SAMSUNLU “HALK ŞÂİRLERİ”MİZ ÜZERİNE…
Bu sene de, “Karadeniz 6. Kitap Fuarı(15-23 Şubat 2020)”, şahsım açısından, Rabbimin lütfû ve inâyeti ile de, yine çok verimli geçti.
Bu sene ki “kitap fuaı” vesilesiyle, Samsun’umuzun güzîde üç “halk şâirimiz”e, daha yakînen aşinâlık kazandım, diyebilirim.
Samsunlu güzîde “halk şâirleri”mizden; “Doğu KAN-Recep ŞEN ve Mehmet ALAN, nâm-ı diğer “Birfâni…”
Biliyorsunuz; “Halk Edebiyatı”mız; biz Türklerin ‘Destanlar Dönemi”ne kadar-‘İslâmiyet’ten öncesi’ demiyorum. Çünkü, Türk Milleti, tarihte var olduğundan beri, tamamen “Müslüman” bir millettir.-gidiyor. Ve “Anonim Halk Şiiri”, “Âşık Tarzı Halk Şiiri” ve “Dinî-Tasavvufî Halk Şiiri” diye “üç çeşid”e de ayrılıyor. Ve aslında “Allah(c.c.) vergisi ‘içe doğuşlar’ ile gönle ve dile gelen ‘mısralar’ ile başta “Allah(c.c.) muhabbeti, Rasulullah muhabbeti ile dinî-millî-insanî muhabbetler ve mes’eleler “ Halk Şiiri Tarzı” ile dillendiriliyor.(1)
“ZEMHERİ KIŞI”(2)NDA DOĞAN KAN
Samsunlu “Halk Şâirleri”mizden güzîde şahsiyet Doğan KAN; üçü “Anadolu Üniversitesi” olmak üzere “OMÜ” ile toplamda “Dört Üniversite” bitirmiş te.”Muhasebe”, “İktisat”, “İşletme” ve “Adalet” ‘Bölümleri”nnden mezun olmuş.
Kabaca “1965 Nesli”nden de diyebiliriz. “İki romanı” ile “Zemheri Kışı” dahil; “iki şiir” kitabı mevcut.
“Şiir Kitabı”na “isim” de olan ‘Zemheri Kışı’ şiiri, ’41. sayfa’daki şiiri:
“Doğankan der bilirim; yalvarışlar onadır.
Karşılık beklemeden sevgi veren anadır.
Soğuk musalla taşı, en son veda sanadır.
İnsana hüzün veren zemheri kışındayım.”
mısraları ile bitiyor.
Karşılık beklemeden sevgi veren anadır.
Soğuk musalla taşı, en son veda sanadır.
İnsana hüzün veren zemheri kışındayım.”
mısraları ile bitiyor.
“Karşı cinse tertemiz duygularla dolu şiirleri” yanı sıra; bilhassa “15 Temmuz 2016 Hâdisesi” sonrası ‘tarihli’ yazdığı ‘şiirleri’nde, “Vatan-Bayrak-Mehmetçik-Mukaddesat Sevgisi” ile dopdolu ‘şiirleri’ ile günümüz “toplumunun dejenerasyonu” ile alakalı yazdığı ‘şiirleri’ de mevcut.
“GÜFTE”Sİ DOĞAN KAN”IN, “7 ŞİİRİ”DE “BESTE”LENMİŞ…
“Güfte”si ‘Doğan KAN’a ait “7 Halk Şiiri” de “beste”lenmiş:
1- ‘Benim Yurdum Anadolu’
2- ‘Buğulu Gözler’
3- ‘Atatürk Şehri Samsun’
4- ‘Şu Yalan Dünyaya Geldim Geleli’
5- ‘Bu dünyânın Çilesini’
6- ‘Yosun Rengi O Gözlerin’
7- ‘Sular Durulmuş Oldu’
2- ‘Buğulu Gözler’
3- ‘Atatürk Şehri Samsun’
4- ‘Şu Yalan Dünyaya Geldim Geleli’
5- ‘Bu dünyânın Çilesini’
6- ‘Yosun Rengi O Gözlerin’
7- ‘Sular Durulmuş Oldu’
Doğan KAN’ın bu “7 Halk Şiiri”nin “besteleri”ni ise; Bünyamin İNAN ile Hüseyin AKÇAM; “Müzik”lerini ise ‘Kemal LOSİF’ ile ‘Bünyamin İNAN’; “Nota”layanlar ise ‘Bünyamin İNAN’ ile ‘Hüseyin AKÇAM’ yapmışlar…
“İlk Halk Şiiri” ise 2013’de ‘beste’lenmiş…
“ŞİİRLERDE BUL BENİ”(3)DE RECEP ŞEN
Samsunlu “Halk Şâiri”miz Recep ŞEN de, kabaca “1965 Nesli”nden diyebiliriz.
“Şiir Anatolojileri”nde, “Mavi Yürekler Şiir Antolojisi”nde ve “ Mavi Yolculuk” da yer edinmiş bir “Halk Şâiri”miz de.
Aslında, “Bafralı Şâirleri”mizden; “Bafralı Halk Şâirleri”mizden..
“Bafra’yı Samsun’a bağlamışlar; olmuş ‘Samsunlu…’
“Şiirlerde Bul Beni” isimli “Şiir Kitabı”ndan da anlıyor ve kavrıyoruz ki; Samsunlu “Halk Şâiri”miz güzîde şahsiyet Recep ŞEN, “Halk Edebiyatı”mızın “ Dinî-Tasavvufî Halk Şiiri” çeşidine ağırlık veren bir “Halk Şâiri”miz…
“Şiirlerde Bul Beni” isimli ‘Şiir Kitabı’ da, ekseriyeti ile “Dinî-Tasavvufî Şiirler”i ile dopdolu diyebiliriz.
“Tasavvufî kokulu şiirler” diye de târif etsek bile; esasında anladığımız ve kavradığımız kadarı ile de Recep ŞEN de, “ehl-i tarik”, “ehl-i tasavvuf” bir “Halk Şâiri”miz de.
Şu mısralar ŞEN’e ait:
“Bir kapıya verildim.”(s.51); “Çocuklara el versin, aksakallı dedeler.”(s.93) ve “Çocukken tanıdım nurdan yüzleri.”(s.96)
Bilhassa bu üç mısraları ile de, rahmetli ‘Şâirler Sultanı’, ‘Cennet Mekân’ Necip Fazıl KISAKÜREK’lerden Ârif Nihad ASYA’lara kadar; çok sayıdaki “Edebiyatçılar”ımız ve “Şâirleri”miz gibi, “Nurda Heykeller” ile âşinâ bir “Halk Şâiri”miz…
Kısa süreli “Hasbihâl”imizde, “Kitabınızı, eserinizi okumadan ne diyebilrim ki*” demiştim.
Hattâ, affedersiniz; ‘yaklaşımı’ esnasında; içimden,o an,”Bu beni kullanıyor mu?” ‘geçmişti…’
“Halk Edebiyatı”mızın “Dinî-Tasavvufî Halk Şiiri” çeşidi ile dopdolu, benim, “tasavvufî kokulu şiirleri” diye târif ettiğim; “bütün şiirleri”, neredeyse “en güzel tasavvufî kokulu şiirler” kıvamında..
“Bilmezsin”(s.38,39); “Bizim Yunus”(s.42);”Benzer”(s.54,55);”Erenler Otağı”(s.56,57);”Sultanım”(s.58,59);”Derviş Gibi Münzevî”(s.69);”Efendim”(s.76,77);”Gönül Kapısı”(s.159);”Bambaşka”(s156,157); “Dinle Nefsim”(s.155); “Gün Bugündür”(s.153); “Adam Gibi Adam”(s.145);”Yol ve Biz”(s.135);”Ey Yâr”(s.133); “Muhabbetin Harmanı”(s.126);”Sır”(s.120,121);”Yolcu”(s.119); “Şefkatinle Sar Beni”(s.118);”Ben Hüzün Adamıyım”(s.106);”Şeb-i Yeldâ”(s.105);”Menekşem”(s.101); “Bir Dervişin Rüyâsı”(s.100);”Ey Gönül”(s.98,99);”Gidiyorum Seninle”(s.97);”Çocukluğum”(s.96); gibi.
“Şiirlerde Bul Beni” isimli “Şiir Kitabı”nın-ki toplam 160 sayfa ve 97 şiir- ekseriyeti, “Tasavvufî kokulu şiirler” ile dopdolu.
Bazı “Şiirleri” ise “Gurbet Acıları” ile “Karşı Cinse Tertemiz Duygulu”;”Naat” vâri, “Yalnızlık” mevzûlu şiirler…
Ve kullandığı kelimeler, mefhumlar, terkipli ifâdeler ise esasında rahmetli Şemseddin SAMİ’ce ifâde edersek; tamamiyle “Lisân-ı Türkî”ce…
“Sivâ”, “mûrde”,”nihân”,’pâyansız’,’rehgüzârım”,”nûş ettikçe”,”mâhım”,”mecruh”,”tuhfe-i ilâhi”,”semt-i yâre”,”pîr-i mugânım”,”padişah-ı lemyezel”,”âh u enin”,”hûban”,”yâr-i gardı”,”mir’ât-ı dil”,”sûhan”, “dil-i nâlân”,”halavet”,”nigârına”,”gulgule”,”bâden”,”şeb-i yeldâ”, “lerzan”,”münkesir”,”Yakub-u Zâr”,”Senet’ül Hazan”,”Hüveyda”,”esrik eden”,”bûy-ı muhabbet”,”hâmuş”,”mihman”,”hublar şahı”,”nevâ”,”Ebr-i Nisan”,”Mürg-i Lâhut”,”mâh cemali”,”dehrin” gibi kelimeleri, neredeyse “ilk defa” okudum…
ELHASIL:
Hâlen “Bafra”mızda, “Sosyal Bilgiler Öğretmenliği” de yapan, Samsunlu “Halk Şâiri”miz Recep ŞEN’in, “çok beğendiğim mısraları”ndan bazıları ise şöyle:
“Gönüllerde aşk nârından ,/ Şule verip yanmışız biz.”(s.24)
“Gönlü mecruh olmayan, ne anlar ki şiirden.”(s.34)
“Ademlik ile âdem olanı, sen bimezsin.”
“Serdengeçti olur hep, aşk yolunun Alpleri,/Dünyayı bir kalemde, sileni sen bilmezsin.
“Eli kârda gönlü yârda, âşık hep âhu zarda,/ Gecesi düğün olan, şöleni sen bilmezsin.”(s.38,39)
“İklim-i Rum’un bülbülü,/Can Yunus’umuz canımız!....
Zirvelerde bir Alperen, /Can Yunus’umuz canımız!...
“Gönlü mecruh olmayan, ne anlar ki şiirden.”(s.34)
“Ademlik ile âdem olanı, sen bimezsin.”
“Serdengeçti olur hep, aşk yolunun Alpleri,/Dünyayı bir kalemde, sileni sen bilmezsin.
“Eli kârda gönlü yârda, âşık hep âhu zarda,/ Gecesi düğün olan, şöleni sen bilmezsin.”(s.38,39)
“İklim-i Rum’un bülbülü,/Can Yunus’umuz canımız!....
Zirvelerde bir Alperen, /Can Yunus’umuz canımız!...
Cennet yurdumun tabusu/ Türk’ün lisanı,duygusu,
İrfan yolunun yolcusu,/ Can Yunus’umuz canımız!”(s.43)
İrfan yolunun yolcusu,/ Can Yunus’umuz canımız!”(s.43)
“Hoşnutum ben halimden, dost beni bilsin yeter,/ Mezar taşıma isim ,yazmasınlar dert değil.”(s.51)
“Gulguleyle geçti hayat,/ Aha geldi vakt-i hasat,
Şu nefs denen ite tokat,/Atamadın sen ey gönül.”(s.99)
Şu nefs denen ite tokat,/Atamadın sen ey gönül.”(s.99)
“Gün bugündür, başka gün yok, toparlan!”(s.154)
“ZEMHERİ GÜNEŞİ”(4)NDE MEHMET ALAN; NÂM-I DİĞER “BİRFÂNİ”
“Mehmet ALAN”, nâm-ı diğer “Birfâni”; aslında “Alaçam doğumlu”, “Bafralı Şâirler”imizden,”Bafralı Halk Şâirler”imizden.
Bir dönemin meşhur “Ordu Perşembe Öğretmen Okulu”, 1972 mezunlarından.
“Emekli Öğretmenler”imizden. “Eğitimci” bir Samsunlu “Halk Şâiri”miz.
“Zemheri Güneşi”, ‘ikinci şiir kitabı.”(Temmuz 2016)
“İlk Şiir Kitabı”, “AHTERİ-Köyde Çocukluğum”(Mayıs 2015), “üçüncü şiir kitabı” ise “Gül Kokulum Bayram Gözlüm ve Melek Yüzlü Çocuklar”(Ocak 2017)
“2004 Atatürk Türkiye’si Şiir Antolojisi”nde, “Samsun Şâirler Ansiklopedisi”nde ve “Belde Belde Samsun” kitaplarında yer edinmiş.
“MERHUM “ŞÂİRLER SULTANI” NECİP FAZIL KISAKÜREK:”- ‘HİCİV/TAŞLAMA’ TARZI ŞİİR YAZMAYA DEVAM ET”
“Karadeniz 6. Kitap Fuarı(15-23 Şubat 2020)” vesilesiyle yaptığımız kısa “hasbihâl”de, bana anlattığı bir hâtırası:” Rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK’İN ‘Büyük Doğu Mecmuası’nı takip eder, okurdum. Hattâ yazdığım şiirleri yayınlaması için gönderirdim.
“Hiciv Şâiri”, Taşlama Şâiri” “Nef’î Tarzı” şiirlerim. Hattâ bir şiirim de “Büyük Doğu Mecmuası”nda yayınlanmıştı.
Ve rahmetli, ‘cennet mekân’ ‘Şâirler Sultanı’ Necip Fazıl KISAKÜREK, uzunca bir bir mektup ile de cevap yazmıştı.
Şöyle diyordu:
“- ‘Hiciv tarzı’, ‘Taşlama tarzı’ şiir yazmaya devam et.”
“- ‘Hiciv tarzı’, ‘Taşlama tarzı’ şiir yazmaya devam et.”
Hâlâ bu tarz şiir yazmaya da devam ediyorum.”
“İkinci Şiir Kitabı” “Zemheri Güneşi”ne ‘ismi’ni veren “Zemheri Güneşi” şiiri, eserinin on birinci şiiri.(s.19)
“Çözmesen de içimdeki buzları
Yüzümde zemheri güneşi oldun.
Umuda gark ettin umutsuzları
Gözümde zemheri güneşi oldun.”
Yüzümde zemheri güneşi oldun.
Umuda gark ettin umutsuzları
Gözümde zemheri güneşi oldun.”
Mehmet ALAN’ın, nâm-ı diğer “Birfâni”nin “Zemheri Güneşi” isimli ‘Şiir Kitabı’nın ekseriyetle şiirleri, “Vatan-Bayrak-Millet-Devlet-Mukaddesat Muhabbetli” şiirler.
Rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK şiiri tarzı, iki şiiri de var: Biri “Korkmayan Ser”(s.63); diğeri ise “Güzel”(s.136) başlıklı şiirler.
“KORKMAYAN SER
Vatan demek
Bağdır bize.
Millet demek
Dağdır bize.
Bağdır bize.
Millet demek
Dağdır bize.
Hırstır dönen
Yoktur sinen
Korku denen
Sığdır bize.
Yoktur sinen
Korku denen
Sığdır bize.
Bayrak şanlı
Sancak anlı
Hilâl ballı
Yağdır bize.
Sancak anlı
Hilâl ballı
Yağdır bize.
Taşar oluk
Gelir elik
İnanç çelik
Ağdır bize.
Gelir elik
İnanç çelik
Ağdır bize.
Bozkurt kalan
Bilmez yalan
Şehid olan
Sağdır bize.
Bilmez yalan
Şehid olan
Sağdır bize.
Delinse yer
Korkmayan ser
Birfâni der
Tuğdur bize.”(s.63)
Korkmayan ser
Birfâni der
Tuğdur bize.”(s.63)
Diğeri ise;
“GÜZEL
Dilde değer
Sözde güzel
Varsa eğer
Özde güzel.
Sözde güzel
Varsa eğer
Özde güzel.
Tatlı bakış
Nakış nakış
Kalbe takış
Gözde güzel.
Nakış nakış
Kalbe takış
Gözde güzel.
Neyse nesi
Olmaz tersi
Telin sesi
Sazda güzel.
Olmaz tersi
Telin sesi
Sazda güzel.
Mangal adı
Olsa kadı
Etin tadı
Daha âlâ
Nazda güzel.
Olsa kadı
Etin tadı
Daha âlâ
Nazda güzel.
Yavru halâ
Benzer bala
Daha âlâ
Nazdan güzel.
Benzer bala
Daha âlâ
Nazdan güzel.
Türk’ün helâl
Her şey final
Yıldız hilal
Bizde güzel.”(s.136)
Her şey final
Yıldız hilal
Bizde güzel.”(s.136)
“MUHALİF” ‘BİRFÂNİ’
“Zemheri Güneşi”nde, Mehmet ALAN, nâm-ı diğer “Birfâni”, mevcut ‘siyasî irade zihniyeti’ni, ‘kimliksiz hizmet siyaseti” anlayışını uygulayan “siyasî zihniyet” sahiplerine de, “sıcağı sıcağına” “hiciv tarzı”, “taşlama tarzı” şiirleri ile de “duruş”unu ortaya koymuş: “ihanet Süreci”(s.51), “Vatan kan ağlarken”(s.54), “Milleti ikna edin”(s.56) ve “Nasıl Saygı Duyayım?”(s.65),”Nerdesiniz?”(s.74),”Sorumlusu Kim?”(s.88),”Dayıma Cevap”(s.116) ve “Tükürün Gitsin”(s.151) başlıklı şiirleri ile…
“Muhalif olana kösteği ürer
Ucube yandaşa desteği sürer
Kanun yasa bilmez defteri dürer
Vatan kan ağlarken yatan gülüyor.”(‘Vatan kan ağlarken’ şiiri, s.54)
Ucube yandaşa desteği sürer
Kanun yasa bilmez defteri dürer
Vatan kan ağlarken yatan gülüyor.”(‘Vatan kan ağlarken’ şiiri, s.54)
“Muhalif olan herkes birbirini kötüler
Uyarsan kabul etmez, durmaz kafa ütüler
Hiç değişmeden devam eder bağnaz tutular
Varlık için geçimde fitne neden yayılır?”(‘Fitne Neden Yayılır?’ şiiri, s.70)
Uyarsan kabul etmez, durmaz kafa ütüler
Hiç değişmeden devam eder bağnaz tutular
Varlık için geçimde fitne neden yayılır?”(‘Fitne Neden Yayılır?’ şiiri, s.70)
“Türk’e Türk’ün vatanında, ‘düşman’ dendi nerdesiniz?(‘Nerdesiniz?’ şiiri, s.74) (“Düşman”, biz Türklere diyorlar.İ.G.)
“Koltuğa yapışan kendini över
Sözüyle gözüyle rakibi döver
Birfâni der çalan yandaş sa eğer
Suçun üzerini örtüyorlar dayı.”(‘Dayıma Cevap’ şiir, s.116)
Sözüyle gözüyle rakibi döver
Birfâni der çalan yandaş sa eğer
Suçun üzerini örtüyorlar dayı.”(‘Dayıma Cevap’ şiir, s.116)
“Din maskesi takıp nifak düzeni,
Kuranın yüzüne tükürün gitsin.”(‘Tükürün Gitsin’ şiiri, s.151)
Kuranın yüzüne tükürün gitsin.”(‘Tükürün Gitsin’ şiiri, s.151)
“BİRFÂNİ DER”, “BİR FÂNİ DER Kİ…”
“Zemheri Güneşi”nde,Samsunlu ‘Halk Şâiri’miz Mehmet ALAN, nâm-ı diğer “Birfâni”, “bütün şiirleri”nin ekseriyetinin ‘son kıtası’nın ‘son iki mısrası’nı, “Birfâni der” veya “Birfâni der ki” diye başlayıp bitirmiş.
Biz de, naçizâne, “Zemheri Güneşi” isimli ‘şiir kitabı’nın bidayetinden nihayetine kadar, sadece bu ‘kısımlar’ı bir araya getirdik ve şöyle bir “Halk Şiiri” de meydana geldi:
“BİRFÂNİ DER Kİ…
Birfâni der en içten
Vatan sana can feda.
Vatan sana can feda.
Birfâni der gücük ayında bile
Bağımı yeşerten özümsün çocuk.
Bağımı yeşerten özümsün çocuk.
Birfâni der ki kim ne derse desin
Özlenen mekanda doldum epeyce.
Özlenen mekanda doldum epeyce.
Birfâni der babam!ruhun müdahil
Bilecekmiş gibi özlerim seni.
Bilecekmiş gibi özlerim seni.
Birfâni der ki saf oğlu saf kalsın
Melezli toyunu toyuma katma.
Melezli toyunu toyuma katma.
Birfâni der en basit şeylere darılırsın
Bazen çocuklaştığın zamandır ihtiyarlık.
Bazen çocuklaştığın zamandır ihtiyarlık.
Birfâni buradan emekli nakil
Özledim canlarım sizi özledim.
Özledim canlarım sizi özledim.
Birfâni der ilme engel olanla,
Atış öğretmenim ayış da kurtar.
Atış öğretmenim ayış da kurtar.
Birfâni diyor ki dünden bugüne,
Kendimi yaşarım güzel köyümde.
Kendimi yaşarım güzel köyümde.
Birfâni der çirkin cümle heceyle,
Sana söz mü hâşâ! sevda çiçeği.
Sana söz mü hâşâ! sevda çiçeği.
Birfâni diyor ki kal öylece kal
Özümde zemheri güneşi oldun.
Özümde zemheri güneşi oldun.
Birfâni der kolay yoksa
Zorda bile hayat sürer.
Zorda bile hayat sürer.
Birfâni diyor ki ruhunda tutan,
Rabbin öz mayası torun dediğin.
Rabbin öz mayası torun dediğin.
Birfâni gönlünde yamansın yaman,
Sazda yakamozsun telde yakamoz.
Sazda yakamozsun telde yakamoz.
Birfâni der ortam şike kokuyor
Gelene geç bol gol kale yaşandı.
Gelene geç bol gol kale yaşandı.
Birfâni der düzene ayak uyduruyorsun
Banka mı, banker misin? Seni hiç bilemedim!
Banka mı, banker misin? Seni hiç bilemedim!
Birfâni der hepiniz karşımda karşı tezi,
Çoğaltsanız da kat kat ben de hiç önemi yok.
Çoğaltsanız da kat kat ben de hiç önemi yok.
Birfâni diyor ki sizden isteğim,
Sağlam yola takoz olmayın yeter.
Sağlam yola takoz olmayın yeter.
Birfâni diyor ki mantıklı fikir,
Yorması gerekir insan olanın.
Yorması gerekir insan olanın.
Birfâni diyor ki dilden kaleme,
Taşı gediğine koyanlardanım.
Taşı gediğine koyanlardanım.
Birfâni diyor ki yaşamak lazım
Maziyi anlatmak imkansız size.
Maziyi anlatmak imkansız size.
Birfâni der ki onu hisseden yüreklerden,
Acı tatlı akan gözyaşını özlüyorum.
Acı tatlı akan gözyaşını özlüyorum.
Birfâni der bu bir fıtratmış güya?
Keramet(!) diz boyu görmüyor musun?
Keramet(!) diz boyu görmüyor musun?
Birfâni diyor ki inceden ince,
Ülke bölünüyor haberin var mı?
Ülke bölünüyor haberin var mı?
Birfâni diyor ki eş dost bitiyor
Ortada dım dızlak kalıyor kimi.
Ortada dım dızlak kalıyor kimi.
Birfâni diyor ki bin bir desen de,
Yaşanan hayatın özü kalıyor.
Yaşanan hayatın özü kalıyor.
Birfâni diyor ki gördüğüm gerçek
Dostlukla çekilir nazı Bafra’nın.
Dostlukla çekilir nazı Bafra’nın.
Birfâni der ki Bayrak mevzu bahis olunca,
Dik bir duruştaysanız hakkım helaldir size.
Dik bir duruştaysanız hakkım helaldir size.
Birfâni der hiç yoksa yaşadığımız günde,
Vatan Millet sevdası ortak yönümüz olsun.
Vatan Millet sevdası ortak yönümüz olsun.
Birfâni diyor ki ocağın söner
Kül üstünde közü arar durursun.
Kül üstünde közü arar durursun.
Birfâni diyor ki gizli saklım
Baban bile sorsa sırda ol evlat.
Baban bile sorsa sırda ol evlat.
Birfâni der bunca şehidin kanı
Akıyor karşıma nasıl küseyim?
Akıyor karşıma nasıl küseyim?
Birfâni diyor ki sonu felaket
Hileyle hiçbir iş başarma oğul!
Hileyle hiçbir iş başarma oğul!
Birfâni der azı çok görüyorum
Kırıcı konuya gitmemek için.
Kırıcı konuya gitmemek için.
Birfâni der yaşanan bunca fecaatıyla
Huzur ortamı bozan zalim oğlu zalimdir.
Huzur ortamı bozan zalim oğlu zalimdir.
Birfâni diyor ki bir defa olsun
Hatanızdan dönmek çok mu zor beyler?
Hatanızdan dönmek çok mu zor beyler?
Birfâni der her gün şehid geliyor
Barışı barışa muhtaç ettiler.
Barışı barışa muhtaç ettiler.
Birfâni diyor ki ezelden beri,
Burçlar senin hakkın indiremezler.
Burçlar senin hakkın indiremezler.
Birfâni der çıkar çıkmaz
Falın faslı gelip geçer.
Falın faslı gelip geçer.
Birfâni diyor ki söyleyin bana
Bir mayanız bile tutmayacak mı?
Bir mayanız bile tutmayacak mı?
Birfâni diyor ki düşman kalmayın
Sıcak mı sıcak bir öze boğ beni.
Sıcak mı sıcak bir öze boğ beni.
Birfâni diyor ki gerçek olan şu
Dem almayana ders veriyor seçim.
Dem almayana ders veriyor seçim.
Birfâni der hırsızda
İhanet süreci var.
İhanet süreci var.
Birfâni diyor ki geç kaldın artık
İknası imkansız nazlama beni.
İknası imkansız nazlama beni.
Birfâni der yüreğimsin
Özümdesin gurbet kuşu.
Özümdesin gurbet kuşu.
Birfâni der durum vahimden öte
Vatan kan ağlarken yatan gülüyor.
Vatan kan ağlarken yatan gülüyor.
Birfâni diyor ki dalga geçen varsa,
Bakarken kaşları közlediğin olur.
Bakarken kaşları közlediğin olur.
Birfâni der hakiki bilgi becerinizde,
Damgamızı vurun da Milleti ikna edin.
Damgamızı vurun da Milleti ikna edin.
Birfâni der bize başka dost var mı?
Kime usuyoruz ne oldu bize?
Kime usuyoruz ne oldu bize?
Birfâni diyor ki kırk yıl yaşadım
Eylül bahar Mayıs hazandı bana.
Eylül bahar Mayıs hazandı bana.
Birfâni der hayat zehir olsa da
Talanın adamı değil adam ol.
Talanın adamı değil adam ol.
Birfâni diyor ki tekme savurdum
Bozarken külleri korktum o gece.
Bozarken külleri korktum o gece.
Birfâni der ömrümce
Derdi hazla denedim.
Derdi hazla denedim.
Birfâni der ki çıkar takla atırak
El etek öpenlere nasıl saygı duyayım?
El etek öpenlere nasıl saygı duyayım?
Birfâni diyor ki ruhtaki bağı,
Çözmesem kendimi inkâr ederim.
Çözmesem kendimi inkâr ederim.
Birfâni diyor ki gittiği yolda,
Saçanlara gör de kanaat getir.
Saçanlara gör de kanaat getir.
Birfâni der bazen tarumar olur
Mallar sayesinde dostluk köprüsü.
Mallar sayesinde dostluk köprüsü.
Birfâni der şehid gaziye saygı,
Ceddin mirası artık sebebin.
Ceddin mirası artık sebebin.
Birfâni diyor ki bu soruma cevap var mı?
Bir yönetim koçunda fitne neden yayılır?
Bir yönetim koçunda fitne neden yayılır?
Birfâni diyor ki can sağ oldukca
Yalnız değilsiniz ben de sizdenim.
Yalnız değilsiniz ben de sizdenim.
Birfâni diyor ki ülkü bağında
Tek sensin son umut, düşürme evlat.
Tek sensin son umut, düşürme evlat.
Birfâni diyor ki gerçek görüşüm
Göz kalp duman tüter vatan deyince.
Göz kalp duman tüter vatan deyince.
BirfÂni der ki altı üstü harabe halde,
Yürek yakan eserler el uzatmanı bekler.
Yürek yakan eserler el uzatmanı bekler.
Birfâni der en ufak koruma hesabım,
Niçin kanla öderdik sen olmasaydın toprak?
Niçin kanla öderdik sen olmasaydın toprak?
BirfÂni der hangi yöne baksanız,
İdrakten kaçmayın genç kardeşlerim.
İdrakten kaçmayın genç kardeşlerim.
Birfâni der Vatan milleti aslına uygun,
Çağla dirilmek varken kavgaya yeltenmeyin.
Çağla dirilmek varken kavgaya yeltenmeyin.
Birfâni diyor ki millî çıkarı,
Yakan düşünceye aykırı düştüm.
Yakan düşünceye aykırı düştüm.
Birfâni der vatan milletime kin,
Kusarsan namerdim namert kalayım.
Kusarsan namerdim namert kalayım.
Birfâni der şehid düşer nice kul
Kaldım önde gelir Vatan sevdası.
Kaldım önde gelir Vatan sevdası.
Birfâni diyor ki aşkın körlüğü
Gözler konu olmuş sevda üstüne.
Gözler konu olmuş sevda üstüne.
Birfâni diyor ki kendi halinde,
Tırnakla toprağı eşersin eşer.
Tırnakla toprağı eşersin eşer.
Birfâni diyor ki anırıp duran
Eşeğençüş dedim alınan oldu.
Eşeğençüş dedim alınan oldu.
Birfâni diyor ki kötüler bile
Sağlam kul olmalı bu güzel ayda.
Sağlam kul olmalı bu güzel ayda.
Birfâni der en güzeli,
Öz bilmeli dil dediğin.
Öz bilmeli dil dediğin.
Birfâni diyor ki şu hâle bakın
Bölgeniz dağınık sorumlusu kim?
Bölgeniz dağınık sorumlusu kim?
Birfâni boştan yere,
Eşinmiyor hakim bey!
Eşinmiyor hakim bey!
Birfâni der son nefesle,
Mezar yolun kısalıyor.
Mezar yolun kısalıyor.
Birfâni der ki kalpler Yüce Mevlâ aşkıyla,
Yıkılması zor nizam kuralım var mısınız?
Yıkılması zor nizam kuralım var mısınız?
Birfâni diyor ki hâlâ özdesin
Sarıgül denince içim tutuşur.
Sarıgül denince içim tutuşur.
Birfâni diyor ki sana erişmek,
Belki ahretteki murada kalmış.
Belki ahretteki murada kalmış.
Birfâni diyor ki duyun feryadı,
Size bölmek için vatan yok bizde.
Size bölmek için vatan yok bizde.
Birfâni der ruhsuzlar bunu anlamasa da,
Aziz Tür Milletinin özüdür Cumhuriyet.
Aziz Tür Milletinin özüdür Cumhuriyet.
Birfâni diyor ki Türk-İslam nesli.
Sonsuz bayramları görür inşallah.
Sonsuz bayramları görür inşallah.
Birfâni diyor ki tahribat yeter
Taşları yerine kondurun artık.
Taşları yerine kondurun artık.
Birfâni der huzur güven içinde
İraden de hayat sürseydim Atam!
İraden de hayat sürseydim Atam!
Birfâni’yi aldın kor ateşinde pişirdin
Sen ağladıkça ben de ağladım öğretmenim.
Sen ağladıkça ben de ağladım öğretmenim.
Birfâni diyor ki yağcı kesimde,
Etek öpmek için yarış var yarış.
Etek öpmek için yarış var yarış.
Birfâni der saygı gsöterdim fakat,
Akan her damlası kor geldi bana.
Akan her damlası kor geldi bana.
Birfâni der bir kez uyutmak için,
Bin bir çeşit ninni söylersin anne.
Bin bir çeşit ninni söylersin anne.
Birfâni diyor ki vakti geldikçe
Engelleri bir bir aşarsın baba.
Engelleri bir bir aşarsın baba.
Bir fâni der huzuruna günahsız
Varmayı nasip et kurban olduğum.
Varmayı nasip et kurban olduğum.
Birfâni der ömrünce
Barışın peşindeyim.
Barışın peşindeyim.
Birfâni der hâlâ yüz kızarmadan
Haklıyım diyenler çağrım sizedir.
Haklıyım diyenler çağrım sizedir.
Birfâni diyor ki senin sayende,
Hayat engelini ştım okulum.
Hayat engelini ştım okulum.
Birfâni diyor ki geçtiği yeri,
Tıkıp da giden sevmiyor gönlüm.
Tıkıp da giden sevmiyor gönlüm.
Birfâni’den sana dostça uyarı,
Bir sigara söndür bin hayat güldür.
Bir sigara söndür bin hayat güldür.
Birfâni bağında nazlar dururum
Köyde ki yıllar özler dururum.
Köyde ki yıllar özler dururum.
Birfâni der bu bir ibret alemi
Hazin bir ortamda çöküşler kaldı.
Hazin bir ortamda çöküşler kaldı.
Birfâni der bire bin kat ödenir
Hakkım olmayanı almadan çıktım.
Hakkım olmayanı almadan çıktım.
Birfâni konuk kal dedi nazikçe
Sağ ol! Kalmıyorum evladım dedi.
Sağ ol! Kalmıyorum evladım dedi.
Birfâni der çalan yandaş sa eğer,
Suçun üzerini örtüyor dayı.
Suçun üzerini örtüyor dayı.
Birfâni der benim asil soyumdur,
Türk’ün Türk olalı özüdür vatan.
Türk’ün Türk olalı özüdür vatan.
Birfâni der araştır ilmin bilgisiyle dol
Bilmem kimin adamı değil bilim adamı ol.
Bilmem kimin adamı değil bilim adamı ol.
Birfâni ondadır Türk’ün Bayrağı
Yıldız al ibidir öğretmen olmak.
Yıldız al ibidir öğretmen olmak.
Birfâni der yangın var kulak verin çağrıma
Vatanımız Türkiye Cumhuriyeti beyler!
Vatanımız Türkiye Cumhuriyeti beyler!
Birfâni diyor ki saldırılan biz
Biz elden gitmeden uyanın beyler!
Biz elden gitmeden uyanın beyler!
Birfâni diyor ki dert hapı yutmuş
Özünü öğrendim Pala Âkif’ten.
Özünü öğrendim Pala Âkif’ten.
Birfâni diyor ki gücün yetene
Çektirdiğin acı özüne vursun.
Çektirdiğin acı özüne vursun.
Birfâni der canım fedâ
Vatan Bayrak sevdasına.
Vatan Bayrak sevdasına.
Birfâni der ey milletim!
Bizi bize düşürdüler.
Bizi bize düşürdüler.
Birfâni diyor ki baştan ayağa,
Ateş yaktığında zoru severim.
Ateş yaktığında zoru severim.
Birfâni güne gün ekleyeceğim
Seni o durakta göremiyorum.
Seni o durakta göremiyorum.
Birfâni der boş boş izahat verdi
Kupayı gsterdi köylü dayıma.
Kupayı gsterdi köylü dayıma.
Birfâni’nin gönül derinliğinde
Ölen dirilecek, öyle mi sandın?
Ölen dirilecek, öyle mi sandın?
Birfâni gördü ki bu beş günlük gezide,
Yerinde canlandı ne var ne yoksa mazide!
Yerinde canlandı ne var ne yoksa mazide!
Birfâni diyor ki sonu hazırlar
Aman dikkat ette özü düşürme.
Aman dikkat ette özü düşürme.
Birfâni diyor ki kanım buzlasa
Memleket dışında sevdim olmadı.
Memleket dışında sevdim olmadı.
Birfâni der sorma suç kimde diye
Soranın yüzüne tükürün gitsin.”
Soranın yüzüne tükürün gitsin.”
NETİCE-İ KELAM:
Bu sene de, “Karadeniz 6. Kitap Fuarı(15-23 Şubat 2020)” vesilesiyle, Samsunlu “Halk Şairleri”mizden; Doğan KAN’ı, Recep ŞEN’i ve Mehmet ALAN’ı, nâm-ı diğer “Birfâni”yi, “Şiir Kitapları” ile yakînen tanımaya, anlamaya ve kavramaya çalıştım.
Benim ‘doğduğum’ ve de hâlen de yaşadığım “Şehir”de de, İsmet TOSUN, nâm-ı diğer “Âşık İSMETΔ de “Halk Şâirleri”mizden di.
“Halk Edebiyatı” ve “Halk Şâirliği”, ‘Allah(c.c.) vergisi’ durumlar da.
“Şâirleri haykırmayan bir millet; sevenleri öksüz toprak olmuş gibidir…”
Terme, 23 Şubat 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Dip Notlar:
(1): “Halk Şiiri ve Özellikleri”, www.turkedebiyati.org
(2): Doğan KAN, “Zemheri Kışı”, Uzay Yayınları, İstanbul 2018
(3): Recep ŞEN,”Şiirlerde bul Beni”,Kırmızı Çatı yayınları, 1. Basım, Ankara, Aralık 2018
(4): Mehmet ALAN, “Zemheri Güneşi-Şiir-”, Bafra Ofset, 2. Basım, Nisan 2018
(2): Doğan KAN, “Zemheri Kışı”, Uzay Yayınları, İstanbul 2018
(3): Recep ŞEN,”Şiirlerde bul Beni”,Kırmızı Çatı yayınları, 1. Basım, Ankara, Aralık 2018
(4): Mehmet ALAN, “Zemheri Güneşi-Şiir-”, Bafra Ofset, 2. Basım, Nisan 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder