11 Aralık 2017 Pazartesi

"SAMSUN'DA BİR TÜRK KASABASI ÇARŞAMBA"(*)NIN AYIBI: 'ÇARŞAMBA BEDESTENİ' HARAB HÂLDE!?

“SAMSUN’DA BİR TÜRK KASABASI: ÇARŞAMBA”(*)NIN AYIBI:

“ÇARŞAMBA BÜYÜK BEDESTENİ” HARAB HÂLDE!?



Türkiye’mizin her tarafında, bilhassa mevcut “siyasî irade”nin 15(onbeş) senelik döneminde, neredeyse “imar ve inşa, resterasyon çağı”nı yaşadık, yaşıyoruz. Velâkin bazı “gecikmeler”de, bazı “çarpıklıklar” da gözlerden kaçmıyor…
Son aylarda diye yazayım, “Çarşamba Büyük Bedesteni”, gözlerime mıh gibi mıhlanmıştı.Nasip bugüne imiş.


BEDESTEN- ARASTA

Araştırmanın bir o kadar kolaylaştığı, amma bir o kadar da dikkatin elzem olduğu, günümüz” İnternet Çağı”na da, “İletişim Çağı”na, boşuna, “iki yokun sahibince, “Na-bî” ce “Cehalet Çağı” da denilmemiştir…
Şöyle bir “Bedesten Nedir?”, “Arasta  Nedir?” Günümüzdeki daha “anlaşılır isimlendirmeleri” nelerdir? “Bedesten ile Arasta” arasında ne farklar vardır?, ile başlayalım.

“Bedesten Nedir?
Farsça’dan gelen ve aslında “Bedestan” olan bu kelime değerli, kıymetli kumaşlar, mücevherler ve buna benzer eşyanın satımına mahsus üstü kapalı, mahfuz çarşıların bütününe verilen addır. 


Osmanlıda, kumaş, mücevher ve çeşitli kıymetli eşyaların alım satımının yapıldığı, eşit büyüklükte kubbelerle örtülü, bir çeşit kapalı çarşı olup bu yapıların ilk örneklerine 13. yüzyıl başlarında Anadolu’da rastlanmıştır. 

Bedestenler zamanlarında önemli birer iktisadi kuruluştu. O devirde, günümüzdeki 
banka veborsaların görevini de görürdü. ……

Bedestenler aynı zamanda bulundukları şehrin 
emniyet sandığıydı. Şehir halkı, ağzı mühürlü sandıklarını kasalarını buraya koyar, karşılığında da bir makbuz alarak gönül huzuru ile bırakıp giderdi. Sahibi geldiği zaman bir Bölükbaşının nezaretinde sandığın konulduğu mahzene gidilir, emanet sahibi sandığından alacağını aldıktan, koyacağını koyduktan sonra mühürleyip mührü Bölükbaşına gösterirdi. 
Muhafızlar yalnız mührün bozulmasından mesul tutulurdu. Eşya muhafazası ile tellaliye ücretinin yüzde yirmisi, bekçi başı denilen ser muhafıza ait olup, kalanı diğer on bir Bölükbaşı arasında eşit olarak taksim olunurdu. 

Bedestenler esnafına Hacegan ve Hacegi denilirdi. O devirde dolap sahibi Hacegi olmak, esnaf için erişilebilecek en üstün mertebeydi.”(1)

Bedesten/Bedestan veya günümüzdeki daha anlaşılır tarifi ile “Kapalıçarşı…”


ARASTA NEDİR?    
                  

“Arasta, üstü genellikle tonoz veya çatıyla örtülü bir sokağın iki yanında karşılıklı sıralanan ve aynı cins malları satan dükkânların meydana getirdiği çarşı anlamına gelmektedir.
Reşat Ekrem Koçu, Ahmet Vefik Paşa’nın Lehçe-i Osmanî’sinden aktararak, Farsça "Araste; hazırlanmış, tezyin olunmuş, bezenmiş ve donanmış Ordu Pazarı" tanımından hareketle bu kelimenin "seferlerde ordunun geçeceği anayol üzerinde bulunan büyük şehirlerimizde kurulan ve dükkânlarında, hurda teferruatı ile (ince ayrıntılarına kadar) sadece asker eşyası ve levazımı satan büyük çarşı" anlamına geldiğini söylemektedir.
Türkçe’ye Farsça’dan geçtiği sanılan arasta kelimesi önceleri “ordugâhta kurulan pazar” anlamında kullanılmıştır. Fakat Ârâsten (tanzim etmek, sıraya koymak, çekidüzen vermek, süslemek) masdarından gelen arastanın manası “sıraya konulmuş, düzenlenmiş” olup Farsça’da “çarşı” anlamında kullanılmamaktadır. Türkçe’de bu anlamı kazanması, dükkânların düzenli biçimde karşılıklı birer sıra halinde dizilmiş olmalarından veya ordugâh pazarının askerî disiplin içinde “tanzim edilmiş satış” yapmalarından yahut her iki sebepten yani bu dükkânların gezgin satıcılara nispetle her hususta düzene konulmuş olmalarından ileri gelmektedir.”(2)

“Arasta/ Ordu Pazarı/Ordu Çarşısı/Ordu(Askerî) Büyük Çarşı” manalarında…

BEDESTEN BAŞKA,  ARASTA BAŞKA


“ Kimi kaynaklarda arasta, bedesten ve çarşı kelimeleri aynı ya da benzer kullanılmalarına rağmen, aslında bu yapılar fonksiyon ve işleyiş bakımından birbirinden farklıdır. Arastalarda bedestende olduğu gibi mahzen ve kiler hücreleri bulunmaz. Diğer taraftan bedestenlerin değerli kumaş veya mücevherat gibi ürünlerin alınıp satıldığı, hatta banka hizmetlerinin verildiği yerler olmalarına rağmen; arastalar, onlara nazaran daha az önemli malların ticaretinin yapıldığı yerlerdir. Yine arasta ve çarşı arasındaki farklara da bakmak gerekirse; arastalar yukarıda da belirttiğimiz gibi genellikle külliyelere gelir sağlamak amacıyla külliye yapılarının planlanmasında ekseni oluştururlar. Çarşılar ise bağımsız yapılar olarak planlanmıştır. Arastalarda her dükkânda farklı bir şey satışa sunulurken, çarşılarda sıra halinde aynı ya da benzer kalitede mallar satılabilmektedir. Bunun nedeni rekabet sağlamak ve esnafın ticari ahlakının kontrolüydü.”(3)

ÇARŞAMBA BÜYÜK BEDESTENİ/ÇARŞAMBA KAPALIÇARŞISI


“Çarşamba Büyük Bedesteni” veya “Çarşamba Kapalıçarşısı”, Orta Mahallede. 1826(Binsekizyüz yirmialtı)’da, “Çarlık Rusya”sından Çarşamba’ya başlayan “Çerkez,Gürcü ve Rum” göçleri” akabinde,”Rumlar tarafından, Çarşamba’ya iki(2) ‘Bedesten’, iki(2) “Kapalıçarşı’ yapılmış…

“Çarşamba Büyük Bedesteni”, “Çarşamba Kapalıçarşısı”nı, Çarşamba’ya “Çarlık Rusya” döneminde “göç etmiş” “Rumlar tarafından” yapılmış.(4)
Tıpkı “Medine-i İstanbul”daki nice “Muhteşem Camilerimiz”in “Ermeni Mimarlar”ca yapılmış olması gibi…

SAMSUN’DAKİ BİR TÜRK KASABASI ÇARŞAMBA”NIN AYIBI!?


Bu yazımı bendeniz, “Diriliş Ertuğrul”casına ifade edersek; sadece ve sadece “Rıza-i Bâri ve Nizâm-ı Âlem Cengi” namına yazdım…
Günümüzdeki “Çarşamba Büyük Bedesteni”, günümüzdeki “Çarşamba Kapalıçarşısı”nını içler acısı hâli, gönül burkan vaziyetini, harab hâlini içime sindiremiyorum..

Kim ve kimler tarafından yapılmış/yaptırılmış olsa da, bir an önce “eskimeyen ihtişamlı görüntüsü”ne kavuşturulmalı, “gereği yapılmalıdır…”
Vesselam…
Terme, 11.12.2017
İsmet GÜLTEKİN

Dip Notlar:

(*): Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU, “Samsun’da  Bir Türk Kasabası: Çarşamba”, İnternet ortamı, İlk 10(on) sayfanın PDF’si….
(1):  bedesten.net/bedesten-nedir.html, 11.12.2017
(2): Hayatkitap.blogspot.com, 11.12.2017
(3): Hayatkitap.blogspot.com, 11.12.2017

Hiç yorum yok: