22 Şubat 2014 Cumartesi

"FİLMLERDEN ÖĞRETMENLİK DERSLERİ" ÜZERİNE...

“FİLMLERDEN ÖĞRETMENLİK DERSLERİ” ÜZERİNE…



‘İstanbul’daki Öğretmenlik Günlerim”in de bilfiil başladığı 16. Eylül. 2013 tarihinden itibaren, şu tarihe kadar yaşadıklarımı yazsam; en azından bir “uzun metrajlı film senaryosu” bile ortaya çıkabilir..
“Norm Kadrosu Fazlalığı” ol-ma-dı-ğım hâlde, tamamiyle “iyi niyet”imden dolayı, hem de “meslek hayatım” da ilk defa yaşadığım“görevlendirme ”m de-buna “gönüllü normluk” da diyorlar- “iptal” edilince; “büyük bir ilkokul”daki “1. sınıf öğretmenliğim” de ‘sonlandırılmış oldu. Ve yine “atandığım küçük okuluma” dönmüş oldum..”Sınıfımın olmayışı” ve “emr-i vâkiler”e ve elbette “hukuksuzluklara direnmem “ neticesi, şimdilerde , ikinci dönem başından itibaren “3. sınıf öğretmeni” olarak ‘derslere” ve “öğretmenlik mesleğime” devam etmekteyim..
Elbette ki, böyle bir toplam “23 günlük süreç”te, mesai saatlerime riayet ederek, “sınıfım olmadığı bir hâlde okuluma gidip-geldim..Elbette ki, “zamanımı iyi değerlendirmek nâmına”, günümüz “teknolojik imkânları”nın ve bende ki “teknolojik araç” imkânı ile de bu gayemi gerçekleştirmeye gayret ettim..
Ve bu yazımın da mevzûsu olan “Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ayhan URAL’ın da Projesi” olan “Filmlerden Öğretmenlik Dersleri”ni, neredeyse “sindire sindire” takip ettim. www.mebvitamin.com’da uygulanan bu “Proje”ye, “Canlı Eğitim”e, zamanımın müsait olmadığından dolayı katılamadım..Hem “23 günlük sınıfımın olmadığı süreç”te, hem de “karne tatili”nde, “bütün filmleri” izledim, diyebilirim. Maalesef, “Proje”deki iki filmi; “Üç Renk Mavi-1993” ve “Kaldırım Serçesi-2000” filmini “çok açık-saçık”, “müstehcen” bulduğumdan, tamamiyle izleyemeyediğim gibi, “Bu iki filmden ne gibi öğretmenlik dersi çıkarabiliriz?”i de, pek anlayamadım…Tabiri caizse “porno kategorisi”ne eklemlenecek türdendi.

Fakat “Filmlerden Öğretmenlik Dersleri Projesi” ile hem de “canlı eğitim”lerle, katılımcılarla da daha da “irdelenen” şu “öğretmen filmleri” ise çok “nitelikli”, çok kaliteli, benim bile “ilk defa izlediğim” filmlerdi: 1- “Ölü Ozanlar Derneği-1989”
2- “Sevgili Hocam/ Sevgili Öğretmenim-1967”
3- “Koro-2004(Fransa)”
4- “Sınıf-Duvarlar Arasında-Entre Len Murs(Fransa)-2003”
5- “Can Dostum-1997”
6- “Siyah-Black-2005”
“Kanatlı Uygarlık”-2000” filmini de bir “kuşlar belgeseli” olarak gördüğümden izlemedim…

“İDEAL SAHİBİ-ÜLKÜ SAHİBİ-MEFKÛRE SAHİBİ ÖĞRETMENLER”

Günümüzde, “Milenyum Çağı” ile “Amerikalılaşma Asrı” ile daha da belirginlik kazanan “maddeciliğin dayanılmaz ağırlığı” altında “insanlığın” inim inim inlettirildiği ve sürekli olarak da “madde”ye, “Karunluğa” özendirildiği ve yönlendirildiği zamanlarda, “madde”ye, “para”ya “tapmayan” “ideal-ülkü-mefkûre sahibi” fedakâr insanlara ne çok ihtiyaç olduğu gibi, “insan yetiştiren” “Eğitim  Sektörü”müzde de “ideal-ülkü-mefkûre sahibi” fedakâr öğretmenlere de o derece ihtiyaç vardır..
“Yatılı Okul Hayatları”nı da anlatan; “çok renkli, çok dilli, çok dinli sınıflarda” nasıl öğretmenlik yapılırı da gösteren; “Müzik Dersi Öğretmen”in ve “Mühendislik Kökenli Öğretmen”in  tamamiyle “terbiye metodları”na, “insan psikolojisi”ne, “pedagojiye” uygun “yaklaşımlar” sergilediği; “çok faktörleri dikkate alıcı” öğretmen olarak verdikleri mücadeleleri, sahiden de “motive edici”, “eğitici” ve “öğretici” yapıda..
Şimdi bu yazımda ne kadar da anlatmaya çalışsam; “hiçbir film eleştirisini dikkate almayın, gidiniz filmin orijinalini, mümkünse sinema salonunda izleyiniz” düstûruna sahip biri olarak; lütfen, zikredilen filmleri, “youtube”lardan, ilgili “site”lerden bulup izlerseniz; zamanınızın da en azından “hiç boşa geçmediğini” bilfiil anlamış ve kavramış olacaksınız..
                                        NETİCE:

“Amerikan Yapımı” ve daha çok da “Fransa Yapımı” olan “Filmlerden Öğretmenlik Dersi Projesi”ndeki “filmlere”, çok eklemeler de yapmak mümkün. Meselâ, benim ilk akla gelen film isimleri, “Selâm” filmi…”İran Yapımı Öğretmen Filmleri”nin de, meselâ “köy öğretmenliğim” döneminde izlediğim “Küp” filmi…Zaman zaman TRT-1 ekranlarına, 24.00’dan sonra yansıyan isimlerini hatırlayamadığım filmler…
Şener ŞEN’in “Muhsin Beğ” filmi ile hayatı hapishane-hastahane-okul üçgeninde geçmiş Rıfat ILGAZ’ın “meşhur” Hababam Sınıfı” ve “yeni versiyonları” da…
Doğrusu, “Fransız yapımı filmlerin” bu kadar da “nitelikli” olabileceklerini hiç düşünememiştim..
Lümpen, vülger, yüzeysel, “fiesta kültürü”nden, “sığ eğlence kültürü”nden, “paçozluk sağnak yağmurları”ndan kurtulabilmek için de ayrı bir cehd, ayrı bir gayret gerektiği de aşikârdır…
Doğrusu “Filmlerden Öğretmenlik Dersleri Proje” uygulayıcısı URAL Beği tebrik etmeli.. “Sosyal paylaşım”ın yapılamadığı bir www.mebvitamin.com ile yine de iyi bir “katılımcı”ya sahip olduğunu söyleyebilirim..
“Filmlerden İmamlık Dersleri Projesi”, yahut “Kitaplardan Öğretmenlik Dersleri Projeleri” de uygulayıcılarını bekliyor…
22.02.2014
İsmet GÜLTEKİN

metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: