NİYE
“TARİKAT-İ MUHAMMEDÎ/ MUHAMMEDÎ
YOL”A
TAARRUZ EDİYORLAR?!
Neredeyse “28 Şubat Süreci”ni
hatırlatırcasına, son aylarda, ‘hayasız akın’casına, “Tarikat-i Muhammedî/ Muhammedî Yol”a taarruz ediliyor…
“Muhammedî Yol”un ‘terminolojisi’ne
ve ‘literatürü’ne vâkıf olamayanlar; bilhassa “Risale-i Nur Cemaati”nin, “Nurcu
Cemaat”in içinden ‘fışkır(tıl)mış’ ‘Paralel Nurcular’ bahanesi ile kabaca
“Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapısı” bahanesi ile hem “İslam
Tasavvufu”na, hem de “Muhammedî Yol’un Şubeleri”nin başında gelen
“Nakşibendîliğe” taarruz ediyorlar…
Cehalet dolu târiflerle,
meselâ ‘Menzil Tarikati’ diyorlar ki; ne “terminoloji” kalıyor, ne de
“literatür…”
Nakşibendilik de,
Halvetîlik de, Kadirîlik te, Mevlevîlik te, “vesaire turuk”lar da, “vesaire
yollar” da, esasında “Muhammedî Yol”un ‘Şube İsimleri’nden başka bir şey de
değildir…
“Tarikat-i
Muhammedî/Muhammedî Yol”a, niye taarruz ediyorlar?, suâline cevap verebilme de,
sahih ve sıhhatli bir “mehaz”ımız, “kaynağımız” da, “Aylık Tasavvuf Dergisi
SEMERKAND”ın “20. YIL Özel Sayısı”(*) olan “Tasavvuf ve Nakşibendîlik”de,
bulabiliyoruz.
Hele ki,
“Tarikat, Cemaat ve Nakşibendîlik”(**) isimli yazıda, “Niye ‘Muhammedî Yol’a
Taarruz Ediyorlar?!’ suâlinin cevabını, ‘sosyolojjik boyut’ ile de
bulabiliyoruz..
Çünkü, “Müslüman Türk
Milleti”nin “Mukavemet”, “Direnç” ve “Dayanak”larının başında “Tarikat-i Muhammedî/Muhammedî
Yol” gelmekte…
Çünkü, meşhur
“İngiliz Başbakanı Gladstone”nin de, neredeyse “yüz sene önce tesbit ettiği” ve
“aslında Mısır Müslümanları için denilmişti” denilse de, “topyekûn Âlem-i
İslâm’ı”, “topyekûn Âlem-i Türk”ü ihtivâ ettiği de bir “tarihî hakikat” idi…
Çünkü, “bin sene
Haçlı Taarruzları”na “mukavemet” eden, “direnen” ve “dayanan” “Türkler Setti”
idi..
Çünkü
“Selçuklular”, “Osmanlılar” “Türk”tü; “biz Türkler”in “Oğuzlar Soyu”ndan,
“Türkmenler Soyu”ndan gelen “Kınık Boyu”, “Kayı Boyu” mensupları idi…
Çünkü “Muhammedî
Tarikatlar”, “Muhammedî Yollar”, 20. asrın başlarında, ‘tarihî arızalar sebebi’
ile zuhur etmiş “Modern Oluşumlar”, “Modern Cemaatler”, “Dinî Hareketler”
değildi…
“Muhammedî
Tarikatlar”, “Muhammedî Yollar”, “Anânevî/Gelenekli Dinî Hareketler”di…
Çünkü, “Tarikat
başka, cemaat başka” idi…
”Muhammedî
Tarikatlar”in, “Muhammedî Yollar”ın “Kökü ezelde, dalı ebede” idi…
Hal bu ki,
“cemaatler”, “modern oluşumlar”dı…
“Muhammedî
Tarikatlar”, “Muhammedî Yollar”, “kökü dışarıda, enternasyonel, tercüme
faaliyetlerle teşekkül edilmiş “İslamcı Akımlar”, “Siyasî İslâmcı Akımlar” hiç
değildi…
Hele de “siyaset
sektöründe din faktörü eksik”, denilip de “oluşturulmuş” “Muhsin BATUR Ekolü” hiç
değillerdi…
“Türk Cihan
Hakimiyeti Mefkûresi Tarihi”nin “bel kemiği”, asıl ‘mukavemet’, asıl ‘direnç’,
asıl ‘dayanak’ ve ‘güç kaynağı’ idi “Muhammedî Tarikatlar”, “Muhammedî Yollar…”
Öyle ki, “Muhammedî
Yol”un müntesipleri, nihayetinde, biiznillah
birer“Mücahid” oluyordu, birer“Akıncı” oluyordu, birer“Alperen”
oluyordu…
İşte bu
sebeplerden; “hayasızca akın”lar gibi; “Muhammedî Tarikatlara”, “Muhammedî
Yollara”; ‘Nakşibendîliğe’, ‘Kadirîliğe’, ‘Halvetîliğe’, ‘Rifaîliğe’,
‘Mevlevîliğe’, “vesaire turuk”lara taarruz ediliyor vesselam…
Terme,
07.08.2018
İsmet
GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar
ve Öğretmen
Dip
Notlar:
(*):
“Tasavvuf ve Nakşibendîlik”, Aylık Tasavvuf Dergisi SEMERKAND 20. YIL ÖZEL
SAYI,2018
(**):
Dr. Savaş Ş. BARKÇİN,”Tarikat, Cemaat ve Nakşibendîlik”, Aylık Tasavvuf Dergisi
Semerkand 20. Yıl Özel Sayı, “Tasavvuf
ve Nakşibendîlik”, 2018, s.86-105
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder