"ŞEHİD" MEFHUMU NASIL YAZILIR YAHÛ?-2-
Yaşadığım "Horasan Alperenleri Toprağı","Cennet âsâ şehri"mizin güzide "Edebiyat Öğretmenleri"mizden; hâlen Samsun'umuzda, bir "okul"da,"idarecilik" yaptığını bildiğim, "eli kalemli" bir meslekdaşımın "Acımız Büyük"(1) başlıklı makalesini okudum.
Biliyorsunuz, 6(altı) gün evvel, Müslüman Türk'ün bir "Kandil Gecesi"nde,"Recep Ayı'nın İlk Cuma Gecesi"nde, "Regaib Kandili Gecesi"nde, "33+3=36 Mehmedçiğimiz";'Müslüman İran(!)+ Kızıl Moskof" ve elbette "Amerika Tezgahı" neticesi "şehid" edildiler.
Tıpkı meslekdaşımın zikredilen yazısında vurguladığı gibi;"En büyük saldırıları, kutsal gecelerde yapıyorlar.Su uyuyor, düşman uyumuyor. Bir başka saldırıyı da 'Kadir Gecesi'nde yapmışlardı."(2)
Velâkin toplamda "36 Mehmedçiğimiz"in " şehid" olduğu "acı ve hüzün" dolu bu "kahbe olay" sonrasında da, yine "müdakkik gözlerle","yazılı basını","televizyon yayını alt yazı ve haber başlık yazıları"nı ve "sosyal medya"yı takip ettiğimde; bir defa daha,rahmetli mütefekkirlerimizden Cemil MERİÇ'in "Bu Ülke"sinde, hâlâ "şehîd/şehid" kelimesinin, mefhumunun yazılışında, bir "birliktelik" olmadığını, hele de "şehit" diye yazarak;"Galat-ı Meşhur/Meşhur Yanlış"a devam edildiğini de, bir defa daha anladım.
Meslekdaşımın "Acımız Büyük"(3) başlıklı yazısını bu "göz" ile okudum ve:"6(altı) defa "şehid" diye; "6(altı) defa da "şehit" diye yazıldığını "tesbit" ettim.
Tıpkı "Bu Ülke"nin 'Manzarası" nda olduğu üzre; neredeyse,Türkiye'mizin yarısı "şehid" diye, diğer yarısı da "şehit" diye yazıyor.
"tr.m.wikipedia.org" ise; "Şehid" diye yazmış fakat şöyle iki anlam vermiş:'İslam dininde Allah'in 99 isminden biri...Şehîd, İslam dinininde (böyle yazılmış.İ.G.) din uğrunda vefât eden kişiye verilen isim."(4)
"Türk Dil Kurumu"nun "Güncel Türkçe Sözlüğü" 'kutucuğu'na ise; "Şehid" veya "şehid" yazdığımızda,"Bu söz bulunamadı" ifadesi çıkıyor.
"Şehit" veya "şehit" yazdığımızda ise; "şehit, -di; isim,Arapça Şehid" ibareleri çıkıyor ve anlamı ve misali de şöyle veriliyor:"Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse.
Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü.
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü."
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü."
"Bayrak Şâiri"miz; "Mevlevî" rahmetli Arif Nihat ASYA'nın şiirinde "şehid" yazılı temsil verilmiş.
Yine "İşaret Dili" temsilinde ise;"t" bitimi yazılışı "işareti" yapılmış. (5)
"Diyanet Teşkilatı"mızın "İslam Ansiklopedisi"nin "Şehid Maddesi"nin izahını yapan sayfada ise;"şhd";"şın, he,dal"; "şehâdet(şühud);"şehîd(çoğulu şühedâ";" dinî bir terim olarak" anlamı ise;'Allah yolunda öldürülen müslümanı ifade eder"diye izahlar yapılmış.
Aynı "madde"deki "resim altı yazıları"ndaki ifadelerde ise;"Uhud Şehitliği","Çanakkale Şehitliği","57.Alay Şehitliği Anıtı","Edirnekapı Hava Şehitliği" ve "Tayyare Şehitliği Anıti" diye yazılmış.
Yine aynı "madde"nin "müellifi" ise; izahatlarında 'şehit" yazılı ifadeyi kullanırken;" Uhud Şehidliği" ibaresini kullanmış. Ve "şehid" yazılışının daha da doğru yazılışını ise "i üzeri inceltme işaretli" yani "şehîd" şeklinde olduğunu da, âdeta hatırlatmak istemiş.(6)
En azından, bundan böyle; "şehid" diye yazabilsek bâri...
Terme, 4 MART 2020
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Dip Notlar:
(1): Selim EROĞLU,"Acımız Büyük", Terme Bilgi Gazetesi, "4.Cemre" Köşesi, Yıl:17 Sayı:889, 4 MART 2020, s.4
(2):Selim EROĞLU, adı geçen yazısı
(3): Selim EROĞLU; adı geçen yazısı
(4): tr.m.wikipedia.org,"Şehid"
(5): sozluk.gov.tr,"Türk Dil Kurumu","Güncel Türkçe Sözlük","Şehit"
(6): https://islamansiklopedisi.org.tr,"şehid maddesi","Müellifi:Fahrettin ATAR"
(2):Selim EROĞLU, adı geçen yazısı
(3): Selim EROĞLU; adı geçen yazısı
(4): tr.m.wikipedia.org,"Şehid"
(5): sozluk.gov.tr,"Türk Dil Kurumu","Güncel Türkçe Sözlük","Şehit"
(6): https://islamansiklopedisi.org.tr,"şehid maddesi","Müellifi:Fahrettin ATAR"
"ŞEHİD" MEFHUMU,
NASIL YAZILIR YAHÛ?-1-
NASIL YAZILIR YAHÛ?-1-
"Biz Türkler", "Türk Milleti","Kadim Millet Türkler", tarih boyunca en fazla "şehid" vermiş bir milletiz de.
"Harpler,Türk'ün düğünüdür" inanç ve şuuru, yaşadığımız zaman diliminde de geçerli.
Âdeta "düğüne gider gibi,"cihad"a, "İ'lây-ı Kelimetullah'a koşuyoruz, gidiyoruz.
"Ölürsem, öldürülürsem "şehid"; kalırsam, yaşarsam "Gazi"yim" inanç ve şuurumuz; rağmenlere rağmen "örselenemiyor", "yok edilemiyor..."
"Hamaset yapıyorsunuz";"Şovenizm kokuyorsunuz", hattâ "Irkçılık yapıyorsunuz" deseler de,"Müslüman Türk Milleti"ne aidiyet şuuru ve mensubiyet duygusu ile dopdolu olanlar;"hamaset"line "hamiyet"le;"şovenizm"e,"vatan sevgisi imandandır" ile;"ırkçılığa" ise "İslâm ile meczolmuş 'müsbet milliiyetçilik' ile devam ediyorlar.
Daha geçenlerde,"Galat-ı Meşhur"luğa da Devam" başlıklı yazımda ise şöyle demiştim:
"ŞEHİD” NASIL YAZILIRDI?
Son haftalarda en fazla “düşünmeye” başladığım kelime yahut mefhum ise “şehid” kelimesi, “şehid “ mefhumu…
“Televizyon Kanalları”nın ‘alt yazılı”larına ‘bak’ıp ‘gör’düğümde, neredeyse hep hâşâ sonu “it” ile bitmiş şekilde yazılıyor: “Şehit” şeklinde...
“En koyu milliyetçi siyasî teşkilatlar”ın ‘cerideleri’ne ‘bak’tığımda da, neredeyse hep hâşâ sonu “it” ile bitmiş şekilde yazıldığını ‘gör’üyor ve ‘oku’yorum…
Hayıflanıyorum; “toprağı sıksan şüheda fışkıracak şüheda” denilen “vatan”ımızda, daha “şehid” yazabilmeyi bile bilemiyoruz…"
Bilhassa benim "Cennet Pınarı Selsebîl Harekatı" diye târif ettiğim "Barış Pınarı Harekatı"mızin "9, Gün"ünde de,"şehid" mefhumunun, kavramının, kelimesinin "galat-ı meşhur"/meşhur hâtâ"lı yazılışına,"müdakkik gözler"im takılmadan edemiyor.
Hâlâ muhtelif "televizyon kanalları","Cenup Hudutları"mızdan;"Suruç"tan;"Akçakale"den;"Ceylanpınar"dan ve "Nusaybin" den yaptıkları "canlı/naklen yayın"larda,"alt yazı"larında;âdeta hâşâ "it şehid"lerimiz;" hâşâ "köpek şehid"lerimiz dercesine, çağrıştırırcasına "şehit: diye yazıyorlar.
"Gazetelerimiz" de, hâkeza aynı minvalde,"galat-ı meşhur"luğa,"meşhur hâtâ"ya devam ediyorlar...
Yine şöyle "müdakkik gözler"le çevremize "bak"tığımızda ve "gör"düğümüzde, "sahih/doğru" bir şekilde,"şehid" mefhumunu, kavramını, kelimesini yazamadığımızı anlıyor ve kahroluyoruz.
NETİCE-İ KELAM:
" Medeniyetimizin Temel Kıtabı","Kitabullah"da,""Kur'an-ı Kerim"de,"şahid" yahut "şehid" kelimesi kaç defa geçiyor, bilemiyorum.
Velâkin "şin-he ve dal" harflerinden meydana geldiğini-hâtâlı mı yazdım yoksa?(şe-he-dal) mı demeliyimdim?- ifâde edebiliriz.
"Sonu 'dal' harfi ile bitiyor" dersek; muhakkak.
Rahmetli Şemseddin Sami,"Arapça, Farsça ve Türkçe"den meydana gelen "yazı lisânı/yazı dili" 'Osmanlıca'ya bile "Lisan-î Türkî/Türk Lisanı/Türk Dili/Türkçe" dermiş.
Neticede,"kültürel etkileşim" ve "tarihî gelişim";"Latin Alfabesi"nı,"Latince"yi âdeta "mecbur" bırakmış,"Türkçe"yi,'Latince" yazmaya başlamışız....
Ve "şehid" mefhumunun "sahih/doğru" bir şekilde "yazılışı" gibi "birçok mes'eleler" de ortaya çıkmış.
"Şark'ın Meşhur Kürd Âlimi" bile "kırmızı kaplı kitaplar"ının "Latince" basılışına, neşredilişine "cevaz" vermiş.
"ŞEHİD" KELİMESİ,'ŞEHİD' DİYE YAZILA...
Çarşamba, 17 Ekim 2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder