13 Mayıs 2015 Çarşamba

KABAKLI HOCA 'ZAMAN GAZETESİ'NE NASIL YAN ÇİZMİŞTİ?!

KABAKLI HOCA “ZAMAN GAZETESİ”NE
NASIL YAN ÇİZMİŞTİ?!

Bir seneyi aşan bir süredir “Gülen Hareketi” ‘tartışılıyor…’ Hem de ne ‘tartışma’ amma?!
Yahû, ‘yol arkadaşlığı’ günümüzde neredeyse bir saatte belli olurken; on seneyi aşan bir sürede sözde ‘muhafâzakar demokrat’ ‘siyasî kimlik’li ‘örgüt’, ‘on yıl’da ‘zor’ tanıdı!!!
Ve neticede ‘Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’ne, ‘Kırmızı Kitap’a, adetâ ‘iç düşman’ olarak geçmiş olan ‘Gülen Hareketi’ ne mevcut siyasî iradenin taarruzları devam ederken; hiç bilmediğimiz bazı ‘olgular’ı da, bazı ‘vakıa’ları da, “İslâm İletişim Hukuku”na azamî bir dikkatle ‘fikrî takipler’ yapmaya, çoğumuz gibi ben de gayret sarfetmekteyim..
Belki de kesintisiz altı ay/6 ay ‘Milliyetçileri ayaklarımızın altında ezeceğiz’ diyen mevcut siyasî iradenin zihniyeti; karşısında ‘milliyetçi sermayesi’ olmayan, ‘bankası’ bile olmayan ‘fakir-fukara milliyetçileri’ görünce, bu düşüncesinden vazgeçmiş oldular! Baksanıza ‘yeni düşman’larının ‘Bank Asya’ gibi ‘Bankaları’, neredeyse devasa ‘medya grubu’, tabiri caizse ‘Nurjuvazi’si olduklarını ‘farkedince’ ve bir de ‘muktedir olma namına’ olsa gerek; tahmin ettiğim altı aylık süreyi açtılar da çoktan geçtiler bile!
Ve maalesef ‘onca’ ‘Gülen Hareketi’nin İç Yüzü’ diyebileceğimiz malumatlar da, bilgiler de ‘kamuoyu’ dediğimiz ‘fikirler-düşünceler camiası’na yansıtılmış ve paylaşılmış olmasına rağmen; bir takım ‘Erbakan Hareketi’ gibi, ‘Yazıcıoğlu Hareketi’ gibi ve hattâ ‘Ülkücü Hareket’ gibi ‘temsil’ ve ‘yetki’ noktasındaki ‘Teşkilat Sorumluları’, eskisi gibi bırakın kendi aralarındaki ‘özel sohbetler’ de eleştirebilmeyi, ‘yazılı’ ve ‘ yüksek sesli söylemler’ olarak bile neredeyse ‘bir tek harf’ edememektedirler…
Böyle ‘olgular’ da, böyle ‘vakıalar’ da, meselâ rahmetli Aydın MENDERES ‘Ürkek’ ti de; rahmetli ‘Ülkücü Şehid’ Muhsin YAZICIOĞLU ‘Erkek’ti de; ‘Büyük Birlik Partisi’ni ‘Gülen Hareketi’ mi kurduttu?, temel suâllerini hatıra getiriyor..
Günümüzde 25 Mart 2009 sonrası, en azından “3 franksiyon”a ‘bölünmüş’ olan beşyüz bin tabanlı ‘YAZICIOĞLU HAREKETİ’, ‘Erbakan Hareketi’ ile ‘Seçim İttifakı’ yapması ile ‘Ya Yok Olacak’ ya da ‘franksiyonlaşma sayısı’, bilhassa 08. Haziran.2015 sabahı itibari ile daha da artmış olacak..
Baksanıza, ‘Yusufîyeli Remzi ÇAYIR’lar, Ankara’da ‘Netekim Öldü’ eylemi yaparken; DESTİCİ’ler de ‘Netekim Cennetlik’ diyen sapına kadar “12 Eylülcü Zaman Gazetesi”ni ‘ziyaret’ etmekle meşgul oldu!!!
KABAKLI HOCA ‘ZAMAN GAZETESİ’NE NASIL YAN ÇİZDİ?!
Neredeyse ‘yıllardır’ demeyeyim amma ‘aylardır’ bu mevzûyu yazmak istiyordum: ‘Elaziz’in, ‘Harput’un Alperen Delikanlısı rahmetli Ahmed KABAKLI Hoca, ‘Zaman Gazetesi’ne adeta ‘yan çizmişti.’ Hem de son kertede..
Benim, gayet sevk-i kader ile İstanbul’a geldiğim ve gayet dayısız, torpilsiz yine sevk-i kader ile Türk Edebiyatı Vakfı’nda çalışmaya başlayışım. Bir yandan da İstanbul Üniversitesi’nde ‘Meteoroloji-Klimatoloji’ sahasında ‘Yüksek Lisans’a da başlayışım. Ve rahmetli KABAKLI Hoca’nın da yeni bir gazetede ‘köşeyazarlığı’ yapma arayışları…Ve ‘görüşmeler’, ‘arayışlar’lar..  Ve bir akşam üstü TEDEV’den çıkıp şöförlüğünü Veysel TOPUZ’un yaptığı bir takside, ben, rahmetli KABAKLI HOCA, İsa KOCAKAPLAN’ın olduğunu hatırladığım taşıtta ‘Beyazıd’a doğru yol alışımız… Anladığım, artık ‘kesin’ idi; KABAKLI Hoca, yarın sabah ‘Zaman Gazetesi’nda ‘köşeyazarlığı’ yapmaya başlayacaktı!!!
Velâkin bildiğim kadarı ile ‘İstihbaratı çok kuvvetli’ olan rahmetli KABAKLI Hoca, hâlen anlayamadığım ve bilemediğim sebeplerden; ‘Zaman Gazetesi’nde değil; ‘Türkiye Gazetesi’nde ‘yazmaya’ başlayacaktı. Rahmetli Yılmaz ÖZTUNA ile beraber ‘Türkiye Gazetesi’nde yazmaya başlama “reklamları” da yayınlanmaya başlanmıştı bile…
Ve övünmek gibi olmasın amma-Servet KABAKLI duysa, okusa kızar belki- “Türkiye Gazetesi’ndeki ilk sekreteri olmak” da Rabbimin bir ikramı olarak bana nasip olmuştu…

Daha rahmetli KABAKLI Hoca, Cağaloğlu’ndaki, “Güle Güle Apartmanı”ndaki koltuğuna oturur oturmaz kim telefonla aramıştı?, diye ‘merak’lanırsanız diye yazıyorum: “Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ…”
Tıpkı rahmetli Seyyid Ahmed ARVASÎ Hocamız gibi, “12 Eylül sonrası” rahmetli KABAKLI Hoca’mız da ‘Zaman Gazetesi’ni değil; neticede ‘Türkiye Gazetesi’ni ‘tercih’ etmişti…
Bugünleri mi ‘görmüştü’ yoksa?! ‘Gülen Hareketi’nin İç Yüzüne’ mi vâkıf olmuştu yoksa?!
Hâlen hayatta olan Belkıs Ablalar, İsa Ağbiler, Servet Beğler, Ayla Ablalar, Zeki Beyler,Mehdi Beyler, rahmetli Kabaklı Hoca’nın ‘Zaman Gazetesi’ne ‘yan çizme’ mes’elesine, benden daha fazla bilgileri vardır, diye düşünüyorum…
Ha, kendisi de bir ‘Şark Çocuğu’ ve hattâ ‘Rifaî Şeyhi’ de olan rahmetli KABAKLI Hoca’mızın babası da ‘Şeyh Said Ayaklanmaları Olayları’nda öldürülmüştü biliyor musunuz?
Ne güzel yıllardı da…Daha yeni kavradığım ‘Bir Cemaatin Şeyhi’ gibi neredeyse her Cuma günü ‘Güle Güle Apartmanı’na gelen, hayattaki ‘İlk Patronum’ olan Dr. Enver ÖREN Beğin sırtımı okşayışı, karşı oda  rahmetli ‘Kerküklü’ Ömer ÖZTÜRKMEN Beğ, bitişikde rahmetli İrfan ATAGÜN Beğler…
Ahhhhhh! Maalesef ‘Türkiye Gazetesi’ ‘İhlas Gazetecilik’, günümüzde, ‘Üstad Tarihçi’miz Kadir MISIROĞLU’nun ‘CHP-Altı Ok’ kitabını basarken; bir yandan da ‘Camuriyet’in ‘promosyonları’ ‘Marksizmin Kutsal Kitabı’ ‘Komünist Manifesto’ları ve ‘Deniz Gezmiş’ kitapları bizatiti basmakta bir mahzur görmemekte!!!
Fatih, 13.Mayıs.2015
İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: