6 Kasım 2013 Çarşamba

"32.TÜYAP KİTAP FUARI"NIN HATIRLATTIKLARI




“32.TÜYAP KİTAP FUARI”NIN HATIRLATTIKLARI

Kitaba aşinâ her insanın “kitap fuar”larına da alâkasının yüksek olması elzemdir. Daha geçenlerde, “Kurban Bayramı” vesilesiyle gittiğim “doğduğum memleket”imin “kütüphanesi”nin “perişanlığı” üzerine okuduğum bir “mahallî gazete haber” yazısı, beni hafakanlara dercetmeye de yetmişti. Zaman zaman Samsun’dan gelen “İnciluz İntellijansa”nın “uğrak mekanı” olan “kütüphane”nin  üç dönemdir ‘Tek Başına İktidar” da olan, hem de güyâ “Sağ İktidar” döneminde de hiç mi hiç geliştirilememiş, adetâ “teknolojiye de yenik” düşürülerek, kaderine terkedilmiş! Yaptığım “fikrî takip” neticesi, “İl-İlçe Halk Kütüphaneleri Yönetimi Belediyelere Devredilmiş” de!.. Anladım ki, çoğu “Belediyeler” de, “kitab”a, “kütüphaneye” alâkasız kalmış ve çokca söylendiğim şekli ile de “kitapsız(!) belediyeler” statüsü”ne düşmüşler! Öyle ki, “doğduğum memleket belediyesi” gibi, kimbilir daha nice “Belediyeler” de “Mahallî-Yerel Kültür Çalışmaları”na “sahip”lik edecek, “maddî destek” sağlayacak “birimler” de teşekkül ettirememişler!
İstanbul’da Fakültemin başlangıç senesi olan 1982’de ve sonraki senelerde  de “TÜYAP Kitap Fuarı”na her zaman iştirak etmişimdir..Hâlâ o yıllarda hayatta olan şimdilerin adetâ “unutulan edebiyatçılarımız”dan rahmetli Tarık BUĞRA Beğ’e de, “Düşman Kazanmak Sanatı” isimli eseri imzalattırdığımı, şu an aklıma gelmeyen bazı “düşünce adamları”nın “imzaladığı” eserler de, kitaplarımın arasında...Tabii, şimdilerdeki gibi  “TÜYAP Kitap Fuarları”, kendine ait, “müstakil yerleşke”lerde yapılmıyordu..
Aklıma gelen “Ülkücü Hareket”in ’12 Eylül Romanları”ndan  Ş.Adnan ŞENEL’in  de “Elma ve Bıçak” isimli eserini de alabilirim, düşüncesi ile neredeyse bitmek bilmeyen” Metrobüs İstasyonları “sonrası, o günün kapanış saatine neredeyse doksan dakika kala, “Beylikdüzü Son İstasyon”da “TÜYAP Mekanına” ulaştım. Daha girişe doğru giderken; pırıl pırıl ‘üniversiteli gençlerin” bazıları da “fuar”dan dönüyorlardı..Her birinin elindeki poşetlerde kitaplarla adetâ…
Ben de, elimde muhtelif yayınevlerine ait “tanıtıcı kataloglar”la, bazı yayınevlerinin verdiği ufacık “hediye”lerle döndüm, çok şükür..Daha “kitap fuarı sahası”na girer girmez, tıpkı “Osmanlı mimarisi”nin de bir hususiyeti olarak, tavanın yüksekliğinden bile “ufkunuzun açıldığı”nı hissediyorsunuz…Şöyle, “tasarım, resim” kısımlarını hızlı hızlı dolaştıktan sonra, “İlkokul, Ortaokul, Lise ve Üniversiye hazırlık, KPSS”  türü” çok sayıda “test yayıncılığı” yapan “şirket”lerin bolluğu da dikkatleri celbetti. Benim neslimin zamanında, belirgin, haftada bir çıkan “Aşama Dergisi” ile “dershaneye gitmeden” “Üniversite Giri ş İmtihanı”na hazırlanırdık. Şimdilerde ise çok sayıda “yayınevi”, çok sayıda “yayınlar”, çok sayıda “materyaller…” Nasıl oluyor da, onbinleri ve hattâ yüzbinleri geçen sayıda “sıfır çekiliyor”, hayrete mucib!

“Milletlerarası” “koskoca” bir “kitap fuarı”nda, “doğduğum memleket”ten, “taşra”dan yakînen fikrî takip yaptığım bir “aşina insan” ile karşılacağımı da hiç ümid etmezdim. Bir zamanlar “Türkiye’mizdeki Liberalizm’in de çığırı”nı açmış olan rahmetli Turgut ÖZAL’ın “Anavatan Partisi” döneminde “Samsun İl Genel Meclisi”ne de seçildiği yıllarda “hapishane”ye, “cezaevi”ne, adetâ “Taş Medrese”ye, “Medrese-i Yusufiye’ye”, “Yusufîye Medresesi”ne “düşen”; şimdilerde ise yıllardır İstanbul’da, “Kader Mahkumları Derneği Genel Başkanı” olarak “kader mahkumları”na kitap, giysi gibi çok muhtelif yardımlarla “destek” çıkan, sahip çıkan, böyle “hayırlara vesile” olan Necdet YÜKSEL Beğ ile de karşılaştım. Ayaküstü kısa bir sohbette; “Herkes Terme’ye hizmet edebilmek için habire aday, aday adayı olup, harıl harıl çalışıyorlar; sizlerin öyle bir siyasî gayesi yok mu?”, dediğimde, “Hayır!” dedi…Halbu ki, benim bildiğim “ehliyet ve liyakat” nokta-i nazarında da yeniden “İl Genel Meclisi” hizmeti yapabilecek kapasitede…(www.kadermahkumlaridernegi.com)
“TÜYAP Fuarı Sahası”nda, kanaatimce “ufuk açıcı” bir “sinema filmi” de olan “meşhur” “Güneş Ne Zaman Doğacak?”daki, “Fahreddin” ağabeymizi, nam-ı diğer Cüneyt ARKIN’ın “sosyalist kızcağız”a dediği; “Tek yönlü okuma..Karşıt fikirleri de oku..En azından söyleyecek sözün olur”u da hatırladım..Her zaman yaptığım üzre neredeyse “bütün yayınevlerinin standları”na uğradım..İyi ki “uğramışım”, dönüşte aldığım “ürünleri”ni incelediğimde, meselâ “meşhur” bir “Gezi Parkı Olayı”nı anlamada “ufkum açıldı.” Şöyle ki, meğerse “tarih”de her “iktidar” ve tabii “muktedir zihniyetliler”, hasılı “egemen güçler”, kendilerine “başkaldıranlara” mutlaka bir “sıfat” takmışlar: “De Gaulle 68 Hareketi için ‘Maskaralık’; Sarkozy de 2005 ayaklanmasının arifesinde “it kopuk sürüsü” diye tanımladığı banliyö gençleri için, olaylar devam ederken “voyou(serseri, çapulcu” demiş!(Sabit Fikir, Kasım 2013, s.29)
Hülâsa, “Gezi Parkı Olayı”nı anlamada “İktidar-Muktedir-Egemen Güçler Perspektifi”ni, kesif “yandaş medya” propagandalarına rağmen hatırlamış olmak, benim için bir “kazanım” oldu.”İktidar-Muktedir-Egemen Güçler Zihniyeti sahipleri”, adetâ kendi faydalarına olan “sosyal olaylar”da “sosyoloji”yi hatırlarlarken; kendi zararlarına olan “sosyal olayları” ise tamamiyle “komplo teorileri ile izaha” yeltenmektedirler, yeltenmişlerdir de!!
Bu sebeple, “kitap fuarı ertesi”, “Ben de çapulcuyum!” dediğim çok oldu!
Hâlâ “millet”e “çocuk” nazarı ile bakanlar gibi, maateessüf mevcut “iktidar-muktedir-egemen güçler”de, “Gezi Parkı Olayı”nda onca fedakârlıklar da  sergileyen “Y Kuşağı”na da “çocuk” nazarı ile bakmışlardır!
            “Onur Yazarı”nın “bir Marksist”in olduğu, “Çin”in de “temel mevzuu” edinildiği bir “Milletlerarası TÜYAP Kitap Fuarı”nda, “akşam namazı”mı da, bu kadar “telaşsız ve paniksiz” ikâme edebileceğimi de hiç düşünmemiştim!
“Kürdistan” mevzulu eserlerin, kitapların çokluğu, ‘İsmail BEŞİKÇİ’nin eserleri gibi, sonra “Kürtler” üzerine ‘eserler’in bolluğu, hattâ benim de fikrî takip yapıp aldığım, okuduğum, çok da istifade ettiğim Kürt Tarihi Dergileri gibi muhtevalı ve “nitelikli” yayınlar da dikkati çekiyor..Elbette “Tarih”, “Tarihimiz” üzerine çok muhtevalı ve kaliteli eserlerin neşredilmiş olduğunu da görmek:”Çamlıca Yayınları”nın, hattâ “mahallî-yerel tarih kategorisi”nde, “Trabzon” ve” Karadeniz”i “mevzuu” seçen “Serendar” yayınların eserleri, çokca “doyurucu” olsa gerek.. Bilhassa “Cumhuriyetimizin 90. Yılı”esprisi ile açılan “Marmaray Projesi”nin “Ulu Hakan”, “Sultan Abdülhamid-i Sani”ye ait olduğunu belgeleyen “Çamlıca Yayınevi”nin hacimli eserleri de, aslında “Marmaray”ın ismi de “Hamidiye”olmalı dedirtiyor…
NETİCE:
Kitap okumak, kitaplar “karın doyurmuyor” elbette. Ancak “TİMAŞ”ın da “yayın kataloğu”nda da belirtildiği üzre, aslında Türkiye’mizde kitap çok okunuyor ve öyle yazıldığı üzre de ‘ihtiyaç listesi’nin de çok gerilerinde değil…Ne kadar güzel kitaplar, eserler neşrediliyor yahu!! O kadar da “Bu Ülke”  hâlâ “Çorak Ülke” de değil yahu!! “Saha”larda, “kitap fuarları”nda böyle bir “olgu”yu hissedememek için de “kör” olmak lazım!!
Hâsılı, muhtelif sebeplerden, bilhassa da “konjonktür icabı” hâlen bile nice seviyeli “eserlere” imza atan “Orhan TÜRKDOĞAN” Beğ’ler gibi nice “milliyetçiler”in de adetâ “ayaklar altında ezildiğini” de hissediyorsunuz! Adetâ ‘bir kenara atılmışlar!!!”Türk Milliyetçileri”nin, hadi diyelim “Ülkücüler”in “Kürtler”, “Kürtlerin Mes’eleleri” üzerine hiçbir görüşleri yok!” diyenler de kanaatimce “cahil”lik, “bilmezlik” içindeler..Daha geçenlerde “tartışılan”, “Urfalı Bozkürtler”in çıkarttığı “tek sayısı  ile destan yazan “”Kon Dergisi” bile ne oluyordu ki!
Rabbim kimseyi “kitapsız”(!) eylemesin.(Âmin)
“Çıkış”a, “dönüş”e yakın bir “eser”inden okuduğum “mısraları” ile “Kahramanmaraşlı” rahmetli Erdem BEYAZIT Beğ’i de yâd edelim:
“Rahman olana
Rahim olana
Muin olana
Hamd olsun…”
06.11.2013
İsmet GÜLTEKİN

Hiç yorum yok: