2 Kasım 2014 Pazar

"BİRLEŞEN GÖNÜLLER"İN HATIRLATTIKLARI

“BİRLEŞEN GÖNÜLLER”
FİLMİNİN HATIRLATTIKLARI


Nihayet “Medine-i İstanbul”umuzda bizatihî bir “ilk” daha gerçekleştirdim: Sinema salonunda sinema filmi izleme faaliyetim. Hatırlıyorum da, yıllar önce, henüz daha “internet teknolojisi”nin olmadığı yıllarda, “Medine-i İstanbul”umuzun Aksaray’ında, bir sinema salonunda, Cihan ÜNAL’ın “İhtiras Fırtınası” isimli filmini izlemiştim.
Geçen yıldan beri içimde adetâ ukde hâline gelen “sinema salonu”nda “sinema filmi izleme” iştiyâkımı, bugün, bir “Muharrem Ayı”nda gerçekleştirdim.
Teknolojik gelişmişlik ile hele de “internet teknolojisi”ndeki adetâ başdöndürücü gelişmeler ile “sinema filmleri izleme”k, neredeyse “bir tık kadar” kolay elbette. Velâkin “sinema filmini sinema salonunda izlemek”, eskimeyen yıllarda olduğu üzre, günümüzde de revaçta. Yüzbinleri çokca aşan sayıdaki “sinemaseverler”in alâkası, rağmenlere rağmen hâlâ devam ediyor.
“İzlemeyi seçicilik ile tercih ettiğin sinema filmleri hakkında yazılan film kritiklerini adetâ kâle almayacaksın ve bizatihî tercih ettiğin sinema filmini, sinema salonunda izleyeceksin”, temel düstûrum..”Birleşen Gönüller” filmi, 17 Aralık 2013 sonrası, bence “Dost Modern Darbe” olmaktan çoooook uzak; adetâ “Cumhuriyet Tarihi”mizin “M. Kemal Dönemi”nden beri var olan, belki de “en büyük hırsızlık-yolsuzluk vakıâsı” sonrası, “ortaklığı” mevcut “siyasî irade”ce bozulan; literatüre “Gönüllüler Hareketi”, “Hizmet Hareketi”, “Gülen Hareketi” olarak geçen; bazılarınca ise “F(ethullah) Tipi Yapı”, mevcut “siyasî irade”ce ise “Paralel Yapı” diye târif edilen “zihniyet”lerce çekimi gerçekleştirilen bir film. Doğrusu ben, “Allah’ın Sadık Kulu-Barla” isimli muhteşem “animasyon” filmi sonrası, üç yılı da geçmesine rağmen; “Allah’ın Sadık Kulu-Urfa”  “animasyon” filmini çooook arzulamıştım.” “Selam” isimli sinema filmi gibi “Birleşen Gönüller” filmi de “eğitim sektörü”ndeki fedakârlıkların “görsel” olarak da sinemaseverlere anlatıldığı bir film. Tıpkı, “Eşrefpaşalılar” filmi gibi. Velâkin “Birleşen Gönüller” sinema filmi “tarihî hakikatler”inde ağırlıklı olarak, neredeyse bir saati aşan bir süre işlenildiği bir film. 1941’li yıllarda, “İkinci Cihan Harbi Yılları”nda, Almanya-Rusya kapışmasında yaşanılan, “Nazi Kampları Sürgün”ün, “sinema tekniği”, “film tekniği” açısından da, muhteva açısından gayet mükemmele yakın kertede işlenildiği bir film. Aklınıza, “Kırım Tatar Türkleri”nin “Kızıl Moskof”ca “Sibirya’ya Sürgünleri” gelebilir. Hâlâ “Ukrayna Milletvekili” olan “Kırım Tatar Türkleri Lideri” Mustafa Abdülcemil KIRIMOĞLU gelebilir. Hattâ “Asrın İmamı” Bediüzzaman Said NURSÎ(k.s.)’nin “Kızıl Moskof” a karşı talebeleri ile verdiği “Bitlis Müdafaası” sonrası “Kızıl Moskof” a esir düşüşü ve yaşadığı “Kosturma Yılları” aklınıza gelebilir…
HAYATI TURNALAR GİBİ YAŞAYANLAR
Elbette bir “sinema filmi”ni bile “olduğu gibi” algılayabilecek sağlıklı zihinlerden çooook uzak bir “devr-i akp”yi yaşıyoruz. Koskoca on bir yıl, dile kolay tamamı ile on bir yıl, “yol arkadaşlığı” yapmış “siyasî irade”, yukarıda hatırlatılan  mezkûr sebepten dolayı, “Kırmızı Kitap”ta  da artık başa geçen “ilk tehlike”yi, “Paralel Yapı Tehlikesi”ni habire “gündem”e getiren “kalemşörleri”; ne yazık ki “kendilerini görüp te eleştirememektedirler”. Demek istediğim; evet “Gülen Hareketi”, “darbeleri”, “12 Eylül 1980 Askerî Darbesi”ni, “28 Şubat Post Modern Darbesi”ni des-tek-le-miş-tir. “Siyasî” olarak da, “ANAP”tan “DSP”ye; “AKP”den “CHP”ye uzanan temayüller göstermiş; bugünlerde kendilerini ne hikmetse çooook destekleyen ne “MHP”ye, ne de “BBP”ye, “bir oy desteği bile “ ver-me-miş-ler-dir. “Dinî”, bilhassa da “itikadî “açılardan; bir “Dinlerarası Diyalog” saf-sa-ta-sı ile aşırı “ehl-i kitap muhabbeti” ile bence de“İslamî sapmalar” da “zihniyet” noktasında yaşamışlardır. “Müslümanları Ağlatan Gülenciler” demeyeceğim amma velâkin hakikaten de “biz Müslümanları” ağlatmışlardır.
Ne var ki; “devr-i akp” de veyahut mevcut “siyasî irade” ve “örgüt” te o kadar pirü pâk değil ki!!! “28 Şubat Sürecinin ürünü…”, bir ve ikincisi “Büyük Ortadoğu Projesi Uygulayıcısı bir siyasî örgüt” olduğunu yazan çooook sayıda aklı başında, ilmî kitaplar da mevcut. “Kemalizm’in Yeşil Tonajı” ile de tamamiyle “Devlet Partisi” olduğunu  neredeyse yıllar önceden yazan “siyaset sosyologları” var..
“Fillerin tepişmesi” gibi, -hem de “ne filler amma”-  “kavgaya tutuşmuş” “iki yapı”, bence “Türk Milleti”nin yüksek manevî değerlerini de, adetâ “Küreselleşme-Amerikalılaşma Çağı” namına “yok etmek”tedirler!
“Devr-i akp”, neredeyse “Hukuksuzluk Devri”, “Nepotizm Devri” diye anılacak yahu!!!
İşte, bu “kirli-necis münazaralar”ı dışarıda tutarsak- aslında dünya için nizâ edilmez- “Birleşen Gönüller” filmi hayatı turnalar gibi yaşayanların da hikâyesi. “Beklemek” nedir “hâl lisânı” ile kavramışların hayatı. “Cennet”lere sevdâlı “Niyaz”ların, “sevdâ mefkûreleri” ile “tertemiz yüreklerle” beklemeleri. “Turnalar bir mekana konduklarında eşlerini ararlar; bulamayanlar ise beklerler…” “Alman-Nazi” ile “Kızıl Moskof” arasındaki kapışmalar sonrası “Niyaz”ların ve hattâ “Cennet”lerin “Nazi Temerküz Kampları”na uzanan sergüzeştileri, maceraları…
Bir yandan da Kazakistan’da ki okul inşaatı ve “Yunus Öğretmenler”in ve bir avuç “Mefkûre Yolculuğu”na çıkmış “eğitim gönüllüleri”nin yüksek derecedeki fedakârlıkları.Adetâ “Fransız Öğretmen Filmleri”ni kıskandırır kertedeki gayretler…

VESSELÂM

“Birleşen Gönüller” sinema filmi nasıl nihayete erdi, bilemiyorum. Yaşı hayli ilerlemiş “Niyaz”lar, “beklemeyi hâl ile” de yaşamış “Cennet”lere kavuştular mı, bilemiyorum. Kazakistan’a “o okul inşaatı” yapılıp da, faaliyete geçti mi, bilemiyorum..
“Birleşen Gönüller”, “Gönülleri Birleşenler”in, “Mefkûreleri” uğruna neler yapabileceklerini, hem de  “teknik ve muhteva” olarak eleştirilecek bir mevzû adetâ bırakmayacak şekilde çekilmiş bir sinema filmi.. “Başka Hayatları ve zihniyetleri anlamak” açısından da seyredilmesi elzem bir film: “Birleşen Gönüller”
“Türkçü Mütefekkir ve Şair”imiz Hüseyin Nihal ATSIZ’ın da meşhur mısraları da aklınıza gelebilir:
“Gönülleri birleşenler!
Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler!
Selam sizlere!”
Fatih, 01. Kasım.2014
İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: