“SAMSUN’DA BİR TÜRK
KASABASI: ÇARŞAMBA”(*)NIN AYIBI:
“ÇARŞAMBA BÜYÜK
BEDESTENİ” HARAB HÂLDE!?
Türkiye’mizin her tarafında, bilhassa mevcut “siyasî
irade”nin 15(onbeş) senelik döneminde, neredeyse “imar ve inşa, resterasyon
çağı”nı yaşadık, yaşıyoruz. Velâkin bazı “gecikmeler”de, bazı “çarpıklıklar” da
gözlerden kaçmıyor…
Son aylarda diye yazayım, “Çarşamba Büyük Bedesteni”,
gözlerime mıh gibi mıhlanmıştı.Nasip bugüne imiş.
BEDESTEN- ARASTA
Araştırmanın bir o kadar kolaylaştığı, amma bir o kadar da
dikkatin elzem olduğu, günümüz” İnternet Çağı”na da, “İletişim Çağı”na, boşuna,
“iki yokun sahibince, “Na-bî” ce “Cehalet Çağı” da denilmemiştir…
Şöyle bir “Bedesten Nedir?”, “Arasta Nedir?” Günümüzdeki daha “anlaşılır
isimlendirmeleri” nelerdir? “Bedesten ile Arasta” arasında ne farklar vardır?,
ile başlayalım.
“Bedesten Nedir?
Farsça’dan
gelen ve aslında “Bedestan” olan bu kelime değerli, kıymetli kumaşlar,
mücevherler ve buna benzer eşyanın satımına mahsus üstü kapalı, mahfuz çarşıların bütününe verilen addır.
Osmanlıda, kumaş, mücevher ve çeşitli kıymetli eşyaların alım satımının yapıldığı, eşit büyüklükte kubbelerle örtülü, bir çeşit kapalı çarşı olup bu yapıların ilk örneklerine 13. yüzyıl başlarında Anadolu’da rastlanmıştır.
Bedestenler zamanlarında önemli birer iktisadi kuruluştu. O devirde, günümüzdeki banka veborsaların görevini de görürdü. ……
Bedestenler aynı zamanda bulundukları şehrin emniyet sandığıydı. Şehir halkı, ağzı mühürlü sandıklarını kasalarını buraya koyar, karşılığında da bir makbuz alarak gönül huzuru ile bırakıp giderdi. Sahibi geldiği zaman bir Bölükbaşının nezaretinde sandığın konulduğu mahzene gidilir, emanet sahibi sandığından alacağını aldıktan, koyacağını koyduktan sonra mühürleyip mührü Bölükbaşına gösterirdi.
Muhafızlar yalnız
mührün bozulmasından mesul tutulurdu. Eşya muhafazası ile tellaliye ücretinin
yüzde yirmisi, bekçi başı denilen ser muhafıza ait olup, kalanı diğer on bir
Bölükbaşı arasında eşit olarak taksim olunurdu.
Bedestenler esnafına Hacegan ve Hacegi denilirdi. O devirde dolap sahibi Hacegi olmak, esnaf için erişilebilecek en üstün mertebeydi.”(1)
Bedestenler esnafına Hacegan ve Hacegi denilirdi. O devirde dolap sahibi Hacegi olmak, esnaf için erişilebilecek en üstün mertebeydi.”(1)
Bedesten/Bedestan veya
günümüzdeki daha anlaşılır tarifi ile “Kapalıçarşı…”
ARASTA NEDİR?
“Arasta, üstü genellikle tonoz veya çatıyla
örtülü bir sokağın iki yanında karşılıklı sıralanan ve aynı cins malları satan
dükkânların meydana getirdiği çarşı anlamına gelmektedir.
Reşat Ekrem Koçu, Ahmet Vefik Paşa’nın Lehçe-i Osmanî’sinden aktararak, Farsça "Araste;
hazırlanmış, tezyin olunmuş, bezenmiş ve donanmış Ordu Pazarı" tanımından
hareketle bu kelimenin "seferlerde ordunun geçeceği anayol üzerinde
bulunan büyük şehirlerimizde kurulan ve dükkânlarında, hurda teferruatı ile
(ince ayrıntılarına kadar) sadece asker eşyası ve levazımı satan büyük
çarşı" anlamına geldiğini söylemektedir.
Türkçe’ye Farsça’dan geçtiği sanılan arasta
kelimesi önceleri “ordugâhta kurulan pazar” anlamında kullanılmıştır. Fakat
Ârâsten (tanzim etmek, sıraya koymak, çekidüzen vermek, süslemek) masdarından
gelen arastanın manası “sıraya konulmuş, düzenlenmiş” olup Farsça’da “çarşı”
anlamında kullanılmamaktadır. Türkçe’de bu anlamı kazanması, dükkânların
düzenli biçimde karşılıklı birer sıra halinde dizilmiş olmalarından veya
ordugâh pazarının askerî disiplin içinde “tanzim edilmiş satış” yapmalarından
yahut her iki sebepten yani bu dükkânların gezgin satıcılara nispetle her
hususta düzene konulmuş olmalarından ileri gelmektedir.”(2)
“Arasta/ Ordu Pazarı/Ordu Çarşısı/Ordu(Askerî)
Büyük Çarşı” manalarında…
BEDESTEN
BAŞKA, ARASTA BAŞKA
“ Kimi kaynaklarda arasta, bedesten ve çarşı
kelimeleri aynı ya da benzer kullanılmalarına rağmen, aslında bu yapılar
fonksiyon ve işleyiş bakımından birbirinden farklıdır. Arastalarda bedestende
olduğu gibi mahzen ve kiler hücreleri bulunmaz. Diğer taraftan bedestenlerin
değerli kumaş veya mücevherat gibi ürünlerin alınıp satıldığı, hatta banka
hizmetlerinin verildiği yerler olmalarına rağmen; arastalar, onlara nazaran
daha az önemli malların ticaretinin yapıldığı yerlerdir. Yine arasta ve çarşı
arasındaki farklara da bakmak gerekirse; arastalar yukarıda da belirttiğimiz
gibi genellikle külliyelere gelir sağlamak amacıyla külliye yapılarının
planlanmasında ekseni oluştururlar. Çarşılar ise bağımsız yapılar olarak
planlanmıştır. Arastalarda her dükkânda farklı bir şey satışa sunulurken,
çarşılarda sıra halinde aynı ya da benzer kalitede mallar satılabilmektedir.
Bunun nedeni rekabet sağlamak ve esnafın ticari ahlakının kontrolüydü.”(3)
ÇARŞAMBA
BÜYÜK BEDESTENİ/ÇARŞAMBA KAPALIÇARŞISI
“Çarşamba Büyük Bedesteni” veya “Çarşamba
Kapalıçarşısı”, Orta Mahallede. 1826(Binsekizyüz yirmialtı)’da, “Çarlık
Rusya”sından Çarşamba’ya başlayan “Çerkez,Gürcü ve Rum” göçleri”
akabinde,”Rumlar tarafından, Çarşamba’ya iki(2) ‘Bedesten’, iki(2)
“Kapalıçarşı’ yapılmış…
“Çarşamba Büyük Bedesteni”, “Çarşamba
Kapalıçarşısı”nı, Çarşamba’ya “Çarlık Rusya” döneminde “göç etmiş” “Rumlar
tarafından” yapılmış.(4)
Tıpkı “Medine-i İstanbul”daki nice “Muhteşem
Camilerimiz”in “Ermeni Mimarlar”ca yapılmış olması gibi…
“SAMSUN’DAKİ
BİR TÜRK KASABASI ÇARŞAMBA”NIN AYIBI!?
Bu yazımı bendeniz, “Diriliş Ertuğrul”casına
ifade edersek; sadece ve sadece “Rıza-i Bâri ve Nizâm-ı Âlem Cengi” namına
yazdım…
Günümüzdeki “Çarşamba Büyük Bedesteni”,
günümüzdeki “Çarşamba Kapalıçarşısı”nını içler acısı hâli, gönül burkan
vaziyetini, harab hâlini içime sindiremiyorum..
Kim ve kimler tarafından yapılmış/yaptırılmış
olsa da, bir an önce “eskimeyen ihtişamlı görüntüsü”ne kavuşturulmalı, “gereği
yapılmalıdır…”
Vesselam…
Terme, 11.12.2017
İsmet GÜLTEKİN
Dip Notlar:
(*): Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU, “Samsun’da Bir Türk Kasabası: Çarşamba”, İnternet ortamı,
İlk 10(on) sayfanın PDF’si….
(1): bedesten.net/bedesten-nedir.html,
11.12.2017
(2): Hayatkitap.blogspot.com,
11.12.2017
(3): Hayatkitap.blogspot.com, 11.12.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder