülü gitmişti, onun için yorumu yapıldı. Cenab-ı Allahım Nur içinde yatırsın.(Âmin) İsmet Hocamı sordum, iyi olduğunu söyledi. Böylece günümüz bitti. Akşam Ezanından sonra Cezaevi kapalı  kapanıp (5’inci) koğuşuma girdik. Allahım sabır versin. Mahkûmlara ve bana.(Âmin)
Günlerden 17 Nisan gecesi, Ben yine sıkıntı bir hâlde günlerim geçmeye başladı. Yalnız şurada biraz daha sabretmem gerekiyor. Ondan sonra tamamen rahat edeceğim inşallah. Şans oyunlarından tamamen sıfır .. Hayırlısı olur inşallah.
 22 Nisan Pazartesi günü ise Kapalı Görüş günümüz idi. Öğleden sonra sayın muhtar Mahir Ağbim geldi. Dört(4) paket uzun 2001 sigara ile 10 milyon para bıraktı. Ben de yetmez dedim. 23 Nisan günü bırakacağını söyledi. Anladığım kadarı ile bana yapılan haksızlıktan bocalayıp durdu. Zaman her şeyi çözecek diyorum ben. Öylece ayrıldık. Ama tavırları da beni hiç sarmadı.Gerisini bilemem. Şu anda 7 ayım kaldı. Onu da bitireceğim ben. Fakat bazı şeyleri de çözüm, o şekilde çıkacağım. Bana yapılan kötülüklerden tamamen her şeyi öğrenip öyle çıkacağım inşallah buradan. Önümüzde Mayıs ayının ilk haftası Açık Görüş var. O güne kadar bekleyeceğim  bazı şeyleri söylemek için.
Bu şiir, Evci Beldesinden Engin Kıl’dan Ağbim yazdırdı. 22.04.2002
= Arkadaşım=
Düştüm dillere ben,
Ben ettim, sen etme.
Dünya’da tek dostum ailem.

Yaktın beni bir Arkadaşa
Kötü ızdırap günlerimde
Vicdan Azabını ben değil
Sen yedirdin bitirdin.

Dostluk buy muydu Arkadaşım.
Benden önce ölürsen
En kötü günlerin                                                           
Benden sana selam olsun.
Arkadaşım.
       

        Bugün günlerden 18 Mayıs Cumartesi. Cezaevi’nde  Açık Görüş günümüzdü. Yanıma yeğenim Yunus ve Engin geldiler.Yalnız Engin yeğenim nüfus kağıdı olmadığı için Engin yeğenimle görüş yapamadım. Yunus yeğenim bana gazete ve bir paket Kısa Tekel 2000 sigarası ile beraber geldi. Allah razı olsunlar. Yarın ise 19 Mayıs 2002 günü olacak ve yine Açık Görüşümüz var. Allah kerimim olsun.
19 Mayıs Pazar günü ise yanıma İsmet Hocam ve yeğenim Hasan Hüseyin geldiler. Bana dondurma getirmişti. Yeğenim ve Kardeşimi iyi gördüm. Bana il içi tayin istediğini Terme, Çarşamba’yı tercih ettiğini söyledi. İnşallah hayırlı olur. Pazartesi günü bana gazete ve kalem getireceğini söyleyerek öğle görüşü böylece bitmiş oldu. Ayrıldık. Allah razı olsunlar. 20 Mayıs Pazartesi günü ise Kapalı ziyaret günümüzdü. İlk gelen yeğenim Engin oldu. Galip Ağbimin Ankara’ya hastaneye gittiğini söyledi. Oradan da İstanbul’a gittiğini söyledi. Pek bir şey anlamadım amma öyle olsun. Yeğenim Yunus’a , turşu ve marul, maydonaz söylemiştim. Gelmedi. Sayın Muhtarım da gelmedi. Önemli değil. 20 Mayıs Pazartesi günü de İsmet Hocam ve yeğenim Hasan Hüseyin geldiler. Kalem ve gazete getirip ayrıldılar. Böylece 20 Mayıs Pazartesi ise böylece bitmiş oldu. Mayıs Ayı da böylece bitirmiş oldum. Cezaevi’ne geleli Mayıs Ayı’nın da 24’de ise 8 ayımı bitirmiş oldum.
Haziran ayının ilk haftası ise (Salı) günü Açık Görüş’e kadar Eyvallah. Yasalara göre Temmuz Ayı’nda tamamen çıkacağım, televizyon söyledi.(20 Mayıs) akşamı. İnşallah hayırlısı olur. Cenab-ı Allahım yardımcımız olsun.(Âmin)                                                                                                                       
Önemli Not.: 23.Mayıs.2002,Perşembe
Saat 14.30 suları. Arkadaşlarla öğleden sonra voleybol sahasında (Pıtık) oyunu oynarken, telefon geldi haberi üzerine idareye gittim. Telefondaki kişi, Mahir Ağbimdi. Bana Cemal Şanlı ile kavga ettiğini ve gelen ziyaretçiyle görüşmeyeceğimi söyledi. Zaten görüşmem. Tabii Bütün Ailemize bir yanlış daha yapılmış oldu. Bilgimiz oldu.
27 Mayıs Pazartesi günü Kapalı Görüş  günü idi. Sabahleyin ziyaretime yeğenim Engin geldi. Bana eşorfman gönderdi. Allah razı olsun. Daha sonra Galip Ağbim geldi. Bana harçlığımı Engin ile göndereceğini söyledi. Allah razı olsun. Mahir Ağbim yine gelmedi. Fark etmez. Kardeşim İsmet Dergi göndermişti, onları aldım. Bugünümüz de böyle geçmiş oldu. Allah razı olsunlar. Önümüzdeki Açık Görüş’de görüşmek üzere. Eyvallah.
17 Haziran Pazartesi günü Kapalı Görüş günü idi. Mahir Ağbim 3 paket tekel 2000 sigarası ve 10 milyon para ile geldi. Daha sonra ise Galip Ağbim 40 milyon para verdi. Allah razı olsun. Yeğenim Engin’in düğünü 9 Temmuz günü olacakmış. Hayırlı olur inşallah. Yalnız Talip Ağbim 8 aydan beri bana yardımcı olmadı. Cenab-ı Allah bilir. Benim Allah’a karşı yüzüm doğru. Şurada yaklaşık 5,5 ayım kaldı. İnsanlara daha iyi tanıdım. Ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
2 Temmuz 2002 Salı günü ise Açık Görüş günümüzdü. Cezaevi’nde 9’uncu Ayımı bitirmiş oldum. Benden sonra 4 Açık Görüş’üm daha kaldı. İnşallah hayırlısı ile onu da bitireceğim.
Sabahleyin ziyaretime Galip Ağbim,yeğenim Nurten ve Engin gelmişlerdi. Allah razı olsunlar. İhtiyaçlarımı karşıladılar. Kardeşimin durumunun ise iyi olmadığını     söyledi. Cenab-ı Allahım büyük, inşallah onun yakında açar. Yeğenim Engin ise 14 Temmuz’da düğünü olacağını söyledi. Allah mesut bahtiyar etsin. Öğleden sonra ise Erdoğan Bekgöz Hocam ve Ertan geldiler. Allah razı olsunlar. Yeğenim Gülay’ın bir erkek oğlu daha olduğunu söylediler. Gözünüz aydın olsun dedim. Selamları olduğunu söylediler. Allah razı olsunlar.. Hanım yengeye ve Osman dayıya  çok çok selam söylemelerini söyledim. Ve öylece ayrıldık. Mahir Ağbim ve İsmet  Hocam ziyaretime gelmediler. Zaten sayın muhtarın beni 2 aydan fazla beni aksattı. Önemli değil. Hayırlısı ile cezamı bitirip sivil hayata geçmek istiyorum. Bugünümüz de böyle geçti. Kaldı 4 Açık Görüş’üm . Allah yardımcım olsun.
7 Temmuz Pazartesi ise Kapalı Görüş’üme İsmet Hocam geldi. Allah razı olsun. Okulların tatile girdiğini tayininin çıkmadığını söyledi. Önemli değil dedi. Canı sağolsun. Bana ise 20 milyon para verdi. Allah razı olsun. Öylece ayrıldık.
15 Temmuz Pazartesi günü ise yeğenim Engin ve Yunus geldiler. Yeğenimin 14 Temmuz’da düğünü vardı. Allah hayırlı uğurlu eylesin. Talip Ağbimin ise geldiğini söyledi. Ama yanıma gelmedi. Canı sağolsun. Mahir Ağbim geldi. Bana sigara ve 25 milyon para verdi. Öylece ayrıldık.
Günlerim böylece geçip gidiyor. Allah hayırlısını eyler inşallah.
16 Temmuz Salı günü Ankara Yarış (At) Programından 796 Milyon Aldım.
22 Temmuz ‘da Kapalı Görüş günümüzdü. Kimse gelmedi. Yalnız 14 Temmuz’da yeğenim Engin’in düğünü vardı. Talip Ağbim, yengem ve yeğenlerim  Dilek ve Melek ziyaretime gelmediler. Canları sağolsun. Böylece 1 Ağustos 2002 Çarşamba gününe de girmiş oldum. Beraber Koğuş’ta kaldığımız Mustafa Genç arkadaş tahliye olacak. Ona da geçmiş olsun diyorum. Benim ise 116 günüm kaldı. Dört(4) tane Açık Görüş’den sonra Kasım 26’da çıkıyorum inşallah. Bu hafta Pazartesi Kapalı; Salı günü ise Açık Görüş’ümüz var. Ondan sonra 3 tane Açık Görüş’üm… İnşallah daha erken çıkarım.
12 Ağustos Pazartesi günü Kapalı Ziyaret günü idi. Ziyaretime hiç beklemediğim anda Teyze oğlu Savaş Keskin ve Eyüp geldi. Sabah uçaktan indiğini yeni geldiğini, benim ziyaretime acilen görmek istediği için geldiğini söyledi. Allah razı olsun. Üç(3) haftalık izne geldiğini söyledi. O anda ondan istediğim gazete ve sigaramı bana gönderdi sağolsun. Ağbimlerden ve yeğenim Engin Bey ziyaretime gelmediler. 12 Ağustos’da böyle geçmiş oldu. Ağustos Ayı’ndan sonra 86 günüm kalıyor. İnşallah daha erken çıkarım. Şimdilik bu kadar.
17 Ağustos 2002 Cumartesi günü ise Kardeşim İsmet Hocam bana Armut getirdi. Kapıda Askere verip mahkûm arkadaşlardan birisi de ‘Zabit Gültekin, sana Armut geldi’ dedi. Allah razı olsun İsmet Hocamdan.
19 Ağustos Pazartesi günü ise Kapalı Görüş günümüz. Bakalım kimler gelecek!....
Cezaevi’ne 24.9.2001 günü geldim. 24 Ağustos’da tam 11 Ay 4 günüm dolmuş oldu. Eylül Ayı’nın ilk haftası Açık Görüş günümüz ve Ekim Ayı’nda bir Açık Görüş günümüz. Ve Kasım Ayı’nda Açık Görüş’ümü yapıp 23 gün sonra inşallah tahliye olacağım. Ve Allah bir daha nasip eylemesin. İnsanların hüsn-ü kuruntusuna 14 ay 3 günüm gitti. Allah Kerim(c.c.)..
Eylül Ayı’nın ilk haftası Açık Görüş günüm geldi. 3 Eylül 2002 Salı günü sabah 10’da, İhsan Hoca, Mehmet Ergen ve oğlu geldiler. İhsan Hoca, ‘Evde çocuklar bile soruyor; Zabit ağbi nerede?, diye.’ Allah razı olsunlar. Daha sonra İsmet Hocam  ve yeğenim Hasan Hüseyin geldiler . Allah razı olsunlar. Daha sonra yeğenim Engin geldi. Galip Ağbimin öğleden sonra geleceğini söyledi. Öğleden sonra da Galip Ağbim geldi. Sebahattin Ağbim geldiler. Allah razı olsunlar. Bu Açık Görüş’mesini de böylece geçirmiş oldum. Kaldı 2 tane Açık Görüş’üm…Ekim ve Kasım.. Mahir Ağbim gelmedi..Ekim’de görüşmek üzere…
13 Eylül Perşembe günü Mahir Ağbim telefon etti. Rüyasında beni gördüğünü, kendisinin de izine ayrılacağını, biraz rahatsız olduğunu söyledi. Ben de rüyamda Polisleri gördüğümü söyledim. Hayır olur inşallah.. Öylece ayrıldık. 17. Pazartesi günü ziyaretçim gelmedi. Önemli değil. Bu yazımı yazarken 27 Eylül Cuma gününün gecesi saat 11.30 sularıydı. 28 Eylül’de, Cumartesi günü ve Pazar ve Pazartesi Kapalı Görüş günümüz . Ekim 1 itibari ile Açık Görüş günü olacak inşallah.
Ekim Açık Görüş’ümü yaptıktan sonra 55 günüm kalıyor. Kasım Açık Görüş’ümü yaptıktan sonra 25 günüm kalıyor. Hayırlısı ile bitireceğim inşallah. Yalnız bu arada Talip Ağbim ve yengem bu yazın Açık Görüş’üme gelmediler. Ben de onlara ona göre tavır alacağım. Şu anda 80-100 milyon arasında param var. İnşallah yeter. İş konusuna gelince tasa etmiyorum. Hiç, biryerlerde çalışırım herhalde. Kendimi kurtarmam lazım. Akıllı hareket etmem lazım. Kimseye güvenmemem lazım. Çok akıllı olmam lazım.
21Ekim Pazartesi Kapalı Görüş’üme göre yazıma devam edeceğim.
21 Ekim Pazartesi günü Kapalı Görüş günümüzdü. Öğleden önce yanıma yeğenim Engin geldi. İhtiyaçlarımı sordu. Öğleden sonra ise Galip Ağbim geldi, 30 milyon para aldım. Hal hatırımı sordu. Allah razı olsun. Daha sonra ise İsmet Hoca’mın Hanımı ve yeğenim Hasan Hüseyin geldi. Yengem 2 paket 2001 sigarası ve pasta getirmişti. İsmet Hoca’nın okulunun değiştiğini, Evi ise Hazma Çağlar’ın binasına taşındığını söyledi. İyi olduklarını söylediler. Asiye yengemin geldiğini, Anneannesinin hasta olduğunu, bu akşam İstanbul’a gideceğini söyledi. Yanıma gelmeden gittiler. Ona göre hareket etmem lazım. Şu anda ise 35 günüm kaldı. Gelenlerden Allah razı olsunlar.
Ekim 28 Ekim Pazartesi günü ziyaretime Perihan yengem geldi. Allah razı olsun. Galip Ağbim geldi. Allah razı olsunlar. 29 Ekim Salı günü ise ziyaretime Perihan yengem ve yeğenim  Mertcan geldiler. Allah razı olsunlar. Daha sonra yeğenim Engin geldi.  Mahallede düğün olduğunu söyledi. Evdekilerin selamının olduğunu söyledi. Kızkardeşim 28 Ekim Pazartesi geldi, sağolsun. Bana 3 dal Maltepe, Domates ve biber getirdi. Allah razı olsun. Salı günü Galip Ağbim geldi. İsmet Hoca’nın başka bir okula tayini çıktığını söyledim. Disiplin soruşturması açıldığını söyledim. İnşallah iyi olur. Durum beni hiç sarmadı. Allah Kerim diyorum. İsmet Hocam ziyaretime gelmedi. Amma önemli değil. Çocuğun morali bozuk. Disiplin soruşturması sonucunda inşallah iyi olur. Bu konu çok önemli biliyorum. Yarın Ay’ın 30’u Çarşamba. Önümüzdeki Salı yine Açık Görüş bekleyeceğim.
5 Kasım 2002 Salı günü Cezaevi’nde son Açık Görüş günüm idi. Sabahleyin ziyaretime yeğenim Engin geldi. Hüllelilerden fırıncı bir arkadaşım geldi. Allah razı olsunlar. Öğleden sonra ziyaretime Ramadan dayım, Karabey, Mahir Ağbim, Kasım Keskin geldiler. Allah razı olsunlar.
Bu son ziyaretimde beni yalnız bırakmadılar. İsmet Hocam da görevine gitmiş. Demirbaş ise Rasim Kani’ye İsmet Hoca için gerekeni söylemiş. Allah razı olsun. Bu Açık Ziyaret’im de böylece son buldu. Allahıma şükürler olsun.
Şu anda yazımı yazarken gecenin 12 sularıydı. Mübarek Ramazan Ayı’nın 7’inci Akşamı idi. Gitmeme ise 12 günüm kaldı. 26 Kasım sabahı inşallah  hayırlısı ile çıkacağım. Yarın günlerden 13 Kasım Çarşamba. İki Pazartesi görüş, ikinci Pazartesi gecesinden sonra Salı sabahı çıkacağım.
18 Kasım  Pazartesi günü Cezaevi’nde son hafta idi benim için. İki(2) yıl onbir(11) aylık cezamın, 14 ay 3 günümün son haftasına geldim artık. Allahıma şükürler olsun. Sağsalim bu yazımı bitirmiş oldum. Öğleden sonra ziyaretime Galip Ağbim geldi. Otuz(30) milyon para ve bir karton kısa 2001 sigara getirdi. Allah razı olsun. Artık son haftama girmiş oldum. Allahım Kerim olsun..
Cezaevi’min Son Gecesi’nde Mahir Ağbim Arkadaşlara kola, sigara, tatlı getirdi. Allah razı olsun.
26 Kasım tarihi tahliye olacağım. 14 ay 3 günüm Terme Cezaevi’nde  bitmiş oldu.
24.09.2001’de girdim.
26.11. 2002’de çıkmış oldum.
Şu anda bu yazımı yazarken, Mübarek Kadir Gecesi’ni idrak etmiş oldum. Tüm Müslümanlara hayırlı uğurlu olsun. Cezaevi’nden çıkalı 6 gün oldu. Bu zaman içerisinde ev yanında uğraştım. Evin çatısında bulunan kiremitleri yeğenim Yunus ile yeniledik. Allah razı olsun. Evin şimdilik tahta döşeme işi ve boya işleri kaldı. Onları da en kısa zamanda yapacağım. Yeğenim Nurten aradı Kadir Gecesi. Geçmiş olsun dedi. Allah razı olsun. Mübarek Gece inşallah uğurlu ve hayırlı gelir. Bana ve tüm Müslümanlara. Yarın 2 Aralık Pazartesi. İnşallah hayırlı olur. Cezaevi’nden çıkalı 7’inci  günümü doldurdum. Çevrem ve Ev durumu idare eder. Daha akıllı ve düşünceli olmam gerekiyor. Aynı zamanda açıkgöz…
12 Aralık Perşembe Akşamı bu yazımı yazarken Mübarek Ramazan Bayramı’nı geride bırakmış oldum. 26 Kasım 2002 Salı günü Cezaevi’nden çıktıktan sonra önce babamın, ağbimin mezar üstüne gittim. Daha sonra eve geldim. Yunus’la evin çatısını yaptık. Evi boyadım. 5 Kasım Ramazan Bayramına kadar evin yanının temizliğini yapmış oldum. Bayramda İsmet Hocam  ve hanımı geldi. İsmet Hocam bana 20 milyon verdi. Allah razı olsun. Yeğenlerim Hacer, Emine, Engin ve Hanımı yanıma gelmediler. Ben de artık tavır koyacağım. Mübarek Ramazan Bayramı böylece geçmiş oldu.Yalnız yengelerim tavrı bana sarmadı. Onlar hâlâ şeytanî düşünceler..Yalnız muhtarım benim için tehlikeli oynadı. Sonra bakacağız. Şimdilik gündemde Talip Ağbimin yanında çalışan Edip kardeşimin düğünü olacak..Akşama sabaha Ağbeyim gelecek. Bakalım ne olacak. Şimdilik bu kadar..
14 Aralık Cumartesi akşamı Kasım Keskin ve Hanımı, Ali Kemal’lerden geldiler. Artık akraba oldular ya! Ama benim bunları psikoz yapmam gerekiyor. Mücadeleye devam. 15 Aralık Pazar günü çıkalı 19 gün olmuş oluyor.
15 Aralık Pazar günü İsmet Hocam ve Hanımı geldiler. Allah razı olsunlar. İsmet Hocam’dan 20 milyon aldım. Allah razı olsun. Şimdilik okul durumunun iyi olduğunu söyledi. Biraz bazı şeyler öğrenmiş oldu. Arasıra beni arayın dedi. Ben de haftada bir defa arayacağıma söz verdim. İnşallah daha fazla ararım. Onlara hurma topladım. Bir çuval odun verdim. Daha da veririm. Allah yolunu açık etsin. Pazartesi saat 1’de toplantısı olduğunu söyledi. Yolcu arabası ile mahalleden gönderdim.Allah yardımcımız olsun.(Âmin)
16 Aralık Pazartesi gecesi Gülbahar yengem, Mahir Ağbime yalan yanlış konuşmuş. Benim hemen cevabını vermeliyim. Vermeliyim ki, yanlış konuşmalarla  beyin bulandırmasın. Artık bir netice zamanı geldi ve geçti bile. Eneci olduğu yeter bize. Daha fırsat vermemeliyim. Neticeyi   ben son vermeliyim ki konuşmasın. Nankörlük yapmasın. Şerefsiz. Çok ciddî bir konu bu. Ve bu konu bir akşam sonra gündeme geldi. Olayı aynı şekilde anlatıp çare bulunmadı. Durumun bilindiği yeterli oldu.
14 Aralık Salı günü Sezai Çandır’la görüştüm. Durum değerlendirmesi yaptık. 15 Aralık Çarşamba günü görüşeceğimizi söyledi. Ayrıldık. Sonuç iyi olmadı.
6 Şubat Salı gecesi bu yazımı yazarken hiç de iyi değildi. Strese girdim. Toparlanmam lazım…
12 Şubat 2002 Salı günü bakkal Ahmet’e olan 100 milyon borcu Talip Ağbim kayıncısı Recep ile gönderdi. Ahmed’e teslim etti.
Ahmed’e sorduğumda parayı aldığını, Hesap’da 5-10 milyon yeni alış-veriş borcumuzun kaldığını söyledi. 12 Şubat Salı sabahı ise Birsen bana hesabın 46 milyon olduğunu söyledi. Aynı günün Akşam ise Ahmed’e konuyu aktardığımda bana kötü söyledi. Küfürlü konuştu, itiştik. ‘Sözlerine dikkat et’ dedim. Bir kenara not aldım.
13 Haziran Salı günü Sivaslılar Köyünden Sağır lakaplı Bektaş bana kahvede vurdu. 13 Haziran Salı sabahı 2005 günü, saat 7.45 suları. Bir kenara not aldım.
Terme Belediyesi’nde tekrar çalışmaya başlamam. 01. 05. 2003 yılı Perşembe günü su deposunun orada. Kamyonların bekçisi olarak başladım. Belediye Başkanı’nın emri ile iki görevli arkadaş. Vardiyeli olarak tutuyoruz. Buradaki ilk hâtâ yakalama pozisyonum. Çöp İşleri kepçesinin şöförü Mahmut’un, Vidanjör’den yaklaşık 4-5lt(14 Mayıs günü) mazot aldığını gördüm. Aynı hareketi 26 Mayıs Pazartesi sabahı da devam etti. “Neden alıyorsun?”, dediğim vakit, “yeterince mazot alınmadığı”ndan yakındı. Daha sonra aynı gün Seyit ve ben Başkan Yardımcısı Turan Bey ile  nöbet konularında konuştuk. Bana mantıklı konuşmadı. Örneğin, “neye dayanarak nöbet tuttuğumuzu” söyledi. Hayret ettim. 27 Mayıs Salı günü nöbet konularını Seyit Bey ve ben, Personel Müdürü ile saat 4’de buluşup anlaşacağımızı söyleyerek ayrıldık.



NOT.: “Ağbim Zabit GÜLTEKİN’İN ‘TERME CEZAEVİ(TERME YUSUFÎYE) HÂTIRALARI”nın dizgisini bitirdim.
Silivri-Fenerköy, 12. Nisan. 2014-04

Bu ‘Proje’mi tasarladığım tarih: 05.02.2014(Terme)
Bu ‘Proje’min dizgisini tamamladığım tarih.: 12. Nisan. 2014(Silivri-Fenerköy)
Bu ‘Proje’me ekleme yapılacak yazım: “Terme Birlik MEFKÛRE” deki “Bu Bir Zulümdür” haber-yorum yazısı…(EKLE)

İsmet GÜLTEKİN

1 yorum:

Bilinmeyenler dedi ki...

Merhaba,

Terme cezaevide Zabit abi ile birlikte bende kaldım. Arka bahçede birlikte çok voleybol ve pıtık oynardık. Zabit abi 1. koğuştan tahliye oldu, ben 2. koğuşta kalıyordum.

Zabit abiye sevgiler...